Dolar 34,8631
Euro 36,6531
Altın 3.045,02
BİST 10.058,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 7°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
7°C
Hafif Yağmurlu
Per 4°C
Cum 3°C
Cts 4°C
Paz 4°C

Asubay Tefrikası 6-8

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
02/03/2019 3:06 PM | Son Güncellenme: 12/10/2024 10:34 AM
458
Eski Tüfek

Asubay Tefrikası 6-8

 Asubay Tefrikası 6-8

Aldatanlar Ülkesinin Aldatılmaya Doymayan Askeri; Asubaylar

 

 

  Merdivenleri üçer beşer indiğimiz biz emekli asubayların şu âhir ömründe

  Gündelik yaşantımıza güzellik serpen, renk katan, tat veren şeyler vardır!

  Kimi zamân bir mekân, kimi zamân bir yiyecek, kimi zamân da sohbetdir, bunlar!

  Kısmetimizde var ise hani! Bâzen de üçü birden çıkıverir yolumuza…

 

  2019 senesinin birinci ayı; günlerden, Perşembe 17…

  O gün, işde tam da böyle üçü bir yerde buluşdurdu, üçümüzü;

  Adalet Arayan, İnsiyatif ve Eski Tüfek.

  Tatlı bir mekân, bir kap tatlı sütlaç ve bol bol tatlı sohbet….

  O gün orada sâdece kahvelerimiz acı idi…

 

  İlk fırsatda buluşmak üzere üçümüz de aylar evvelinden kavilleşmiş idik!

  Kıymetli meslekdaşlarım Mehmet ÖZTÜRK ve Levent ULUCAN ile Sıhhiye’de,

  Ankara’nın o günkü dudak çatlatan soğuğuna inat, sıcak bir mekânda buluşduk!

  Türk kahvesi ve sütlü tatlıları ile meşhur Kahveci Hacıbaba.

 

  Kısa bir hoşbeş fasılından sonra konumuz malûm, yerlerde sürünen astsubaylık idi…

  Sohbetin koyulaşdığı anlarda, tarçınlı sütlaçlarımızı kaşıklar iken de konumuz, gene astsubaylık idi.

  Su gibi bir lahzada akıp giden dört buçuk saatin sonunda kalkmaya karar verdiğimiz anda da

  Konumuz gene aynı idi…

 

  Üçümüz için de çok faydalı bir buluşma olduğu tesbitine itiraz edenimiz olmadı.

  Tekrar buluşmak konusunda da sözleşdik!

  Buluşmanın sonunda zihnimizde kalan, birbirimizden aldığımız ilhâm ve ışıltılı fikirler idi…

 

  O tatlı günden elimizde kalan ise

  Sohbetimizin şâhidi olan şu biricik resim! 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

   Teşekkür ederim, İnsiyatif Levent ULUCAN;

   Yeri ve zamânı geldiğinde “insiyatifi” ele alırsınız inşallah!

 

   Teşekkür ederim, Adalet Arayan Mehmet ÖZTÜRK;

   Aradığınız adâleti tezelden bulmanızı temenni ederim!..

 *  *  *  *  * 

  “Subaylığa nakil edilmek şartı” ile 1951 senesinde

  Başbakan Adnan MENDERES’in 5802 Sayılı Kânun ile teşkil etdiği “astsubay” dedikleri askerlerin

  “Sicilen subaylığa terfi” etdirilmesi konusunda Genelkurmay Başkanlarımızın;

  • Hem Başbakan Adnan MENDERES’iAsubay Tefrikası 6 5
  • Hem TBMM’yi
  • Hem de “astsubay” dedikleri biz köle askerleri nasıl kandırdığını,

İlk defâ olmak üzere Asubay Tefrikası 6-5‘de belgeleri ile isbat etdik!.. 

  *  *  * Asubay Tefrikası 6 6

  Tertipledikleri 926 Sayılı darbe Kânunu ile

  27 Mayıs’ın karanlık suratlı darbeci subaylarının

  Astsubay dedikleri biz köle askerlerin “tahsilen subaylığa terfi” hakkını

  1967 senesinde TBMM’de nasıl da hâince gasp etdiğini

  İlk defâ olmak üzere Asubay Tefrikası 6-6‘da belgeleri ile isbat etdik!

  *  *  * 

  Kara Ordumuzun “Gedikli Erbaş” ismini verdiği köle askerlere;

  1910 senesinde Padişah Sultan Mahmud Reşad’ın

  Ve dahi

  1927 senesinde ise Kurucu Reisicumhur ATATÜRK’ün verdiği,Asubay Tefrikası 6 7

  “İhtiyât zâbitliği ve ihtiyât askerî memurluğuna nakil hakkını

  5619 Sayılı Kânun ile 1950 senesinde,

  Kimlerin ve nasıl gasp etdiğini de

  İlk defâ olmak üzere Asubay Tefrikası 6-7‘de belgeler ile teşhir etdik!..

 *  *  *  *  * 

Kıymetli vatandaşlarım ve muhterem asubay meslekdaşlarım;

Şu an okuduğunuz bu makâle, bugüne kadar yazdığım en uzun ilk makâledir.

Sizler, benim bu en uzun makâlemi okur iken   

İzin verir iseniz şâyet, ben Eski Tüfek de;

  • Hem sizlerin sabrını son kez zorlayacağım
  • Hem de evvel Allah,

Beyaz subayların biz bahriyeli asubaylara yapdığı ihânetin kapalı kapılarının kilitlerini tek tek kıracağım!..

 *  *  *  *  * 

Deniz astsubay sınıfı hakkında yazdığı târihce kitaplarında;

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının, “bahriye gedikli zâbit” sınıfını adeta yok sayması ve unutdurmaya çalışması,

Genelkurmay Başkanlığı ve Türk Dil Kurumu’nun da

Gedikli zâbit ve gedikli subay” tâbirâtını neşretdiği sözlüklerden bile kazıyıp atmasının asıl sebebi de

Astsubayların “gedikli zâbit” olmak hakkını gündeme getirmesini engellemeye yönelik sinsi ve ahlâksız bir teşebbüsdür.

Bugün;

  • Subay ile er arasına” çivilenmiş,
  • Muvazzaf” ve “müebbet” köleliğe mahkûm edilmiş bir asker sınıfı olan “deniz astsubay” sınıfının,
  • 105 sene evvel “gedikli zabitliğe” dikey geçiş için teşkil edilmiş “mükellef ve muvakkat” bir “zâbit” sınıfı olduğunu anladığımda,

Vallahi benim bile gözlerim yuvasından uğradı!..

  *  *  *  

Astsubaylık” hakkında bugüne kadar neşretdiği târihce kitaplarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız,

Bahriye “gedikli zâbit” sınıfını;

Zâbit” sınıfından hep ayrı tutmuş

Ve dahi

1914 sene ve 172 sayılı kânuna göre gene “gedikli zâbit” sınıfına dâhil olarak teşkil edilen “küçük zâbit” sınıfına yamamış.

 Fakat,

Kânunlarda “bahriye gedikli zâbitliğin” aslında “zâbit” sınıfına dâhil olduğu çok açık bir şekilde ifâde edilmiş. Aynı durum “gedikli zâbit” olmak için Bahriye Efrâd-ı Cedide (Acemi Er) Mektebi’nde okuyan “Gemici ve Makine Çırak” talebeleri için de söz konusu. İlgili kânunlar, bu talebelerin de “zâbit” sınıfına dâhil olduğunu sarahâten tesbit etmiş. Makâlemizin bu kısımında resimlerini gösdereceğimiz kânunlar ile de sâbit olduğu üzere, bu hakikâti isbat edeceğiz, evvel Allah.

Bahriye gedikli zâbit sınıfı hakkındaki bütün hakikâtleri bugün burada ortaya çıkardıkdan sonra inşallah,

Deniz Astsubaylığının târihini yeniden yazmaya mecbur kalacağız.

  *  *  *  

Asubay Tefrikası’nın 6’ncı bölüm, 8’inci kısmını teşkil edecek bu makâlemizde;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Bahriyeli subaylarımızın “bahriye gedikli zâbit” sınıfı üzerinde yapdığı kalleş “ameliyâtı” anlayabilmek için

Bugüne kadar yalan-yanlış anlatılan “bahriye gedikli zâbit” sınıfını

Dünyânın çeşitli devlet ordularındaki “bahriye gedikli zâbit” sınıfı ile mukayese ederek tafsilâtlı olarak anlatmamız gerekecek!

Bunun için “bahriye gedikli zâbit” sınıfının evvelâ bugünkü yeri ve durumunu anlatacağız.

Akabinde de bugüne kadar geçirdiği “ameliyât” silsilesini görmek için de

Bugünden geriye doğru olacak şekilde bilgiler vereceğiz, inşallah.

  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

 İlk Türk Ordusu Nasıl İdi?

 

Kendi icâd etdiği “çavuş oku” ile babası Teoman Han’ı M.Ö. 209 senesinde öldüren Mete Han,

Asya Hun Devletinin Kağanı oldu…

Babasından devraldığı devleti,

18 milyon kilometre murabbalık çok geniş bir coğrafyada büyütdü,

Büyük Hun Devletini kurdu,

Ve dahi

Dönemin en büyük devleti olan Çin’i haraca bağladı…

 

Büyük Hun Devleti Kağanı Mete Han,

  Ordusunun askerlerini;

  • 10, 100, 1.000 ve 10.000’lik bölükler hâlinde teşkil etdi,

   Bölüklerin başına da;

  • Onbaşı, yüzbaşı, binbaşı ve tümenbaşı rütbesinde askerler tayin etdi. 

 

Bu bilgiden rahatça anlaşılacağı üzere,

Mete Han ordusunu tek sınıf olarak teşkil etdi.

35 senelik hanlığı döneminde dünyânın bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük devletini

Ve dahi

En büyük ve en muzaffer ordusunu teşkil etmesine imkân veren tek husus da

Bu orduda sınıfcılığın ve bölücülüğün olmaması idi.

Büyük Hun Devleti Kağanı Mete Han’ın bu muazzam başarısının biricik sırrı işde, bu idi!..

 

 

Mete Han’ın ordusunda;

 

  • Kânunlar ile yasaklanmış “terfiler” yok idi,
  • Ulûfe gibi babadan oğula dağıtılmış “rütbeler” yok idi,
  • Torpilli tayinler ile paypaylanmış ballı “makâmlar” yok idi,
  • Kendi dünyâsına müebbet hapsedilmiş “asker sınıfları” yok idi,

 

   Her asker kendi kâbiliyeti, celâdeti, kendi bileği ve kendi yüreği kadar büyük idi,      

  Ve dahi

Her askerin, en büyük rütbe olan tümenbaşılığa kadar terfi hakkı var idi.

 

 *  *  * 

Hayyam;

Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:

İki başımız var, bir tek bedenimiz.

Ne kadar dönersem döneyim çevrende:

Er geç baş başa verecek değil miyiz?

 *  *  * 

İki Başlı İnsan

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

Tabiatda “iki başlı” insan,

Doğum hatâsı” (birth defect) kabul edilir.

İki başlı” bebek;

Her 120.000 doğumda bir kere görülür.

İki başlı” yapışık ikizlerin %92,5’i ölür!

 

 *  *  *  *  * 

İki Başlı Ordu

 

Cengiz Han’dan kalma meşhur Türk atasözüdür;

İki baş bir kazanda kaynamaz!

 

    Sidik yarışdırdığımız NATO üyesi devletlerin ordularında iki sınıf asker var:   

      1. Subay

     2. Er

  • Subay emreder;
  • Er ise emri icrâ eder!
 

   FakatAsubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK                                                                     

   1967 senesinden beri Türk Ordusu iki başlıdır;

            1. Muvazzaf  Subay       

            2. Muvazzaf  Astsubay         

 

İki başlı” Türk Ordusu da

27 Mayıs darbeci subaylarının “doğum hatâsı”dır…

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Dünyânın muzaffer ordularında da vaziyet böyledir.

Emir veren asker” ile “emiri icrâ eden asker” arasında;

Yardımcı”, “elbir”, “tampon” vesâire uyduruk asker sınıfları yok!

926 Sayılı Kânuna göre Türk Ordusunda astsubay, “subayın yardımcısı”dır!

Dünyâdaki ordular arasında “yardımcısı” olan tek subay sınıfı Türk Ordusundadır.

  • Karargâhda, kışlada; subay âmirdir, astsubay da âmirdir,
  • Gemide, karakolda; subay komutandır, astsubay da komutandır,

Ȃmir ve komutan olan “subay” 6 çeşit tazminâtı cebe indirir,

Fakat

Ȃmir ve komutan olan “astsubay” ise avucunu yalar!

 

Subay yer, Astsubay bakar;

Türk Ordusunda işde, kıyâmet tam da burada kopar!

 *  *  *  *  * 

Türk Ordusu Bugün Ne Hâldedir?

 

Nerede çokluk, orada hoşluk olmuyor her zamân!

Meselâ bit pazarı, böyle bir yerdir!

Müdâvimi olduğum için bilirim;

Uzakdan bakınca, aradığınız her şey orada var imiş gibi görünür size…

Yaklaşıp da alıcı gözü ile şöyle bir bakınca;

Gördüklerinizin handiyse hiçbirinin işe yaramadığını,

Aslında hepsinin “çöp” olduğunu anlarsınız.

Mensubu olduğum için bilirim!

Ben Eski Tüfek’in şahsî kanaati odur ki;

Bizim ordumuz da bu minvâl üzere, bit pazarına benzer…

Uzakdan bakınca, dünyânın hiçbir ordusunda olmadığı kadar çok ve çeşitli “asker sınıfları” olduğunu görürsünüz!

Dış görünüşe bakarak kendilerini dev aynasında gören bizim cüce beyinli beyaz subaylarımız da

Dünyânın bilmem kaçıncı ordusuyuz diye utanmadan karanlıkda dübürden caka satarlar!

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Fakat

İçine  dikkatli bakınca; gördüklerinizin hiçbir işe yaramadığını,

 Aslında hepsinin kuru kalabalıkdan ibâret “çöp asker sınıfları” olduğunu anlarsınız.

 

   Türk Ordusunda;

   Kimin kime emir verdiği,

   Hangi askerin ne yapdığını kimse bilmez!..

 

  15 Temmuz’da bütün dünyâyâ rezil olan Patagonya Ordusu mu idi?

  *  *  * 

  Vatan Borcu, Nâmus Borcu…

 

  ATATÜRK;

  1927 senesinde 1111 Sayılı Askerlik Mükellefiyeti Kânununu meriyyete koydu,

  Ve şöyle dedi;

  Vatan borcu, nâmus borcu…

  İşbu Kânun ile;

  Türkiye Cumhuriyeti tebaası olan her erkek vatandaş, askerlik yapmağa mecbur edildi…

  Kârun kadar zengin olsan bile vatan hizmetinde paranın adı yok idi.

  Sıhhatli her erkek vatandaş;

  Kışlada karavanaya kaşık daldırıyor

  Ve dahi

  Emret gomutanım! diyerek şafak sayıyor idi…

  Fakat,

  ATATÜRK’ün kurduğu Partinin koltuğunda oturan sözde Kıbrıs Fâtihi

  Karaoğlan Bülent Ecevit Başbakan sıfatı ile bıldır Kânun Tasarısını hazırlamış idi.

  Yeni Başbakan Çoban Sülü de;

 Osmanlı Devletinin hastalıklı bir mirâsı olan paralı askerliği

  “Dövizle askerlik” isimi ve 2299 Sayılı Kânun ile

  Cumhuriyet târihimizde ilk defâ olmak üzere 1980 senesinde hortlatmış idi…

  Millî Savunma Bakanı Seri Paşa Hulusi AKAR ise;

  7179 Sayılı Kânun ile 2019 senesinde

 ATATÜRK’ün ihdâs etdiği “askerlik mükellefiyetini “bedelli askerlik” isimi ile

  Cumhuriyet târihimizde ilk defâ olmak üzere “tamâmen paralı” hâle getirdi…

  *  *  * 

  Fakirlikden dolayı bedel veremediği için

  Geri dönmemek üzere Yemen’e asker etdiği oğlu Memed’e yakdığı ağıdında

  Çukurovalı Emine Bacı şöyle çığırdı;

 

  Yemen yolu çukurdandır,

  Karavana bakırdandır.

  Zenginimiz bedel verir,

  Askerimiz fakırdandır!

  *  *  * 

  Bedel-i Nakdî Mi?, Bedel-i Şahsî Mi?…

 

  Gel, vatandaş gel!…

  Paran var mı?

  Buyur, sana bedel-i nakdî…

  Basdır parayı;

  Bir gün dahi askerlik yapmadan tezkere elinde…

 

  Fakir misin, paran yok mu?

  Buyur, sana bedel-i şahsî…

  Adın Memed, tüfek elinde…

  Emret gomutanım! diye bağırtarak,

  Kışlada en az 180 şafak saydırırlar sana!..

 

  Asker sınıfları, rütbe isimleri; astlar, üstler; kademeler, kıdemler,

  Hele bir de

  Uzmanlar, sözleşmeliler…

  Daha neler, neler!..

 

  ȂKİF Mehmet’in deyişi ile hepsi hercümerc olmuş!..

  Kırk yamalı fukara bohçası gibi!..

  Er, Erbaş, Astsubay; Onbaşı, Çavuş

  Ben Eski Tüfek iddia ediyorum;

  Aşağıdaki şu çizelgeyi târihimizde ilk hazırlayan kişi benim…

  Genelkurmay Başkanları dâhil olmak üzere ilk defâ görenler de sizlersiniz…

  Dünyâdaki devletlerin ordularında sâdece 1 Çavuş rütbesi var!..

  Türk Ordusundaki Çavuş rütbelerini ise Genelkurmay Başkanları dahi bilmiyor…

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  Kaynak;

⁽¹⁾  211 Sayı ve 04 Ocak 1961 târihli Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kânunu. (Madde-3; Er, Erbaş, Astsubay).

⁽²⁾  926 Sayı ve 27 Temmuz 1967 târihli Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kânunu. (Madde-77 ve 140; Astsubay Rütbe ve Kıdemi).

  *  *  * 

  Bugün Amerikan Ordusu Nasıldır?

 

  Ordumuzun midesi boş asker kalabalığına bakan beyaz subaylarımız şöyle diyorlar;

  “NATO üyesi ülkeler arasında bizim Türk Ordusu ikinci ordudur.”

  Mâdemki bizim subaylarımız Amerikalı Coni ve İngiliz Tomi subayı ile aşık atıyor!

  Öyle ise biz de bizim Türk Ordusunu bu ordular ile mukâyese edelim, olur mu?

  Amerika ve İngiltere;

  Farklı babalardan ve fakat aynı anadan doğma kardeş devletlerdir.

  Her beyaz Amerikalı çok çok İngiliz,

  Her beyaz İngiliz de biraz Amerikandır. Sâdece isimleri farklıdır.

  Bu hakikâtin tabii neticesi olarak da;

  Gerek devlet teşkilâtı gerek ise askerlik kânunları bakımından bu iki devlet, hep birbirlerini takip ve taklit ederler.

  Bu devletlerin birisi hakkında söylediğiniz her şey, öteki için de handiyse aynen cârîdir.

  Bu sebepden dolayı ben burada, Amerikan Ordusunu anlatacağım sizlere…

 Asubay Tefrikası _6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

   Amerikan Ordusunda;

   Subay emir verir,

   Er ise emiri icrâ eder!

 Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bizim ordumuzun bugünkü mevcudunu emekli bir asubay olarak ben, bilemiyorum! Çünkü söylemiyorlar!

 

Fakat,

Bu makâleyi hazırlamaya başladığım

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

İşde, belgesini de aşağıda görüyorsunuz!

31 Ocak 2019 Perşembe günü itibârı ile Amerikan Ordusunun subay ve er mevcudu…

Bizim ordumuzun “astsubay kıdemli başçavuşu”, Amerikan  Ordusunun “er başçavuşu” ile aynı konumdadır.

 Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  *  

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  * 

5 “Albay”a 1 “Kıdemli Başçavuş”

 

 Amerikan Ordusunda;

  • Subay” ve “er” olmak üzere iki sınıf asker var. Gedikli subaylar da “subay” sınıfına dahil.
  • Astsubay” isimli ortada sandık bir asker sınıfı da yok!

 Amerikan Ordusunda;

  • Subay” ve “er” asker sınıflarının her ikisinin de “kadrosu” var. Bunun anlamı şu; Amerikan Ordusundaki “subay” ve “er” mevcudunu Amerikan Meclisi ve Senatosu tesbit eder.
  • Türk Ordusunun bütün kadro mevcudunu ise TBMM’ye haber vermeye bile tenezzül etmeyen Millî Savunma Bakanı tesbit eder. (Bak: 926 Sayılı TSK Personel Kânunu, Madde-49.)

 Amerikan Ordusunda;

  • Subay” ve “er”in bir üst rütbeye terfi etmesi için üst kadroda “münhâlât” olması şartı vardır. Bu kuralın Amerikan Ordusundaki isimi “up or out”dur. Türkcesi “terfi et ya da terk et”dir. “Subay” veya “er” terfi için bütün şartları yerine getirse bile, “münhâl kadro” yok ise şâyet; ağzı ile kuş tutsa bile terfi edemez.
  • İki defâ üst üsde terfi edemeyen “subay” veya “er” ordudan hemen terhis edilir.
  • Bizim Ordumuzda ise her asker 100 seneden beri handiyse “otomatik terfi” eder.

Aşağıdaki çizelgelerde,  Amerikan Ordusundaki;

  • Subay” ve “er” asker sınıflarının 2019 senesindeki mevcutları

Ve

  • Subay” ve “er” asker sınıflarındaki rütbelere göre yüzdelik oranlarını görüyorsunuz.

Türk Ordusundakirütbelere göre asker mevcutlarınıTürk Genelkurmay Başkanları bugüne kadar hiç açıklamadığı için ben Şükrü IRBIK böyle bir çizelge hazırlayamadım!

Amerikan Ordusundakiasker sınıfları” ile Türk Ordusundaki asker sınıflarını mukayese etmenin imkânı yokdur. Çünkü her iki Devlet Ordularındaki “asker sınıflarının” hukukî durumları birbirinden çok farklıdır.

Amerikan Ordusunda karşılığı (musâvî, eşit) olmasa bile;

Türk Ordusunda “astsubay” sınıfının en kıdemli rütbesi olan “astsubay kıdemli başçavuş” mevcudunun çok fazla olduğunu hepimiz biliriz.

Bizim Ordu Karargâhlarımız adetâ “albay” ve “astsubay kıdemli başçavuş” çöplüğü gibidir. Elini sallasan ya “albay”a değersin ya da “astsubay kıdemli başçavuş”a… Karargâhlarındaki “astsubay kıdemli başçavuş”ların sayısını Kuvvet Komutanları dahi bilmez…

Fakat

Aşağıdaki “subay” ve “er” çizelgelerine bakar iseniz şâyet;

Amerikan Ordusu “er” sınıfının en kıdemli rütbesi olan “kıdemli başçavuş” (E-9) mevcudunun,

Subay” sınıfındaki “albay” mevcudunun “beşde biri” olduğunu görürsünüz!..

emekliassubaylar.org→Eski Tüfek→Asubay Tefrikası 6-8

 Amerikan Ordusunda;

  • Albay sayısının “subay” mevcuduna oranı % 4,8.
  • Kıdemli başçavuş (E-9) sayısının “er” mevcuduna oranı ise % 0,9.

Bir başka ifâde ile;

 Amerikan Ordusunda;

  • Kıdemli başçavuş rütbesine terfi etmek “albay” rütbesine terfi etmekden 5 kat daha zor…

emekliassubaylar.org→Eski Tüfek→Asubay Tefrikası 6-8Amerikan Ordusunda “er” sınıfına mensub “kıdemli başçavuş”lar,

Subay” sınıfına mensub “albay”lardan tam 5 kat daha kıymetli…

Nasıl gözel mi?..

 *  *  * 

Kıymetli vatandaşlarım,

Muhterem asubay meslekdaşlarım;

Amerikan Ordusunun “Subay” ve “Er” oranı şöyle oluyor;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

İngiliz Ordusunun Subay ve Er oranı da babaları Amerika’nın aynısıdır!

  *  *  * 

Amerikan Kara, Deniz ve Deniz Piyâde Kuvvetlerinde mevcut olan “Gedikli Subaylık”,

Aşağıdaki çizelgede gördüğünüz üzere, “subay” sınıfına dâhildir.

Bizim bu makâlemizin konusu da

İşde, aşağıda gördüğünüz bu “Gedikli Subay” asker sınıfıdır.

Şu bilgilere bir göz atın, Allah aşkına!

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  *  * 

Ya, Bizim Türk Ordusu Ne Hâldedir?

 

Bizim Ordumuzun asker sınıflarını gösderen çizelge ise

Aşiret ağalarının soyağacına benzeyecek kadar karman çorman!

Genelkurmay Başkanımıza göre bizim ordumuzda bugün tam 8 sınıf asker var, maşşallah!..

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  *  * 

Yukarıdaki resimde gördüğünüz bilgileri rakamlar ile birlikde çizelgeye dökünce de

Ebem kuşağı gibi şöyle ucûbe bir görüntü zuhûr eyliyor, orta yere!

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  *  * 

Coni’nin Amerikan Ordusu ile bahtsız Memed’in Türk Ordusunu mukâyese etdiğimizde

Şöyle rezâlet bir manzara zuhûr eyliyor!

Aşağıdaki çizelgede gördüğünüz üzere

Amerikan Ordusunda sâdece 2 sınıf asker var.

Fakat

Elem tere fiş, kem gözlere şiş! Allah nazârdan esirgesin!

Hulusi AKAR’ın bu sene “uydurduğu” “yedek astsubaylığı” saymaz isek şâyet,

Benim sayabildiğim kadarı ile bizim ordumuzda bugün tam 8 sınıf asker var, maşşallah!..

 Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Yukarıdaki çizelgede sizin de gördüğünüz üzere;

Coni ’nin Amerikan Ordusunda bugün “gedikli subay” olarak bilinen asker sınıfı var da!

Memed’in Türk Ordusunda bugün “gedikli subay” olarak bilinen  asker sınıfı niye yok, acap?..

 

    Kaynak;   

 ⁽1⁾ 5802 Sayı ve 02 Temmuz 1951 târihli Astsubay Kânunu. (Astsubay).

⁽1⁾ 6937 Sayı ve 28 Şubat 1957 târihli 1957 Malî Yılı Muvazenei Umumiye Hakkında Kânun. (İnikat-46,  25.2.1957. Devre: X, Cilt:17, İçtima: 3, sayfa-740.) (Muvazzaf Astsubay).

⁽1⁾ 211 Sayı ve 04 Ocak 1961 târihli Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kânunu. (Subay, Astsubay).

⁽1⁾ 926 Sayı ve 27 Temmuz 1967 târihli Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kânunu. (Muvazzaf Subay, Muvazzaf Astsubay).

⁽1⁾ 7179 Sayı ve 25 Haziran 2019 târihli Askeralma Kânunu. (Yedek Sb., Yedek Asb., Mükellef Erbaş ve Er)

⁽1⁾ 3466 sayı ve 28 Mayıs 1988 târihli Uzman Jandarma Kânunu. (Muvazzaf Uzman Jandarma (Erbaş))

⁽1⁾ 3269 sayı ve 18 Mart 1986 târihli Uzman Erbaş Kânunu. (Uzman Erbaş).

⁽1⁾ 4678 Sayı ve 13 Haziran 2001 târihli TSK’de İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kânun.

⁽1⁾ 6191 Sayı ve 10 Mart 2011 târihli Sözleşmeli Erbaş ve Er Kânunu.

⁽2⁾  1028 Sayı ve 10 Ağustos 1956 târihli ABD Silâhlı Kuvvetler Personel Kânûnu. Public Law-1028, 84th Congress Chapter-1041, 2nd Session. US Code Title-10, Armed Forces, dated August 10, 1956. Subtitle A- General Military Law, Part-I Organization and General Military Powers, Chapter–I, Section 101. Definitions, (b) Personnel Generally. (Muvazzaf Subay (Comissioned Officer), Sözleşmeli Er (Enlisted Member).

 *  *  *  *  * 

Aşağıda,

1949 senesinde yapılan 5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kânunu’nun 2019 senesi Şubat ayındaki son durumunu görüyorsunuz.

Bu kânunda gördüğünüz “gedikli subay” tâbiri, bugün dahi aynen mevcutdur.

Peki,

1914 senesinde “gedikli zâbit” olarak ihdas edilen

Ve dahi

1935 senesinde de “gedikli subay” olarak tebdil edilen bu tâbir,

Askerî kânunlarımızda bugün artık niye yok, acap?..

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

İçinde yaşadığımız şu 2019 senesine göre

Memed’in Türk Ordusunda “gedikli subay” olarak bilinen asker sınıfı,

Bugüne kadar hiç mi mevcut olmadı?

Ya da

Bahtsız Memed’in Türk Ordusunda “gedikli subay” ismi ile bir asker sınıfı var idi de

Birileri bu “gedikli subay” asker sınıfını ordumuzdan kazıyıp atdı mı acap?..

Ne dersiniz?..

Bilmek için öğrenmek,

Öğrenmek için hiç değil ise okumak gerek, değil mi?

 

Eski Tüfek’in;

Bunca senelerin el emeği, göz nûru ile pişirip de aşağıya dökdüğü şu hurufât çorbasını

Zamân ve olay silsilesine göre dikkat ederek içer iseniz şâyet

Ordumuzun “gedikli subay” sınıfına yapılan ibretlik “ameliyâtı” hayret ve nefret ile öğreneceksiniz!

Nasıl?.. Gözel mi?..

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 Dünyâyı sömürmek için her türlü oyunu çok iyi oynayan İngiliz Bahriyesi,

Kendi sivil ticâret gemilerini ve denizcilerini muhtemel bir harbde kullanacak şekilde eğitir ve donatır.

İşde, bu maksat ile İngiliz Bahriyesi; Birinci Cihân Harbinde kullanmak için gemici ve makinacı çırakları istihdam etdi. İngiliz Bahriyesi için bu, dün böyle idi, bugün de aynen böyledir. Bizim bahriyemizde de bir zamânlar mevcut olan makine ve gemici çırak mekteblerinin menşei de sömürgen İngiliz Bahriyesinden aşırmadır.

 

Yelkenli gemiler yerine buharlı gemilerin hizmete alınması ile birlikde; deniz kuvvetlerindeki harp gemilerinde yeni mesleklere büyük bir ihtiyaç hâsıl oldu.

Kendi buharlı harp gemilerindeki bu ihtiyacı karşılamak için; İngiliz Kraliyet Bahriyesi Çırak Mektebleri açdı. Bu maksat ile “Engine Room Artificer Apprentice” (Boy Tiffy) isimi ile evvelâ “makine” sınıfında 1868 senesinde teşkil etmiş idi.

İngiliz Kraliyet Bahriyesi makineci çıraklarından beklenen faydayı elde edince, güverte ve diğer sınıflarda da peyderpey Çırak Mektepleri açdı.

İhtiyâcı olduğu hâlde kendi yetiştiremediği kimi zanaatkârları da piyasadan tedârik etdi.

Artificer” (Tiffy, zanaatkâr) isimli bu deniz askerlerini İngiliz Kraliyet Bahriyesi ihtiyacı olduğu harp dönemlerinde tepe tepe kullandı. Harp sona erince de hepsini terhis etdi.

 

Gemici ve Makine Çıraklarının bir kısmını İngilizler; mekteb eğitimi vermeden, meslek erbâbı vatandaşlar arasından toplamış idi. Fakat aynı dönemlerde Osmanlı Devletinde okuma-yazma nisbeti yüzde bir civârında bile değil iken; Osmanlı Bahriyesi, kendi gemici çıraklarına 4 sene, makineci çıraklarına ise tam 5 sene eğitim verdi.

Aynı senelerde zâbit yetiştiren Bahriye Mektebindeki eğitim ise bunlardan sâdece 2 sene fazla idi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bu kadar insanlık dışı ve aşağılık bir muameleyi de

Ancak bizim kurnaz-fesat beyaz subaylarımız tertip edebilir idi.

Bu aslında, değil müslümanın müslümana; gevurun bile gevura yapabileceği bir muamale değildir!

İngiliz Bahriyesi;

Birinci Cihân Harbinde kullandığı buharlı gemilerde, kral daşşağından düşme beyaz zâbitin yapmaya tenezzül etmediği tehlikeli, pis ve zor işlerini yapdırmak için sivil piyasadan kazancı, ateşçi, elektrikçi, motorcu, tornacı vs. çok sayıda meslek erbâbı istihdam etdi.

Ve bu insanlara “zâbit” sınıfına dâhil olmak üzere “gedikli zâbit” (warrant officer) unvânı verdi. Harb esnâsında da bu gedikli zâbitânı, “muvazzaf zâbit” sınıfına terfi etdirdi. Hem de yarbay rütbesi ile!…

 

Fakat sivil piyasadan topladığı ve zâbitin işlerini yapdırdığı “gedikli zâbitânı”,

İngiliz Bahriyesinin beyaz subayları, Birinci Cihân Harbi sona erince, sürüm sürüm süründürdü.

Bu gedikli zâbitânın çoğunu terhis etdi.

 

Terhis etmeye götlerinin yemediği bahriye gedikli zâbitânın da;

  • Maaşlarını yarıya azaltdı,
  • Terfi sürelerini uzatdı,
  • Muvazzaf zâbitliğe nakillerini durdurdu…

 

Kullan-at” siyâsetini dünyâda en iyi bilen ve oynayan İngilizlerin kral daşşağından düşme beyaz zâbitânı,

Harbden sonra ihtiyacı kalmadığı için “gedikli zâbitânı”, kağıt mendil gibi kenara atdı.

Birinci Cihân Harbi esnâsında “zâbit” sınıfına dâhil etdiği

Ve dahi

Buharlı gemilerin en tehlikeli ve pis işlerini yapdırdığı gedikli zâbitâna İngiliz Bahriyesinin beyaz zâbitânı,

Çok aşağılık ve adi bir kalleşlik daha yapdı;

Gedikli zâbitânı harb bitince “zâbit” sınıfından def etdi ve “er” sınıfına tenzil etdi.

 

İngiliz Bahriyesinde bugün dahi sâdece iki sınıf asker vardır;

  • Muvazzaf subay,
  • Gönüllü/Sözleşmeli Er.

 

Bugün dahi İngiliz Bahriyesine “Er” olarak giren bir asker,

Belli süre ve şartlar ile alaylı “Gedikli Zâbitliğe” kadar doğrudan terfi edebilir. 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

İngiliz Bahriyesinin gedikli zâbitânı işde, bu sebepden dolayı bugün de hâlâ “er” sınıfına dâhildir.

Şu resimin sağ üst tarafında gördüğünüz asker, İngiliz Deniz Kuvvetlerinden Birinci Sınıf Gedikli Zâbitdir.

 *  *  *  *  * 

Bizde Yok!

Fakat ABD Ordusunda Var; Jet Pilotu Erler!..

 

Amerika ve İngiltere; farklı babalardan ve fakat aynı anadan doğma kardeş devletlerdir.

Her beyaz Amerikalı çok çok İngiliz, her beyaz İngiliz de biraz Amerikandır. Sâdece isimleri farklıdır. Bu hakikâtin tabii neticesi olarak da gerek devlet teşkilâtı, gerek ise askerlik kânunları bakımından bu iki devlet, hep birbirlerini takip ve taklit ederler. Fakat hep iyi yönde… Mâlum, iyi olan rağbet görür ya! Yazdıkları kitaplarda da her iki devlet bundan gurur ile bahsederler.

Amerikan Kara, Deniz ve Deniz Piyâde Kuvvetlerinde bugün dahi hâlâ mevcud olan “gedikli zâbitliği” Amerikan Ordusu, İngiliz Ordusundan aşırdı.

Fakat her şeyin daha iyisini yapmak için geberen Amerikalı Coni;

İngiliz Tomi’nin icâd etdiği gedikli zâbitliğesınıf atlatdı” ve “zâbit” sınıfına dâhil etdi.

Bu cümleden olmak üzere;

1947 senesinde teşkil edilmiş yeni bir kuvvet olan Amerikan Hava Kuvvetlerinde “gedikli zâbit” sınıfı hiç mevcut olmadı.

Fakat aynı Amerikan Hava Kuvvetlerinde helikopterin çoğunu “er” sınıfından pilotlar uçurur.

Savaş uçaklarını uçuracak “muharip pilot er” yetişdirmek üzere de 2017 senesinde kolları sıvadılar…

Cebinden dünyânın parasını harcayıp da

Kendi imkânı ile pilot ehliyeti alan “astsubay” denilen bizim köle askerlerin uçmasına izin vermeyen

Bizim Kuvvet Komutanları ve Genelkurmay Başkanlarımızın kulakları çınlasın!..

(https://www.airforcetimes.com/news/your-air-force/2017/12/06/enlisted-combat-pilots-the-air-force-is-launching-a-test-that-could-lead-to-that/)

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Amerikan Kara, Deniz ve Deniz Piyâde Kuvvetlerindeki “gedikli zâbitân” bugün de “zâbit” sınıfına dâhildir.

Bizim ordumuzun her boku bilen beyaz subayları ise

Bu konuda Amerikan ve İngiliz Ordularının yapdığından daha farklı ve fakat kalleşçe bir şey yapdı!

Kıskanç bir kuma gibi davranan;

Ordumuzu babalarından mirâs çiftlik, kendilerini aga;

Kendilerinden başka askerleri ise köle olarak telakki eden beyaz zâbitânımız,

Kâbiliyetine hep gıpta etdiği, kendileri için her zamân çetin bir rakip olarak gördüğü; subay tuvâletini dahi birlikde kullanmaya tahammül edemediği “gedikli zâbitliği” 1929 senesinde kökden tasfiye etdi.

Bahriye gedikli zâbitliğini” tasfiye etmek için Deniz Kuvvetleri (Bahriye Nezâreti) ile Genelkurmay Başkanlığı (Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisliği)’nın

Bu konuda takındıkları haset, nefret ve kin dolu tavırlarını, meclis zabıtlarına akseden cümlelerinden anlamak hiç de zor değil! Eski Tüfek’in bu satırlarda yazdığı ifâdeleri de başka hiçbir yerde bulamazsınız!

 *  *  *  *  * 

Bahriye Gedikli Zâbitliği konusunda Osmanlı Bahriyesi, İngilizlerin kuyruğundan ayrılamadı.

Osmanlı Bahriyesi “gedikli zâbit” asker sınıfını 1913 senesinde, İngiliz Bahriyesinden aşırdı!

Ve o zamân hem “küçük zâbit” sınıfı hem de “gedikli zâbit” sınıfı, “zâbit” sınıfına dâhil olmak üzere teşkil edilmiş idi.

Donanmamızın padişah daşşağından düşme beyaz zâbitânı;

Osmanlı Bahriyesinin İngiltere’den satın alıp Birinci Cihân Harbi’nde kullandığı buharlı gemilerde,

Kendilerinin yapmaya tenezzül etmediği tehlikeli, pis ve zor işleri, gedikli zâbitâna yapdırdı.

Beyaz zâbitânımız, kendilerinin ölmesi gereken işlerde, gözlerini hiç kırpmadan gedikli zâbitânı ölüme sürdü.

Birinci Cihân Harbi sona erince, Osmanlı Bahriyesi;

Gemici ve Makine Çırak Mekteplerinde 4 ve 5 sene talim ve taallüm etdirdiği

Ve aslında zâbitânın yapması gereken işleri yapdırdığı bahriye “gedikli zâbitânı”;

  • Evvelâ 1927 senesinde, “mükellef er” sınıfına dâhil olan “gedikli küçük zâbitliğe” tenzil etdi,
  • Akabinde bahriye “gedikli zâbit” sınıfını 1929 senesinde kökden tasfiye etdi.
  • Bahriye “küçük zâbitânı” da “muvazzaf er” sınıfına tenzil etdi. Ve oraya çiviledi.

 

Muvazzaf er” asker sınıfı olur mu, demeyin! Dünyâda yok, fakat bizim ordumuzda var…

Bugün biz astsubaylar;

15 sene mecburî hizmete ve olduğu yerde otlamaya mahkûm edilmiş dünyânın tek “muvazzaf er”leriyiz.

Böylece beyaz zâbitânımız, bir daş ile üç guş birden vurdu!..

Nasıl?

Gözel mi?..

 *  *  *  *  * 

Bahriye Nâzırı Mürteşi Müşür Hasan Hüsnü Paşa’yı adam zanneden Sultan II. Abdülhamid,

Bu Paşa’nın 1890 senesinde hazırladığı bir nizâmnâme için irâde buyurdu!

Donanma-yı Hümâyûna Alınacak Sıbyan Efrâdına ve Bunlardan Yetiştirilecek Gediklilere Dâir Nizâmnâme.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Sultan II. Abdülhamid’in Donanma “Gedikli” sınıfını teşkil etdiği 1890 senesinde;

Donanmayı Hümâyun (Padişah Donanması)’da “Asakir-i Bahriye-i Şahâne” (Padişah Bahriye Askerliği) mevcut idi.

Bu askerlere “Kur’a Efrâdı” veya “Bahriye Efrâdı” ismi de veriliyor idi.

Bahriyenin ihtiyâcı nisbetinde kur’a ile tesbit edilen “kur’a efrâdı” gençler,

5 sene nizâmiye (mükellef) askerliği yapmaya mecbur idiler.

Bu 5 senelik “mükellef askerlik” süresi içinde bahriye askerlerine,

Harb gemilerinde yapacakları hizmete göre çeşitli eğitimler veriliyor idi.

Bu eğitimleri de bahriyeli zâbitânımız veriyor idi.

Harb gemisindeki silâh, alet, cihaz vs. demirbaşlar da gene zâbitânımızın üzerine zimmetli idi.

Eğitimlerin sonunda da “Bahriye Efrâdı, harb gemilerine sevk ediliyor idi. Aldıkları eğitimden sonra gitdikleri gemilerde iyice usdalaşan kur’a efrâdı, 5 senelik “mükellef” askerlik hizmetinden sonra teskere alarak Donanma’dan ayrılıyor idi.

Kur’a efrâdı gençler, görevleri süresince kullanmaları için kendilerine teslim edilen silâh, alet, cihaz vs. gibi demirbaş malzemeleri de kırıp döküyorlar ve bunların hesâbı da beyaz zâbitândan soruluyor idi.

Mesleğinde usdalaşan kur’a efrâdı; beyaz zâbitâna göre kendilerinden istifâde edilecekleri bir zamânda teskere alıp Donanma’dan çıkıp gidiyor idi.

Sonra da bahriye zâbitânı, gelen yeni kur’a efrâdını tekrâr eğitmeye mecbur kalıyor idi.

İşde, bahriye zâbitân heyetimiz;

Hem kur’a efrâdını eğitmek, atleti-donu, boku-püsürü ile uğraşmakdan kurtulmak

Hem de kendilerine zimmetli olan demirbaş malzemelerin zimmetinden kurtulmak için

Aynı görevi kendileri yerine uzun süre yapacak köle bir asker sınıfı” icâd etmek isdedi.

Ve hemen akabinde,

Gedikli” olarak tesmiye etdiği ve aslında “muvazzaf köle” bir asker sınıfı olan “Donanma sıbyan efrâdını” keşfetdi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Dersaadet (İstanbul)’de doğup büyümüş ve denizi bilen gençlerin kabul edileceği bu gedikli” sınıfı;

Talebe olarak bahriye harp gemilerinde tam 5 sene tâlim-taâllüm edecek,

Bu tâlim-taâllüm sonunda “sıbyan efrâdı” nâmı ile gemilerde 5 sene “mükellef” hizmet edecek idi.

İstanbul’un bıçkın gençleri “talebe ve sıbyan efrâdı” olarak toplam 10 sene hizmetden sonra

Kendisi isder ise ve Donanma’da ihtiyaç da var ise şâyet “gedikli” sınıfına nakil edilecek,

Gedikli” unvânı ile 9 sene daha olmak üzere toplam 19 sene hizmet etdikden sonra emekli olacak idi.

 

Bu senelerde Bahriye Mektebi (Deniz Harp Okulu)’nde idâdî hâriç, eğitim süresi de 3 sene idi…

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

1890 Donanma Gedikli Nizâmnâmesini tertip edenAsubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bahriye Nâzırı Mürteşi Müşir Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa

5 sene nizâmiye (mükellef) askerliğin mecburî olduğu bir dönemde;

İlk 5 senede mükellef askerlik hizmetini yapar iken

İkinci 5 senede de bir meslek öğrenmenin İstanbul’lu gençler için câzip bir tercih olacağını tahmin ediyor idi.

Fakat

Hasan Hüsnü Paşa, kısa süre sonra bu tahmininde duvara tosladı.

İstanbul’lu gençler, “zâbit” olacaklarını zannederek “gedikli” olmuşlar idi.

Fakat

Gemiye gitdiklerinde;

Bahriye zâbiti kadar iyi bir eğitim aldıklarını

Ve dahi

Bahriye zâbiti kadar donanımlı oldukları gören

Ve buna rağmen aslında “efrâd (er)” olduklarını idrâk eden Dersaadet’in bıçkın delikanlıları,

Gedikli” olmakdan hemen çark etdiler.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

İşde bu sebeplerden dolayı Donanma Gedikli sınıfına talep, kısa sürede birden bire dibe vurdu.

1900’lü senelere gelindiğinde,

Bir tek dahi olsa talebe bulamayan Donanma Gedikli Sınıfı,

Yirminci asırın ilk senelerinde kapısına kilit vurdu!

Bahriye Nâzırı Mürteşi Müşir Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa’nın tertip etdiği Donanmamızın ilk “gedikli” sınıf tezgâhlama teşebbüsü,

İşde böylesi derin bir hüsrân, büyük bir hayâl kırıklığı ve sonsuz bir küskünlük ile iflâs etdi.

Fakat

Hem bahriye efrâdının tâlim-taâllümü, boku-püsürü ile uğraşmakdan sıyrılmak

Hem de kendilerine zimmetli demirbaşları başkaları üzerine yıkmak için sinsice tuzaklar tezgâhlayan Bahriye zâbitân heyetimiz,

Bulduğu ilk fırsatda “köle”, “ortada sandık” ve yeni bir “gedikli” sınıfı tertip etmeye kararlı idi.

Burada yeri gelmiş iken önemli hatâyı tashih etmeliyim.

 

Bugüne kadar neşretdiği târihcelerde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı; Donanma Gedikli sınıfı için;

  • Kimi zamân “gedikli küçük zâbit”,
  • Kimi zamân “gedikli zâbit”,
  • Kimi zamân da “astsubay” tâbirini kullandı.

 

Bu yakışdırmaların hepsi câhilliğin alâmetleridir. Donanma Gedikli sınıfı, bunların hiçbirisi değildir.

Çünkü;

Birinci husus şudur; 1890 Donanma Gedikli Nizâmnâmesinde, bir tek dahi olsa “zâbit” kelimesi yokdur.

İkinci husus da şudur; 1890 Donanma Gedikli Nizâmnâmesi, nev-i şahsına münhasır bir nizâmnâmedir.

Bu Nizâmnâme ile ihdâs edilen Donanma Gediklisi nev-i şahsına münhasır bir asker sınıfıdır.

Deniz Kuvvetlerimizin bu gedikli sınıfını, çeşitli bahriye asker sınıflarına benzetmeye ve yamamaya çalışmasının iki sebebi olabilir.

 

Bu sebepler;

 1. Cehâletdendir, bunu anlarım.

 2. Fakat daha ziyâde ihânetdendir, bunu affetmem!

Bahriyeli subaylarımızın böylesi hâince davranmasının asıl sebebleri de şunlardır;

Bugün burada belgeleri ile ortaya koyacağımız üzere,

Gerçek anlamda bahriye “zâbit” sınıfına dâhil olarak teşkil edilen “gedikli zâbit” sınıfını değersizleştirerek unutdurmaya çalışmak

Ve daha da mühimi,

Hem bahriye efrâdının tâlim-taâllümü, atleti-donu, boku-püsürü ile uğraşmakdan sıyrılmak

Ve hem de

Kendilerine zimmetli demirbaşları üzerine yıkacağı “köle”, “ortada sandık” ve yeni bir asker sınıfının teşkil edilmesine kendi akıllarınca meşru gerekçeler uydurmak telâşıdır.

 *  *  *  *  * 

Ölmek/öldürmek ve öldürmeyi emretmek salâhiyyetini hâiz dünyânın meşru tek katil mesleği olan askerlikde;

Ölen/öldüren ve ölmeyi emreden asker arasında başka bir asker sınıfı olamaz!

İkinci Cihân Harbine kadar dünyânın haracını yiyen İngiliz Ordusunda

Ve dahi

 

   İkinci Cihân Harbi’nden sonra dünyânın haracını yiyen Amerikan ordusunda,   

   Sâdece iki sınıf asker vardır;

 

  1. Ölmeyi emreden mektebli muvazzaf subay,

  2. Ölmek ve öldürmek emrini yerine getiren alaylı mükellef er.

 

Türkiye Devletinin imzâlayıp taraf olduğu milletlerarası andlaşmalara göre de durum aynen böyledir.

 

Fakat

Darbeci beyaz subaylarımızın;

Anayasa’yı ayaklarının altında çiğneyerek

İç hukukumuzda tertip etdikleri kimi gayri meşrû kânunlar ile ordumuzun askerlerini tefrikalara ve sınıflara böldüler. 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

İnanması Zor!

Lâkin, Durum Aynen Böyle!..

 

Aşağıda gördüğünüz sayfayı Milli Savunma Üniversitesine ait bir bağlantıdan şimdi indirdim.

Benim de 1981 senesinde mezun olduğum Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulu ismini verdikleri uyduruk okulun târihcesinden bahseden bu yazıda,

Deniz Astsubaylığının târihinin “Donanma Gedikli Sınıfı” ile 1890 senesinde başladığı yalanını söylüyorlar.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Fakat

Vaziyet hiç de öyle, Milli Savunma Üniversitesinin işkembeden üfürdüğü gibi değil!..

Deniz Kuvvetleri Komutanının bile bugün bu hakikâtin farkında olmadığından hiç şüphem yok!

1890 Donanma Gedikli Nizâmnâmesi bugün de hâlâ yürürlükdedir.

Çünkü bu nizâmnâmeyi ilga eden herhangi bir nizâmnâme, kânun vs. bulamadım;

1949 sene ve 5434 sayılı Emekli Sandığı Kânunu,

Ve dahi

Bugün “astsubay” olarak bildiğimiz asker sınıfının târihinden söz eden 1995 seneli AYİM kararında, sâdece 1913 nizâmnâmesine atıf var.

Kendisinden sonra meriyyete konulan nizâmnâme ve kânunlarda da 1890 Donanma Gedikli Nizâmnâmesinden tek kelime bahis yokdur.

Bugün “astsubay” ismi ile bilinen asker sınıfı, 1951 senesinde 5802 sayılı kânun ile teşkil edildi. Bu kânunda da 1890 Donanma Gedikli sınıfı Nizâmnâmesine atıf yok!

Bu sebepden dolayı;

1890 Donanma Gedikli sınıfı ile bugünkü “deniz astsubaylığı” arasında “halef-selef” bakımından hiçbir illiyet bağı yokdur.

  

  1890 Donanma Gedikli sınıfı;

  • Nev-i şahsına münhasır bir bahriye asker sınıfı olarak teşkil edilmiş
  • Ve fakat rağbet görmediği için 10-15 senede iflâs etmiş müstakil bir asker sınıfıdır.
  • Bahriyemizde bugüne kadar mevcut olan hiçbir asker sınıfı ile de benzerliği yokdur!  

 

Deniz astsubaylığı hakkında bugüne kadar neşretdiği târihce kitaplarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ortaya atdığı “bugünkü deniz astsubaylığı, 1890 Donanma Gedikli sınıfının devâmıdır” şeklindeki iddia, işkembeden söylenmiş kuyruklu ve  âdi bir yalandır. Hukûkî bakımdan da son derece mesnetsizdir. 

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 1890 senesinde teşkil etdiği Donanma “Gedikli” sınıfının Nizâmnâmesinde Sultan II. Abdülhamid şöyle dedi;

 

Madde 29 — İleride icâbı hâle göre işbu nizâmnâmenin tevsi veya tâdili zımnında lüzumu tahakkuk eden mevaddın derç ve ilâvesi câizdir.

 

Bu cümlenin Türkcesi şöyle oluyor;

 

İleriki zamânlarda zuhûr edecek ihtiyâca göre bu nizâmnâme gelişdirilir veya değişdirililir.

Fakat öldüğü 1903 senesine kadar Bahriye Nâzırlığı yapan Mürteşi Müşir Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa,

1890 senesinde hazırladığı bu nizâmnâmenin tek kelimesine dahi dokunmadı.

Ve bu sınıfın kendi kendisini tasfiye etmesini gemi gövertesinden

Manda katara bakar gibi seyretdi…

 

   1890 Nizâmnâmesine bakıldığında, Donanma Gedikli sınıfının;

  • Donanma zâbit sınıfına dâhil olmadığı bellidir,
  • Donanma Efrâd (Er) sınıfına dâhil olmadığı da bellidir,
  • Donanma zâbit sınıfı ile donanma efrâd sınıfı “arasında” yer aldığı da açık bir şekilde bellidir,
  • 1890 senesinden sonra Donanmamızda teşkil edilen hiçbir asker sınıfına benzemediği de çok bellidir.
  • Rütbe isimlerine bakdığımızda 1890 Donanma Gedikli sınıfının, bugün “astsubay” olarak bildiğimiz deniz asker sınıfının “selefiolmadığı da besbellidir…

 

Donanma Gedikli sınıfının yapacağı görevler, nizâmnâmede en ince ayrıntısına kadar açıklanmış idi

Fakat  emeklilik hakkı ve tâbi olacağı askerî cezâ hukûku konusunda bu Nizâmnâmede tek kelime yok idi.  

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bahriye Encümeni nâmına söz alan Karesi Mebusu Ali Galip Efendi

1911 sesinde Meclis-i Mebusânda şöyle dedi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 Bugün mevcut Efrâdı Bahriye 6.000 adetten ibâret imiş. Zâbitânı tahkik ettik 5.600 imiş. Az daha beher efrât başına bir zâbit olacaktı.  Gedikli efrât tâbir olunan efrâd var ki, bunlar kat’iyyen zâbit olamazlar. Usûlen öyle vaz olunmuş vaktiyle. Fakat bu maksadı fark etmişler bunlar, bu Gedikli efrâdı da zâbit yapmışlar. Gedikli efrâddan maksat, adetâ bizim hânelerdeki kethüda kadınlar gibi, her vapurda bu Gedikli efrâd daima bulunuyor. Kethüda gibi her umura karışıyor vapurlarda. Gedikli efrâd böyledir. Yeni gelen efrâdı bunlara tevdi ederler. Bunlar kat’iyyen vapurlardan çıkmıyorlar. Orada bulunuyorlar. Bunlar zâbit filan olmuyor. Lâkin bunların dört senede bir maaşlarına zam olunur. Muahharan son defâ olmak üzere arzolunmuş, beş altı yüz ve belki daha ziyâde Gedikli efrâdı “zâbit” yapmışlar. Hülâsa, iş çığırından çıkmış gitmiş.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 Padişah Sultan Hamid buyurduğu bir iradei seniyye (padişah fermânı) ileAsubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Alaylı 148 bahriye çavuşunu,

1908 senesinde mülâzım sâni rütbesine terfi etdirdi.

Bu çavuşlar, terfi etdiklerini zannederek zâbit kıyâfeti giymeye başladı.

Fakat

Dönemin Bahriye Nâzırı Hasan Râmi Efendi,

Padişahın bu fermânını mevkii tatbike koymadı.

Zâbitliğe terfilerinin işleme alınmadığını öğrenen 148 bahriye çavuşu, hakkını almak için meclise dilekce gönderdi.

Uzun müzâkerelerden sonra mebuslar,

Bahriyeli 148 çavuşun dilekçelerini reddeddi.

1908 İnkilâbından sonra, Bahriye Nâzırı Hasan Râmi Efendi’nin rütbesi alındı ve sürgüne gönderildi.

Kendinden önceki Bahriye Nâzırı Hasan Hüsnü Paşanın lakâbı “Mürteşi” idi.

Hasan Hüsnü Paşa gibi fenâ bir şöhreti olmasından ve isminin verdiği kolaylıkdan dolayı da

O’na “HaRâmî” Paşa dediler.

Aynı celsede söz alan Sivas Mebusu Dağavaryan Efendi

Meclis-i Mebusânda şu ibretlik sözünü târihin hâfızasına kayıt etdi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

DAĞAVARYAN EFENDİ (Sivas) — Bir millet, yalnız nizâm ile yaşayıp ileri gidebilir. Merhamet ile hiçbir millet ne yaşar, ne ileriye gider. Bizim, Avrupa devletlerinden farkımız yalnız budur. Onlarda nizâm, kânun hüküm-fermâdır. Bizlerde hissiyâtımız, merhametimiz hâkim ve âmirdir. Artık müzakere kâfidir. Ne kadar dinledik ise, hepsi birdir. Kânunun sadâsını çok vakit ayak altına alıyoruz.

Böyle gidersek, biz, bu mülkü (Devleti) batıracağız!

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

İşde, bu şerefli zâbit Ali Rıza Paşa,

1911 senesinde meclisde şu târihî sözünü söyledi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Askerî Harcırah Kanunu_ İnikad-75);

RIZA PAŞA (Topçu Ferîki) — (…) Bugün orduya muktedir zâbit yetiştirmek – Hey’et-i kirâm bilirler ki – Avrupa’da bir mes’ele-i mühimme-i içtimaiyyeden maduttur. Almanlar bugün dünyâya nümûne-i imtisâl olan o güzel ordularına, zâbitleri vasıtasıyla nâil olmuşlardır. Hey’et-i zâbitânının mükemmeliyeti sâyesinde ordu da terakki ve tekemmül etmiş ve bugün herkes için numune-i imtisâl olmuştur.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Birinci ve İkinci Cihân Harbini, Almanya başlatdı.

Bütün dünyâya meydan okumasının da kendine göre çok haklı sebepleri var idi.

 

NATO görevinde iken Napoli’de 1994 senesinde tanışdığım bir Alman deniz yarbayı, sohbetimiz esnâsında bana şöyle dedi;

Göreceksiniz, Şef! Üçüncü Cihân Harbini de gene biz başlatacağız!

 

Amerika’nın kucağına oturmuş iken dübürden kahramanlık taslayan bizim mütarekeci subaylarımız işitsin!

Dünyâ savaşlarını başlatmasında Alman subaylarının neler yapdığını da inşallah başka bir makâlede anlatırız.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

1890 Donanma Gedikli Nizamnâmesi,

Donanma gediklilerinin “zâbitliğe nakil edilmeleri asla câiz değildir” diyor idi!

Bu sebepden dolayı 1890 senesindeki “ilk gedikli sınıfı” denemesi, 1900’lerin başında iflâs etdi.

  Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bu iflâsdan ders alan dönemin Bahriye Nâzırı Çürüksulu Mahmûd Paşa,

İngiliz Amiral Gamble Paşa’nın 1910 senesinde hazırladığı rapor üzerine

Padişah Sultan Mehmed Reşâd’a arz eylediği bir layihâ ile

1913 senesinde bahriye (donanma) “gedikli” sınıfını “ikinci kez” olmak üzere teşkil etdi.

Süfûn-u Hümâyûn Gedikli Sınıfı;

Tekâ’üd husûsunda Askerî Tekâ’üd Kânûnuna tâbi olacak

Ve dahi

Rütbelerine mahsûs mecmû’-ı müddet olan 17 seneyi ikmâl eyledikden sonra hakk-ı tekâ’üdü ihrâz edecekler idi. 

 

Fakat

Askerî cezâ husûsunda gedikli sınıfı askere yapılacak muâmele konusunda bu kânunda hiçbir hüküm yok idi. 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Deniz Astsubaylığının târihi söz konusu olduğunda;

Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız 1890 Donanma Gedikli sınıfının târihini yazar iken

Bahriye Nâzırı Mürteşi Müşir Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa’dan söz etmeyi kendine bir nâmus borcu bilir.

 

Fakat

Bugünkü “deniz astsubaylığına” menşe teşkil eden başka kânunlar olduğunu da hep inkâr eder.

Nitekim 1913 senesinde meriyyete konulan bu nizâmnâmeyi,

Her niye ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız hep ıskalamayı tercih eder.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Donanma Gedikli sınıfının ikinci kez teşkil edilmesine dâir olmak üzere kabul edilen bu kânun;

Padişah Sultan Mehmed Reşâd’ın “bir defâya mahsus” olmak şartı ile irâde buyurduğu “muvakkat” (geçici) bir kânundur.

Bu hakikâtin tabii neticesi olarak da;

Bu kânun ile “zâbit” sınıfına dâhil olmak üzere teşkil edilen “süfün-i hümâyun gedikli sınıfı” da “muvakkat” (geçici) bir donanma asker sınıfıdır.

Bütün devletlerin dünyâ harbine hazırlandığı günlerde,

Askere giden gençlerin geri dönmeyeceğini vatandaş çokdan öğrenmiş idi.

Câzip şartlar da vaad etmediğinden dolayı bu “gedikli” sınıfı da rağbet görmedi.

 

1914 (R.1330) senesi Bahriye Nezâreti bütçesi müzâkere edilir iken,

Donanmanın ruhunu teşkil eden gedikli” temininde müşkilât çekildiğini

İzmit mebusu Ziyâ Bey, şu sözleri ile Meclisde gündeme getirdi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

   Sayfa-189;   

   Ziyâ Bey (İzmit); — Donanmamıza tesirat-ı mühimmesi olan Gedikli Kanunu var. Bu kanun, “Kanun-u muvakkat” olarak neşrolundu. Bu kanun 15-20 gün evvel Askerî Encümeninden çıktı.

   Halbuki Gedikliler mes’elesi Donanmanın ruhunu teşkil ettiği halde gösterilen şerait dahilinde Gedikliler tedarikinde müşkilat çekiliyor.

   Buna Encümenimiz  bazı zamaim icra etti. Bunun bütçeye alakası olduğu  için bendeniz bu kanunun müzakere edilmesini teklif ediyorum.

 *  

Donanma gedikli sınıfı teşkil etmek için

Taş kafalı beyaz bahriye zâbitân heyetimizin çıkartdığı bu ikinci kânun da kısa sürede iflâs etdi.

 *   * 

 Donanmayı Hümâyûn’da 1890 senesinden beri

  Bahriye Nâzırlarının hazırlayıp Padişahlara imzâlatdıkları kânunlarda

  Gedikli olmak isdeyen gençlere câzip maaş ve terfi imkânı verilmediği için

  Harb gemilerini işletecek uzman bahriyeli temin edemediler.

  İşde bu sebepden dolayıdır ki,

  Dünyanın en büyük ikinci Donanması olduğu hâlde

  İstiklâl Harbinde düşmana bir top mermisi dahi atamayan Osmanlı Donanmasını

  Bahriye Nâzırları Haliç’de çürümeye terk etdi.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

1890 senesindeki Donanmada “ilk gedikli” sınıfı denemesi 1900’lerin başında iflâs etdi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

1913 senesindeki Donanmada “ikinci gedikli” sınıfı denemesi  de

Bu askerin “zâbit” sınıfına dâhil olmasına rağmen aynı sene içinde iflâs etdi.

 

Bu iflâslardan ders alan dönemin Bahriye Nâzırı Ahmed Cemâl Paşa,

Gene İngiliz Amiral Gamble Paşa’nın 1910 senesinde hazırladığı rapor üzerine

Padişah Sultan Mehmed Reşâd’a arz eylediği bir layihâ ile

1914 senesinde bahriyede “ilk kez” olmak üzere “üç sınıf asker” birden teşkil etdi.

 

 

Bugüne kadar geçen 105 sene içinde aşağıdaki şu belgeyi ilk gören sizler oluyorsunuz!

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

1914 seneli Bahriye Efrâdı ve Küçük Zâbitânı ile Gedikli Zâbitânı Kânun-ı Muvakkat isimli bu kânunun 

Beşinci maddesi şöyle emrediyor idi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bu kânun ile aşağıdaki çizelgede gördüğünüz üç sınıf asker geçici (muvakkat) olarak teşkil edildi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bu kânuna göre teşkil edilen üç asker sınıfının en üst aşaması olan 1914 Bahriye Gedikli Zâbit Sınıfı;

 

  • Tekâ’üd husûsunda zâbitân misüllü Askerî Tekâ’üd Kânûnuna tâbi olacak,
  • Namzetliklerinden itibâren 17 seneyi ikmâl eyledikden sonra hakk-ı tekâ’üdü ihrâz edecek,
  • Cezâ husûsunda da gene zâbitan misüllü Askerî Cezâ Kânûnnâmesine tâbi olacak idi.

 *  *  *  *  * 

1914 Bahriye “Gedikli Zâbit” rütbe işâretlerinin rengi “sarı

Küçük Zâbit” rütbe işâretlerinin şekli aynı fakat rengi “kırmızı” idi.

Rütbe işâretlerinin renginin “sarı” olması,

Bugünkü “deniz astsubay” sınıfının, geçmişdeki “gedikli zâbit” sınıfının devâmı olduğunun gizli bir delilidir.

Bugünkü “deniz astsubay” rütbelerinin;

  • Rengini”, “bahriye gedikli zâbit” rütbelerinin renginden,
  • İsimlerini” ise “bahriye küçük zâbit” (erbaş) rütbelerinin isimlerinden aldığını,

Yukarıdaki “rütbe isimleri, renkleri ve şekilleri”nden kolayca anlayabiliyoruz.

Ne de büyük bir hile değil mi?..

 *  *  *  *  * 

İngiliz Amiral Gamble Paşa’nın tavsiyesi üzerine hazırlanan 1914 Bahriye “gedikli zâbit” kânunu ile

Bahriye zâbiti” hâricinde olmak üzere üç sınıf bahriye askeri birden teşkil edildi.

 1. Bahriye “Mükellef” Efrâd (Er) sınıfı,

 2. Bahriye “Mükellef” Küçük Zâbit (Erbaş) sınıfı,

 3. Bahriye “Muvazzaf” Gedikli Zâbit sınıfı.

 *  *  * 

172 numara ve 1914 seneli bu kânun

Ve dahi

1916 seneli Makine Çırakları Nizâmnâmesinden kolayca anlaşıldığı üzere

 

Bahriyedeki bu asker sınıfları;

  • Birbirini ikmâl eden (besleyen)

  Ve

  • Sınıflararası dikey geçiş imkânı veren bir kânun idi.

Bu kânuna göre Efrâdı Cedide (Acemi Er) Mektebine kayıt yapdıran bir gencimiz;

Makineci Çırağı olmak için 5 sene,

Gemici Çırağı olmak için ise 4 sene tâlim-taâllüm görüyor idi.

 

Bu tâlim-taâllüm sonunda;

 1. Hem nizâmiye (mükellef) askerliğini yapıyor

 2. Mükellef askerliğini tamamladıktan sonra donanmada askerlik yapmaya devâm etmek isder ise şâyet,

 

Belli süre ve şarta bağlı olarak;

Evvelâ; “mükellef” küçük zâbit

Akabinde de “muvazzaf” gedikli zâbitliğe dikey olarak terfi edebiliyor idi.

Bu durum, İstiklâl Harbi esnâsında ve 1927 senesine kadar 14 sene devâm etdi.

 *  *  *  *  * 

1914 Bahriye Efrâdı ve Küçük Zâbitânı ile Gedikli Zâbitânı Kânunu Meclisde müzâkere edilir iken

23 Ocak 1915 Cumartesi günü söz alan Kengiri mebusu Fazıl Berki Bey,

Bahriye gedikli zâbit sınıfı hakkında bakınız, neler dedi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

FAZIL BERKİ BEY (Kengri)Bahriye Efrâdı ve Küçük Zâbitân ile Gedikli Zâbitânı Kânunu, Meşrutiyete nâil olduğumuz beş altı seneden beri Bahriye Nezâretinin, meclisimize bahriyenin terakki ve tealisi için göndermiş olduğu ilk kânundur. Binaenaleyh meserretle telakki edilmeye şâyandır. Asıl bu kânunun rûhu gedikli zâbitân kısmına ait olan cihetidir.

Gedikli zâbitânı, bahriye meselesinde adeta bir hayât ve memat vazifesi ifâ etmektedir.

 

Gedikli zâbitânı demek sefaini bahriyenin demirbaş insanları demektir. Sefain-i bahriyenin demirbaş eşyası olduğu gibi, demirbaş insanları da yani yirmi sene, yirmibeş sene aynı vazifede bir şubei fende sahibi ihtisas olan insanlara ait olan bir tâbirdir. Eskiden bunlar intihab ediliyordu, daha doğrusu gedikli olanlara zâbitlik tevcih ediliyordu. Hâlbuki bunlar bahriye harp zâbiti olmadıklarından mesela, ateşçi, topçu, nişancı, işaretçi olan bir zâtın doğrudan doğruya zâbit rütbesini hâiz olması, bunlar arasında suitefehhümleri mucip oluyordu.

Yeni kânunda tadilât icra edilmiş, yalnız zâbitân bunlara bir işareti mahsus verilmiş ve 20-25 sene aynı meslekte hizmet edeceklerinden şevk ve gayretlerini tezyit etmek maksadı ile maaşları da sunufa taksim olunmuştur. Mücavir devletlerde de bu usûl kabul olunmuş, bundan pek çok istifâde olunmuştur. Bu kânunu muvakkat mevki-i icrâya vaz olunduğu zamândan beri pek çok istifade edilmiş, yani hangi cihetleri muhtaç, muhtacı tadil ve tebdil olduğu görülmüş, Mesela, maaşatı kâfi derecede görülmemiş olmalı ki rağbet az olmuş ve bundan dolayı hükümetle encümen beyninde itilaf hâsıl olarak maaşât mümkün mertebe tezyit edilmiştir.

Diğer taraftan, zannederim ki bu kânunun muvakkat olarak icrayi hükmetmesi ve matlub olan rağbete mazhar olmaması, Millet Meclisinde müzâkeresi esnasında münakaşa ile belki de ref edileceği varidi hazır olmasından ileriye gelmiştir.

Hâlbuki bu kânun kabul edilecek olursa rağbet fevkalade artacaktır, çünkü oraya bir kere tezkere terk ettikden sonra vakfı hayat edenler 50 yaşına kadar bahriyenin bir sınıfı mahsusu olarak kalacaktır ki, böyle uzun müddet için bir vazifeye girmiş olanların istikbâlini düşünmesi de elbette vazifesidir. Binaenaleyh, bahriyenin terakki ve tealisi her türlü fedakârlığı ihtiyardan içtinap etmeyen milletin vükelayi muhteremesi bu kânunu hükümetin muvafakati ile encümenin tadili vechile kabul edeceğinden hiç şüphem yoktur.

 *  *  *  *  * 

Haysiyetli ve İtibarlı Bahriye Zâbiti,

Haysiyetsiz ve İtibarsız Bahriye Gedikli Zâbiti

 

Osmanlı Bahriyesi’nde “gedikli zâbit” isimli bir asker sınıfını “müceddeden” teşkil etmek için,

Dönemin Meclis-î Mebusân Askerî Encümeni bir “mazbata” hazırladı.

Bahriye Nâzırının da iştirâk etdiği bir içtimada 1914 senesinde yazılan ve

Târihimizde ilk defâ olmak üzere aşağıda tam sûretini gördüğünüz bu mazbatada;

Bahriye gedikli zâbit” isimli sınıfının teşkil edilmesi konusunda ortaya sürülen gerekceler insanın kanını donduracak cinsden!

Bu “mazbata”da Askerî Encümen;

Bahriye gedikli zâbit” isimli sınıfının teşkil gerekcesini,

  • Bahriye gedikli zâbitlerin” yapması gerekenler üzerinden değil Fakat,
  • Bahriye zâbitlerinyapmaması gerekenler üzerinden izâh etmiş!
 
  • Zâbitan; bu hizmetlerde bit-tabi hayatını bir sınıfa vakfetmiş “amele” kadar ne mütehassıs ve ne de mütehammil olamazlar.
  • Bu hizmetlerde zabit istihdam etmek “fazla masraflı” olur.
  • Bu hizmetleri yapması zabitanın haysiyet ve itibarına da gayr-ı muvafıktır. (uygun değildir. IRBIK)
  • Encümenimizce gedikliler için Hükümetin tensip ettiği maaş miktarını tezyid etti. Bu miktar yine zabit tahsisatından dûndur. Sebeb-i tezyid ise Hükümetin teklif ettiği miktar-ı tahsisat gazetelerde ilan edildiği halde gedikli sınıflarına talep bulunmamakta olmasıdır.

 

Yukarıda gördüğünüz “üçüncü gerekceye” bahusus dikkat buyurun!

Vatanı müdafaa etmek uğruna ölmeye yemin asker için;

Askeriyede hangi görev vardır ki “haysiyet ve itibarına gayr-ı muvafık” olsun?

 

260 Numara ve M.20 Nisan 1914 (H.24 Cemâziyelevvel 1332, R.07 Nisan 1330) târihli

Bahriye Efrâd ve Küçük Zâbitânıyla Gedikli Zâbitânı Kânun-ı Muvakkatı.

MECLİS-İ MEBUSAN

Sene : 1330

Kânun Lâyihaları

Cilt : 1

Sayfa: 500

NUMARA : 150

MECLİS-İ MEBUSAN

1330 İçtima-ı

ASKERÎ ENCÜMENİ MAZBATASI

 

Bahriye Efrad ve Küçük Zabitanıyle Gedikli Zabitan Kanun-u Muvakkati Bahriye Nâzırının huzuruyla tetkik ve müzakere olundu.

Gediklilere ait olan ikinci kısım bahriyemizin hayat ve memat meselesidir.

  • Gediklilere ait olan hidemat her memlekette tahsil-i âlî görmüş zabıta hizmeti değildir.
  • Zâbitan  bu hizmetlerde bit-tabi hayatını bir sınıfa vakfetmiş  amele kadar  ne mütehassıs ve ne de mütehammil olamazlar.
  • Bundan başka bu hizmetlerde zabit istihdam etmek fazla masrafı müstelzim

Ve

  • bununla beraber zabitanın haysiyet ve itibarına da gayr-ı muvafıktır.
  • Encümenimizce gedikliler için Hükümetin tensip ettiği maaş miktarını tezyid etti. Bu miktar yine zabit tahsisatından dûndur. Sebeb-i tezyid ise Hükümetin teklif ettiği miktar-ı tahsisat gazetelerde ilan edildiği halde gedikli sınıflarına talep bulunmamakta olmasıdır.

Encümenimizin tadilat-ı Bahriyye Nezâreti tarafından tamamen kabul edildi. Bera-yı tasdik Hey’et-i Umumiyyeye takdim kılındı. (Mazbatanın yazıldığı târih yok. Fakat Kânunun kabul edildiği 20 Nisan 1914’den günler evvel olduğu belli. IRBIK)

 

Encümen Reisi        Mazbata Muharriri           Zabıt Katibi

Ertuğrul Mebusu      Karesi Mebusu                     Kengırı Mebusu

Enver                            Hüseyin                                  Kadri Fazıl Berki

 

Ȃza                                      Ȃza                                                        Ȃza

Gelibolu Mebusu           Ümraniye Mebusu                          Biga Mebusu

Süleyman                        Halit Süleyman                              Kazım

 

Ȃza                                Ȃza                                               Ȃza

Şam Mebusu             Tekfurdağı Mebusu                 Bolu Mebusu

Hüseyin Avni          Harun Hilmi                           Yusuf Ziya

 

Ȃza                               Ȃza                                                  Ȃza

Tokat Mebusu          Canik Mebusu                          Müntefek Mebusu

Tahsin                       Talat                                              Muhsin

 

emekliassubaylar.org → Eski Tüfek-2019 → Asubay Tefrikası 6-8

  *  *  *  

Osmanlı Paşaları;

Köylü Memed’in sayısını bilmeden kurbanlık koyun gibi harbde düşmanın önüne atar iken,

Donanma gemisinde yapılan işlerin “bahriyeli zâbitin” “şerefine ve itibarına aykırı” olduğunu söyleyebiliyor.

Peki, burada şu suâli sormak icap etmez mi?

Donanma gemisinde çalışan “bahriyeli gedikli zâbitler” şerefsiz ve itibarsız mı oluyor?

Osmanlı Devletini yıkan zehirli zihniyetlerden birisi işde, tam da budur.

  *  *  *  

Peki, bu anlatdıklarımız 1914 senesi Osmanlı Bahriyesi’nde olmuş da!

Okuduğunuz bu makâleyi yazdığım 2019 senesi Cumhuriyet Ordusunda bugün;

  • Subay sınıfının; kendinden “başka” gördüğü “diğer sınıflara” bakışı bundan farklı mıdır?

  *  *  *  

Yarı Tanrılaşdırılmış Türk Subayı!

Cumhuriyet dönemi subaylarının kendi “astlarına” bakış açısını öğrenmek için de

Bilimadamı Barış CELEP’in İstanbul Üniversitesinde bıldır yazdığı,

Türkiye’ye Amerikan Askeri Yardım Kurulu (JAMMAT) ve Türkiye’deki Faaliyetleri” isimli doktora tezine bakalım…

Mezkûr tezinde Barış CELEP;

  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti NATO üyeliğinin,
  • Türk Ordusunun da tepeden tırnağa Amerikan Ordusu gibi teşkil edilmesinin,

Öncesini ve hemen sonrasını kaplayan 1947-1958 senelerini tetkik etmiş.

 

Türk Ordusunu başdan aşağı tetkik ederek hazırladıkları raporda,

Amerikalı subayların, Türk subaylar hakkındaki çarpıcı tesbitlerden bâzıları şunlar;

Sayfa-82 vd.:

  • Türk ordusunda Prusya ekolünün etkisiyle insiyatifin sadece üst rütbeli subaylara tanınmış ve böylece (Türk Ordusunda) “yarı tanrılaştırılmış bir komuta sınıfı” yaratılmış,
  • Komutanların astlardan fikir ve görüş almaya kapalı olması,
  • Alman askeri sistemi insan psikolojisine kıymet vermeyen, astlardan her daim körü körüne itaat isteyen, sevgiye değil şiddete dayanan ve bu özellikleri nedeniyle de “Türk’ün karakterine uymayan bir zihniyet olarak tanımlarken”,
  • İnşa edilmek istenen Amerikan sistemi ise sahip olduğu otorite ve disiplini hiddet ve şiddet yerine adalet, şefkat, çalışkanlık ve bilgi ile kurmuş olan bir ekol olarak sunulmuş.
  • Amerikan Askeri Yardım Kurulu üyelerini; (Türk) subayların yetiştirildikleri Alman ekolü ile karşı karşıya getiren bir diğer nokta ise (Türk) ordusu içerisinde yaratılmış olan kast sistemidir.
  • Amerikalılara göre tüm otorite ve insiyatifin verildiği ve “yarı tanrılaşdıran (Türk) subaylar piramidin  en üstünde yer alırken,
  • (Türk) Ordusunun işleyişi içerisinde yapılması gereken ve özellikle de el emeği gerektiren işlere müdahil olmayı reddetmekte ve bu tip işleri direktifle astlarına yaptırmayı tercih etmektedirler. Bu açıdan Türkiye’de bulunan  Amerikalı subayların görev aldıkları Türk birliklerinde tulumlarını giyip nasıl yapıldığını göstermek amacıyla uçakların, tankların ve diğer araçların etrafında çalışmaları Türk meslektaşları (subaylar. IRBIK) tarafından şaşkınlıkla izlenmiştir.

 

Yirminci asırın başında Türk Milleti;

Vatandaşı kul olarak gören Padişah saltanâtını yıkdı,

Yerine; vatandaşın hür irâdesini temsil eden Cumhuriyeti ikâme etdi.

Fakat

Türk Miileti; Ordumuzu esir alan “yarı tanrılaşdırılmış” zâbit ruhundan kurtulamadı..

 

1914 senesi Osmanlı Bahriyesinin “yarı tanrılaşdırılmışzâbit rûhu,

2019 senesi Cumhuriyet Ordusu subayının içinde yaşıyor!..

 *  *  *  *  * 

Esir Yaşamakdansa Mahvolmak Evlâdır!

Nutuk’u kıraat etmeye başladığı ilk gün olan 15 Ekim 1927 Cumartesi günü

Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden bütün dünyâya

Kurucu Reisicumhur Gâzi Mustafa Kemâl şöyle dedi;

Fakat

Mustafa Kemâl’in askeri olduğunu söyleyen fitneci ve darbeci subaylar,Milletin Vekilleri Ve Astsubay_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bugüne kadar tertip etdikleri darbe kânunları ile

Ordumuzun bütün askerlerini kendilerine zenci köle etdiler.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Deniz Kuvvetleri (Bahriye)’nde “gedikli zâbitlik” 1914 senesinde teşkil edildi.

Kara (Berrî) Ordumuzda ise “kara hava sınıfı gedikli zâbitlik” 1917 senesinde teşkil edildi.

Hem Bahriye’de hem de Berriye’de; gedikli zâbitlik müstakil birer “zâbit” sınıfı olarak teşkil edildi.

Bahriye’de ve Berriye (Kara Ordumuz)’de teşkil edilmesinin kan donduran sebeplerini de sırası ile;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  • Asubay Tefrikası 6-2

  Ve

  • Asubay Tefrikası 6-3‘de ifşâ etdik.

1929 senesinde de 1492 sayılı kânun ile deniz ve kara hava gedikli zâbit sınıfı külliyen ilga edildi.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Deniz ve kara hava gedikli zâbit sınıfı,

1914 senesinden 1923 senesine kadar tam 10 sene devâm eden İstiklâl Hârbi’nde canı bahasına harb etdi.

Pilot yapmak için gönüllü zâbit bulamayan Bahrî ve Berrî Ordularımız;

Bu gedikli zâbitânı, harbiyeli zâbitin yerine ölmesi için “pilot” yapdı.

Fakat harb bitince de gedikli zâbitânı;

  • 1927 senesinde “er” sınıfına dâhil olan “gedikli küçük zâbitliğe” tenzil etdiler.
  • 1929 senesinde de kullanılmış kağıt mendil gibi bir kenara atdılar.

Deniz ve kara hava sınıfı gedikli zâbitâna ordumuz o kadar vefâsızlık ve hâinlik etdi ki…

Gedikli zâbit sınıfı ordumuzun âdeta cüzzamlı askerleri oldular.

 

Deniz ve kara hava sınıfı gedikli zâbitâna ordumuz;

  • Gedikli erbaşdan daha az maaş verdi,
  • Cezâ vermeye gelince kânunlarda “zâbit” sınıfına dâhil etdi,
  • Fakat özlük hakları vermeye gelince “er” sınıfına dâhil etdi.

 

5434 sayılı Emekli Sandığı Kânununda hâlen mevcut “gedikli zâbit” ve “gedikli subay” tâbirâtını

Türk Dil Kurum’u, 1944 senesinde neşretdiği ilk Türkce Sözlüğe dâhil etmedi.

Sonraki senelerde neşretdiği sözlüklere de dâhil etmedi.

Açın, bakın, görün ve inanın!..

Bugün elimizde olan güncel Türkce Sözlükde de “gedikli zâbit” ve “gedikli subay” tâbirâtı mevcut değil.

Genelkurmay Başkanlığı da bu iki tâbire âdeta cüzzamlı muamelesi yapdı;

1929 senesinden sonra neşretdiği yeni kitaplara “gedikli zâbit” tâbirini dâhil etmedi.

Cârî askerî talimât ve mevzuâtda mevcut olan “gedikli zâbit” ve “gedikli subay” tâbirâtını da tek tek ayıkladı.

Amerikan Kara, Deniz ve Deniz Piyâde Ordularında “gedikli zâbit” (gedikli subay) sınıfı bugün de hâlâ mevcut.

Fakat Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları bu “gedikli zâbit” tâbirinden o kadar korkdu ki

Neşretdikleri İngilizce sözlüklere “gedikli zâbit” (gedikli subay) tâbirâtını bugün bile hâlâ dâhil edemiyorlar.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bahriye küçük zâbit ya da gedikli zâbitliği söz konusu olduğunda kânunlarda, 1915 seneli kânuna atıf yapılır. Fakat kabul edilen ilk kânunun târihinin 20 Nisan 1914 olduğunu hatırda tutmalıyız. Kabul edildiği 1915 senesinde kânunlara sayı vermek kuralı mevcut değil idi. Bu sebepden dolayı atıf yapılan çeşitli kânunlarda; meselâ 5434 sayılı Emekli Sandığı Kânununda, 1915 seneli bu kânunun numarasının 172 olduğu yazılıdır.

Yeri gelmiş iken bir galat-ı meşhuru daha burada tashih edelim.

Yazdıkları astsubay târihcelerinde kimi meslekdaşlarım

Sağ tarafınızda gördüğünüz barûtî siyah çuhadan mamûl nevresim (kaput, kısa palto) giymiş şu bahriyelinin “gedikli zâbit” olduğunu söylerler.

 

Doğrusunu söylemek gerekir ise şâyet,

Ben Eski Tüfek de bahriyeli bu askerin “gedikli zâbit” olduğunu zannediyor idim.

Fakat tetkik etdim ve hakikâti öğrendim.

 

Aşağıda resmini gördüğünüz Ordu Kıyafet Kararnamesi Şekilleri isimli 1933 seneli kitaba bakdığımızda

Bahriyeli bu askerin aslında,

1492 sayılı “baskın” bir kânun ile 1929 senesinde alelacele teşkil edilen “gedikli küçük zâbit” sınıfının son aşaması olan

Ve

Bu kânunun Komisyon Raporunda itiraf edildiği üzere Alman Bahriyesinden aşırma

Ve dahi

Kazancı şubesinden bahriyeli “başgedikli” olduğunu anlıyoruz.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  *  *  *  * 

Bahriye Küçük Zâbit ve Gedikli Zâbit Rütbe İşâretlerini Hangi Devletden Aşırdık?

 

Makâlemizin ilk sayfalarında bahriye gedikli zâbit sınıfını İngilizlerden aşırdık demiş idim.

Bugün kullandığımız asubay “rütbe işâretlerini” de gene İngilizlerden aşırdığımızı bu sayfalarda isbat edeceğiz.

Bu iddiamızı isbat etmek için de iki belge kullanacağız;

 1. 1915 senesinde neşredilmiş İngiliz Gemicilik El Kitabı

 2. Ve bir İngiliz Bahriye erinin 1916 senesinde çekdirdiği resim.

İngiliz Gemicilik El Kitabı’nın kapak sayfası ve konumuz ile ilgili olan sayfası şunlar;Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

İngiliz Bahriyesinde Ne İdi?

Osmanlı Bahriyesinde Ne Oldu?

Ben, Şükrü IRBIK, yukarıda ortadaki resim hakkında bilgi vermek isdiyorum.

İngiliz Bahriyesinde 1849 senesinde başlayan bir gelenek var. Görevini başarı ile yapan ve siciline cezâ işlenmeyen bahriye erâtı belli süreler ile yukarıda ortada görülen “V” şeklindeki “mümtaz şahsiyet işâreti” (Good Conduct Badge) ile taltif ediliyor idi.

 

1916 senesindeki yönetmeliğe göre bu şartları yerine getiren bahriye erâtı; 3, 8 ve 13’üncü senelerde birer adet olmak üzere yukarıda görülen “V” şeklindeki işâreti sol kol pazusuna takıyor idi. Bahriyeli erâta bu işâretlerden en faz üç adet veriliyor ve taltif edilen erâtın maaşına zam yapılıyor idi. Böyle bir taltif yöntemi bizim ordularımızda hiçbir zaman olmadı.

 

Aşağıda, İngiliz Bahriyesi HMS Forester muhribinden George Smith isimli İşâretci Çavuş’un,

Eşi Emily ve erkek bebeği G.W. Charles ile 1916 senesinde çekdirdiği şu hârika resimi görüyorsunuz.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

  • Bu İngiliz Bahriye Çavuşunun;

Sağ kolunda gördüğünüz şekil, askerin mesleğini gösderir. Bu asker, “İşâretci” sınıfına mensubdur.

 

  • Sol kolunda gördüğünüz çifte “V” şekli;

Bu askerin iki kere “mümtaz şahsiyet işâreti” aldığını gösderir.

 

  • Çift “V” işâretinin üzerinde görünen çifte çapraz çıpa ve onun üstündeki taç ise;

Bu askerin rütbesinin “Çavuş” olduğunu gösderen rütbe işâretidir.

 

İngiliz Bahriye erâtına 1916 senesinde verilen “V” şeklindeki “mümtaz şahsiyet işâreti” (Good Conduct Badge),

Aşağıda görüldüğü üzere 4, 8 ve 12’nci senelerde bugün dahi aynı şekilde veriliyor.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Şimdi, buraya kadar verdiğimiz bilgiden maksadımız şudur;

Bizim her boku bilen bahriye zâbitimiz,

İngiliz Bahriyesinde görevini iyi yapan ve cezâ almayan erâta verilen

Ve dahi

Yukarıdaki resimde, İngiliz Bahriye Çavuşu Corc’un sol kolunda gördüğünüz “mümtaz şahsiyet işâretini”;

  • Bizim “bahriye gedikli zâbiti” için “rütbe işâreti” olarak seçmiş,
  • Mümtaz şahsiyet işâreti”nin üzerinde gördüğünüz çifte çapraz çıpa işâretini de bizim “küçük zâbitân” için rütbe işâreti olarak seçmiş!

 

Gedikli zâbitliğin 1929 senesinde ilga edilmesi ile birlikde bu “mümtaz şahsiyet işâretini” sırası ile;

Gedikli küçük zâbit,

Gedikli erbaş

Ve en son olarak da

Astsubay” dedikleri biz köle askerlerin “rütbe işâreti” olarak kabul etmiş.

Demek ki bizim beyaz zâbitânın aklı, ancak buna yetmiş!..

İşde, İngiliz Bahriyesi “Er” rütbe işâretleri. 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  *

İşde, bizim bahriye küçük zâbit ve gedikli zâbitinin kol ve omuzluk (apolet) rütbe işâretleri…

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Kim Yapdı?

Peki,

İngiliz Bahriye “erâtına” verilen “mümtaz şahsiyet işâretini

Bizim “gedikli zâbitimiz” için “rütbe işâreti” olarak seçen kişi kimdir?

Buyurun, 1910 senesinden bugüne kadar geçen 109 sene içinde bu bilgileri ilk öğrenen sizler oluyorsunuz.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

1885 senesinde girdiği Mekteb-i Bahriye-i Şahâne (Deniz Harp Okulu)’nin makine bölümünden çarhcı olarak 1891 senesinde mezun oldu. Bu mektebde muallim iken istifaya zorlandığı için görevden ayrıldı. Aynı okulda matematik ve edebiyat muallimliği yapdı. Gemi makinelerini tahsil etmek için İngiliz Bahriye Mektebinde tahsil gördü. Sipariş edilen projektörlerin muayenesi ile 1909 senesinde İngiltere’ye gönderilen Mekteb-i Bahriye Muallimi Çarhcı Kolağası İbrahim Aşkî Efendi’den Osmanlı Bahriye Nezâreti, İngiltere’deki bahriye mekteblerini tetkik etmesini istedi. Dönüşünde hazırladığı rapora göre de Osmanlı Bahriye Mektebleri başdan aşağı teşkil, tâdil ve tensik edildi. Kolağası İbrahim Aşkî Efendi sonraki târihlerde Tedrisât-ı Bahriye Müdürlüğü de yapdı.

 

 İşde,

İngiliz Bahriye erâtının kullandığı “V” harfi şeklindeki “mümtaz şahsiyet işâreti” (Good Conduct Badge)’ni Osmanlı Bahriyesi;

  • Bahriye Küçük Zâbit

         Ve dahi

  • Gedikli Zâbit rütbe işâreti olarak sokuşduran kişi de

 

Müstafî bahriye zâbiti İbrahim Aşkî Efendi olmalıdır.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Sol tarafınızda gördüğünüz şu bahriye askerine gelince …

Omuzundaki apolete bakdığımda ben, çift “V” işâreti gördüm. Bu çift “V” işâretinin üst kısmında ise bahriyeye özgü  “mayın” işâreti var.

Demek ki bu bahriyeli asker, mayın şubesine mensub ikinci sınıf gedikli zabit imiş!

İcâd edildiği senelerden beri kılıç, muharip askerlik mesleğinin en müşahhas simgesi oldu.

İşde bu sebepdendir ki subaylarımızın derneği TESUD, simge olarak kendine kılıcı seçdi.

 

Bizim ordumuzdaki gedikli zâbitler de tıpkı zâbitânımız gibi merâsimlerde kılıç taşıyorlar idi. Fakat kılıcı da belimizden aldılar. 

Bu resimdeki bahriye gedikli zâbitin sol kalçasında taşıdığı ve sol eli ile kabzasından gurur ile kavradığı kılıca gelince.

Bu konuda subaylarımızın yapdığı orospu çocukluğunu da

Vakdi gelince Eski Tüfek fâş eyleyecek, inşallah!..

 *  *  *  *  * 

1914 senesinde muvakkat olarak mevkiyi icrâya konulan Bahriye Efrât ve Küçük Zâbit ile Gedikli Zâbitân Kânunu,

1915 senesinde tasdikan meriyyete konuldu ve icrâ edilmesine devâm edildi.

Bu kânuna göre;

Bahriye Efrâdı,

Küçük Zâbit

Gedikli Zâbit maaşları şöyle idi; 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

1915 Bahriye gedikli zâbit nizâmnâmesinde bir tâdil icrâ etmek için yapılan müzâkerede söz alan

Meclis-i Ȃyan üyesi Ahmet Rıza Bey,

Bahriye gedikli zâbitliği hakkında şu çok çarpıcı hususu tesbit etdi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

REİS — Esas hakkında başka bir mütalaa yoksa maddelere geçelim. O vakit beyefendi hazretlerinin buyurdukları gibi maddeyi de ayrıca okuruz. Başka bir mütalaa var mı? («Hayır» sesleri)

Birinci maddeyi okutuyorum :

Madde 1. — Efradı Bahriye ve Gedikliler hakkındaki 22 Rebiülahir 1333 ve 24 Şubat 1330 tarihli Kanunun 15’inci maddesi berveçhiati tadil olunmuştur. (18 yaşından dûn olmamak ve henüz muayenei intihaîyye görmemiş bulunmak üzere berveçhi ati şeraiti haiz olanların gönüllü olarak Bahriye Nezaretince Efradı Bahriye meyanına kayd ve kabulü caizdir.

Gönüllü olarak kayd ve kabul olunacak efradın, bilumum sevahili Osmaniye seyrü sefaine salih enhan sevahilinde mütemekkin gemicilik ve ateşçilik ve motorculuk ve kılavuzluk ve yağcılık ve dalgıçlık ve telsiz telgrafçılık ve elektrikçilik ve demircilik ve tornacılık ve tesviyecilik ve dökmecilik ve kalçınlık ve gemi marangozluğu ve buna mümasil sanayii bahriye ile meluf ve teşekkülâtı bedeniyece elverişli ve hüsnü ahlak sahibi olmaları şarttır. İşbu kanun mucibince gönüllü olarak kayd ve kabul olunacak efrad, Efradı Cedide Mektebine sevk olunurlar ve hemsinleriyle muamelei askeriye görürler)

«Efradı Bahriye meyanına 18 yaşından dûn olmamak üzere gönüllü alınabilir. Bunlar, Efradı Cedide Mektebine sevk ve hemsinleriyle muamelei askeriye görürler. Bu gibi gönüllü efradın malumatı iptidaiye ve hüsnü ahlak sahibi ve teşekkülâtı bedeniyece muntazam ve evsafı matlubeyi haiz olmaları lazım geldiği gibi, bunların münhasıran dairei bahriyece intihap ve kabul edilmeleri şarttır.»

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

AHMET RIZA BEYBir defa bu kadar sanata vakıf bir adam bulunacak olursa, onu Bahriye Nâzırı yaparlardı. Böyle sanat sahiplerinin mektebe gitmesini anlamam. Bâhusus, bu adam kıtlığında bu madde nasıl tatbik olunabilecektir?

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

Ecnebi inşaatı bahriye fabrikalarına izam olunacak tersane amele çırakları hakkında kanun layihası müzâkere edilir iken

Bahriye Nezâreti Müsteşarı sıfatı ile Meclis-i Mebusânda söz alan Sivas mebusu Vasıf Bey şöyle dedi;

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

1917— MMZC, İ_51, 8 Mart 1333 (1917), Perşembe.

 

 4 — Ecnebi inşaatı bahriye fabrikalarına izam olunacak tersane amele çırakları hakkında kanun layihası;

VASIF BEY (Bahriye Nezareti Müsteşarı): (…) Avrupa donanmalarında ihtisasları itibariyle zâbitân kadar hizmet eden ve bu vazifeyi gören mütehassısların gedikliler olduğu anlaşıldığından (…)

Tersanenin amele sınıfı gibi dûn paye addedilen bir kısım çırak ve yamaklarına ait bir meseleye bu derece ehemmiyet verilmesini bir teveccüh addeder ve teşekkür eyleriz.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikasının bu kısımının konusu ile alâkalı değil!

Fakat “Donanma Gedikli Zâbit” sınıfından söz etmiş iken

Gedikli Zâbit” sınıfının Kara (Berrî) Ordumuzda teşkili hakkında da bir çift söz edelim.

Kara (Berrî) Ordumuzda ise “Gedikli Zâbit” sınıfı “Tayyare Gedikli Zâbit” isimi ile

Aşağıda gördüğünüz şu kânun ile ilk defâ olmak üzere 1917 senesinde teşkil edildi.

Uyduruk, düzmece ve yalanlar ile dolu ısmarlama askerî târihimizde

Bugüne kadar beyaz subaylarımızın hiç söz etmediği aşağıdaki şu bilgileri de

İlk defâ olmak üzere siz kıymetli okuyanlar

Bugün, burada Eski Tüfek’den öğreniyorsunuz…

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Yukarıda gördüğünüz kânunda iki hususa lutfen dikkat buyurun!

Birinci husus şudur;

Bu kânunun isiminde “gedikli” olarak tesmiye edilen asker sınıfının

Gedikli zâbit” olduğu kânun metininde sarahaten izhar edilmiş.

İkinci husus da şudur;

Küçük zâbit” olarak tesmiye edilen asker sınıfını da “neferât (er)” tâbirine dâhil etmişler,

Ki doğrusu da budur.

Çünkü;

Burada gördüğünüz “Küçük zâbitlik” aslında “Mükellef er (nefer)” sınıfına dâhil olan

Ve dahi

 1951 senesinden beri bugün bize hâlâ “astsubay” olarak yutdurulan “köle” asker sınıfının ta kendisidir.

  *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

18 Ekim 1923 Perşembe günü meclis, askerî mektebler talebesinin maaşına zam yapmak için toplandı.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

357 sayılı kânun ile Bahriye Gemici ve Makineci Çırak Mektebleri talebelerinin maaşına zam yapıldı.

25 Mayıs 1923 Cuma günü bu kânun teklifini TBMM’ye arz eden Müdafaâi Milliye Vekili Kâzım,

Bahriye Gemici ve Makineci Çırak Mektebleri talebelerinin “doğrudan doğruya zâbit” sınıfına dâhil olduğunu tasdik etdi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

28 Ekim 1923 Pazar günü TBMM tekrar içtima eyledi.

Kabul etdiği Berrî, Bahrî, Havâî ve Jandarma Erkân Umerâ ve Zâbitân ile Me’mûrîn ve Mensûbîn-i Askeriyye Ma’âşât ve Tahsisât-ı Fevka’l-Ȃdeleri Hakkında Kânun isimli 360 sayılı kânun ile;

Erkân, umerâ ve zâbitâna fevkalâde tahsisât ve maaşât verildi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Fakat TBMM, bu kânunda “bahriye gedikli zâbit” sınıfını unutmuş idi.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

24 Mayıs 1924 Cumartesi günü içtima eyleyen TBMM,

Bahriye gedikli zâbit” sınıfına fevkalâde tahsisât ve maaşât vermek için 508 Sayılı Kânunu kabul etdi.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Bu içtimada söz alan Zonguldak Mebusu Tunalı Hilmi Bey,

Fevkalâde tahsisât ve maaşât verilmeyen “Bahriye gedikli zâbit” sınıfı hakkında bakınız, neler söyledi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

TUNALI HİLMİ BEY (Zonguldak) — Efendim, şu Gedikli Zabitanı Kanununu çıkaralım.

Yazıktır bu kahramanlara!

REİS — Çıkaracağız efendim. Fakat bu saatte çıkarmak imkânı yoktur. Efendim, akşama on dakika kaldı onun için celseyi tatil edeceğim.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

TUNALI HİLMİ BEY (Zonguldak) — Bir kere de Meclis iftarını burada yapıversin. Asıl hayır budur.

REİS — Efendim, bu gece saat dokuzda içtima etmek üzere celseyi tatil ediyorum.

11 — Bahriyedeki Gedikli Zabitanın maaş ve tahsisatı fevkalâdeleri hakkında Başvekâletten mevrut (1/499) numaralı kanun lâyihası ve Muvazenei Maliye Encümeni mazbatası:

REİS — Müzakeresine başlıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti

Başvekâlet

Kalemi Mahsus Müdiriyeti

Adet : 20.4.1340

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine

 

Bahriyedeki gedikli zabitanın maaş ve tahsisatı fevkalâdeleri hakkında Müdafaai Milliye Vekâleti Celilesince tanzim olunup, İcra Vekilleri Heyetinin 20.4.1340 tarihli içtimaında ledettezekkür Meclisi Âliye arzı karargir olan kanun ve esbabı mucibe lâyihaları muktezasını ifasına müsadei devletlerinin şayan buyurulması ricasiyle rapten takdim kılınmıştır efendim.

 Başvekil

 İsmet (İNÖNÜ)

 

Esbabı Mucibe Lâyihası

 

Bu defa intişar eden 22 Teşrinievel 1339 tarihli (360 sayılı kanun. IRBIK) erkân, ümera ve zabitan maaşatı hakkındaki kanunda muhassesatları mensubini askeriye meyanında gösterilmiş olan gedikli zabitanı, mensubini askeriyeden (İsmet Bey yalan söylüyor. Gedikli zabitanlar, 360 sayılı kanunda yok.) olmayıp doğrudan doğruya gedikli zabitanın (Fakat bu eksikliği fark etdiler ve 508 ile gedikli zabiti ilave etdiler. IRBIK) menşelerine esas olan ve 21 Kânunusani 1331 tarihli (09 Şubat 1916) nizamname mucibince teşkil olunan çırak mektepleriyle  ihtisas kurslarının bermucibi program safahatı tedrisiyelerini itmam ve donanmada muayyen bir müddet bilfiil hizmeti askeriyelerini ikmal ettikten sonra imtihan neticesinde ispatı ehliyet edenler gedikli zabit unvanını haiz olmak üzere üçüncü sınıf gedikli zabiti nasbolunurlar. Halen mevcut olup üçüncü sınıf ve mafevk rütbeleri haiz bulunan gediklilere 24 Şubat 1330 tarihli kanunun beşinci maddesi mucibince Gedikli zabiti unvanı verildiği gibi yirminci maddesi mucibince namzetliklerinden itibaren on yedi seneyi ikmal edenlere zabitan misillü Askerî Tekaüt ve İstifa Kanununa tabaan hakkı tekaüt ve yirmi üçüncü maddesine tevfikan da hizmeti muvazzafai askeriyelerinin hitamından yedi sene sonra hakkı istifa verilmekte ve yirmi ikinci maddesi mucibince de elli iki yaşını ikmal edenler tahdidi sinne tabi tutulmaktadırlar.

Merasim ve teşrifatı askeriyede ise kanunu mezkûrun beşinci maddesi mucibince birinci sınıf gedikliler mühendis, yani mülâzımısaninin mafevki ve mülâzımın maddunudurlar. Vazife itibariyle sefaindeki zabitan misillu mesuliyet deruhte etmeleri ve kanunu mezkûrun yirmi altıncı maddesinde mevcut cetvel mucibince de maaşat ve tahsisatlarının gayesi sabıkına nazaran kıdemli yüzbaşı ile binbaşı arasında bulunması gediklilerin zabit sınıfına ithallerini zarurî kılmış olduğundan gedikli zabıtan hakkında vaziyeti sabıkına kıyasen tertip edilen maaş ve tahsisatı fevkalâdelerine ait lâyihai kanuniye arz ve takdim olunmuştur.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Türkiye

Büyük Millet Meclisi

Muvazenei Maliye Encümeni

57

15.4.1340

 

Muvazenei Maliye Encümeni Mazbatası

 

Bahriyedeki gedikli zabitanın maaş ve tahsisatı fevkalâdeleri hakkında Müdafaai Milliye Vekâletince tanzim edilip, Başvekâlet tarafından Meclisi Âliye takdim ve Encümenimize havale buyurulan lâyihai kanuniye mütalâa ve müzakere olundu. Gedikli zâbitân doğrudan doğruya zabitan sınıfına mensup bulundukları halde bunlar 22 Teşrinievvel 1339 tarihli kanun ile zabitana yapılan zemaimden istifade etmemiş olduklarından teklif olunan lâyihai kanuniye Encümenimizce de kabul edilerek Heyeti Umumi reye arz olunmuştur.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

TBMM’de o gün şöyle bir müzâkere cereyân eyledi.

Bahriye gedikli zâbitliği hakkında kimin ne dediğine siz karar verin gayrı…

 

REİS — Söz isteyen var mı efendim?

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

MUHTAR BEY (Trabzon) — Efendim, merbut cetvelde filhakika maaş ve tahsisatlar gösterilmiştir ve bunlar kabul edilecektir zannındayım. Yalnız ciheti askeriye ile bunlar arasındaki maaşı asliler nispeti fazladır. Yani bunların maaşı aslileri, ciheti askeriyede mevcut olan zabitanın maaşı aslilerinden fazladır. Aslolan maaşı aslidir. Onun için bunun da ciheti askeriyenin muadili olan maaşı asliler gibi tadilini istirham ederim. Yarın İnşallah muvazene hâsıl olur da kambiyo düzelecek olursa, tahsisatı fevkalâde kalktığı vakit bunların arasında bir nispetsizlik hâsıl olacaktır. Onun için arz ettiğim gibi, bunların maaşı aslilerinin ciheti askeriye ile bir olmasını ve bu suretle tadilini rica ediyorum.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

MAZHAR MÜFİT BEY (Denizli) — Efendim, gedikli zabitan içerisinde sanatkâr vardır. Binaenaleyh elbette maaşları fazla olacaktır. Bunlara harp zabitanına kıyas olunarak muadil maaş verilmemiştir. İşlerinde senelerden beri sanatkâr olarak yetişen birçok kimseler vardır. Binaenaleyh Muhtar Beyin mütalâası varit değildir. Aynen kabulünü rica ederim.

 

REİS — Efendim, Muhtar Bey, tadilname vermemiştir. Maddeyi aynen reyinize koyuyorum. Maddeyi aynen kabul edenler lütfen ellerini kaldırsınlar… Aksini reye koyuyorum; kabul etmeyenler lütfen ellerini kaldırsınlar…

Kabul edildi.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

1924 senesine ait 523 sayılı Bütçe Kânununun TBMM’deki müzâkeresinden öğreniyoruz ki,

20 Ocak 1924 Pazar günü itibârı ile T.C. Bahriyemizde;

27 adet birinci sınıf,

56 adet ikinci sınıf,

60 adet üçüncü sınıf gedikli zâbitân var.

 

1924—523_İ_10, 20.11.1340 Perşembe; 1340 Bahriye Bütcesi; Zabitan, gedikli, memurini askeriye ve efrat maaşatı: Bahrî, berrî, havaî ve jandarma erkân, ümera ve zabıtanı ile mensubini askeriye maaş ve tahsisatına dair olan 22 Teşrinievvel 1339 tarihli Kanuna müzeyyel olarak Meclisi Âlice kabul ve tasdik buyurulan ve 24 Mayıs 1340 tarihli Ceridei Resmiye ile neşredildiği için işbu tarihten muteber addedilen 22 Nisan 1340 tarihli Kanun mucibince gedikli zabitanı maaş ve tahsisatı fevkalâdelerinin tezyit edilmesi hasebiyle bütçede mevzu 20 adet birinci, 56 adet ikinci ve 60 adet üçüncü sınıf gedikli zabitanının şehri Mayıstan sekiz günlük farkı maaş ve tahsisatları münhaltı vakıadan tesviye edildiğinden yalnız dokuz aylık istihkaklarının temini için 10 782 lira talep olunmuştur.

 

Koskocaman T.C. Bahriyesi, 141 adet bahriye gedikli zâbite tahammül edememiş!

Yazıklar olsun be!..

  *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 1913 senesinde “Bahriye Gedikli” sınıfı teşkil edilmiş,

1914 senesinde “Bahriye Gedikli Zâbit” sınıfı geçici (muvakkat) olarak teşkil edilmiş,

1915 senesinde de “Bahriye Gedikli Zâbit” sınıfı muvazzaf (daimî) olarak teşkil edilmiş idi.

Evvelâ Osmanlı Devletinin Bahriyesi

Akabinde de T.C. Devletinin Bahriyesi,

1913 senesinden 1927 senesine kadar geçen 14 sene içinde gedikli zâbitânı tepe tepe kullandı.

Birinci Cihân Harbinden sonra tıpkı İngiliz Bahriyesinin kendi gedikli zâbitânına yapdığı gibi

Bizim Türk Bahriyemiz de kendi gedikli zâbitânına hâinlik yapdı…

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Takvim yapraklarından 1927 rakamının döküldüğü günlerde,

Bahriye gedikli zâbit sınıfına ilk neşderi vurdular;

  • Müdafâi Milliye Vekili Recep Beyin tertip etdiği,
  • Adâlet, Bahriye ve Hâriciye Vekillerinin imzâlamadığı

 Ve dahi

  • Baş vekil İsmet (İNÖNÜ)’in meclise arz etdiği kânun ile “gedikli küçük zâbit” sınıfını keşfetdiler…

1001 Sayılı bu Kânun ile;

Bahriye gedikli zâbiti yetiştirmek amacıyla,

1915 senesinde Muin-i zafer korvetinde açılan Makine Gedikli Okulu

Ve dahi

1916 senesinde İclâliye korvetinde açılan Güverte Gedikli Okulunun kapısına kilit vurdular. Gene bu kanun ile ilk defa olmak üzere tertip edilen gedikli küçük zabitliğe kaynak olarak Gedikli Küçük Zâbit Hazırlama Mektepleri kurdular. İşde bu okular, bugünkü Astsubay Sınıf Okulları’nın babasıdır.

1001 sayılı bu kânun ile aynı zamânda şunları da yapdılar;

Bahriye efrâdının “küçük zabitliğe” terfi etmesini gizlice yasakladılar,

  • Küçük zâbitlerin de “gedikli zâbitliğe” terfi etmelerini gizlice yasakladılar.
  • Bahriye gedikli zâbit” sınıfını da fiilen feshetdiler.

 Ve böylece

  • Bahriye zâbiti” ile “bahriye efrâdı (er)” ile arasına “ortada sandık” bir sınıf olarak “bahriye gedikli küçük zâbit” sınıfını sokuşdurdular.
  • Bahriye zâbitânımızın kendi yapmak isdemediği işleri

  Ve

  • Erimizin yapamayacağını bildikleri işleri “gedikli küçük zâbit” ismini verdikleri bu köle askerlerin sırtına yıkdılar.

Ve böylece beyaz zâbitân heyetimiz;

Bahriyemizi kendileri için “ellerinde göt gezdirecekleri dikensiz bir gül bahçesi” hâline getirdiler!..

  *  *  *  *  * 

T.C Ordumuz; bahriye gedikli zâbitine 1927 senesinde bir güzellik daha yapdı.

Ordumuzdaki zâbit vekili (asteğmen) hâricinde kalan bütün askerleri, “efrâd” (er) sınıfına tenzil etdiler.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Kıymetli asubay meslekdaşlarım;

Beğensek de beğenmesek de

T.C. Ordusu için en doğru ve aynı zamânda uluslararası hukuka en uygun asker teşkilâtı da böyledir.

Bugün Amerikan Ordusunda acap niye sâdece iki sınıf asker var zannediyorsunuz?

Bugün ordumuzda “subay ve er” olmak üzere “iki sınıf asker” olmasından en çok korkanlar,

Ellerinde göt gezdiren beyaz subaylarımızdır, unutmayasınız!..

  *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

1001 Sayılı Kânun ile 1927 senesinde ilk neşder atılan bahriye gedikli zâbitliği,

Ameliyât masasında can çekişiyor idi. Geriye de sâdece fişini çekmek kalmış idi.

Bahriye gedikli zâbitliği uzun süre can çekişmedi…

İki sene sonra, 1929 senesinde gene;

Baş vekil İsmet

Ve dahi

Müdafâi Milliye Vekili Recep Beyin tertip etdiği 1492 sayılı kânun ile

Bahriye gedikli zâbit sınıfının fişini çekdiler.

Bahriye gedikli zâbit sınıfının tasfiye edilmesi için hazırladığı kânun teklifinde,

Baş vekil İsmet (İNÖNÜ) şöyle dedi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Bahriye gedikli zâbit sınıfının tasfiye edilmesi için hazırladığı “esbâb-ı mucibe”de ise

Baş vekil İsmet (İNÖNÜ) şöyle dedi;

 

Deniz gedikli küçük zabit maaş kanunu lâyihasının esbabı mucibesi

 

1—Sefaini harbiyemizde bir çok pek karışık ve güç fennî vazifeleri deruhte eden gedikli küçük zâbitânın en asrî bir şekilde ve en mükemmel esaslara müstenit olarak yetiştirilmesine sarfı gayret olunmakla beraber bu sınıf mensubiyni kâfi derecede terfih edilmezse şaraiti lâzimeyi haiz talip bulmak imkânsızdır.

Esbâbı maruzaya binaen donanmanın unsuru hayatiyesini teşkil eden gedikli küçük zâbitânın maruz kaldıkları külfet nisbetinde ve vüsa’ti mâliyemiz derecesinde refahları temin edilmek üzere diğer mileli bahriyenin kabul ettiği esaslar Büyük Erkânıharbiye Reisliğince tetkik buyrularak maksatsız görülen gedikli zâbitân yerine kara ordusundaki gedikli küçük zâbitân gibi gedikli çavuş, gedikli baş çavuş muavini, gedikli baş çavuş ve bu rütbelere ilâveten Alman bahriyesinde olduğu vech üzre bir baş gediklilik rütbesi ihdas olunmuş ve bu suretle deniz zâbitân heyeti ile deniz gedikli küçük zâbitânı arasında sarih bir hattı fasıl çizilmiş ve işbu kânun yalnız deniz ve hava kuvvetlerimizin muvaffakiyetlerine birinci derecede âmil olan ve yetiştirilmeleri uzun bir zamana mütevakkıf bulunan güverte, uçuş, fen, ihtisas ve makinist gedikli küçük zâbitânına şâmil olması esâsı kabul olunmuştur.

 

Bahriyeli beyaz zâbitân heyetimiz 1492 sayılı bir kânun ile 1929 senesinde “üç guş” birden vurdu;

 1. Bahriye’de “zâbit” sınıfına dâhil olan “gedikli zâbitliği” lağvetdiler,

2. “Gedikli zâbit” sınıfına geçiş için “ara ve geçici bir kademe” olarak teşkil edilen “mükellef küçük zâbitin” dikey terfi ederek “muvazzaf gedikli zâbit” sınıfına terfi hakkını gasp etdiler,

3. En büyük kalleşliği de şu konuda yapdılar. Bahriye küçük zâbitliği 1913 senesinde, “mükellef asker” sınıfına dâhil olmak üzere teşkil edilmiş idi. Bu cümleden olmak üzere küçük zâbitân

 a. Bahriyede 5 sene “mükellef askerlik” yapacak;

 b. 5 senelik “mükellef askerlik” hizmetinin sonunda devâm etmek isder ise şâyet sırası ile “küçük zâbitliğe” ve “gedikli zâbitliğe” terfi edip emekli olma hakkını elde edecekler,

 c. Askerliğe devâm etmek isdemezler ise şâyet terhis edilecekler idi.

Fakat

Mükellef zâbit” sınıfına dâhil olan “küçük zâbit” sınıfını bahriyeli beyaz zâbitân heyetimiz, 1492 sayılı kânun ile sinsi bir şekilde “muvazzaf er” sınıfına tahvil etdiler. Ve tıpkı bahriye zâbitleri gibi “mecbûrî hizmete” mahkûm edildiler.

Ve böylece;

Çavuş” rütbesi ile göreve başlayan,

20 sene, 30 sene “çavuş” rütbesi ile aynı görevi yapan

Ve dahi

Bu hizmetinin sonunda da gene “çavuş” rütbesi ile emekli edilen “muvazzaf köle” asker sınıfı ortaya çıkdı…

 

Bahriye zâbitân heyetimiz, üç-beş senelik “muvazzaf zâbitlik” hizmetinin sonunda;

  • Gemi Komutanı,
  • Donanma Komutanı,
  • Deniz Kuvvetleri Komutanı,

         Ve hattâ

  • Fahri Sabit KORUTÜRK’ün olduğu gibi Cumhurbaşkanı bile olur iken,

 

Bahriye küçük zâbitân heyetimiz ise;

Karesi mebusu Ali Galip Efendinin teşbihi ile “bizim hânelerdeki kethüda kadınlar gibi

Muvazzaf astsubay” sıfatı ile çalışdığı gemi güvertesinde “karın tokluğuna” ömür boyu “volta atmaya” mahkûm edildi.

 

Kara Kuvvetleri Komutanı iken,

2014 senesinde Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu talebelerine Hulusi AKAR’ın tavsiye etdiği gibi bahriye küçük zâbitânı;

Artık emekli olasıya kadar “aynı yerde otlayacak” idi!

Ve durum bugün gerçekden de öyledir. NATO üyesi devletlerin savaş gemilerinde “er”in yapdığı görevleri,

Bizim savaş gemilerimizde bugün hâlâ “muvazzaf astsubay” denilen köle askerler yapar.

 

Muvazzaf astsubay” denilen köle askerler;

Subaylarımızın yapdığı her işi yapar!

Subaylarımızın yapamadığı  ve yapmak isdemediği her işi de yapar.

Bahriye erâtının tâlim-taâllümü, donu-fanilası, boku-püsürü

Ve hattâ

Subaylarımızın gemide sıçdığı helânın temizliğini bile “muvazzaf astsubay” dedikleri “köle askerler” yapar/yapdırır.

Bahriye subaylarımıza ise geriye yapacak sâdece bir şey kalır;

Gemi güvertesine çıkıp ellerinde öte beri göt gezdirmek!..

 

Mükellef erin” yapması gereken görevleri bizim bahriyemizde “muvazzaf astsubay” dedikleri “köle askerler” yapar.

Muvazzaf astsubay” dedikleri böylesi rezil ve kepâze bir “köle asker sınıfı” da sâdece bizim Deniz Kuvvetlerimizde vardır.

Küçük zâbit” olarak tesmiye edilen bu “muvazzaf köle” asker sınıfı, Deniz Kuvvetlerimizde bugünkü “muvazzaf astsubaylığın” ta kendisidir.

1492 sayılı kânun ile 1929 senesinde yapdıkları bu kalleşlikler ile bahriyeli beyaz zâbitân heyetimiz, “bahriye küçük zâbitliğini” aslında 24 sene sonra 1890 “Donanma Gedikli sınıfı” koşullarına tenzil etdiler.

Bahriyeli kurnaz zâbitân heyetimizin,

Bahriye küçük zâbitân heyetine 1929 senesinde yutdurduğu bu yemsiz zoka

Ordumuza ve kendisini “astsubay” zanneden meslekdaşlarıma hayırlı ve kademli olsun!..

  *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

Osmanlı Devleti “bahriye gedikli zâbit” sınıfını;

  •  “Sunufu mahsusa” bir “zâbit” sınıfı olarak

Ve

  • Hayât memât meselesi” diyerek 1915 senesinde teşkil etmiş idi.

 

Hem Osmanlı Devleti hem de Cumhuriyet Devleti;

  • Bahriye gedikli zâbitleri”ni Birinci Cihân Harbinde tepe tepe kullandı

Fakat

Cumhuriyet Donanmasının zâbitleri;

  • Kendileri gibi “zâbit” olan “bahriye gedikli zâbit”lerini bir türlü hazmedemedi.
  • Cumhuriyet ilan edildikden sonra “bahriye gedikli zâbit”lerini “mahzurlu mutalâa” etmeye başladı…

Ve

  • Bahriye gedikli zâbit” sınıfını “imha” etmek için gizli tertiplere başladılar…

 

Kendisi müellif bir deniz subayı olan

Ve

Bahriye gedikli zâbitlere” kurulan kumpas günlerini bahriyede bizzat yaşayıp gören Emekli Tümamiral Afif BÜYÜKTUĞRUL,

1967 senesinde neşretdiği kitabında;

Bahriye gedikli zâbit” sınıfının hakikî “tasfiye gerekcesini” şöyle izâh etdi.

Deniz Müsteşarlığı (Deniz Kuvvetleri Komutanlığı),

Millî Müdafaa Vekâleti (Savunma Bakanlığı)

Ve Başvekil İsmet (İNÖNÜ) de;

Bahriye gedikli zâbit” sınıfının “tasfiye gerekcesini”,

Aşağıda gördüğünüz 1492 Sayılı Kânunda suya sabuna dokunmadan izâh etdi.

  *  *  *  

Tertip etdikleri çifte kânunlar ile Millî Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanları;

  • İhtiyât zâbitleri” ve “ihtiyât askerî memurların” hepsini “muvazzaf zâbitliğe” nakil etdiler.

Fakat sıra “gedikli zâbit” dedikleri cüzzamlı askerlere gelince;

  • 1929 senesinde “gedikli küçük zâbitliğe” ve “başgedikliliğe” tenzil etdiler,
  • 1950 senesinde “gedikli erbaşlığa” tenzil etdiler
  • 1951 senesinde de “uyduruk, köle ve ortada sandık” bir asker sınıfı olan “astsubaylığa” tenzil edildiler.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Muvakkat Madde — A — Halihazır Deniz ve Hava gedikli çavuşları, gedikli çavuşluğa, gedikli başçavuşları gedikli başçavuş muavinliğine ve gedikli namzetler gedikli başçavuşluğa naklolunurlar.

B — Deniz ve havada müstahdem birinci, ikinci, üçüncü sınıf gedikli zabitlerinden arzu edenler halihazır maaşlarile  başgedikliliğe  nakledilir.

  *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

TBMM, 11 Haziran 1934 Pazartesi günü içtima eyledi.

Başvekil İsmet (İNÖNÜ)

Ve dahi

Millî Müdafaâ Reis Vekili Kazım SEVÜKTEKİN meclisde bol bol laf salatası yapdı.

Yapdıkları laf salatasının konusu ise şu idi;

Bahriye gedikli zâbiti,

1683 sayılı Askerî ve Mülkî Tekâüt Kânununa tâbi midir, değil midir?Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Millî Müdafaa vekilliğinin 21699 numaralı ve 10 – V -1934 tarihli tezkeresi suretidir.

 

Roterdam’da inşa edilmiş olan birinci ve ikinci İnönü denizaltı gemilerimizin inşasında bulunmak üzere memuren mezkûr mahalle gönderilerek 16 Mart 1928 tarihinde avdet etmiş bulunan Samsun torpitosundan sınıf 2 gedikli zabiti Hilmi Hayri ve Marmara üssübahrî deniz K. emrinden Necmettin Ziya Efendilerin avdetlerinde beraberlerinde getirdikleri yabancı kadınlarla nikâhsız yaşamakta oldukları yapılan tahkikat neticesinde anlaşılmıştır.

 

1492 (8.6.1929.IRBIK) numaralı kanunun muvakkat maddesinin fıkralarına tevfikan;

  • Deniz gediklileri, gedikli küçük zabitliğe

  Ve

  • Gedikli zabitler, başgedikliliğe nakledilmişlerdir.

 

Başgedikliliğe nakli arzu etmeyen gedikli zabitlerinin tasfiye neticesine kadar (172 sayılı.IRBIK) 24 şubat 1330 tarihli gedikli zabitan kanunu ve (508, 578)  (578 olarak yazılan numara, 587 olmalı. IRBIK) numaralı kanunlar mucibince muamele görmeleri mezkûr 1492 numaralı hava ve deniz gedikli küçük zabitan kanununun 10 uncu muvakkat maddesinin C fıkrası iktizasından bulunmakta ve 24 şubat 1330 tarihli gedikli zabitan kanununun 20 inci maddesi ise, gedikli zabitlerinin tekaüt hususunda zabitan gibi Askerî Tekaüt Kanununa tâbi olacaklarını kaydeylemektedir.

 

1683 numaralı Askerî ve Mülkî Tekaüt Kanununun 12 nci maddesinde: (zabitlerle askerî ve mülkî memurlardan ecnebi kız ve kadınlarla evlenenler veya nikâhsız olarak yaşayanlar müstafi addolunurlar ve tekaüt hakkından mahrum edilirler. Bunlar istifa için kanunî müddeti doldurmamış iseler muayyen olan tazminatı verirler. Ecnebi memleketlere tahsil veya staj için veya memuriyetle gönderilmiş veya kendi hesabına gitmiş olanlardan bu harekette bulunanlar hakkında yukarıdaki fıkralarda gösterilen muamelenin tatbiki ile beraber orada bulundukları müddet zarfında aldıkları maaş ile Hükümetçe yapılan bilcümle masarif ve ayrıca cezaen bunun bir misli kendilerinden tahsil olunur. Bu suretle ordudan çıkarılanlar 1076 numaralı İhtiyât Zâbitleri ve İhtiyât Askerî Memurları Kânununun 23 üncü maddesi hükmüne tâbi tutularak yaşlarına göre Askerlik Mükellefiyeti Kânunu mucibince muamele görürler), yazılı olduğuna nazaran mezkûr maddede zâbit ve askerî memurlar kaydi sarahaten mevcut olup gedikli zâbit kaydı bulunmamaktadır.

Gedikli zabitleri ise, ne zabit ve ne de askerî memur değildirler ve ordudaki muadilleri gedikli küçük zabitlerdir.

Bunlar tasfiye neticesine kadar 1492 numaralı kanun mucibince 24 şubat 1330 tarihli Gedikli Kanunu hükümlerine tâbi gedikli zabitidirler. Kendileri için muvakkaten meri bulunan mezkûr kanunun 20 nci maddesi delâletile tekaüt hususunda zabitan gibi tekaüt kanununa tâbi olmaları icap etmektedir. Ancak 1683 numaralı Tekaüt Kânununun 12 nci maddesi münhasıran zâbit ve askerî memurları tasrih etmek üzere ecnebi kız ve kadınlarla evlenen veya nikâhsız yaşayanlar hakkında bazı ahkâm vazetmiş ve 24 – II – 1330 târihli Gedikli Zâbitan Kânununun mevkii meriyete vazı zamanında ise, 1 haziran 1930 tarihinde muteber olan 1683 numaralı Tekaüt Kânununun 12 nci maddesindeki yeni hüküm mevzubahs olmamış ve mezkûr maddede gedikli zâbiti ve gedikli küçük zâbit kaydinin sarahatle yazılı bulunmamış olmasına binaen vaziyetleri yukarıda arzedilen gedikli zâbitleri için mezkûr maddei kânuniyenin tatbikında tereddüt hâsıl olmuştur.

Hususatı salifeye nazaran gedikli küçük zâbitler hakkında tatbik edilemeyecek olan 1683 numaralı kânunun 12 nci maddesinin, 14 şubat 1330 tarihli kanunla muamele görmekte olan gedikli zâbitlerine şamil olup olmadığının Büyük Millet Meclisince tefsirine müsaade buyurulması maruzdur efendim.

 

Millî Müdafaa encümeni mazbatası

 T. B. M. M.

Millî Müdafaa encümeni 7 -VI -1934

Karar No. 32

Esas No. 3/471

 

Yüksek Reisliğe

 

1683 sayılı kanunun 12 inci maddesinin 24 şubat 1330 sayılı kanunun hükümlerinin gedikli zabitlere de şamil olup olmadığının tefsiren tayini hakkında Millî Müdafaa vekâletinin tezkeresi suretinin gönderildiğine dair olup encümenimize havale edilen Başvekâletin 16 mayıs  tarihli ve 6/1528 sayılı tezkeresi Millî Müdafaa vekilliğinden gönderilen memur huzurunda encümenimizce okundu ve görüşüldü.

Deniz gedikli zabiti namı verilen ve üç sınıftan ibaret bulunan rütbeler ashabından 8 haziran 1929 tarihli 1492 numaralı kanun mucibince arzu edenlerin halihazır maaşlarile baş gedikliye nakilleri icra kılınacağı

ve

aynı kanunun muvakkat maddesinin (C) fıkrası veçhile nakli arzu etmeyenler veya haklarında mukabil rütbesi bulunmayanlar tasfiye neticesine kadar 24 şubat 1330 tarihli 172 numaralı Gedikli Zâbitân Kânunu ile maaş ve tahsisatı fevkalâdeleri miktarını tesbit eden 508 ve 587 numaralı kanunlara tevfikan muamele göreceğini âmir bulunmasına

ve

Henüz tasfiye edilmeyen ve gedikli zâbit olarak kalmış olanların tekaüt muameleleri de 24 şubat 1330 tarihli ve 172 numaralı Bahriye Efrat ve Küçük Zâbitân ile Gedikli Zâbitân Kânununun 20 inci maddesi veçhile zâbitân misillû icra edileceği sarahatine göre henüz tasfiye edilmeyen ve ecnebi kadınlarla nikâhlı veya nikâhsız yaşayan deniz gedikli zâbitânı haklarında 1683 numaralı Askerî ve Mülkî Tekaüt Kânununun 12 inci maddesi mucibince zâbitân gibi muamele icra edilmesine encümenimizce karar verilmiş

ve

tefsir fıkrası aşağıya yazılmıştır. Umumî Heyetin kabulüne arzedilmiştir.

 

Tefsir fıkrası;

 

Ecnebi kadınlarile nikâhlı veya nikâhsız beraber yaşayan henüz tasfiye olmayan deniz gedikli zabitanı hakkında 30 haziran 1930 tarih ve 1683 numaralı kanunun 12 nci maddesi hükmü tatbik olunur.

 

Hâlbuki 1914 seneli kânun, madde 20’de

Zâbit sınıfının olduğu gibi Bahriye gedikli zâbit sınıfının da

Hem Askerî Tekâüt Kânununa

Hem de Askerî Cezâ Kânununa tâbi olduğu sarahaten yazıyor idi.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  *  *  *  * 

Velhâsılı kelâm;

11 Haziran 1934 Pazartesi günü TBMM’de laf isrâfı yapan

  • Başvekil İsmet (İNÖNÜ)

  Ve dahi

  • Millî Müdafaâ Reis Vekili, tekâüd zabit ve İngiliz çaşıtı Kazım SEVÜKTEKİN

 

O gün meclisde osdurup osdurup ipe laf dizdiler.

Fakat her ikisi de hâinlik etdiler

Ve dahi

Gedikli zâbit tâbirini 1930 sene ve 1632 sayılı Askerî Cezâ Kânununa ilave etmediler.

  *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

Ordumuzun beyaz subayları, bahriye gedikli zâbit sınıfını;

Evvelâ 1001 sayılı kânun ile 1927 senesinde,

Akabinde de 1492 sayılı kânun ile 1929 senesinde lağvetdiler.

Bu târihe kadar çıkartılan kânunlarda “gedikli zâbit” tâbirini de “gedikli küçük zâbit” olarak değişdirdiler. Gedikli zâbit sınıfının yerine teşkil edilen ve “er” sınıfına dâhil olan “gedikli küçük zâbit” sınıfına geçmek isdemeyen deniz ve hava sınıfı karacı gedikli zâbitân, emekli olasıya kadar “gedikli zâbit” sınıfında kaldı.

Devletimiz “gedikli zâbit” ve “gedikli subay” tâbirâtını,

1950 senesinde kabul edilen 5434 sayılı Emekli Sandığı Kânununa ilâve etdi.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK2 sene olan harp okulu eğitim süresinin;

Önce 3, bilahire 4 seneye yükseltilmesiyle birlikte,

Millî Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanları

Hiç vakit kaybetmeden 1975 senesinde bir intibak kânunu çıkartdı.

Harbiyelilerimiz henüz okullarından mezun dahi olmadan, intibakları ceplerinde idi.

Bunu kendileri için kâfi görmeyen beyaz subaylarımız;

Ölmüş ve emekli olanlar da dâhil olmak üzere 2 ve 3 senelik harp okulu mezunu subayları,

Oturdukları yerde 4 sene harp okulu eğitimi almış kabul etdiler.

Sanki harb kazanmış gibi bu subaylarımıza;

  • Evvelâ “intibak mükafaâtı” niyetine birer derece verildi,
  • Akabinde de göreve sanki 8’inci dereceden başlamış gibi maaşları yükseltildi.

Böylece, harp okulunda 2 ve 3 sene eğitim alan subaylarımız;

Götlerinin üsdünde oturdukları yerde bir anda 3 sene çalışmış gibi kabul edildi

Ve dahi 1 derece maaş terfisi ile ödüllendirildi.

 

Fakat sıra astsubay dedikleri köle askerlere gelince

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Millî Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanları

Bir cümlelik bir kânun çıkartmak için tam 49 sene beklediler…

Bildiğiniz üzere, “astsubay” denilen uyduruk asker sınıfı,

5802 sayılı kânun ile 1951 senesinde teşkil edildi.

Ve bu târihde “gedikli erbaş” denilen askerler, bir günde “astsubay” sınıfına terfi(!) etdiler.

Gedikli erbaşlar, Askerî Cezâ Kânununa göre “erbaş” muamelesine tâbi idi. Ve bu askerlere “rütbenin geri alınması cezâsı” verilebiliyor idi.

 

2000 senesine kadar görev yapan

  • 37 Millî Savunma Bakanı

  Ve dahi

  • 17 Genelkurmay Başkanı

 

Bu kânundaki “gedikli erbaş” tâbirini “astsubay” olacak şekilde bir kelimelik bir değişiklik yapmadılar.

1951 senesinden 2000 senesine kadar geçen 49 sene boyunca,

Astsubay” dedikleri köle askerlere;

  • Erbaş” muamelesi yapdılar

   Ve dahi

  • Rütbenin geri alınması cezâsı” verdiler.

Bir başka ifâde ile “astsubayları” tam 49 sene boyunca “rütbenin geri alınması cezâsı” ile terbiye etdiler.

 

İşde,

Astsubay” dedikleri köle askerlere bu yapdığının aynısını,

Millî Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanları, “gedikli subaylara” da yapdılar.

 

1914 senesinde padişahımızın teşkil etdiği “gedikli zâbit” sınıfını,

1935 senesinde de ATATÜRK’ün tebdil etdiği “gedikli subay” sınıfını,

Mâliye Bakanları 5434 Sayı ve 08.06.1949 târihli T.C. Emekli Sandığı Kânununa dâhil etdiler.

Fakat;

Millî Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanları emir-komuta etdikleri gedikli subayları;

  • 863 Sayı ve 17 Haziran 1926 târihli Ordu Zâbitân Heyetine Mahsus Terfi Kânununa dâhil etmediler,
  • 1453 Sayı ve 30 Haziran 1929 târihli Zâbitân ve Askerî Memurların Maaşâtı Hakkında Kânuna dâhil etmediler,
  • 1632 Sayı ve 22 Mayıs 1930 târihli Askerî Cezâ Kânununa dâhil etmediler,
  • 1683 Sayı ve 03 Haziran 1930 târihli Askerî ve Mülkî Tekaüt Kânununa dâhil etmediler,
  • 2771 Sayı ve 10 Haziran 1935 târihli Ordu Dâhilî Hizmet Kânununa dâhil etmediler,
  • 4608 Sayı ve 10 Temmuz 1944 târihli Muvazzaf Subay ve Askerî Memurlara Verilecek Elbise ve Teçhizât Hakkında Kânuna dâhil etmediler,
  • 211 Sayı ve 04 Ocak 1961 târihli TSK İç Hizmet Kânununa dâhil etmediler,
  • 926 Sayı ve 27 Temmuz 1967 târihli Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kânununa dâhil etmediler.

 

Millî Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanlarının bu maksatlı davranışlarından dolayı

Hem özlük haklarının tahakkuk etdirilmesinde,

Hem emeklilik işlemlerinde,

Hem de askerî cezâ mahkemelerinde,

Çok sayıda gedikli zâbite 50 sene boyunca dönemine göre;

  • Er,
  • Küçük zâbit,
  • Erbaş,
  • Gedikli küçük zâbit,
  • Gedikli erbaş,

         Ya da

  • Astsubay muamelesi yapdılar.

Halbuki Türk Ordusundaki mevcut “gedikli zâbitlik”, bu asker sınıflarından hiçbirisine dâhil değil idi.

 

Millî Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanlarının;

Türk Ordusundaki “gedikli zâbitlere” yapdığı bu zulumü, bu namussuzluğu, bu kalleşliği

İnsanlık târihinde gevur bile gevura yapmadı, vallahi!..

  *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Osmanlı Devleti 1914 Bahriye Gedikli Sınıfını, “zâbit” sınıfına dâhil olmak üzere teşkil etmiş idi.

Osmanlı Devleti, 1923 senesinde hukûken yıkıldı ve yerine T.C. Devleti teşkil edildi.

Yukarıda gördüğünüz 199 sayılı tefsir aslında,

1914 senesinde padişahın “zâbit” sınıfına dâhil olarak teşkil etdiği bahriye gedikli zâbit sınıfını

T.C. Devletinin, ordumuzun meşrû bir “zâbit” sınıfı olarak tasdik ve tescil etdiğinin mutlak belgesidir.

  *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

1935 senesine vâsıl olduğumuzda

Kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK,

Osmanlı Devletinden tevarüs eden Osmanlıca “zâbit” kelimesini “subay” olarak tebdil etdi.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Gene ATATÜRK’ün bizzat türetdiği “Asubay” kelimesinin başına gelenleri de

23 Aralık 2017 Cumartesi günü neşretdiğimiz

Çünkü Asubay isimli makâlemizden tafsilâtlı olarak öğrenebilirsiniz.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

1935 senesinin Türkiye Cumhuriyeti Ordusunda,

Küçük zâbit” olarak tesmiye edilen deniz askerleri “mükellef” asker idiler.

Kaynak: 2851 sayılı kânunun Komisyon Raporu.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Fakat

Bu seneden sonra tertip etdikleri elvan türlü tuzak kânunlar ile şerefsiz subaylarımız,

Mükellef” asker olan “küçük zâbit” sınıfını sinsice “muvazzaf” asker sınıfına “tahvil” etdiler.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 1941 senesine vâsıl olduğumuz günlerde ordumuz;

Sayısı bir elin parmakları kadar kalan gedikli subaylara

Gedikli erbaşlardan bile daha az maaş veriyor idi.

Bitmez tükenmez bir kin ve nefret ile gedikli subaylara yüklenen Genelkurmay Başkanları

Azrail olsalar, sürüm sürüm süründürdükleri bu gedikli subaylarının canını alacaklar idi.

Gedikli subayların hiç olmazsa gedikli erbaşların aldığı kadar maaş alabilmesi için

Başvekil Dr. Refik SAYDAM, 1941 senesinde TBMM’ye bir kânun teklifi arz etdi.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Bu kânun teklifinde Başvekil Dr. Refik SAYDAM, şöyle dedi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Esbabı Mucibe

 

Evvelce Deniz ordusunda Deniz gedikli subaylığı teşkilâtı mevcut idi. Görülen lüzum üzerine 1492 sayılı kanunla bu sınıfın yerine gedikli erbaş sınıfı ikame ve gedikli subaylığı teşkilâtı ilga edilmişti. Bu kanuna nazaran gedikli subaylardan arzu edenler hizmet müddetlerine göre erbaş sınıfına nakledilmiş ve naklini arzu etmeyenlerle erbaş sınıflarında mukabil rütbesi bulunmıyanların tasfiye edilmeleri takarrür etmiş ve tasfiyelerine kadar 24 şubat 1330 tarihli Gedikli zabitan kanunu ve 508, 587 sayılı kanunlar mucibince haklarında malî ve idarî muamele yapılagelmekte bulunmuştu.

Talim ve terbiyeye ve Donanmanın harp kifayetine halel gelmemesi için gedikli subayların 3 seneye taksimen ve gedikli erbaşların yetişmelerile mütevazin olarak tasfiyeleri ve bu işin 1940 senesine kadar bitirilmesi Genelkurmayca arzu edilmiş ise de gedikli erbaş personal kadrosunun tamamlanamaması, Donanmanın kifayeti harbiyesinin tezelzüle uğratılmaması gibi sebeplerle bu güne kadar tasfiye muamelesi ikmal edilememiş olduğu gibi ekserisi yabancı fabrika ve donanmalarda staj gösterilmek suretile yetiştirilmiş bulunan gedikli subayların yerlerine onlar kadar yetişmiş erbaşlar temin edilinceye kadar da vazifeden uzaklaştırılmaları kabil olamıyacaktır.

Bilhassa vaziyeti hazıra dolayısile tasfiye işinin müsait bir zamana taliki muvafık görülmekte ve bu personalın donanmanın silâh ve makine hizmetlerinde haiz bulundukları ehliyetle vazife ifalarına intizar edilmektedir.

Gedikli subaylar ayni zamanda gedikli erbaşlara öğretmenlik ederek onların yetiştirilmelerini de temin etmektedirler.

Vücutlarından bu derece mühim istifadeler temin edilmesine rağmen bu sınıf mensupları tasfiyeye tâbi tutulmaları hasebile maaş kanunlarında nazarı dikkate alınmamalarından ve tasfiyelerinin de yapılamamasından dolayı emsallerine nisbetle mağdur bir vaziyete düşmüş bulunuyorlar. Kendilerinin yetiştirdiği ve kendilerinden daha az kıdemli gedikli erbaşların aldıkları aslî kırk ve zammile 120 lira maaşa mukabil son rütbeyi almış bulunan I.sınıf bir gedikli subay ancak 80 lira maaşla bir er tayin zammı alabilmektedir.

Vekâletimize bunların mağduriyetlerinin izalesi, terğip ve teşvikleri ve vazifelerine karşı merbutiyetlerinin arttırılması için kifayet Yüksek askerî şûraya arzedilmiş ve makamı müsarünileyhaca tetkik edilerek vaziyetlerinin tasfiye kararına bağlı kalınmak şartile ıslahı lüzumuna işaret buyurulmuştur.

Bu sebeple tasfiye esasları mahfuz kalmak ve tahakkuk ve saire hususatında yeni bir hak ihdas etmemek suretile (maaşa zam, işe son! IRBIK) emsallerile aralarındaki maaş farkının kısmen izalesi için ilişik kanun teklifi hazırlanmıştır.

 

Gedikli subayların hiç olmazsa gedikli erbaşların aldığı kadar maaşı alabilmesi için

Bütçe Encümeni Mazbatasına şunlar yazıldı;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Yüksek Reisliğe

 

Deniz gedikli subaylarının tahsisatı fevkalâdelerine yapılacak zam hakkında Millî Müdafaa vekilliğince hazırlanıp Başvekâletin 19-IX-1941 tarih ve 6/4404 sayılı tezkeresile Yüksek Meclise sunulan kanun lâyihası Encümenimize havale buyurulmakla Millî Müdafaa vekâletinin salahiyetli memuru ve Maliye vekâleti namına Bütçe ve malî kontrol umum müdürü hazır oldukları halde tetkik ve müzakere olundu:

Evvelce deniz teşkilâtı meyanında bulunan Deniz gedikli subaylığı sınıfı 1492 sayılı Deniz ve hava gedikli küçük zabit kanunu ile ilga edilmiş ve aynı kanunun muvakkat maddesile bunlardan arzu edenlerin başgedikliliğe nakledebilecekleri ve nakli arzu etmeyenlerle mukabil rütbesi bulunmayanların tasfiyeye tâbi tutulacakları ve tasfiye neticesine kadar da 24 şubat 1330 tarihli Gedikli zabitan kanunu ile 508 ve 587 sayılı kanunlar mucibince istihkaklarının tesviye edileceği esası tesbit edilmiş ve ahiren kabul edilen 18 -1 -1940 tarih ve 3779 sayılı Gedikli erbaşların maaşlarının tevhit ve teadülüne dair olan kanunun ikinci muvakkat maddesinde de bu hüküm aynen tekrar edilmiştir.

1 Haziran 1929 tarihinde kabul edilmiş olan 1492 sayılı kanundan sonra on iki senelik bir zaman geçmiş olmasına rağmen donanmanın ihtiyacı sebebile bu sınıfın tasfiyesinde istical edilmemiş ve içinde bulunduğumuz bu fevkalâde devrede dahi bu tasfiyeye gidilemiyeceği gerek Hükümetin mucip sebeblerinden ve gerek alınan şifahî izahlardan anlaşılmıştır. Bu suretle daha bir müddet istihdamlarına zaruret olduğu anlaşılan bu sınıfın tasfiyeye tâbi bulunmaları yüzünden ihmal edilen maaş vaziyetlerinin ıslâhını temin maksadile bunların tahsisatı fevkalâdelerine ayda 30 liralık bir zam yapılması bu lâyiha ile teklif edilmiştir.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

1949 senesinde TBMM’nin kabul etdiği 5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kânununa

Gedikli” ve “gedikli subay” tâbiri ilave edildi.

Fakat emekli işlemlerinde bu “gedikli” ve “gedikli subay”lara

Subay” muamelesi mi yoksa “er” muamelesi mi yapıldı, bilen yok!

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Genelkurmay Başkanları ve kuyruğunu takdıkları Millî Savunma Bakanları,

Gedikli subayların burnunu sürtmeye karar vermişler idi bir kere…

Seyhan Milletvekili Sinan TEKELİOĞLU, 21 Kasım 1949 Pazartesi günü meclise bir soru önergesi verdi.

Ve dahi

Gedikli subayların içler acısı hâlinin ne olacağını dâir yedi suâl sordu…

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

   
  • Birinci sınıf deniz gedikli subaylarının miktarı nedir?
  • Kânunlarına göre en yüksek maaş dereceleri kaç liradır?
  • Hâlen en yüksek maaşı asli alanların maaşları kaçtır?
  • Bu parayı kaç seneden beri almaktadırlar?
  • Elde mevcut kânunlara göre Türkiye’de bu şekilde bir memur sınıfı var mıdır?
  • Bu mağdur sınıf mensuplarının terfi ve terfihleri için her hangi bir kânunun Meclise getirilmesini Bakanlık düşünmekte midir?
  • Düşünülüyorsa bu kânun ne zaman Meclise sevk edilecektir?

 

 

  Sinan TEKELİOĞLU’nun suâllerine,

  Samsun Milletvekili olan Millî Savunma Bakanı Hüsnü ÇAKIR şu cevâbı verdi…

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HÜSNÜ ÇAKIR (Samsun)Bugün orduda 74 gedikli subay vardır ve hepsi de birinci sınıftandır. Bunlar 1340 tarihinde çıkan bir kanun mucibince 30 lira asli maaş alırlarken, 1341 senesinde maaşları tutarına maktuan 30 ar lira da ücret ilâve edilmiştir. 1945 senesinde çıkan bir kanunla aslî maaşlarına beş lira zam edilerek 35 lira asli maaş karşılığı olan 250 liraya çıkarılmışlar ve verilen maktu 30 lira zamla beraber aldıkları 280 lirayı bulmuştur ki; bu da 40 lira asli maaşa yakın, bir hadde çıkmış demektir. Esasen bu sınıf lağvedilmiştir ve tasfiyeye tâbi tutulmakta bulunmuştur, (geçen sene hazırlanan Gedikli Erbaş Kanun tasarısındaki, (1950_5619_IRBIK) bu tasarı Askerî Şûradan da geçmiştir, bunlar için geçici bir madde konmuştur. Henüz Meclise gelmemiştir, bu tasarı Meclise gelip kanuniyet kesbedince bunların maaşlarının da baş gedikli derecesine çıkarılması derpiş edilmiştir.

Maruzâtım bundan ibarettir.

 *  *  *  *  * 

Verdiği cevâbında Millî Savunma Bakanı Hüsnü ÇAKIR’ın aslında

Osdurup osdurup ipe dizdiğini gören Sinan TEKELİOĞLU,

Şu çok çarpıcı sözlerini,

Millî Savunma Bakanı Hüsnü ÇAKIR’ın suratına şedit bir tokat gibi vurdu…

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

SİNAN TEKELİOĞLU (Seyhan) — Sayın arkadaşlar; Türkiye ordusunda müstesna bir sınıf olan Gedikli Bahriye subayları vardır. Bunların mevcudu bugün 45’i geçmiyor. Bunlar vaktiyle yetmişi geçmişken bu defa tahdidi sinne uğrıyarak bu mevcuda düşmüşlerdir. Bu gedikli bahriye subayları vaktiyle, Devlet tarafından, ortaokul, veya lise tahsili görmüş gençlerin, çırak mektebine alarak, üç sene tahsil ve staj gördükten sonra gedikli subay unvanını almakta idiler. Kendilerine muhassas olan maaş 15 lira asli maaş olmak üzere 1300 tarihli kanunla verilmekte idi. O zaman 15 lira, altın para maaşı asli maaşa mukabil bugün 30 lira maaş almaktadırlar. 24 seneden beri de birinci sınıf maaşı olarak 30 lira üzerinden maaş almaktadırlar. Bilâhara 1944 tarihinde çıkan bir Kanunla, bunların maaşlarına beş lira daha zammedilerek 35 liraya çıkarılmıştır. Şimdi arkadaşlar, bunların mevcut kanunlara göre erbaş olmalarına imkân ve ihtimal yoktur. Çünkü bunlar zâbitan sınıfındandırlar. Zâbitan gibi tekaüde sevkedilmek hakkını o zaman dahi haizdirler. Yapılan teklif üzerinde bunların gedikli erbaş olmaları kendileri tarafından kabul edilmemiş zabit sınıfına girmiş olan bir sınıfı geri çevirerek erbaş sınıfına nakletmek mümkün olur mu? Vaktiyle Devlet tarafından yapılan bir kanunla verilmiş bir haktır.

Bunları gedikli erbaş yapmak kanuna aykırıdır (1929_1492 ile deniz ve hava gedikli zabitanının er sınıfında dahil olan gedikli küçük zabitliğe tenzil edilmesi de kanuna aykırı oluyor. IRBIK), hukuk kaidelerine de aykırıdır. Onun için Millî Savunma Bakanından rica ediyorum; 24 seneden beri bu maaşı almakta olan bu insanların maaşlarını 50 liraya çıkararak, zaten bunların ya bir veya iki seneleri kalmıştır, son olarak bu parayı alsınlar ondan sonra zaten tasfiyeye tâbi tutulacaklardır. Millî Savunma Bakanından bunu rica ediyorum bu suretle bu mağdur arkadaşların terfilerine sebep ve vesile olsunlar.

 

Yukarıda gördüğünüz bu konuşmalar lafda kaldı. Ordumuzun gedikli subayları sürünmeye devam etdiler…

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 Aşağıda gördüğünüz 5619 sayılı Erbaş Kânunu ile gedikli subaylar,

1950 senesinde er sınıfına dâhil olan “başgedikli” sınıfına geçmeye ikinci kere mecbur edildi.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

GEÇİCİ MADDE 2. — Deniz ve hava sınıflarında görevli bulunan gedikli subaylardan istiyenler, hizmet sürelerine göre başgedikli sınıfına geçirilirler. Bu sınıfa geçmek istemeyenleri hakkında 24 Şubat 1330 tarihli Gedikli Zâbitan Kanunu ile 508 ve 587 sayılı Kanun hükümlerinin tatbikına devam olunur.

 

Böyle aşağılayıcı bir teklifi hangi gedikli subay kabul edebilir?

Sayısı 74 civârında olan bu gedikli subaylara, gedikli erbaşlardan bile daha az maaş verdiler.

Açlık ile terbiye edilen bu gedikli subaylar ne hazindir ki bir kez daha “gedikli erbaş” olmaya mecbur edildi.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

1914 seneli Bahriye Efrâdı ve Küçük Zâbitânı ile Gedikli Zâbitânı Kânun-ı Muvakkat isimli bu kânunun beşinci maddesi şöyle emrediyor idi;

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Fakat

1951 senesinde TBMM’nin kabul etdiği 5802 sayılı Astsubay Kânunu Geçici madde-3 ile

Gedikli subaylar, ne bahtsız askerler imiş ki;

Bu kez de uluslararası hukuka göre “er” sınıfına dâhil olan “astsubay” sınıfına tenzil edildi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Geçici Madde 3 — Deniz ve hava sınıflarında görevli bulunan gedikli subaylardan istiyenler hizmet sürelerine göre “astsubay sınıfına” geçirilirler.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

Târih, geldi dayandı 27 Mayıs 1960 Cuma gününe

İktidara geldiği 1950 senesinden beri Başbakan Adnan MENDERES’e

Kendisinin terfi etdirdiği Coniperestiş subayları gizliden gizliye darbe hazırlıyorlar idi.

Bu gizli darbe hazırlığı;

Tıpkı 2016 senesi Temmuz ayının 15’indeki mübarek bir Cuma günü zuhûr eylediği gibi,

1960 senesi Mayıs ayının 27’sinde, gene mübarek bir Cuma günü koku verdi…

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

27 Mayıs darbesini ordu içindeki bir avuç küçük rütbeli subay tertiplemiş idi.

Yüksek rütbeli subayları ya ikna, ya hapis, ya da yurtdışına sürgün etmişler idi.

Darbeci subaylar, 1 saat içinde devletin önemli mevkiilerini hemen ele geçirdiler.

 

28 Mayıs 1960 Cumartesi günü saat 04;30’da darbe beyannâmesini

O dâvudî sesi ile radyoda okuyan Kara Piyâde Kurmay Albay Alpaslan TÜRKEŞ, şöyle dedi;

Gayemiz Birleşmiş Milletler Anayasası’na ve İnsan Hakları Prensiplerine tamamıyla riayettir.

 28 Mayıs 1960 Cumartesi günü Türkiye’de hükûmetin manzara-i umumiyesi,

Maşşallah, Allah nazardan saklasın,

Sakın ha! Foto-şaka filân zannetmeyiniz!

İşde,

Tam da aşağıda gördüğünüz gibi;

Şu altısı bir yerde ve fakat dördü aynı kişi olan “berrî” üç orgeneralden müteşekkil idi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Yukarıda resimlerini gördüğünüz bu darbeci subaylarımız;

28 Mayıs 1960 Cumartesi günü sabahın seher vakinde T.C. Devletinin üzerine çöreklendiler.

Ve dahi

TBMM dâhil olmak üzere devletin bütün devâirini cebren ve hile ile işgal edip ele geçirdiler.

Cumhurbaşkanı ve başbakan sıfatına ilâve olarak

Kara Kuvvetleri Komutanlığından emekli “AgaCemal GÜRSEL aynı zamânda;

Millî Birlik Komitesi Başkanı ve TSK Komutanı makâmâtını da cebren ve hile ile şereflendiriyor(!) idi. 

 *  *  *  *  * 

Millî Birlik Komitesi ismi ile teşkil etdikleri hükûmet ile

Darbeci subaylarımızın ilk yapdığı şey, kendi istikbâllerini teminât altına alan şu kânunları çıkartmak oldu.

 
  • Darbeye desdek veren subaylarımızı, tertip etdikleri Cumhuriyet Senatosu’na “tabii üye” yapdılar,
  • Darbeye karşı çıkan Albay Alpaslan TÜRKEŞ gibi azılı subayları da uzak memleketlerdeki konsolos, elçi vs. ballı maaşlı kızak görevlere tayin rüşveti ile gönderip susdurdular ve bu subaylardan böyle kurtuldular.
  • 40 Sayılı Kânun ile; Harp Akademilerindeki “kurmay adayı subayları”, eğitimlerini tamamlamadan “kurmaylığa” terfi etdirdiler.
  • 42 Sayılı Kânun ile; 27 Mayıs darbesine iştirâk eden yaklaşık dört bin darbeci subayı Ordudan tard etdiler. Köpek, köpeği ısırmazAsubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKderler idi! Fakat subay, subayı ısırdı… Ordudan tard edilen darbeci subaylar, emekli ikrâmiyelerini alamadıkları için EMİNSU isimli dernek kurdular. Tekâüd zâbit Cemal Aga’nın başında olduğu yeni hükûmete yapdıkları müthiş baskı neticesinde bu darbeci subaylara “çifte emekli ikrâmiyesi” ödemeye karar verdiler. Fakat devletin hazinesi tam takır, kuru bakır idi… Amerika devreye girdi. Darbeci subaylara ödeyecekleri “çifte emekli ikrâmiyesini”, Amerika’dan borç aldıkları 10 milyon dolar ile verebildiler. (https://belleten.gov.tr/tam-metin/2377/tur). Amerika’ya karşı darbe yapan EMİNSU’cu subaylar, Amerikan doları ile ödenen “çifte emekli ikrâmiyesini” cebe indirmekde hiç tereddüd etmediler.
  • 125 Sayılı Kânun ile; Ordudan tard etdikleri subaylarımıza, devlet mekteblerinde “öğretmenlik yapma hakkı” bahşetdiler.Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK
  • 180 Sayılı Kânun ile; Kendilerine beleşinden ev inşâ etmek için kânun çıkartdılar. Ankara’da Yahya Kemâl Caddesi ve İstanbul’da Zincirlikuyu gibi arsanın altın kıymetinde olduğu semtlerde, hazineden iki simit fiyâtına “sözde satın aldıkları” arsaların üzerine “sözde kendi paraları ile” pırlanta kıymetinde “alyans mahalleleri” inşâ etdiler. (https://www.haber7.com/medya/haber/106110-27-mayistaki-alyanslara-ne-oldu)
  • 182 Sayılı Kânun ile; Teğmenden mareşale kadar her subayımıza, sanki kendi anaları doğurmuş gibi barışta ve savaşta birer “hizmet eri” hediye etdiler.
  • 205 Sayılı OYAK Kânunu ile; Subaylar kendilerinin ve yedi göbek sülâlesinin istikbâlini sonsuza kadar teminât altına aldılar.

 

Tabii bu saydıklarımız, bugüne kadar Eski Tüfek’in bulup bilebildikleri…

27 Mayıs’ı tertip eden Coniperestiş ve darbeci subaylarımızın;

Devlet kasasından yağma edip kendi ceplerine akdardığı bir de dodak uçuklatan “kayıt dışı” servetler var ki bunu ancak darbeci subaylarımızın bir kendileri, bir de Allah biliyor.

 *  *  *  *  * 

Amerika’dan besleme karanlık suratlı ve darbeci subaylarımızdan mürekkep Millî Birlik Komitesi;

  • Hem darbeci subaylarımızın
  • Hem de darbeye karşı geldiği için ordudan tard etdikleri subaylarımızın
  • Hem bu dünyâsını
  • Hem de ahiretini teminât altına aldıkdan sonra

Bu kez de yeni bir Anayasa hazırlamak için kolları sıvadı.

27 Mayıs’ı ganimete çevirmekde pek mâhir davranan darbeci subaylarımız,

Aynı zamânda şu kânunları da yapdılar;

  • 160 sayılı Devlet Personel Dairesi Kurulması Hakkında Kânun,
  • 211 Sayılı TSK İç Hizmetleri Kânunu,
  • 357 sayılı Askerî Hâkimler ve Savcılar Kânunu,
  • 657 sayılı Devlet Memurları Kânunu,
  • 926 Sayılı TSK Personel Kânunu,
  • 1602 sayılı Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Kânunu.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

211 Sayılı TSK İç Hizmetleri Kânununa göre darbeci subaylarımız  T.C. Ordusunun askerlerini

1961 senesinde 6 sınıf hâlinde olmak üzere şöyle târif, tefrik ve tesmiye etdiler;

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Madde 3 – Askerler ve rütbeler:

  a) Askerler:

  1. Er: İhtiyaçları Devlet tarafından deruhte ve temin olunan rütbesiz askerdir.

  2. Erbaş: İhtiyaçları Devlet tarafından deruhte ve temin olunan onbaşı ve çavuş rütbelerini haiz askerdir.

Askerlik Kanununa göre mükellef bulundukları hizmetleri ifadan sonra hususi kanunlara tevfikan muayyen bir hizmet taahhüdü suretiyle Silahlı Kuvvetlerde vazife gören uzman ve uzatmalı çavuş ve onbaşılar da erbaş sayılır.

  3. Astsubay: Hususi kanununa göre Silahlı Kuvvetlere katılan astsubay çavuştan astsubay kıdemli başçavuşa kadar rütbeyi haiz olan askerdir.

  4. Askerî öğrenci: Subay, askerî memur veya astsubay yetiştirilmek üzere muhtelif okul ve üniversitelerde okuyan ve resmî bir kıyafet taşıyan öğrencilerdir.

  5. Askerî Memur: İdarî işlerde, fen ve sanat kollarında vazife gören ve kanuna göre subaylara muadil ve özel bir silsileye tabi bulunan askerdir.

  6. Subay: Hususi kanuna göre Silahlı Kuvvetlere intisabeden asteğmenden mareşala (Büyük amirale) kadar rütbeyi haiz olan askerdir.

 

211 sayılı darbe kânunun yukarıda gördüğünüz üçüncü maddesine dikkat ile bakar iseniz şâyet

1961 senesi itibârı ile T.C. Ordusunda “gedikli zâbit” asker sınıfının mevcut olmadığını görürsünüz!..

27 Mayıs darbeci subaylarının silahların gölgesinde tezgahladıkları 211 sayılı bu darbe kânununun

59  sene sonra bizlere bugün haykırdığı hakikât şudur;

1914 senesinde Bahriyemizde “zâbit” sınıfına dâhil olmak üzere teşkil edilen “gedikli zâbitlik” asker sınıfını,

27 Mayıs’ın darbeci subayları 1961 senesinde T.C. Ordusundan kazıya kazıya sildi ve imha etdi.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

1914 seneli Bahriye Efrâdı ve Küçük Zâbitânı ile Gedikli Zâbitânı Kânun-ı Muvakkat isimli bu kânunun beşinci maddesi şöyle emrediyor idi;

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Fakat

İkisi kurmay, üçü de hâkim sınıfından olmak üzere beş subayın görev aldığı heyet ile

1995 senesinde kendi başlarına buyruk verdikleri bir kararda Merâsim Sokağın soytarıları,

Yukarıda gördüğünüz 1914 seneli kânunun beşinci maddesinin anasını belledi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Böyle sapkın bir fetva veren rahmetli AYİM,

Gedikli zâbit sınıfına dâhil olduğu besbelli olan “küçük zâbitlere”, “er” muamelesi yapdı…

 

AYİM’in tasfiye edilmesinde en çok ahını ve bedduasını aldığı askerler, herhâlde küçük zâbitlerdir.

Bu kararı veren hâkim kılıklı soytarıların öbür dünyâda yatacak yerleri yokdur, haberleri olsun…

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

Takvim yaprağı ikinci asırın üçüncü ayının yirmi ikinci gününü gösderir iken

Sessiz selensiz kabul etdiği 4551 sayılı şu kânun ile TBMM

1914 ve 1917 senelerinde kânun ile “subay” sınıfı olarak teşkil edilen “gedikli zâbit” sınıfını,

Gedikli” ismi ile cebren ve hukuksuz olarak “astsubay” sınıfına tenzil etdi.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

Bizim Donanmamız geçmiş târihde İngiliz tarafgirliğinin önemli bir kalesi idi…

Gedikli zâbitlerimizin rütbe işaretlerini bile İngilizlerden aşırdık!

Bugünde aslında değişen bir şey yokdur. Durum, ayniyle vâkidir…

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Kaynak: Bir Cumhuriyet Kurumu Yaratmak: Atatürk’ün Donanması, 1923-1939(1), Serhat GÜVENÇ-Dilek BARLAS.

   (1) Bu bölüm daha önce “Atatürk’s Navy: The Determinants of Turkish Navy Policy, 1923-1939 ”, Journal of Strategic Studies, C. XXVI, No:1, Mart 2003, s. 1-35’de basılmıştır. Makaleyi Türkçe’ye çeviren Derya Kömürcü ile bu derlemede yer almasına izin veren Journal of Strategic Studies dergisinin editör ve yayıncısına teşekkür ederiz.

   s.234: (…) Örneğin, Türk donanmasının durumunun değerlendirildiği 1924 yıllık raporunda Türkiye’deki İngiliz Büyükelçiliği şu sonuca varmıştır: “İngiltere açısından donanmanın güçten düşmesi arzu edilmez, çünkü donanma geleneksel olarak Türkiye’deki İngiliz tarafgirliğinin önemli bir kalesidir.”47. (47): PRO FO 371/10870 E3338/3338/44 (1 Haziran 1925)

 *  *  *  * * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

1912-1914 seneleri arasında Osmanlı Bahriyesinde görev yapan İngiliz Amiral LİMPUS’un

Osmanlı devlet memurları hakkındaki şu çok çarpıcı tesbitini de

Yorumsuz olarak gönderiyorum, siz kıymetli okuyanlara…

Bir bakın hele!.. Bugünkü durum da aynen böyle değil mi?

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları, Cilt: 0, Sayı:13-14, Ocak 2008.

 

Amiral Limpus, görev süresi boyunca elinden geleni yapmaya çalıştı ve başarılı oldu. Osmanlı Donanmasındaki gelişim fark edilir düzeye geldi. Zaten göreve geldikden sonra, 11 Aralık 1913 tarihli Büyükelçi Mallet’e gönderdiği yazıdaki düşünceleri O’nun iyi niyetini açıkça göstermektedir.111

*111; Mallet’e gönderdiği yazıdaki söylemleri için Bkz. Rooney, a.g.m., s.20; Limpus’a göre İngiltere “fena halde hasta olan bir ulusun sağlının yeniden kazanmasına” yardım etmek zorundaydı. İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı Devleti’nin çöküşünden hiçbir yarar elde edemeyeceklerin savundu. Limpus görevi süresince karşılaştığı zorluklardan bahsederken “doğu zihniyetinin yoğun şekilde muhafazakar olduğunu” ve spesifik değişimleri kabule istekli olmadığını belirtmekte; Türk memurların düşük ücret nedeniyle düşmanlaştırıldıklarını ve dolasıyla düşük moralle verimsiz hale geldiklerini ifade etmekteydi. (ÖZEL_KOCATÜRK, s.248).

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

emekliassubaylar.org mecrâsındaki “Büyütec” isimli köşesinde,

03 Ağustos 2011 Çarşamba neşretdiği makâlesinde kıymetli meslekdaşım Sayın Aydın KULAK;

  • Bahriye gedikli zâbit sınıfının” “kıdemli astsubaylığın” bir “uzantısı” olmadığını,
  • Aksine, “Bahriye gedikli zâbit sınıfının” “ayrı bir sınıf” olduğunu yazmış.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Fakat

Bu makâlemizde bizim ortaya koyduğumuz kânunlara bakdığımızda;

  • Sayın Aydın KULAK’ın bu tesbitinin doğru olmadığını,

  Ve dahi

  • Bahriye gedikli zâbit” sınıfının, döneminin tâbiri ile “bahriye küçük zâbit” sınıfının “devamı” ve “bir üst terfi aşaması” olduğunu görüyoruz.

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

Bahriye Gemici, Makinacı ve Muzıka Mektebleri Nizâmnâmelerini 2013 senesinde Deniz Kuvvetlerinden dilekce ile talep etdim. İsdediğim nizâmnâmeleri vermemek için kırk dereden su getirdiler.

Üst üsde üç dilekce gönderince kaçacak delikleri kalmadı.

Sonra dediler ki şu hesâba parasını yatır, nizâmnâmeleri gönderelim.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

İsdedikleri parayı, hesâplarına havâle etdim. Yaklaşık bir hafta sonra büyük zarf geldi Deniz Kuvvetleri Komutanlığından. Heyecân ile zarfı açdım, bir de göreyim! Talep etdiğim nizâmnâmelerin hepsinin de Eski Türkce sûretlerini göndermişler.

Emekli asubay bir mensubu olduğum Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, benim eski Türkce bilmediğimi benden iyi biliyor.

Fakat bu hakikâti bildiği hâlde bana eski Türkce harflerle yazılmış belgeler gönderiyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yapdığı bu hareketin anlamı, kendi asubay mensubuna alenen küfür etmekdir.

 

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının bana vermediği bu nizâmnâmeleri,

Hiç tanımadığım hocalardan isdedim. Verdiler… Hem de büyük bir memnuniyet ile.

Ve bu hocalarımız şunu itirâf etdiler;

Bu nizâmnâmeleri bugün okumak isdeyen bir astsubay olduğunu görmek bizi hem çok şaşırtdı hem de çok mutlu etdi…

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

Deniz astsubaylığı” hakkındaki aşağıda gördüğünüz nizâmnâmeleri

Gönderdiğim bir dilekce ile 2017 senesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığından talep etdim.

 

KONU: Donanma Gedikli Zâbit Nizamnâmeleri Hakkında.

İLGİ: (a) Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanlığının 10 Nisan 2017 târih, GENSEK: 97499644-5010-825895-17/Bilgi Edinme sayı ve “Şükrü IRBIK’ın Bilgi Edinme Başvurusu” konulu cevâbi evrağı.

(b) 16 Şubat 2017 târih ve 170023122 sayılı BİMER dilekcem.

(c) 125’inci Yılında Deniz Astsubaylığı (1890’dan 2015’e), Deniz Basımevi Müdürlüğü Pendik/İstanbul, Ekim 2015 (ISBN 978-975-409-729-0).

(ç) 31 Aralık 1889 târihli Donanmay-ı Humâyûn-ı Cenâb-ı Mülükâneye Alınacak Sıbyan Efrâdına ve Bunlardan Yetiştirilecek Gediklilere Dâir Nizâmnâme.

(d) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunu.

(e) 2004/7189 sayı ve 19 Nisan 2004 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânununun Uygulanmasına İlişkin Esâs ve Usûller Hakkında Yönetmelik.

 

1. İlgi (a)’da mezkûr nizamnâme, Kara Asubaylığının ilk ve temel kânunudur. Söze konu işbu nizamnâmenin Eski ve Yeni Türkce harfler ile yazılmış birer kağıt sûretini, İlgi (b) talebime istinâden Kara Kuvvetleri Komutanlığından İlgi (c) ile bilâ bedel temin etdim. İşbu İlgi (c) evrağın kapak sayfası, bu dilekcemin EK-A’sındadır.

 

 2. Emekli bir asubay olarak, ordumuza asubay yetiştiren mekteblerin târihcelerini tetkik ediyorum. Yapdığım çalışma neticesinde;

  a. Deniz Asubaylığı hakkında bugüne kadar neşredilen kitaplarda, aşağıda mezkûr nizamnâmelerden hiç bahsedilmediğini,

    b. Bunun tabii neticesi olarak da Deniz Asubaylığı hakkında neşredilen târihce kitaplarında, bugün dahi hâlâ eksik ve hatâlı bilgiler olduğunu müşâhede etdim. Tesbit etdiğim bu eksik ve hatâların bâzılarını da bugüne kadar çeşitli vesileler ile gönderdiğim dilekcelerim ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın dikkatine arz etdim.

 

3. 1982-2085 sicil numaralı ben Şükrü IRBIK, emekli bir asubay mensûbu olmakla iftihâr etdiğim Deniz Asubaylığının târihcesinde tesbit etdiğim eksik ve hatâları izâle etmek isdiyorum. Ancak ne var ki aşağıda isimleri yazılı nizamnâmelerin Türkce harfli sûretlerini temin edemedim. Bu cümlemin devâmı olmak üzere;

    a. Deniz Asubaylığı târihcesi hakkında bugün hâlâ mevcut olan eksik bilgileri ikmâl ve dahi hatâlı bilgileri de izâle etmek,

   b. Kamuoyu doğru bilgilendirilmek,

 Ve daha da mühimi

   c. Kamu düzeninin doğru bilgiler ile işletilmesini temin etmek gâyesi ile

Aşağıda mezkûr nizamnâmelerin “Yeni Türkce harfler ile yazılmış sûretlerine” ihtiyacım vardır;

 

  • Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 2015 senesinde neşretdiği İlgi (c) târihce kitabının 31’inci sayfasında mezkûr ve İlgi (ç)’de merkûm 31 Aralık 1889 târihli “Donanmay-ı Humâyûn-ı Cenâb-ı Mülükâneye Alınacak Sıbyan Efrâdına ve Bunlardan Yetiştirilecek Gediklilere Dâir Nizâmnâme,

 

  • 23 Haziran 1909 (4 Cumâdelâhira 1327) târihli “Bahriye-i Şâhâne Zabitânının Elbise-i Resmiyesi Hakkında Nizamnâme.” Düstur, 2.Tertip, Cilt-I, sayfa-309. Bu nizamnâmeden ayrıca, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının (https://m.dzkk.tsk.tr/icerik.php?icerik_id=126&tarmir=1) bağlantısında münteşir “Türk Denizci Kıyâfet ve Unvânları” başlıklı târihcede de bahsedilmektedir.

 

  •  03 Mayıs 1911 (4 Cumâdelûlâ 1329) târihli “Erkân ve Ümerâ ve Zabitân-ı Bahriyenin Hâiz Oldukları Ünvanların Tebdili Hakkında Nizamnâme”. Düstur , 2. Tertip, Cilt-3, sayfa 359. 

 

  • 15 Temmuz 1913 (R. 02 Temmuz 1329, H. 10 Şa’ban 1331) tarihli “Süfün-i Hümâyûnda Gedikli Sınıfının Sûret-i Teşkîliyle Usul-i Terfi ve Terakkileri Hakkında Kânun-i Muvakkat.” Düstur, 2.Tertip, C. 5, s. 576-577).

 

  •  1205’te Donanmamızisimli makâle/Safvet–İstanbul; Târih-î Osmânî Encümeni, 1329 (1913). Türk Târih Encümeni Mecmuası (TTEM), (Târih-î Osmânî Encümeni Mecmuası) (TOEM), cilt: IV, sayı: 22, s. : 1370-1377.

 

  • 20 Nisan 1914 (H. 24 Cemaziyelevvel 1332 , R. 07 Nisan 1330) târihli “Bahriye Efrad ve Küçük Zâbitânıyla Gedikli Zâbitânı Kanun-ı Muvakkatı”, Düstur, 2.Tertip, C. 6: sayfa-541-550).

 

  •  14 Aralık 1916 târihli “Muzıkacı Çırak Mektebi Nizamnâmesi”, (https://m.dzkk.tsk.tr/data/icerik/361/BahriyeninIlkleri.pdf) bağlantısında münteşir Türk Bahriyesinin İlkleri, sayfa 19. Hazırlayan: Dz.Kur.Bnb. Hasan İLHAN, Dz.Kur.Bnb. F. Emre ÜLGER, Deniz Basımevi Müdürlüğü, Sertifika Nu.: 29173, Birinci Baskı, Ekim 2014-İstanbul).

 

  •  03 Şubat 1916 (H 28 R.Evvel 1334, R. 21 K.SANİ 1331) târihli “Gemici Çırakları Nizamnâmesi”, (Düstur, 2.Tertip, Cilt-8, s.361).

 

  •  17 Şubat 1916 (13 Rebîülâhir 1334) târihli “Bahriye-i Şâhâne Zabitânının Elbise-i Resmiyesine Mütedair 4 Cumâdelâhira 1327 Târihli Nizamnâmeye Müzeyyel Mevâdd-ı Nizamiye. (Düstur, 2.Tertip, C. 8, s. 394-395),

 

 4. İşbu dilekcemin yukarıda mezkûr üçüncü maddesinde bahsetdiğim 10 adet nizamnâmenin “Yeni Türkce Harfli” birer nüsha kağıt sûretini İlgi (d ve e) mevzuât muvâcehesinde tarafıma göndermesini Millî Savunma Bakanlığımızdan saygılarımla arz eylerim. 16.09.2017. 1701348663.

                                                                                                        Şükrü IRBIK

 

Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız, bu dilekceme cevap vermeye tenezzül etmedi.

Pes etmedim tabi ki. Konuyu Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na götürdüm.

Bu kurula verdiği savunmada Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız, talep etdiğim belgelerin ellerinde olmadığını beyan etdi…

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesi’nin kuruluşu  konusunda

Uyduruk ve ahlâksızca elvan türlü yalan dolan dolu târihceler tertip eden Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızda,

Yukarıda gördüğünüz dilekcem ile talep etdiğim Donanma “gedikli” ve “gedikli zâbit” nizâmnâmelerin Türkce tercümesi, 2017 senesi itibârı ile hâlâ mevcut değil imiş! Biz de inandık tabi!…

Bu nizâmnâmelerden bâzılarını da

Emekli maaşımdan verdiğim bir avuç para ile tercüme etdirmeye mecbur bırakdı, Deniz Kuvvetlerimiz ben Şükrü IRBIK‘ı…

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

Gedikli zâbit” tâbirini neşretdiği sözlüklere dâhil etmeyen Türk Dil Kurumuna gönderdiğim dilekcemin sûretini yorumsuz olarak ekledim buraya.

 

1949 senesinde TBMM’nin kabul etdiği

Ve dahi

5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kânununda mevcut olan  “gedikli zâbit” ve “gedikli subay” tâbirâtını

 Türk Dil Kurumu, neşretdiği Türkce sözlüğe niye ilave etmez acap?

 

Kim ne diyor ise öyle olsun!

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

Neşretdiği târihcede uydurma sözler eden Deniz Kuvvetleri Komutanlığına gönderdiğim dilekcemin sûretini de yorumsuz olarak ekledim buraya.

KONU: Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Târihcesinde Merkûm “Gedikli Sınıfı” Hakkında.

İLGİ: (a) Donanma-yı Hümâyûna Alınacak Sıbyan Efrâdına ve Bunlardan Yetiştirilecek Gediklilere Dâir Nizâmnâme. (Düstur Tertip-I, Cilt.6, Sayfa: 571-584).

(b) (https://m.dzkk.tsk.tr/icerik.php?icerik_id=126&tarmir=1) bağlantısında münteşir Deniz Kuvvetleri Komutanlık Târihcesi.

(c) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunu.

(ç) 2004/7189 sayı ve 19 Nisan 2004 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânununun Uygulanmasına İlişkin Esâs ve Usûller Hakkında Yönetmelik.

 1. İlgi (a)’da mezkûr 01 Nisan 1890 târihli kânun; Donanmamızda Gedikli sınıfını teşkil eden nizâmnâmedir. Düstur Tertip-I, Cilt.6, Sayfa 571-584’de yer alan işbu nizâmnâmenin tam ismi, EK-A’da görüldüğü üzere, Donanma-yı Hümâyûna Alınacak Sıbyan Efrâdına ve Bunlardan Yetiştirilecek Gediklilere Dâir Nizâmnâme’dir.

 2. İlgi (b)’de mezkûr bağlantısında, Deniz Kuvvetleri Komutanlık târihcesi neşredilmektedir. Söze konu bu târihcenin 13.09.2017 târihli (bugün) ekran görüntüsünü bu dilekceme EK-B olarak ekledim. Osmanlı Donanmasında “Gedikli” sınıfının teşkiline dâir “kaynaksız” olarak bilgi veren söze konu bu târihcenin, “Gedikli Zabit” alt başlığında yer alan metinin ilk cümlesinde; Osmanlı Bahriyesinde 05 Nisan 1890 târihinde teşkil edilen asker sınıfının isminin “Deniz Gedikli Küçük Zâbit” olduğu yazılıdır.

 3. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın İlgi (b)’de münteşir târihcesinde bahsetdiği ve EK-B’de resimi görülen metinde söz etdiği “Deniz Gedikli Küçük Zâbit” kavramı hakkında benim suâllerim şöyledir

4. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız; birbirinden tamâmen farklı iki ayrı asker sınıfı olan “Gedikli Zâbit” ile “Gedikli Küçük Zâbit” kavramları arasındaki hukûkî ve askerî ıstılâh ve kavram farkını herhâlde biliyordur. İlgi (a)’da mezkûr nizâmnâmesinde, 01 Nisan 1890 târihinde teşkil edilen asker sınıfının isminin “Gedikli” olduğu sarahâten yazıldığı hâlde;

İlgi (b)’de münteşir târihcesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız, söze konu işbu asker sınıfının ismini hangi gerekce ile “Deniz Gedikli Küçük Zâbit” şeklinde hatâlı ve yanlış yazabilmişdir?

 a. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın savsaklamak kabilinden hatâlı ve yanlış yazdığı söze konu işbu “Deniz Gedikli Küçük Zâbit” kavramını, İlgi (a) nizâmnâmesinde tasrih edildiği üzere “Deniz Gedikli Zâbit” şeklinde tashih etmeyi düşünür mü?

b. İşbu dilekcemin yukarıda mersûm üçüncü maddesinde tevcih etdiğim iki suâlimi

c. Kamu düzeninin kânunlar, tam ve doğru kavramlar tahtında idâme ettirilmesi,

   Ve dahi

 ç. Kamunun doğru bilgilendirilmesi nânıma,

İlgi (c ve ç) mevzuât muvâcehesinde Millî Savunma Bakanlığımızın cevâplamasını saygılarımla arz eylerim.13.09.2017. 1701330757.

                                                                                                                                                                                                                Şükrü IRBIK

EKLER          :

EK-A: Donanma-yı Hümâyûna Alınacak Sıbyan Efrâdına ve Bunlardan Yetiştirilecek Gediklilere Dâir Nizâmnâme. (Düstur Tertip-I, Cilt.6, Sayfa 571).

EK-B: (https://m.dzkk.tsk.tr/icerik.php?icerik_id=126&tarmir=1) bağlantısında münteşir Deniz Kuvvetleri Komutanlık Târihcesi.

-2-

 

EK-A

EK-A: Donanma-yı Hümâyûna Alınacak Sıbyan Efrâdına ve Bunlardan Yetiştirilecek Gediklilere Dâir Nizâmnâme. Târihi Neşri:  Rûmî : 20 Mart 1306 (Milâdî: 01 Nisan 1890  / Hicrî: 10 Şa’ban 1307, Salı) (Düstur Tertip-I, Cilt.6, Sayfa 571).

Kaynak: http://muhammetaliuslu-com.tr.gg/TERTIP-1-Cilt-6.htm

İndirme Târihi: 13.09.2017.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

EK-B

EK-B: (https://m.dzkk.tsk.tr/icerik.php?icerik_id=126&tarmir=1) bağlantısında münteşir Deniz Kuvvetleri Komutanlık Târihcesi.

İndirme Târihi: 13.09.2017.

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 *  *  *  *  * 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bugün girin ve bakın!

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının aşağıda gördüğünüz şu sayfasında bugün de hâlâ

Bahriye gedikli subay” sınıfının “deniz astsubay” sınıfı olduğunu iddia ediyor!..

 

Kaynak: (https://www.dzkk.tsk.tr/icerik.php?icerik_id=126&tarmir=1)

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Deniz Kuvvetlerinin bugün hâlâ medet umduğu bu bir kelimelik inat,

Bahriye gedikli zâbitine 1927 senesinden beri Başvekil İsmet (İNÖNÜ) ile Millî Müdafaa Vekili Recep (PEKER)

Ve dahi

Bu zevâtdan sonra bu makâmlara oturan gerzek subayların,

Astsubay” dedikleri köle askerlere karşı takındıkları inkârcı ve kahredici tutumlarının bâriz birer tezâhürüdür.

 *  *  *  *  * 

Kıymetli vatandaşlarım ve muhterem asubay meslekdaşlarım;

İşde, gördünüz, “gedikli zâbitlik” üzerinde yapılan elvan türlü ameliyâtı…

Beyaz subaylarımız, gedikli zâbitândan ne vazgeçebilmiş ne de hazmedebilimiş!..

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

   *  *  *  *  * 

Eski Tüfek’den Açıklama; (03 Şubat 2023, Cuma);

 

Geçen sene, 21 Şubat 2022 târihinde mahalle karakolundan bir polis aradı beni. Hakkımda suç ihbarı yapıldığını söyledi ve ifâde vermek için karakola dâvet etdi.

Ben de dâvete icâbet etdim; karakola gidip şüpheli sıfatı ile ifâdemi verdim.

   1. Konu;

emekliassubaylar.org sitesinde yayınladığım makâleler. Bunlardan birisi de yukarıda gördüğünüz  Asubay Tefrikası 6-8 isimli makâlemiz.

   2. Suç İhbarları;

  • 28 Aralık 2021 târihli evrağında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, hakkımda ACK Madde-95/4’den suç ihbâr etmiş,
  • 04 Ocak 2022 târihli evrağında Millî Savunma Bakanlığı hakkımda TCK Madde-301/2’den suç duyurmuş.
  • Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da hakkımda TCK Madde-301/2’den iddianâme hazırlamış.

   3. İddia;

  • 1632 Sayılı Askerî Cezâ Kânunu Madde-95/4; Astlık – üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve harekette bulunmak.
  • 5237 Sayılı Türk Cezâ Kânunu Madde-301/2; Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı; soruşturmaya konu etdikleri makâlelerimizin isimlerini savcılığa gönderdikleri suç duyurusuna yazmamışlar. Makâlelerin ekran görüntülerini kesip kesip ihbar evrağına yapışdırmışlar. Gözlerini öylesine koyu bir intikam hırsı kör etmiş ki; makâlelerimizi ihbar eden gerzek subaylar dahi ihbar etdikleri makâlelerin isimlerini bilmiyor! Gördüm ki; 4-5 sene evvel yayınladığım makâlelerimizi bile dâva etmişler. Karakolda polisin bana gösderdiği evraklardaki ekran görüntülerinin hangi makâlelerimize ait olduğunu ben, tam olarak bilemedim. Fakat bu ekran görüntülerinden Asubay Tefrikası 6-8 isimli makâlemizi teşhis edebildim.

Karakolda bana gösderdiği evrakların birer sûretini polisden talep etdim. Fakat görevli polis arkadaşlar; suç ihbârı evrakları ve savcılık iddianâmesinin sûretini şüpheliye vermelerinin mümkün olmadığını nâzik bir ifâde ile söylediler.

Millî Savunma Bakanlığına gönderdiği 28 Aralık 2021 târihli evrakda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı;

Suç duyurusuna ilâve olarak, yapdığı suç duyurusunda isimlerini dahi yazmadığı makâlelerimize yayın yasağı verilmesini de talep etmiş. Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki kimi şerefsiz subayların, isimlerini dahi bilmediği makâlemize yayın yasağı verilmesini talep edecek kadar gözlerini nefret bürümüş!..

Seneler evvel yayınladığım makâleler hakkında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Millî Savunma Bakanlığında görevli olan ve ismi malûm subayların yapdığı bu suç duyurusunda iyi niyet ve hakkını aramak gâyesi yok! Askerî târihimizi yazar iken bugüne kadar ağızlarından sıçdıkları yalanlar ortaya çıkdıkca kuduran ve bu suç ihbarlarını yapanları ve niyetlerini ben Şükrü IRBIK elbetde biliyorum.

Soruşturma Nu.:2022/6165 ve Karar Nu.:2022/54712 ile yapdığı 08 Nisan 2022 târihli soruşturma neticesinde;

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı konu suç duyurusu hakkında,

Sûretini aşağıda gördüğünüz üzere “kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verdi.

 

    Ezcümle;

  • Eski Tüfek, Asubay Tefrikası 6-8 isimli makâleyi yazdı,
  • Deniz Kuvvetleri Komutanlığı hakkımda ACK Madde-95/4’den suç ihbâr etdi,      
  • Millî Savunma Bakanlığı TCK Madde-301/2’den suç ihbârı yapdı,
  • Savcılık da Şükrü IRBIK’ı cezâlandırmak için soruşturma izini isdedi,
  • Adâlet Bakanlığı soruşturma izini vermedi… Ve bu makâlemizi ibrâ etdi.   

 

Yukarıda gördüğünüz Asubay Tefrikası 6-8 isimli makâlemizi okuyanlara ilan ederim.

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Asubay Tefrikası 6_8 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

Şükrü IRBIK

(E) SG Tls.Asb. III Kad.Kd.Bçvş.

 

   Evvelki bölümleri ve kısımları okumak için resimleri tıklayınız  

 

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Kapak 5

 

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası _14_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR