Dolar 34,8631
Euro 36,6531
Altın 3.045,02
BİST 10.058,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 7°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
7°C
Hafif Yağmurlu
Per 4°C
Cum 3°C
Cts 4°C
Paz 4°C

Asubay Tefrikası-15

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
20/11/2023 7:07 AM | Son Güncellenme: 12/09/2024 10:50 PM
1.768
Eski Tüfek

Asubay Tefrikası-15

Asubay Tefrikası-15

Türk Hukuk Târihinde Bir İlk!

 

Bunda hiç şüphe yok!

Hattâ, dünyâ hukuk târihinde bile ilk olabilir…

Fakat; kara hukuk lekesi olarak bir ilk!..

İdâre etdikleri Orduyu babalarının çiftliği zanneden subayların,

O Ordunun mensubu bir asubaya yapdığı bu zulüm, dünyâ hukuk târihinde görülmüş değil!

 

Muhbir Genelkurmay Başkanlığının yapdığı suç ihbârı ile;

  • 16 Ekim 2020 Cuma günü başladı…

Mahkemenin 1.124 gün sonra verdiği karâr ile;

  • 13 Kasım 2023 Pazartesi günü bitdi… 

  *  *  *  

Muhbirlik Yapmak İçin Sıraya Girdiler!

Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı…

Dokuz ay içinde, hakkımda peş peşe tam 4 kere suç ihbâr etdiler!

Asubay Tefrikası _15_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bu 4 suç ihbârından;

  • İkisini; 31 sene mensubu olduğum Deniz Kuvvetleri Komutanlığı,
  • Birisini Genelkurmay Başkanlığı,
  • Birisini de Millî Savunma Bakanlığı yapdı…

Üç ihbâr hakkında;

Cumhuriyet Savcısı “kovuşturmaya yer olmadığına” karâr verdi… Bu dosyalar kapandı.

 

Genelkurmay Başkanlığının ihbârı ise;

Soruşturma, kovuşturma ve karâra kadar gitdi.

Dâva tam 3 sene (1.124 gün) ve 6 celse devâm etdi.

Mağdur/Müştekiler:

  • Emekli subay, sâbık Genelkurmay Başkanı Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT
  • Emekli subay, sâbık Genelkurmay Başkanı, Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR
  • Muvazzaf subay, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar GÜLER

Sanık:

  • Emekli asubay Şükrü IRBIK

Suç:

  • Türk Cezâ Kânunu Madde-125/1, 3a : Kamu görevlisine görevinden dolayı hakâret.
  • Türk Cezâ Kânunu Madde-301/2 : Devletin askerî teşkilâtını alenen aşağılama.
  • Askerî Cezâ Kânunu Madde-95/4 : Astlık-üstlük ilişkisini bozmak.

  *  *  *  

Atı Alan Ve Dereyi Geçen!

Atı alan Üsküdar’a geçmiş,

Fakat, dereyi henüz geçmemiş idi…

Çünkü iyi biliyor idi;

Dereyi geçer iken at değiştirilmez!

(https://www.hurriyet.com.tr/gundem/akar-ve-fidan-sorusuna-yanit-dere-gecerken-at-degistirilmez-40166080)

Dereyi geçer iken at değişdirilmez diyen,

Dereyi geçdi ve atı değişdirdi…

  *  *  *  

Üfürüzmaları Kaldı Yâdigâr!..

Dereyi geçenenin atı değişdirdiği gün,

Kendisi de gözden düşdü!

Lâkin, üfürüzmaları kaldı yâdigâr!..

5 senelik Bakanlığı döneminde astsubaylara en çok “müjde” veren, O!

Fakat astsubaylar için hiçbir şey yapmayan, O!

(https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/bakan-akardan-astsubaylara-mujde/1374672)

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

  • Subay ve astsubay et ile tırnak gibidir” üfürüzmasının sâhibi O!
  • Biz bir aileyiz” masalının da sâhibi O!

(https://twitter.com/tcsavunma/status/1517801534620418049?lang=enAsubay Tefrikası _15_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Dost, acı söyler!

emekliassubaylar.org → Eski Tüfek‘de yayımladığım makâlelerimdeki acı hakikâtleri hazmedemediği için

9 ay içinde hakkımda peş peşe 4 kere suç ihbâr eden gene O!

O, Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR…

  *  *  *  

Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR’ın Hakkımda Yapdığı/Yapdırdığı 4 Suç İhbârına Dâir Bilgiler;

Asubay Tefrikası _15_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

emekliassubaylar.org’daki Eski Tüfek isimli köşemde neşretdiğim Asubay Tefrikası-8 isimli makâlem hakkında,

Millî Savunma Bakanlığı 20 Eylül 2021 târihinde;

  • TCK Madde-301/2’den Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na hakkımda suç ihbâr etdi.

Ankara Barosundan talep etdiğim avukat ile Ankara Emniyet Müdürlüğü, Güvenlik Şube Müdürlüğüne gitdim ve ifâdemi verdim. Verdiğim ifâdemde; Asubay Tefrikası-8 isimli makâlenin bana ait olduğunu ve benim yayımladığımı ikrâr etdim. Anayasa’dan neşet eden “düşünce ve kanaatı açıklama ve yayma özgürlüğü” hakkımı kullandığımı söyledim. Muhbir Millî Savunma Bakanlığının hakkımda yapdığı suç ihbârındaki isnâdın tamamını reddeddim.

        KARȂR-1:     

TCK Madde-301/4’e göre soruşturulması Bakan izinine bağlı olan bu ihbâr hakkındaAdâlet Bakanı soruşturma izini vermedi.

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Hakkımda muhbirlik yapmak için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına koşan Millî Savunma Bakanlığı,

Savcılığın bu red karârına itirâz edemedi.

Ve karâr kesinleşdi; “Kovuşturma yapılmasına yer yoktur!

  *  *  *  

Asubay Tefrikası _15_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Hakkımda yapdığı bu suç ihbârında muhbir Deniz Kuvvetleri Komutanlığı;

Yaman hırsız ev sahibini basıdırır” vecizindeki “yaman hırsızı” oynadı.

Deniz Harp Okulunun “kuruluş târihi” konusunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığının, devletimizin resmî târihine karşı yapdığı hile ve ahlâksızlık dünyâ târihine geçecek kadar büyük bir rezâletdir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yapdığı bu hile ve ahlâksızlığı târihimizde gündeme ilk getiren ve isbatlayan kişi ise Şükrü IRBIK’dır. Benim sözde tek suçum da Deniz Harp Okulunun “kuruluş târihi” konusunda bugüne kadar yapdığı hile ve ahlâksızlığı telâfi etmesini Deniz Kuvvetleri Komutanlığından lisan-ı münasip ile isdemek oldu.

Yakında neşredeceğim Asubay Tefrikası-16 isimli makâlemizde; Deniz Harp Okulunun “kuruluş târihi” konusunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığının bu konudaki kirli çamaşırlarını inşallah, Türk kamuoyunun gözlerinin önüne dökeceğim.

Deniz Harp Okulu târihcesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yapdığı hileyi ifşâ etmek için;

Millî Savunma Bakanlığına uzun bir CİMER dilekcesi gönderdim.

Bu dilekceme Millî Savunma Bakanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı işlem yapmadı.

Fakat bu CİMER dilekcem hakkında muhbir Deniz Kuvvetleri Komutanlığı;

TCK Madde-301/2’den Ankara Cumhuriyet Savcılığına hakkımda suç ihbâr etdi. e-devlet vasıtası ile gönderdiğim CİMER dilekcemde TCK Madde-125/1 mucibince “ihtilât sübut etmediği için” suç ihbâr etmek hukuken mümkün değil.

Fakat bunu bildiği hâlde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı;

  • Hukuka karşı hile yapdı ve beni ihbâr etdi…

Yanlış hesap, evvel Allah, Bağdat’dan döndü tabii ki…

Ankara Barosundan talep etdiğim avukatım ile Ankara Emniyet Müdürlüğü, Güvenlik Şube Müdürlüğünde ifâdemi verdim. Verdiğim ifâdemde; 2105829134 Sayılı CİMER dilekcesinin şahsıma ait olduğunu ikrâr etdim. Anayasa’dan neşet eden “düşünce ve kanaatı açıklama ve yayma özgürlüğü” hakkımı kullandığımı söyledim. Muhbir Deniz Kuvvetleri Komutanlığının hakkımda yapdığı suç ihbârındaki isnâdın tamamını reddeddim.

İfâdemi aldıkdan sonra polis memurları bana şu suâli sordular;

Abi, seni ihbâr etmelerinin sebebi gerçekden bu mu yahu?

Ben evet, bu, dedim. “Başka işleri güçleri yok mu imiş bu o… …..larının” dedikden sonra söylediklerini buraya yazsam; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı maazallah, bu polis memurları hakkında da hemen suç ihbâr eder.

 

     KARȂR-2:     

TCK Madde-125/1 mucibince “ihtilât sübut etmediği” gerekcesi ile

Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığına karâr verdi.

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Hakkımda muhbirlik yapmak için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına koşan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı,

Savcılığın bu red karârına itirâz edemedi.

Ve karâr kesinleşdi; “Kovuşturma yapılmasına yer yoktur!

  *  *  *  

Asubay Tefrikası _15_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Mensubu olduğum Deniz Astsubay sınıfının târihi hakkında yazdığım

Ve

emekliassubaylar.org’daki Eski Tüfek isimli köşemde yayımladığım,

Asubay Tefrikası 6-8 ve çeşitli makâlelerim hakkında;

  • Deniz Kuvvetleri Komutanlığı 28 Aralık 2021 târihli yazısında ACK Madde-95/4’den,
  • Millî Savunma Bakanlığı ise 04 Ocak 2022 târihli yazısında TCK Madde-301/2’den,

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na hakkımda suç ihbâr etdiler.

Avukat talep etmedim. Polis Karakolunda ifâdemi kendim verdim. Suç ihbârında söz edilen makâlelerin tamamını teşhis edemedim. Sâdece Asubay Tefrikası 6-8 isimli makâlemi teşhis edebildim. Bu makâlemi benim yazdığımı ve yayımladığımı da ikrâr etdim. Verdiğim ifâdemde; Anayasa’dan neşet eden “düşünce ve kanaatı açıklama ve yayma özgürlüğü” hakkımı kullandığımı söyledim. Muhbir Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve muhbir Millî Savunma Bakanlığının hakkımda yapdığı suç isnâdının tamamını reddeddim.

Cumhuriyet Savcısı;

  • İkinci iddiânâmeyi 07 Nisan 2022 târihinde,
  • Üçüncü iddiânâmeyi ise 08 Nisan 2022 târihinde hazırlamış!

 

Her iki iddiânâmenin hazırlandığı târihler arasında sâdece bir gün olduğuna dikkat buyurunuz…

Suç duyurusunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, ihbâr etdiği makâlelerimizin isimlerini dahi belirtmemiş! Hazırladığı suç ihbârı dosyasına makâlelerimizin ekran görüntülerini rastgele kesip kesip yapışdırmış!

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Asubay Tefrikas 6-8 isimli makâlem için aynı zamânda yayın yasağı da talep etdi. Fakat Cumhuriyet savcısı bu talebi dikkate almadı. ACK Madde-95/4’den de soruşturma açmadı.

Asubay Tefrikası 6-8 isimli makâlemi ben 02 Mart 2019 târihinde yayımladım. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ise bu makâlem hakkında 28 Aralık 2021 târihinde suç ihbâr etdi. İki fiil arasında tam 2 sene, 9 ay, 26 gün (1.033 gün) var. Velev ki, ben Şükrü IRBIK devletin Deniz Kuvvetleri Komutanlığını alenen tahkir ve tezyif etdim. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Asubay Tefrikası 6-8 isimli bu makâlemi ihbâr etmek için 28 Aralık 2021 târihine kadar hangi sâik ile, 1.033 gün pusuda bekledi?

İşde, bu suâlin biricik cevâbı var;

  • Deniz Kuvvetleri Komutanlığının beni ihbâr etmesi için birileri eşşeğin aklına karpuz kabuğu düşürdü…

 

        KARȂR-3:     

TCK Madde-301/4’e göre soruşturulması Bakan izinine bağlı olan bu ihbâr hakkında

Adâlet Bakanı soruşturma izini vermedi.

 

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _15_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Hakkımda muhbirlik yapmak için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına koşan Millî Savunma Bakanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı,

Savcılığın bu red karârına itirâz edemedi.

Ve karâr kesinleşdi; “Kovuşturma yapılmasına yer yoktur!

Hakkımda yapdığı suç ihbârında muhbir Deniz Kuvvetleri Komutanlığı;

İhbârı soruşturan savcıyı kendi aklınca tesir altına almak için “muhtelif zamânlarda hakkımda suç duyurusu yapıldığını” beyân etmiş.

 

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Muhbir Deniz Kuvvetleri Komutanlığının zımmen ağzından kaçırdığı bu itirâf aslında;

Hakkımda suç ihbâr etmek için Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarının ortak hareket etdiklerinin de açık bir itirâfı oluyor. Yazıklar olsun, hepinize…

Üçüncü soruşturmadan Türk hukukunun alması gereken ders şudur;

Millî Savunma Bakanlığının suç var dediği makâle hakkında Adâlet Bakanlığı suç unsuru yok dedi.

Aynı makâleyi devletin iki Bakanlığı farklı mütalaa ediyor.

Şu hâlde, bu iki Bakanlıkdan birisi kesin olarak hukuka aykırı işlem tesis ediyor.

Hangi Bakanlıkdır, bu? Bu suâlin cevâbını bulmak elbetde Türk hukukunun görevidir.

Vicdân sâhibi hukukcuları bu dosyayı tetkik etmeye ve gereken düzenlemeyi gündeme getirmeye dâvet ediyorum.

  *  *  *  

Asubay Tefrikası _15_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

İhbâr sarmalına icâbet eden ilk devlet kurumu Genelkurmay Başkanlığı oldu. Burada dördüncü sırada okuduğunuz ihbâr; târih itibârı ile hakkımda yapılan ilk ihbârdır. Açıklaması uzun yer tutacağı için bu makâlede dördüncü sıraya aldım.

emekliassubaylar.org’daki Eski Tüfek isimli köşemde neşretdiğim 6 makâlem hakkında,

Genelkurmay Başkanlığı 21 Ekim 2021 târihinde;

  • Türk Cezâ Kânunu Madde-125/1

Ve

  • Askerî Cezâ Kânunu Madde-95/4’den,

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na hakkımda suç ihbâr etdi.

Ankara Barosundan talep etdiğim avukat ile Polis Karakoluna gitdim ve ifâdemi verdim. Verdiğim ifâdemde; suç ihbârı yapılan ekran görüntülerinin tamamının yayımladığım makâlelerime ait olduğunu ikrâr etdim. Anayasa’dan neşet eden “düşünce ve kanaatı açıklama ve yayma özgürlüğü” hakkımı kullandığımı söyledim. Muhbir Genelkurmay Başkanlığının hakkımda yapdığı suç ihbârındaki isnâdın tamamını reddeddim.

 

     KARȂR-4:     

Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT, Hulusi AKAR ve Yaşar GÜLER’in

Şahsıma isnâd etdikleri bütün iftirâlardan ve isnâdlardan beraat.

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  *  *  

Şimdi, Filim Makarasını,

Geriye saralım ve

Millî Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığındaki figüranların tezgâhladığı

6 celselik bu iftirâlar kumpanyasının ibret dolu folimini

Başdan sona doğru, kare kare şöyle bir seyredelim…

  *  *  *  

“Çavuşlukdan Generalliğe” Yükselen Subay!

İhbâr, soruşturma, kovuşturmadan sonra

Beraat karârına kadar giden mahkeme süreci şöyle başladı ve bitdi.

15 Temmuzdan iki sene sonra gazeteler “YAŞ’ta ilginç karar” isimli bir haber yayımladı.

Bu “ilginç” haberde;

Çavuşlukdan generalliğe” yükselen “ilginç” bir subay var idi.

(https://www.habervitrini.com/cavusluktan-generallige-yukseldi/938879)

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Hakkımda yapdıkları iftirâlar dolu ihbâr silsilesinin birincisini Genelkurmay Başkanlığı yapdı.

Çavuşlukdan generalliğe” yükselen bu “ilginç” subay Genelkurmay Başkanlığında “ilginç” bir rapor hazırladı.

16 Ekim 2020 târihli raporunda “uygunsuz paylaşımlar” yapdığıma hükmeden bu “ilginç” subay;

Ben Şükrü IRBIK’ın “Deniz (Dz.)” Astsubayı olduğum yalanını söyledi.

Bu subay Genelkurmay Personel Başkanı olmuş!

Fakat ben Şükrü IRBIK’ın “Sâhil Güvenlik Astsubayı” olduğumu bilmiyor!

Aferim sana, Orhan Paşa…

Seni Paşa yapanlara da bravo!

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Dâva konusu etdikleri 6 makâlemde ben Şükrü IRBIK;

İthâm etdiğim subayların isimlerini tek tek ve açık olarak yazdım.

 

Fakat

Hazırladığı ihbâr raporunda Genelkurmay Personel Başkanı Orhan Paşa;

İsim vermeden “Millî Savunma Bakanı ve emekli olmuş Genelkurmay Başkanları” diyerek lafı buğulamış!

Millî Savunma Bakanının adı belli; Hulusi AKAR

 

Fakat

Adama sormazlar mı? “Emekli olmuş Genelkurmay Başkanları” kimdir,  isimleri nedir, diye!

Bu hilekâr tutumu ile Orhan Paşa aslında;

Dâva konusu etdiği 6 makâlemde isimlerini açık olarak yazdığım emekli subayların benim hakkımda şikâyetci olması için kendi aklınca bir “ihbâr kapısı” araladı.

Orhan Paşanın araladığı “ihbâr kapısının” açılmasını bekleyen kimileri de,

Bu emekli subayların kapısını çaldılar ve beni dâva etmeleri için onları ayartmaya çalışdılar.

Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’ın vârisi ne yazık ki bu tuzağa düşdü!

Fakat diğer emekli subaylar bu aracıları sikdir etdiler…

  *  *  *  

Dr. Hâkim Albayın İftirâları

Çavuşlukdan generalliğe” yükselen subayın hazırladığı

Ve

Şahsıma karşı iftirâlar ile dolu ihbâr raporuna,

Genelkurmay Hukuk Hizmetleri Başkanı Dr. Hâkim Albay Esat Mahmut YILMAZ balıklama atladı…

Hakkımda hazırladığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği 21 Ekim 2020 târihli suç ihbârında

Dr. Hâkim Albay YILMAZ, bana şu suçları isnâd etdi;

5237 Sayılı Türk Cezâ Kânunu;

  • Madde-267/1 : İftirâ,
  • Madde-125/3 : Kamu görevlisine görevinden dolayı “hakâret”,

 

1632 Sayılı Askerî Cezâ Kânunu;

  • Madde 95/4;
  • Astlık-üstlük münasebetlerini zedelemek,
  • Ȃmir ve komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve harekette bulunmak,
  • Adlî makâmlar tarafından takdir edilecek diğer suçlar…

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Yukarıda gördüğünüz suç ihbârında Genelkurmay Başkanlığı,

Yayımladığım makâlelerimde isimlerini söylemediği subaylara “iftirâ” etdiğimi de iddiâ etmiş!

Fakat Genelkurmay Başkanlığının bu “iftirâ” isnâdına Cumhuriyet Savcısı hiç itibâr etmedi.

Celselerde de hâkim “iftirâ” konusunu hiç gündem etmedi.

Ve böylece

Hazırladığı suç ihbârındaki “iftirâ” iddiâsı Dr. Hâkim Albay Esat Mahmut YILMAZ’ın elinde patladı…

Daha da önemli husus şudur;

Dâva etdikleri 6 makâlemde emekli subaylara hamletdiğim ithâmlarımı savcı ve hâkim ibrâ etmiş oldu.

  *  *  *  

     Cumhuriyet Başsavcısının İddiânâmesi     

 

Hazırladığı 21 Haziran 2021 târihli iddiânâmesinde Cumhuriyet Savcılığı

Aşağıda gördüğünüz kânûn ve maddelerine muhalefetden cezâlandırılmamı talep eti.

 

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

5237 Sayılı Türk Cezâ Kânunu;

  • Madde-43/1 : Zincirleme suç,
  • Madde-53 : Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma,
  • Madde-125/1, 3a : Kamu görevlisine görevinden dolayı “hakâret

1632 Sayılı Askerî Cezâ Kânunu;

  • Madde 95/4;
  • Astlık-üstlük münasebetlerini zedelemek,
  • Ȃmir ve komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve harekette bulunmak,

Muhbir Genelkurmay Başkanlığının talep etdiği cezâlara ilâve olarak

Cumhuriyet Savcısı ayrıca TCK Madde-53’den cezâlandırılmamı talep etdi.

 

Yukarıda gördüğünüz 2021/3699 sayılı savcılık iddiânâmesi hakkında üç hususu tavzih etmeliyim;

  1. Birinci husus; 21 Haziran 2021 târihinde hazırladığı bu iddiânâmeyi savcı, işlem yapması için evvelâ Ankara 1. Ağır Cezâ Mahkemesine gönderdi. Ankara 1.Ağır Cezâ Mahkemesi 29/06/2021 târih ve 2021/267E, 2021/193 Sayılı Karârı ile savcıya tokat gibi bir hukuk dersi verdi;
  • Ağır Cezâ Mahkemesinde görülecek dâvanın asgarî sınırının 10 sene olduğu,
  • Hâlbu ki; şahsıma isnâd edilen suçun âzâmî sınırının 3 sene olduğundan dolayı dâvanın Ağır Cezâ Mahkemesinde görülemeyeceğini,
  • Dosyanın Asliye Cezâ Mahkemesinde görülmesi gerekdiğini bildirdi. Ve dosyayı Ankara 51. Asliye Cezâ Mahkemesine gönderdi. İşde bu sebepdendir ki; savcı, yukarıda gördüğünüz iddiânâmesinde hukuka aykırı olarak “Ankara () Ağır Cezâ Mahkemesine” ibâresini yazdı.
  1. İkinci husus; Savcı; Askerî Cezâ Kânununa göre de cezâlandırılmam için dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Askerî Suçlar Soruşturma Bürosu‘na gönderdi. 13 Kasım 2020 târihinde verdiği 2020/192576 Sayılı karârında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Askerî Suçlar Soruşturma Bürosu;
  • Soruşturmada askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili ya da
  • Asker kişinin asker kişiye karşı işlediği bir suç söz konusu olmadığı için,

Benim Askerî Cezâ Kânununa göre muhâkeme edilemeyeceğini bildirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Askerî Suçlar Soruşturma Bürosu’nun bu karârına rağmen Cumhuriyet savcısı ilk dört celsede Askerî Cezâ Kânununa göre muhâkeme edilmemde ısrar etdi.

     3. Üçüncü husus da şudur; savcı bu iddiânâmesinde, Askerî Cezâ Kânununa göre cezâlandırılmamı talep ediyor. Savcının iddiânâmesinde isnâd var fakat müşteki yok! Savcının bu gafını da hukukcuların takdirine bırakıyorum.

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  *  *  

Makâle Künyesi

Yukarıda gördüğünüz Genelkurmay Başkanlığına ait 21 Ekim 2020 târihli evrağın Ek’inde 15 sayfalık sözde suç delilleri var. Karakolda ifâde verdiğim polis arkadaşlar bana gösderdiğinde göz ucu ile şöyle bir bakmış idim. Birer sûretini isdedim. Fakat polisler nâzik bir ifâde ile; savcılık evrağının sûretini şüpheliye vermelerinin mümkün olmadığını söylediler.

Savcılık soruşturması kovuşturmaya tahavvül edince öğrendim. Meğer ise bu 15 sayfalık belge; emekliassubaylar.org’daki Eski Tüfek isimli köşemde o güne kadar farklı târihlerde yayımladığım 6 makâlemden Orhan Paşa’nın “kes-yapışdır” yöntemi ile hileli olarak aldığı ekran görüntüleri imiş… Bunu yapar iken astsubay menşeli Orhan Paşa kurmay bir subay gibi kurnaz davranmış! Ve makâlelerimizin ekran görüntülerini kendi işine yarayacak fakat savcı ve hâkimi yanıltacak şekilde kesip biçmiş!

Asubay Tefrikası _15_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

Asubay Tefrikası _14_ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası _9 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası _11 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  *  *  *  

Mağdur, Müşteki, Sanık, Vekil Sarmalı!

Esnafın birbirini dızladığı sazan sarmalı değil, bu!

Subayların bir astsubaya topyekûn hücüm etdiği mağdur, müşteki, sanık, vekil sarmalı…

Muhbir Genelkurmay Başkanlığının yapdığı suç ihbârı ile;

16 Ekim 2020 Cuma günü başladı…

Mahkemenin verdiği beraat karârı ile;

13 Kasım 2023 Pazartesi günü bitdi…

İhbâr, soruşturma, kovuşturma ve karâra kadar giden dâva,

Tam 3 sene (1.124 gün) ve 6 celse devâm etdi.

 

Katılan, mağdur/müştekiler:

  • Emekli subay, sâbık Genelkurmay Başkanı Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT
  • Emekli subay, sâbık Genelkurmay Başkanı, Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR
  • Muvazzaf subay, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar GÜLER

 

Sanık:

  • Emekli asubay Şükrü IRBIK

 

Suç:

  • Türk Cezâ Kânunu Madde-125/1, 3 : Kamu görevlisine görevinden dolayı hakâret.
  • Askerî Cezâ Kânunu Madde-95/4 : Astlık-üstlük ilişkisini bozmak.

 

Başsavcılığın 2021/3699 sayılı iddiânâmesinde görüldüğü üzere;

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar GÜLER dâvaya “müşteki” sıfatı ile dâhil oldu.

Fakat karakolda doğru söyleyen Yaşar Mahkemede şaşdı! Ve “katılan” sıfatı ile dâvaya devâm etdi.

 

Katılan, mağdur, müşteki, sanık, vekil sarmalı da şöyle idi;

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Yukarıda gördüğünüz üzere Hulusi AKAR ve Yaşar GÜLER;

  • Hem “kişi” olarak dâvacı oldular,
  • Hem de işgâl etdikleri “Kurum” olarak dâvacı oldular.

 

Kişi” olarak dâvacı olmalarındaki maksad; TCK Madde-125’e göre cezâ verdirmek,

Kurum” olarak davacı olmalarındaki maksad ise; TCK Madde-301’e göre cezâ verdirmek idi.

  *  *  *  

Beşinci Celse ve Tebellür Eden Kârar

Beşinci celsede yapdığım kısa savunma, dâvanın neticesini tâyin etdi.

Şöyle ki;

  • Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’ın müşteki vârisinin dâvadan ferâgat etdiğini, dördüncü celsede mahkemeye beyân etdiğini söyledim. Müşteki yok ise şikâyet de olamaz dedim.
  • Hulusi AKAR hakkında yazdıklarımdan dolayı 4 celse boyunca hakâret suçundan cezâlandırılmam gerekdiğini iddiâ eden savcı; beşinci celsede bu iddiâsından caydı ve beraatimi talep etdi.
  • Dâva konusu edilen makâlelerimde adından hiç söz etmediğimden dolayı Yaşar GÜLER’in müşteki olamayacağını ilk duruşmadan itibâren savunmamda söyledim. İhbâr târihinde asker olmadığım için Askerî Cezâ Kânununa göre muhâkeme edilmemin de mümkün olmadığını gene ilk duruşmadan itibâren söyledim. Beşinci celsedeki savunmamda hâkime; “Türk Ordusu Yaşar GÜLER’in başçavuş babasının çiftliği; Yaşar GÜLER de o çiftlikdeki subayların çobanı değildir. Yaşar GÜLER başka subaylar adına şikâyetci olamaz! Dâva konusu edilen makâlelerimde Yaşar GÜLER’in adından hiç söz etmedim. Yaşar GÜLER bu dâvaya müdâhil olamaz” dediğimi, celseyi takip eden Yaşar GÜLER’in avukatının avukatı Hakan AYDINALP de duydu.

Beşinci Celsedeki Savunmam;

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

   Cumhuriyet Başsavcısının Beşinci Celsedeki İddianâmesi;    

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Yukarıda gördüğünüz iddiânâmesinde savcı;

Yayımladığım makâlelerimde Yaşar GÜLER’e “farklı târihlerde sövdüğümü ve fiil isnâd etdiğimi” iddiâ etdi.

Fakat;

Dâva etdiği makâlelerimin hiçbirisinde Yaşar GÜLER’in adı yok!

Astsubaylar hakkında dişe dokunur iki sözü olsa idi şâyet; dâva etdiği makâlelerime Yaşar GÜLER’i de malzeme etmekden geri durmaz idim!

Bu iddiâsı ile savcı, aslında makâlelerimi okumadığını da zımmen itirâf etmiş oldu.

  *  *  *  

Türk Milleti Adına

Karâr veren mahkemede görülen bu dâva hakkında,

Türk Milletinin bilmesi gereken önemli hususlar şunlar.

 

Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT Hakkında;

Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’ın vârisi benden şikâyetci oldu. Müştekinin şikâyeti üzerine hazırladığı iddiânâmede savcı; 11 Ekim 2017 târihinde yayımladığım Asubay Tefrikası 6-2 isimli makâlemizde müştekiye “kambur Yaşar” dediğim için ilk celsede hakkımda TCK-125’e göre “hakâret” dâvası açdı.

İkinci celsede;

  • Kambur” demenin TCK-125’e göre (2005_5377/Madde-15) “yakıştırma” olduğunu,
  • Yakıştırmanın da suç olmadığını,
  • Bu sebeple “kambur” yakıştırması ile hakkımda dâva açılamayacağını beyân etdim.

Dördüncü duruşmada aynı savcı;

  • Kambur Yaşar” iddiâsından vazgeçdi.
  • Fakat bu kez de 02 Şubat 2020 târihinde yayımladığım Asubay Tefrikası-8 isimli makâlemizde; mezkûr müştekiye “tercüme hırsızı” dediğim için TCK-125’e göre “hakâret” suçundan hakkımda iddiânâme hazırladı.

Hakkımdaki suç ihbârını yapanların Kuvvet Komutanlıklarına haber gönderip onların da dâvacı olmalarını isdediğini işitdim.

Bu da yetmemiş!

Makâlelerimizde isimi geçen emekli subaylara da aracı gönderip beni dâva etmeleri için ayartmaya çalışmışlar. Bu emekli subaylar, kendilerini tetikci olarak kullanmak isdeyen o şerefsiz aracıları sikdir etmişler!

Fakat Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’ın vârisi ne yazık ki bu tuzağa düşmüş!

Şikâyetci olmak yetmiyor tabii ki! İfâdesini almak için bu vârisi, mahkeme huzûruna dâvet etdiler. Fakat gitmedi…

Sonra aynı mahkeme, şikâyetci vârisin mahkemeye polis nezâretinde zorla getirilmesine karâr verdi. Ayakları suya eren bu vâris, şikâyetinden caydı.

 

     Mağdur Fikriye Bengü BÜYÜKANIT CAYMAZ’ın Dâvadan Feragât Dilekcesi     
Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Müşteki vâris şikâyetinden ferâgat etmese isi şâyet;

Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’ın TCK Madde-127’ye göre “tercüme hırsızı” olduğunu mahkemede isbat edecek idim. Asubay Tefrikası-8 isimli makâlemizde; Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’a niçin “tercüme hırsızı” dediğimi belgeleri ile anlatmış ve isbât etmiş idim. Savcı zahmet edip de bu makâlemizi okusa idi şâyet; Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’a isnâd etdiğim “tercüme hırsızı” nitelemesinin hukuken yerinde olduğunu kendisi de anlayacak idi.

  *  *  

Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR Hakkında;

Sâdece muvazzaf askerler 1632 Sayılı Askerî Cezâ Kânununa göre yargılanabilir. Muvazzaf askerin yargılanması da bu Kânun Madde-95/6’ya göre Millî Savunma Bakanının izin vermesine bağlıdır. Her asker de bu hakikâti bilir.

Ben Şükrü IRBIK emekli asker olduğumdan dolayı Askerî Cezâ Kânununa göre muhakeme edilmemin hukûken mümkün olmadığını mahkemede ilk celseden itibâren söyledim. Bu buna rağmen mahkeme; hukûka aykırı olarak beni Askerî Cezâ Kânununa göre yargılamak için Millî Savunma Bakanından izin isdedi. Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR da hukûka aykırı olarak izin verdi. İlgili mahkeme ve Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR’ın şahsıma karşı yapdığı bu hukuksuzluk konusunda her türlü hakkım mahfuzdur.

  *  *  

Hulusi AKAR Hakkında;

Hazırladığı 21 Haziran 2021 târih ve 2021/2699 sayılı iddiânâmesinde savcının

05 Nisan 2019 târihinde yayımladığım Asubay Tefrikası 6-9 isimli makâlemde

Hulusi AKAR’a hakâret etdiğimi iddiâ etdiği cümlelerim şunlar;

  • Amerikan ordusunda astsubay sınıfı var dediyse veya bugün diyor ise şâyet bilin ki Hulusi AKAR yalan söylüyordur.”
  • 15 Temmuzu ganimete çevirmesini bilen Hulusi AKAR 2016 senesinde bu kadroyu feshetti”,

Şeklinde sözler ile sövmek, somut bir fiil ve olgu isnat etmek sûretiyle müştekinin şeref, onur ve saygınlığına saldırıda bulunmak.

İlk 4 celsede savcı bu iddiâsını hep savundu.

Fakat beşinci celsede ayakları suya eren savcı;

Hulusi AKAR hakkındaki hakâret iddiâsından çark etdi ve beraatimi talep etmek zorunda kaldı…

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Yayımladığım makâlelerimde kendisine hakâret etmediğimi Hulusi AKAR biliyor idi.

Hakkımdaki şikâyetinden kendi lehine bir netice elde edemeyeceğini de gâyet iyi biliyor idi.

 

Fakat yeni makâle yazmak konusunda beni caydırmak, hattâ korkutmak için;

Kaybedeceğini başdan bildiği bu dâvaya müdâhil oldu. Ve kendi kazdığı fitne kuyusuna kendisi düşdü.

Başından beri bildiği bu neticeye Hulusi AKAR’ın kendisi herhâlde hiç şaşırmamışdır!..

  *   *  

Yaşar GÜLER hakkında;

Genelkurmay Başkanlığının hakkımda yapdığı 16 Ekim 2020 târihli suç ihbârında Yaşar GÜLER;

  • Hem Askerî Cezâ Kânununa,
  • Hem de Türk Cezâ Kânununa göre cezâlandırmamı talep etdi.

Prof.Dr. unvânı olan bir avukatı da kendisine müdafii tâyin etdi; İsmet SAYHAN.

Savcının hazırladığı iddiânâmeyi görünce, benim gözlerim yuvasından uğradı…

Müdafii de savcının hazırladığı iddiânâmesindeki talebi aynen tekrarladı…

 

Çünkü;

Şaka bile olamayacak kadar bayağı ve ucuz iddiâlar olduğunu hemen anladım.

Yaşar GÜLER’in şahsıma atdığı iftirâlar da cabası…

Hukuk fakültesi birinci sınıf talebesinin ilk dersde öğrendiğini;

Yaşar GÜLER’in Prof.Dr. unvânlı avukatı öğrenememiş!

Çünkü;

Ben Şükrü IRBIK emekli asubayım. Askerlik ile hiçbir alâkam yok!

Bu hakikâtden dolayı Askerî Cezâ Kânununa göre muhakeme edilmemi isdeyenler akıllarını yemiş olmalı… Tabii, akılları var ise…

Türk Cezâ Kânununa göre cezâlandırmaya gelince…

Yaşar GÜLER 6 makâlemizi dâva konusu etdi.

Fakat dâva konusu etdiği bu 6 makâlemizin hiçbirisinde Yaşar GÜLER’in adı yok!

Yapdığı bu hile ile Yaşar GÜLER kânunun kendisine verdiği şikâyet hakkını suistimâl etdi.

Farkına varmadan da bize, karşı dâva açma fırsatı verdi.

Yaşar GÜLER’in Prof.Dr. unvânlı avukatı da dâva konusu edilen makâlelerimizi okumamış!

Fakat Prof.Dr. unvânlı avukat İsmet SAYHAN müvekkili Yaşar GÜLER’e hakâret etdiğim iftirâsını atıyor bana…

Mağdur değilsin, müşteki de olamazsın!

Şikâyet hakkını ancak suçdan zarar gören kullanabilir.

Senin adın yok! Şikâyet etme hakkın da yok, Yaşar GÜLER…

Fakat sen Yaşar GÜLER bütün bunları bilerek, kânuna karşı hile yapmaya teşebbüs etdin!

Hevesin de, evvel Allah, gursağında kaldı…

Hakkımda yapdığı suç ihbârında Genelkurmay Başkanlığının topladığı delillere bakdığımda şunları gördüm;

  • Dâvanın esâsını teşkil eden suç isnâdının %95‘ini Yaşar GÜLER üzerinden götürmeye çalışmışlar. Yaşar GÜLER’in bunu yapmasındaki sinsi maksadı ise şu idi; Türk Cezâ Kânunu Madde-125’e göre verilen “hapis cezâsı“ “adlî para cezâsına“ tahvil edilebiliyor. Fakat Prusya Ordusundan devşirme ve 1930 senesinden kalma Askerî Cezâ Kânunu Madde-95’e göre verilen “hapis cezâsı“ ise “adlî para cezâsına“ tahvil edilemiyor. Hapis cezâsı olarak infâz ediliyor. Bana Askerî Cezâ Kânunu Madde-95’e göre hapis cezâsı verdirmek ve bu hapis cezâsını “hapis cezâsı“ olarak infâz etdirmeyi tasarlayan Yaşar GÜLER kendi aklınca; hakkımdaki isnâdın %95’ini Askerî Cezâ Kânununa göre tertip etmiş. Yaşar GÜLER’in bu sinsi maksadı elinde patladı.
  • Geriye kalan %5’ini ise Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT ve Hulusi AKAR üzerine inşâ etmişler.

Birisinden tutduramazsak, diğerlerinden yakalar ve cezâ verdiririz diye düşünmüş olmalılar!

Fakat;

Astsubay çocuğu olan Yaşar GÜLER’in intikam hırsı gözlerini o kadar kör etmiş ki;

Dâvanın %95’ini yükledikleri makâlelerimizin hiçbirisinde Yaşar GÜLER kendi adının geçmediğini göremiş!..

Ben bu hakikâtı anladığımda; dâvayı %95 oranında kazandığımı en başından anlamış idim.

  *  *  *  

Biz Bir Aileyiz Üfürüzması ve Düşman Hukuku

Düşman hukuku“ kavramına göre; düşmana aşırı ve orantısız cezâ verilmelidir.

 

Emekli subay Prof.Dr. Mesut UYAR “subay-astsubay arasında düşmanlık var” demiş idi.

Suç ihbâr eden subaylar Mesut UYAR’ı haklı çıkarırcasına hakkımda resmen düşman hukuku uyguladılar.

Kendisi de astsubay çocuğu olan

Ve dahi

12 Ocak 2022 târihinde yayımladığı “Astsubay Sorununun İhmal Edilen Boyutu” isimli makâlesinde Mesut UYAR;

Astsubaylar arasında subay düşmanlığı doğdu!” demiş idi.

(https://www.emekliassubaylar.org/k2-kategoriler/item/3440-prof-dr-mesut-uyar-a-mektup-1)

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Şimdi, Mesut UYAR Hocamız;

Subayların benim hakkımda mahkemede oynadığı şu “ucuz tiyatroyu” bir okusun hele!

Ve

Düşmanlığı; kimin arasında, kim doğurmuş, görsün!..

 

Görevde iken “biz bir aileyiz” üfürüzması ile astsubayları narkozlayan,

Genelkurmay Bakanlığı yapmış ikisi emekli üç subay amaç birliği yapdılar.

Maksatlarının hak aramak olmadığını en iyi kendileri biliyor!

Yayımladığım makâlelerimdeki hakikâtleri hazmedemedikleri için

Emekli asubay ben Şükrü IRBIK’ı işde, böyle iftirâ dolu ihbârlar ile dâva etdiler…

Bu hâli ile bu dâva, Türk hukuk târihinde eşi-menendi görülmemiş bir dâva oldu…

 

Dosdun, dosda tavsiyesidir;

Şerefsiz dostun olacağına, şerefli düşmanın olsun derler!

Düşmanın bile düşmanına yapmayacağı bu zulümü,

İşde, bu subaylar, emekli asubay olan ben Şükrü IRBIK‘a yapdılar…

Yazıklar olsun üçünüze de…

  *  *  *  

Bu Makâlenin En Önemli Suâli

Genelkurmay Başkanlığının dâva konusu etdiği ilk makâlemiz Bir Var İmiş Bir Yok İmiş!

Bu makâlemizi emekliassubaylar.org’da ben, 28 Haziran 2017 târihinde yayımladım.

Genelkurmay Başkanlığının hakkımda suç ihbâr etdiği târih ise 16 Ekim 2020.

Bir Var İmiş Bir Yok İmiş! isimli bu makâlemizi yayımladığım 28 Haziran 2017 târihi ile

Genelkurmay Başkanlığının hakkımda suç ihbâr etdiği 16 Ekim 2020 târihi arasında

Tam 3 sene, 3 ay, 18 gün var.

 

Bu makâlenin en önemli suâli şudur;

Hakkımda suç ihbâr etmek için

Genelkurmay Başkanlığı niye 3 sene, 3 ay, 18 gün bekledi?

 

Bu suâlin cevâbını bulmak için târihde geriye doğru kısa gezi yapmamız gerekecek.

 

Sene 2014.

emekliassubaylar.org’da Zihniyet Sürgünü isimli makâlemizi 13 Mart 2014 Perşembe günü yayımladım.

Aynı günün gecesinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet ÖZEL;

  • Nöbetci Basın Mahkemesine müracaat etdi ve bu makâlem hakkında yayın yasağı aldırdı,
  • Orduevine giriş kartımı “süresiz” olarak iptâl etdi,
  • Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet ÖZEL, II.Başkan Orgeneral Yaşar GÜLER, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi AKAR ve mülga AYİM’in Başkanı Tuğgeneral Abdullah ARSLAN benim hakkımda savcılığa suç ihbâr etdiler. Konu; yayımladığım bu makâlemde bu subaylara hakâret.
  • Hakâret dâvasına ilâve olarak, Hulusi AKAR aynı zamânda hakkımda tazminât dâvası da açdı. Ve benden 20.000 (yirmibin) TL mânevî tazminât talep etdi.

Bu dâvada,

Ankara 24. Asliye Cezâ Mahkemesi 19 Ekim 2016 târihinde karâr verdi. 2016/367 Esas, 2016/1510 Sayılı Karâr;

1 sene 2 ay 17 gün hapis cezâsı.

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _15_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

      Cezâ dâvası devâm eder iken Necdet ÖZEL şikâyetinden ferâgat etdi.

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

        Kuyrukcusu Yaşar GÜLER de şikâyetinden ferâgat etdi…

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

  Fakat Hulusi AKAR dâvayı Danıştay’a kadar götürdü. Mahkemenin hakkımda verdiği “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” karârının iptâlini bile isdedi. Bir başka ifâde ile Hulusi AKAR, benim kânûnî hakkımı iptâl etdirmeye bile çalışdı. Aldığım 14,5 ay hapis cezâsının hemen infaz edilmesini talep etdi. Avucunu yaladı tabii ki…

  Benden 20.000 (yirmibin) TL mânevî tazminât isdeyen Hulusi AKAR’a mahkeme, sâdece 250 (ikiyüzelli) TL mânevî tazminâta hükmetti. Bu karârı da Danıştay’a kadar götürdü. Fakat karâr değişmedi elbetde…

  Hulusi AKAR’ın avukatı Dursun KARACA idi. Mahkemenin hükmetdiği 250 (ikiyüzelli) TL mânevî tazminâtı 2018 senesinde avukat Dursun KARACA’ya göndermiş idim.

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  Aynı mahkeme;

  Hulusi AKAR ve Abdullah ARSLAN’a hakâret etdiğime hükmetdi. 14,5 ay hapis cezâsı verdi bana. Ve hükmün açıklanmasını 5 sene geri bırakdı.

  19 Ekim 2016 târihinde başlayan bu 5 senelik hüküm, 19 Ekim 2021 târihinde sona erecek idi.

 

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Hükmün açıklamasının geri bırakılması karârı şu demek;

5 sene içinde bir suç işlersen, önceki cezâ kesinleşiyor. Bir başka ifâde ile; 2020 ve 2022 senelerinde hakkımda yapdıkları 4 suç ihbârının herhangi birisinden bana cezâ verdirebilseler idi şâyet; ben, bu yeni dâvaya 14,5 ay kesinleşmiş hapis cezâsı ile başlayacak idim.

 

Gelelim şimdi, bu makâlenin en önemli suâlinin cevâbına…

Mahkemenin 2016 senesinde hakkımda verdiği 5 senelik “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” karârını bozdurmak için Hulusi AKAR;

  • Genelkurmay Başkanlığının hakkımda suç raporu hazırladığı 16 Ekim 2020 Cuma gününe kadar,

Tam 3 sene, 3 ay, 18 gün pusuda beklemiş!

Pusuda beklemiş diyorum!

Çünkü; Hulusi AKAR’ın bu yapdığı düşmân hukûku değil de nedir, Allah aşkına?..

  *  *  *  

Düelloya Çağırıp Pusu Kurmak!

Türk Ordusunda 1951 senesinden beri mevcut olan “astsubay meselesi” hakkında,

2012 senesinden bugüne kadar yazıp yayınladığım makâleler ile ben Şükrü IRBIK;

Subayından, astsubayından, profesöründen muhataplarımı

Türk Milletinin huzûrunda alenen düelloya dâvet etdim.

 

Fakat hiçbirisi karşıma çıkmaya cesâret edemedi…

 

Şimdi anlıyorum ki;

Hesaplaşmak için beni düelloya çağıran Hulusi AKAR

Mahkeme yolunda ben Şükrü IRBIK’a pusu kurmuş!

Ne diyelim! Herkes kendine yakışanı yapar!

  *  *  *  

Yalan Mı İdi, Yaşar?

2014 senesinde başlayıp 2016 senesinde biten ilk dâvada;

Genekurmay Başkanı Orgeneral Necdet ÖZEL beni dâva etmiş idi.

Necdet ÖZEL’in kuyruğuna takılan II. Başkan Orgeneral Yaşar GÜLER de beni dâva etmiş idi…

Akabinde, ayakları suya eren Necdet ÖZEL şikâyetinden caymış idi.

Kuyruğuna takılan Yaşar GÜLER de şikâyetinden caymış idi.

 

2020 senesinde bu kez Hulusi AKAR benden dâvacı oldu.

Kuyrukcusu Yaşar GÜLER de gene kendine yakışanı yapdı! Bu kez de Hulusi AKAR’ın kuyruğuna takıldı ve benden dâvacı oldu..

Sarı yayımın bendi,

Ne tez unuttun andı.

Düşmanlar bile etmez,

Bana etdiğin fendi.

 

Yalan mıydı Yaşar,

Karakolda doğru söyler,

Mahkemede şaşar!

  *  *  *  

Teşekkür Ediyorum

Sakın ha, bu subaylara pabuç bırakma! Valizin hazır! Kaç sene ise cezân, git yat! Görevde iken ben seni 25 sene bekledim! Gene beklerim! diyerek,

Mahkeme vetiresinde bana en büyük mânevî desdeği veren eşim Serpil Hanıma minnet borcum var.

 

  • Hukuk ve maddî desdek vermeyi ilk teklif eden Sayın Hüseyin SAVCI’ya,
  • Senin dâvan, benim dâvamdır! Maddî, manevî bütün varlığım ile yanındayım diyerek;

           Hukuk desdeği verilmesine öncülük eden meslek büyüğümüz Sayın Ersen GÜRPINAR’a,

  • Hukuk bilgisinden istifade etdiğim ve mahkeme sürecini yakından takip eden;

            Meslek çınarımız Jandarma Emekli Astsubay Sayın Mehmet KAYALI‘ya

  • Dâvamızı meccânen takip eden Akkuş Hukuk Bürosu sâhibi Sayın Avukat Dr. M. Erkan AKKUŞ’a ise

Teşekkür ediyorum.

  *  *  *  

Şimdi, Sıra İstinafda

Mahkemeden elleri boş dönen Hulusi AKAR ve Yaşar GÜLER’in istinafa gideceklerinden ben şüphe etmiyorum!

 

Halep orada ise arşın burada!

Şu aşamadan sonra ortaya çıkacak yeni kararları da buraya yazacağım, inşallah.

  *  *  *  

Yazmaya Devâm Edeceğim

 

Ankara 51. Asliye Cezâ Mahkemesinin

13 Kasım 2023 târihinde verdiği 2022/120 Esas Sayılı karârı ile

   Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK;

  • Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT, Hulusi AKAR ve Yaşar GÜLER’in şahsıma isnâd etdiği bütün suçlardan ve iftirâlardan beraat etdim.
  • Hakkımdaki 5 senelik hükmün açıklanmasının geri bırakılması karârı da ortadan kalkdı…
  • Yayımladığım makâlelerimde yanlış bilgi ya da yalan var ise şâyet; tekzip haklarını kullanabilirler idi. Fakat bir astsubayın yazdıklarına tenezzül edip tekzip haklarını kullanacak kadar samimi olamadılar.
  • Mahkemenin karârına 7 günlük itirâz süresi Asubay Tefrikası-15 isimli bu makâlemizi yayımladığım 20 Kasım 2023 târihinde, bugün sona erdi. Beni şikâyet edenler ve bana iftirâlar atanlar ölüm sessizliğine büründü! Karâr kesinleşdi.
  • Emekli subaylar Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT, Hulusi AKAR ve Yaşar GÜLER’in emekli asubay ben Şükrü IRBIK’a isnâd etdikleri uydurma suçlar ve bana atdıkları iftirâlar da bu subayların üzerinde kaldı.
  • Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığının toplam 4 kere olmak üzere suç ihbâr etdiği makâlelerimizin tamâmı şu an itibârı ile ibrâ edildi.
  • Bu makâlelerimiz emekliassubaylar.org’daki Eski Tüfek isimli köşemizde hâlen ve aynı şekilde yayımdadır.

 

Peş peşe karakol ifâdeleri, soruşturmalar, kovuşturmalar, duruşmalar devâm eder iken de boş durmadım!

  Asubay Tefrikası-12, Asubay Tefrikası-13 ve Asubay Tefrikası-14 isimli makâlelerimizi bu arada yazdım ve târihe emânet etdim.

 

  Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK;

  Vicdânı hür, firki hür, irfânı hür bir Türk vatandaşıyım!

  Haklı isem korkmam; haksızlığa uğramış isem susmam!..

  Medenî olmak şartı ile fikirimi söylememe bu dünyâda hiç kimse mâni olamadı, olamaz!

 

  • İftirâ atmadan, hakâret etmeden; vicdânım ve aklım ile keşfetdiğim doğruları kimseden korkmadan bugüne kadar yazdım.
  • Bugünden sonra da evvel Allah,

Yazmaya devâm edeceğim.

Türk Milletine saygılarım ile ilân ederim.

 

Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

 

Şükrü IRBIK

(E) SG Tls.Asb. III Kad.Kd.Bçvş.

 

   Evvelki bölümleri ve kısımları okumak için resimleri tıklayınız  

 

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Kapak 5

 

 

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası _14_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası 6_10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası _14_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _7 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

 

Asubay Tefrikası _14_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _9 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _10 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası _11 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası _13_ Eski Tüfek Şükrü IRBIKAsubay Tefrikası _13_ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Asubay Tefrikası 13 45400Asubay Tefrikası _15 _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR