Asubay Tefrikası – 10
Aldatanlar Ülkesinin
Aldatılmaya Doymayan Askeri: Asubaylar
İnsanı, yalan kadar alçaltan başka bir şey yoktur!
Çünkü;
Bir yalanını yakaladığın insanın,
Her doğrusunu bin kere sorgularsın!..
Ve bilir misin ki;
İlâhî adâletin defterinde zaman aşımı yokdur!
O, bir gün mutlaka tecelli eder.
Ey, Hayyam!
Sen ne dersin, yalancılar hakkında?
Çünkü;
* * * * *
Bugüne kadar yazdıkları kitaplarda
Ve
Gönderdiğim dilekcelerime verdikleri cevaplarda;
Millî Savunma Bakanları,
Genelkurmay Başkanları
Ve
Kuvvet Komutanlarının
O kadar çok yalanını yakaladım ki!
Bakdım, dillleri yalama olmuş,
Bana gönderdikleri her cevabı
Her seferinde bin kere sorgulamaya mecbur kaldım!
* * * * *
Astsubay Tefrikas’ında Vaziyet-i Umumiye Ne Merkezde?
Üç sene bitdi, dördüncü senenin içindeyim.
2017 senesinde Asubay Tefrikası isimli bir yazı dizisi yayınlamaya başladım.
Bu yazı dizimizde bugüne kadar 8 bölüm ve 10 kısımı tamamladım ve neşretdim.
8 bölümün ilk 5 bölümünde;
Genelkurmay Başkanının “astsubay” dediği uyduruk asker sınıfının kısa târifini yapdım.
Bugün itibârı ile 6’ncı bölümdeki 10 kısım dâhil olmak üzere;
Asubay Tefrikası’nın 7, 8 ve 9’uncu bölümleri hâlen yayında.
Şu an okuduğunuz ise Asubay Tefrikası’nın 10’uncu bölümü.
6’ncı bölümdeki 10 kısım dâhil olmak üzere;
7, 8, ve 10’uncu bölümlerin tamamının bir tek konusu var; “yalan.”
İşde bu sebepden dolayı da emekli asubay ben Şükrü IRBIK;
Asubay Tefrikası’nın 9’uncu bölümü hâriç olmak üzere;
6’ncı bölümdeki 10 kısım ile 7, 8 ve 10’uncu bölümlerini şöyle tesmiye etdim;
“Aldatanlar Ülkesinin Aldatılmaya Doymayan Askeri; Asubaylar”
* * * * *
Yalan, Yalan Gene Yalan!..
Aldatan var ise ki,
Var!
Aldanan da var ise ki,
Var!
Aldatanın aldananı aldatmak için söylediği bir de “yalan” olmalı…
Var!..
Hem de birden ziyâde…
* * *
Muhterem “astsubay” meslekdaşlarım,
Kıymetli vatandaşlarım;
1951 senesinden beri Ordumuzda “astsubay” unvânı ile görev yapan asker sınıfı hakkında,
Bugüne kadar söylenen yalanlar binleri geçmiş de
Memleket sınırları dahi aşmış gitmiş!..
İşde,
Başbakandan Bakanlara,
Millî Savunma Bakanından Milletvekillerine,
Genelkurmay Başkanından Kuvvet Komutanlarına kadar
Ordumuzun ne idüğü belli olmayan “astsubay” sınıfı hakkında söyledikleri yalanlardan
Sâdece üçü beşi…
ESKİ TÜFEK – 2020
* * * * *
2020 senesi İlkgüz ayının 7’nci gününde,
Eski Tüfek’de yayınladığımız Asubay Tefrikası isimli makâle silsilemizin 10’uncu bölümünde
Bugün burada, biz;
Ordumuzdaki “astsubay” sınıfı hakkında söylenen yalanları,
Senelerin şâhidliğinde
Ve
Hakikâtin mukadder huzurunda hizaya getirecek
Ve dahi
Devlet adamlarını ve subayları,
Söyledikleri kendi yalanlarında boğacağız, inşallah…
* * * * *
İkinci kez Başbakan seçilen Adnan MENDERES,
Türkiye Cumhuriyeti’nin 20. Hükûmetini 09 Mart 1951 Cuma günü teşkil etdi.
Aynı gün itibârı ile;
Sam Amcanın intihâb ve tâyin etdiği T.C. Devleti idâre heyeti,
Aşağıda gördüğünüz şu eşhâsdan müteşekkil idi.
İkinci kez başbakan goltuğuna oturdukdan sâdece 3 ay sonra Adnan MENDERES;
6/7 Haziran 1951 târihinde TBMM’ye şu dilekceyi verdi.
Ve dahi
ATATÜRK’ün teşkil etdiği Türk Ordusundaki “muvazzaf subay” ve “mükellef er” sınıfına ilâve olarak,
Üçüncü bir asker sınıfı olarak “astsubay” ismi ile sözde “yeni bir asker sınıfı” ihdâs etmesini,
“Büyük Millet Meclisi”nden arz etdi.
5802 sayılı ve Astsubay Kânunu ile
Türk Ordusunda ilk defâ olmak üzere ihdâs etdiği “mükellef astsubay” sınıfını,
Bu Kânunun birinci maddesinde TBMM şöyle târif etdi.
ASTSUBAY KANUNU
Kanun No: 5802 Kabul Tarihi: 2/7/1951
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel hükümler
Astsubaylar:
Madde 1 — Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun kara, deniz ve hava kuvvetleriyle jandarma, gümrük koruma birlikleri kadrolarında;
* * *
1935 senesinde Kurucu Reisicumhur ATATÜRK,
Türk Ordusunu “iki sınıf” asker ile teşkil etmiş idi;
1. Muvazzaf subay
2. Mükellef erat
* * *
Bu konuyu da
Asubay Tefrikası 6-9 isimli şu makâlemizde mufassal olarak anlatmiş idik.
ATATÜRK’ün “muvazzaf subay” ve “mükellef er” ile teşkil etdiği “iki sınıflı” Türk Ordusuna
Dönemin Adnan MENDERES hükûmeti,
1951 senesinde “üçüncü” bir asker sınıfı ilâve etdi; “astsubay.”
* * *
Aslında;
“Gedikli erbaş” sınıfının yalap şalap boyanmasından başka bir şey olmayan “astsubay” sınıfının;
Ordumuzun “teknik” hizmetlerinde görev yapmadığını anlatmak için yazdığımız bu makâlemize
Burada bir soluk mola verelim!..
Ve dahi
“Astsubay” isimli bu asker sınıfının “ast komuta” kademelerinde görev yapdığı Türk Ordusunda,
Kaç çeşit “komuta kademesi” var imiş,
Bir görelim, hele!..
* * *
Bilen beri gelsin; Ordumuzda kaç çeşit “komuta kademesi” var?
T.C Ordusunda “astkomuta kademesi” mevcut olduğuna göre;
Meselâ;
“Üst kademe” ya da “orta kademe” şeklinde “başka komuta kademeleri” var mı diye
İsabetli bir suâl sorabilirsiniz.
Çünkü bu suâli ben, evvelâ kendime sordum!
Sonra da
İşin sivil kıyafetli “sivil komutanı” Millî Savunma Bakanına…
T.C Ordusunda bugün mevcut olan “komuta kademesinin sayısını” meğer ise
Millî Savunma Bakanı da bilmiyor imiş!..
* * *
1951 senesinde yapdığı Astsubay Kânununda Türkiye Büyük Millet Meclisi;
“Astsubay” adını verdiğini uyduruk asker kişilerin
Ordumuzun “astkomuta kademelerinde” görev yapacağını emretmiş idi.
Fakat aynı TBMM;
Ordumuzdaki bu “astkomuta kademelerinin”ne olduğunu Kânunda belli etmemiş!..
Başka “komuta kademesi” var mı, ondan da hiç söz etmemiş!..
1951 senesinden 2019 senesine kadar geçen 68 senede
Ordumuzdaki bu “astkomuta kademelerinin” neler olduğunu kimse bilememiş,
“Astkomuta kademelerinden” başka “komuta kademeleri” var mı diye de kimseler suâl etmemiş!..
Subaylarımızın götünü kaşıtması için “ast komuta kademesi” olduğuna göre
Kim bilir?
Ordumuzda belki de “orta komuta” ya da “üst komuta” kademeleri de olması icâb eder, değil mi?
Sene 2019 olunca;
Ordumuzdaki diğer “komuta kademelerinin” neler olduğunu suâl eylemek de
Gene Eski Tüfek’in üzerine vazife oldu…
Bir dilekce yolladım emekli subay ve Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR’a
Ve dedim ki;
Muhterem ve muhteşem Bakanım;
Ordumuzda kaç çeşit “komuta kademesi” var?
* * *
KONU: TSK’de Mevcut “Komuta Kademeleri” Hakkında.
İLGİ: (a) 926 sayı ve 27.07.1967 târihli Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kânunu.
(b) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunu.
(c) 2004/7189 sayı ve 19 Nisan 2004 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunun Uygulanmasına İlişkin Esâs ve Usûller Hakkında Yönetmelik.
1. İlgi (a) kanûnda mezkûr “astsubay” tâbiri, aynı kanûnun “Astsubaylar” alt başlığı altında yer alan Ek Madde-21’de şöyle târif edilmekdedir;
Astsubaylar:
Ek Madde 21;
“Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarının “ast komuta kademelerinde” eğitim, sevk ve idare ile diğer idarî işlerde “subaya yardımcı olarak görevlendirilen” askerî şahıslara, “astsubay” adı verilir.”
2. Yukarıda mezkûr târifinde de görüldüğü üzere “astsubay” olarak tesmiye edilen askerin, ordumuzun “ast komuta kademelerinde” görevlendirildiği anlaşılmakdadır. “Astsubay” tâbirinin bu târifine bakıldığında, birisi “ast komuta kademesi” olmak üzere TSK’de birden fazla “komuta kademesi” olduğu intibaı hâsıl olmakdadır.
3. İşbu dilekcemin yukarıda görülen ilk iki maddesindeki bilgiler muvacehesinde benim suâllerim
şunlardır;
Türk Silâhlı Kuvvetleri’nde;
a. Kaç çeşit “komuta kademesi” mevcuddur?
b. Bu “komuta kademeleri” nelerdir?
c. Bu “komuta kademelerine” dâhil olan “asker sınıfları” ve tekabül eden “rütbeler” nelerdir?
ç. İlgi (a) kânunda söz edilen “ast komuta kademesi” ve mevcut olan sâir “komuta kademelerinin” meşruiyeti hangi mevzuâtdan neşet etmekdedir?
4. İşbu dilekcemin yukarıda görülen üçüncü maddesinde tevcih etdiğim dört suâlimi İlgi (b ve c) mevzuât muvacehesinde Millî Savunma Bakanlığının cevaplamasını saygılarım ile arz eylerim. 07.05.2019. 1901080583.
Şükrü IRBIK
* * *
Bu suâlime Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR şöyle cevap vermedi;
Cevaplar:
Cevap: MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI (MSB) > PERSONEL TEMİN DAİRESİ BAŞKANLIĞI (21.05.2019 10:49)
CİMER başvurunuz incelenmiştir.
Bilgi Edinme Kanunu ;
Madde 25- Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli
ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi
edinme hakkının kapsamı dışındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum
çalışanlarının bilgi edinme hakları saklıdır.
Gereği talebinize yanıt verilememektedir.
İyi günler.
NOT: Tarafınıza iletilen bu mail kapsamında; “Kanunda ve Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde erişilen bilgi ve belgeler ticari amaçla çoğaltılamaz, kullanılamaz, erişimi sağlayan kurum ve kuruluştan izin alınmaksızın yayınlanamaz. Bu madde hükmüne aykırı olarak erişilen bilgi ve belgeleri ticari amaçla çoğaltanlar, kullananlar ve yayınlayanlar hakkında kanunların cezai ve hukuki sorumluluğa ilişkin hükümleri uygulanır” hükmü doğrultusunda değerlendirilmesi gerekir.
* * *
TBMM 1951 senesinde Astsubay Kânunu isimli bir Kânun yapmış,
Bu Kânun ile Cumhuriyet Ordusunda “astkomuta kademesi” teşkil etmiş,
Sonra, bu Kânunu bütün dünyaya ilan etmiş!
Bu Kânundaki “astkomuta kademesini” de bütün âleme duyurmuş!
Fakat 2020 senesine geldiğimizde Millî Savunma Bakanı;
Cumhuriyet Ordusundaki “astkomuta kademesinin” kamuoyunu ilgilendirmediğini iddia ediyor!..
Bu iddiaya Yaşar bile güler be!..
Hani Türk Ordusu, “milletin ordusu” idi, sayın Bakanım?..
Hani Türk milleti “asker millet” idi, paşam?..
* * *
Bilgi Edinme Hakkı Kânunu diyor ki;
Bu dilekcenin sâhibi ben Şükrü IRBIK,
Emekli bir “astsubay” olduğum için kendimin “kurum çalışanı” olduğunu zannediyor idim.
Ne de olsa; giriş-çıkış tam 34 sene hizmet etmişim Ordumuza.
Ben “astsubay” olarak “ast komuta kademesi”nde görev yapdığımı biliyordum da,
Ordumuzda başka “komuta kademeleri” mevcut mu idi, işde bunu bilmiyor idim!..
Bu düşünce ile ikinci bir dilekce daha gönderdim Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR’a.
Ve dedim ki;
Bu dilekcenin sâhibi ben Şükrü IRBIK, bir zamanlar “kurum çalışanı” idim.
Ve ben kendimin hâlâ “kurum çalışanı” olduğunu zannediyorum.
Bu sebepden dolayı;
Ordumuzda kaç çeşit “komuta kademesi” olduğunu bilmeye kânûnen hakkım vardır.
Kânûn bu yahu, daha ötesi var mı?..
“Muvazzaf astsubay” unvânı ile 34 sene görev yapdığım Ordumuzda;
Kaç çeşit “komuta kademesi” olduğunu ben bilmeyeceğim de kim bilecek, Allah aşkına?
* * *
KONU: TSK’de Mevcut “Komuta Kademeleri” Hakkında.
İLGİ: (a) 07 Mayıs 2019 târih, 1901073663 ve 1901080583 sayılı iki bölümlü ve aynı konulu dilekcem.
(b) MSB Personel Temin Dairesi Başkanlığının 21 Mayıs 2019 târih ve 10:49 saatli cevâbı.
(c) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunu.
1. 07/08 Mayıs 2019 târihlerinde iki bölüm hâlinde gönderdiğim İlgi (a) dilekcemin üçüncü maddesinde, Millî Savunma Bakanlığına şu suâlleri tevcih etdim;
Türk Silâhlı Kuvvetleri’nde;
a. Kaç çeşit “komuta kademesi” mevcuddur?
b. Bu “komuta kademeleri” nelerdir?
c. Bu “komuta kademelerine” dâhil olan “asker sınıfları” ve tekabül eden “rütbeler” nelerdir?
ç. İlgi (a) (926 sayılı) kânunda söz edilen “ast komuta kademesi” ve mevcut olan sâir “komuta kademelerinin” meşruiyeti hangi mevzuâtdan neşet etmekdedir?
2. İlgi (b) ile verdiği cevâbda Millî Savunma Bakanlığı;
a. İlgi (a) CİMER dilekcemi incelediğini,
b. Muhteva olarak İlgi (c) kânun madde 25, birinci fıkrası mucibince mütalaa etdiğinden dolayı işbu dilekceme cevap vermeyeceğini,
Ve fakat
c. Aynı kânunun aynı maddesinin ikinci fıkrası mucibince de; “söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme haklarını saklı” olduğunu,
21 Mayıs 2019 târihinde tarafıma bildirdi.
3. İşbu dilekce sahibi ben Şükrü IRBIK, 31 sene Deniz Kuvvetleri Komutanlığında, 3 sene de Sâhil Güvenlik Komutanlığında olmak üzere Türk Silâhlı kuvvetlerine “astsubay” unvânı ile 34 sene hizmet etdim. Sicil numaram da Sâhil Güvenlik Komutanlığı 1982-2085’dir.
4. İlgi (a) dilekcemin üçüncü maddesinde tevcih etdiğim suâllerime cevâp vermeyişinde Millî Savunma Bakanlığı, İlgi (c) kânun, madde 25, birinci fıkrayı gerekce gösdermekdedir.
Fakat aynı maddenin ikinci fıkrasında zikredildiği üzere; ben Şükrü IRBIK, tevcih etdiğim suâllerden etkilenen ve bu suâllerin tesiri altında 4 senesi talebelik olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerine “astsubay” unvânı ile 34 sene hizmet etdim. Bu cümleden rahatlıkla anlaşılabileceği üzere; İlgi (c) kânun madde 25, ikinci fıkrası mucibince İlgi (a) dilekcem ile tevcih etdiğim suâllerin cevâbını öğrenmek, en başda benim hakkımdır.
5. Netice itibârı ile;
İlgi (a) dilekcemin üçüncü maddesinde tevcih etdiğim suâllerimi; doğrudan taraf olduğumdan nâşi, İlgi (c) kânun madde 25, ikinci fıkrası mucibince cevâplamasını,
Millî Savunma Bakanlığından saygılarımla arz eylerim.29.05.2019. 1901241257.
Şükrü IRBIK
EKLER :
EK-A: 07 Mayıs 2019 târih, 1901073663 ve 1901080583 sayılı iki bölümlü ve aynı konulu dilekcem.
EK-B: MSB Personel Temin Dairesi Başkanlığının 21 Mayıs 2019 târih ve 10:49 saatli cevâbı.
* * *
Ordumuzda kaç çeşit “komuta kademesi” olduğunu öğrenmek için gönderdiğim ikinci dilekceme
Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR işde, böyle cevâp vermedi.
Ne diyelim, canı sağolsun!
Mühür kimde ise,
Şimdilik de olsa Sultan O’dur, değil mi?..
* * *
Cevaplar:
Cevap: MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI (MSB) > PERSONEL TEMİN DAİRESİ BAŞKANLIĞI (11.07.2019 17:03)
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne göndermiş olduğunuz başvurunuz incelenmesi neticesinde, aynı talebi içeren başvurunuza ilgili makamlarca cevap verildiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle yeni başvurunuz hakkında herhangi bir işlem yapılamamıştır.
Bilgilerinize sunarız.
* * *
Gönderdiğim iki dilekcem
Ve dahi
Bu iki dilekceme Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR’ın verdiği cevâbdan(!)
Ortaya şu resim çıkdı!..
Tabii ki iş burada bitmedi!..
Ordumuzda kaç çeşit “komuta kademesi” mevcut olduğunu,
Türk Silâhlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisine sordum.
Çünkü
ATATÜRK’ün yapdığı Anayasa’ya göre
Türkiye Cumhuriyeti Devletinde 1924 senesinden beri
Başkumandanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şahsiyeti maneviyesinde mündemiç…
Bu suâlimin cevabını Başkomutan Türkiye Büyük Millet Meclisi herhâlde biliyordur!..
* * *
Gelelim şimdi,
Ordumuzda “astsubay” unvânı ile görev yapan uyduruk asker sınıfı hakkında
Devleti idâre eden devlet adamları
Ve
Ordumuzu idâre eden Millî Savunma Bakanı ile
Genelkurmay Başkanının söylediği filfilli yalanlara…
* * *
1951 senesinde yeni teşkil etdikleri “astsubay” sınıfını
T.C. Devletini idâre eden siyâsî ve askerî zevât şöyle târif etdi;
Görev tanımına bakdığınızda,
“Astsubay” adı verilen asker kişilerin yapdığı işler arasında “teknik hizmet” var mı? Yok!..
Demek ki “astsubay” adı verilen asker kişiler “teknik hizmet”de görev yapmıyor!..
Çünkü Astsubay Kânunu böyle emrediyor!
TBMM’nin kabul etdiği 5802 sayılı Astsubay Kânununun bu emrine;
Cumhurbaşkanı uymaya mecbur mu? Mecbur!
Başbakan uymaya mecbur mu? Mecbur!
Milletvekilleri uymaya mecbur mu? Mecbur!
Millî Savunma Bakanı uymaya mecbur mu? Mecbur!
Genelkurmay Başkanı uymaya mecbur mu? Elbetde mecbur!
Peki!
Devleti idâre eden bu sivil zevât ve subay,
TBMM’nin 1951 senesinde kabul etdiği Astsubay Kânununun bu emrine uymuşlar mı?
Uymamışlar!
Niye uymamışlar?
Bu sivil zevât ve bu subaylar babalarının çiftliğini idâre etmiyorlar!
Bu kendini bilmez sivil zevât ve subay;
Türk Milletinin yüksek irâdesinin yegâne tecelligâhı olan
Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapdığı Kânuna göre memleketi idâre etmişler mi?
Etmemişler!..
Ne yapmışlar,
Yalan söylemişler!..
Söyledikleri bu filfilli yalan ile de 1951 senesinden beri
“Astsubay” adı verilen köle asker kişileri “teknik hizmetlerde” “kânunsuz olarak” çalışdırmışlar.
* * *
Gerekcesinde Başbakan Adnan MENDERES’in sarâhaten tasrih etdiği üzere,
5802 sayılı Astsubay Kânun Tasarısında astsubayların, “subaylığa yükselmeleri” esas olarak alınmış idi.
TBMM’nin 1951 senesinde kabul etdiği 5802 sayılı Astsubay Kânunu ile;
Anadolu’nun küçük kasabalarında,
Ve dahi
* * *
Bu maksadı tahakkuk etdirmek üzere,
5802 sayılı Astsubay Kânunu ile;
Ve böylece
Fakat,
5802 sayılı Astsubay Kânunu ile TBMM’nin astsubaylara verdiği “subaylığa yükselme hakkını”,
Dönemin Genelkurmay Başkanları engelledi.
Hem de ellerinden gelen en sinsi ve en alçak hileler ile…
Bu konuda subayların Kânuna karşı yapdığı hileler ve kalleşlikler
Darbeci subaylar 27 Mayıs subay darbesini yapasıya kadar devâm etdi…
Genelkurmay Başkanlarının bu konuda yapdığı hileler ve kalleşlikleri
Asubay Tefrikas 6-5 isimli makâlemizde tafsilâtlı olarak teşhir etdik!..
* * * * *
5802 sayılı Astsubay Kânununu TBMM, 1951 senesinde meriyyete koymuş idi.
Bu kânuna göre;
9 senelik mecburî hizmetini tamamlayan astsubaylar, teğmenliğe nakil edilecekler idi.
Fakat Genelkurmay Başkanları; bu hakka sâhip olan astsubayları, teğmenliğe nakil etmedi…
6137 sayılı Kânunu da TBMM, 1953 senesinde meriyyete koydu.
Bu Kânuna göre;
9 senelik mecburî hizmetini tamamladıkdan sonra istifa ederek ordudan ayrılan astsubaylar,
“Yedek asteğmen” veya “sekizinci sınıf askerî memur” nasbedilecek idi.
Fakat dönemin Genelkurmay Başkanları hâinlik etdi ve bu Kânunu da tatbik etmedi.
Kanun No.: 6137 Kabul talihi: 10. VII. 1953
GEÇİCİ MADDE 4. — Bu kanunun kabulü tarihinde orduda görevli olup 5802 sayılı Astsubay Kanununa göre yetiştirilen sanat enstitüleri mezunu astsubaylar ve astsubay adayı olarak bulunanlar bu kanunun hükümlerinden faydalanamazlar.
Ancak 5802 sayılı Kanunda tâyin edilen mecburi hizmetlerini ikmalden sonra ordudan ayrılanlar (astsubaylar. IRBIK) sınıfları yedek asteğmenliğine veya sekizinci sınıf yedek askerî memurluğuna nasbolunurlar.
Mecburi hizmetlerini bitirmeden subaylığa mâni olmıyacak sebeplerle ayrılmış bulunanlar (astsubaylar. IRBIK), istekleri halinde geçici birinci madde gereğince yedek subay yetiştirilirler.
Genelkurmay Başkanlarının bu konuda yapdığı hileler ve kalleşlikleri
Asubay Tefrikas 6-5 isimli makâlemizde tafsilâtlı olarak fâş etdik!..
* * * * *
Kabul etdiği Kânunlar ile TBMM’nin astsubaylara verdiği hakları,
Genelkurmay Başkanları en alçak hileler ile bir bir gasp eder iken
Günler geldi geçdi,
Ve dahi
Târih geldi dayandı 27 Mayıs 1960 Cuma gününe…
İktidâra geldiği 1950 senesinden beri Başbakan Adnan MENDERES’e
Kendisinin terfi etdirdiği Coniperestiş subayları gizliden gizliye darbe hazırlıyorlar idi.
Bu gizli darbe hazırlığı;
Tıpkı 2016 senesi Temmuz ayının 15’indeki mübârek bir Cuma günü zuhûr eylediği gibi,
1960 senesi Mayıs ayının 27’sinde, gene mübârek bir Cuma günü koku verdi…
27 Mayıs darbesini,
Ordu içindeki bir avuç küçük rütbeli darbeci subay tertiplemiş idi.
Yüksek rütbeli subayları
Ya ikna, ya hapis, ya da yurtdışına sürgün etmişler idi.
Darbeci subaylar,
1 saat içinde devletin önemli mevkiilerini hemen zapt etdiler.
Bu darbeyi yapdıkdan sâdece birkaç saat sonra
28 Mayıs 1960 Cumartesi günü
Saat 04;30’da darbe beyannâmesini
O dâvudî sesi ile radyoda okuyan
Kara Piyâde Kurmay Albay Alpaslan TÜRKEŞ,
Şöyle demiş idi;
“Gayemiz Birleşmiş Milletler Anayasası’na ve İnsan Hakları Prensiplerine tamamıyla riayettir.”
28 Mayıs 1960 Cumartesi günü Türkiye’de;
Hükûmetin manzara-i umumiyesi, maşşallah, Allah nazardan saklasın,
Sakın ha! Foto-şaka filân zannetmeyiniz!
Tam da aşağıda gördüğünüz gibi;
Şu altısı bir yerde
Ve fakat
Dördü aynı subay olan “berrî” üç orgeneralden müteşekkil idi.
Yukarıda resimlerini gördüğünüz bu darbeci subaylarımız;
28 Mayıs 1960 Cumartesi günü sabahın seher vakinde T.C. Devletinin üzerine çöreklendiler
Ve dahi
TBMM dâhil olmak üzere devletin bütün dâirelerini cebren ve hile ile işgal edip ele geçirdiler.
Cumhurbaşkanı ve başbakan sıfatına ilâve olarak
Kara Kuvvetleri Komutanlığından emekli subay “Aga” Cemal GÜRSEL aynı zamânda;
Millî Birlik Komitesi Başkanı ve TSK Komutanı makâmlarını da cebren ve hile ile şereflendiriyor(!) idi.
* * * * *
27 Mayıs subay darbesinin yapıldığı târihden buyana tam 7 sene güzerân eylemiş idi…
Cumhurbaşkanı; Kara Kuvvetleri Eski Komutanı “Aga” Cemal GÜRSEL,
Başbakan; Mülkiyeli Suat Hayri ÜRGÜPLÜ,
Millî Savunma Bakanı; Mülkiyeli Hasan DİNÇER,
Genelkurmay Başkanı; Harbiyeli Orgeneral Cevdet SUNAY idi.
926 sayılı Kânunun TBMM’de kabul edildiği 27 Temmuz 1967 Perşembe günü ise,
Devletin başında şu adamlar oturuyor idi.
Cumhurbaşkanı; Genelkurmay Eski Başkanı Cevdet SUNAY,
Başbakan; İslamköylü ve barajlar kralı nâmı ile mâruf Çoban Sülü,
Millî Savunma Bakanı; Mülkiyeli Ahmet TOPALOĞLU,
Genelkurmay Başkanı; Gelmiş geçmiş en sert, en nobran ve en kalın kafalı Genelkurmay Başkanı olarak nâm salan Orgeneral Ahmet Cemal TURAL idi.
* * * * *
926 sayılı TSK Personel Kânunu ile 27 Mayıs darbecisi subaylar,
TBMM’nin 1951 senesinde meriyyete koyduğu 5802 sayılı Astsubay Kânununu hemen ilga etdi.
Fakat birinci maddesine dokunamadı!
5802 sayılı Astsubay Kânunun birinci maddesini,
926 sayılı TSK Personel Kânunu Madde-208’e “k” fıkrası olarak ekledi…
* * * * *
Sap İle Samanı Karışdırmak!
Tam burada kısa bir izâh vermek ve
Bir konudaki ifâde karışıklığını gidermek gerekecek.
Mesele şu;
1. Sınıf kıdem sırası (Silsile-i merâtip) nedir?
2. Görev tanımında sıralama nedir?
* * *
1. Sınıf kıdem sırası (Silsile-i merâtip) nedir?
“Sınıf kıdem sırasını” tesbit ve tayin eden iki Kânun var;
1. ATATÜRK’ün 1930 senesinde hazırladığı Askerî Ceza Kânunu.
2. 27 Mayıs darbeci subaylarının 1961 senesinde tertip etdiği 211 sayılı TSK İç Hizmet Kânunu,
1. Askerî Ceza Kânunu;
ATATÜRK’ün 1930 senesinde hazırladığı bir cezâ Kânunu olan
Ve fakat
ATATÜRK’ün subayları olduğunu söyleyen darbeci ve hâin subayların defâlarca tecâvüz etdiği
1632 sayılı Askerî Cezâ Kânunu.
Askerî Cezâ Kânunu “sınıf kıdem sırasını” şöyle târif etmiş;
ASKERİ CEZA KANUNU(1)(2)
Kanun Numarası : 1632
Kabul Tarihi : 22/5/1930
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 15/6/1930 Sayı : 1520
Yayımladığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 11 Sayfa : 367
Askeri şahıslar : (1)
Madde 3 – (Değişik : 22/3/2000 – 4551/1 md.)
Askerî şahıslar; Mareşalden asteğmene kadar subaylar, astsubaylar, Millî Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve er, erbaş ve erler ile askerî öğrencilerdir.
Yanlış;
Türk Ordusunda “astsubay” sınıfı;
“subay” sınıfı ile “erbaş ve er” sınıfı arasında yer alır.
ESKİ TÜFEK – 2020
Doğru;
Askerî Cezâ Kânununun yukarıda gördüğünüz üçüncü maddesine göre
Sınıf kıdem sırasında “astsubay” sınıfı;
“subay” sınıfı ile “sivil personel” sınıfı arasında yer alır.
ESKİ TÜFEK – 2020
* * *
2. TSK İç Hizmet Kânunu;
27 Mayıs darbeci subaylarının 1961 senesinde tertip etdiği
Ve dahi
Bir idârî Kânun olan 211 sayılı TSK İç Hizmet Kânunu.
27 Mayıs darbeci subaylarının 1961 senesinde tertip etdiği
Ve dahi
Katıksız bir darbe Kânunu olan TSK İç Hizmet Kânunu “sınıf kıdem sırasını” şöyle târif etmiş;
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNU(1)
Kanun Numarası : 211
Kabul Tarihi : 4/1/1961
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 9/1/1961 Sayı : 10702
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 4 Cilt : 1 Sayfa : 1008
A ) ESASLAR
1 – Tarifler
MADDE 1. — Türk Silâhlı Kuvvetleri : Kara (jandarma dâhil), Deniz ve Hava Kuvvetleri subay, askerî memur, astsubay, erbaş ve erleri ile askerî öğrencilerden teşekkül eden ve seferde ihtiyatlarla ikmal edilen, kadro ve kuruluşlarla teşkilâtı gösterilen silâhlı Devlet kuvvetidir.
Yanlış;
Türk Ordusunda “astsubay” sınıfı;
“subay” sınıfı ile “erbaş ve er” sınıfı arasında yer alır.
ESKİ TÜFEK – 2020
Doğru;
TSK İç Hizmet Kânununun yukarıda gördüğünüz birinci maddesine göre
Sınıf kıdem sırasında “astsubay” sınıfı;
“askerî memur” sınıfı ile “erbaş ve er” sınıfı arasında yer alır.
ESKİ TÜFEK – 2020
* * *
2. Görev tanımındaki sıra nedir?
“Görev tanımındaki sıralamayı” tesbit ve tayin eden sâdece bir Kânun var;
1951 senesinde Başbakan Adnan MENDERESin hazırladığı 5802 sayılı Astsubay Kânunu.
5802 sayılı Astsubay Kânunu “görev tanımındaki kıdem sırasını” şöyle târif etmiş;
ASTSUBAY KANUNU
Kanun No: 5802 Kabul Tarihi: 2/7/1951
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel hükümler
Astsubaylar:
Madde 1 — Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun kara, deniz ve hava kuvvetleriyle jandarma, gümrük koruma birlikleri kadrolarında;
Yanlış;
Türk Ordusunda “astsubay” sınıfı;
“subay” sınıfı ile “erbaş ve er” sınıfı arasında görev yapar.
ESKİ TÜFEK – 2020
Doğru;
TSK İç Hizmet Kânununun yukarıda gördüğünüz birinci maddesindeki görev tanımına göre“Astsubay” sınıfı;
“subayın” görev yapdığı “ast komuta kademesinde” “subayın” yapdığı görevi yapar.
ESKİ TÜFEK – 2020
5802 sayılı Astsubay Kânunu Madde-1’deki ifâdeyi tefsir edince
Ortaya şu basit neticeler çıkıyor;
1. T.C. Ordusunda “astkomuta kademeleri” var,
2. Bu ast komuta kademlerinde “eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işler“ var.
3. Bu eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işleri “subaylarımız yapar”
4. “Subaylarımızın yapdığı” eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işlerde astsubaylar da “subaya yardımcı” olarak görev yapar.
5802 sayılı Astsubay Kânunu Madde-1’in,
“Astsubay” olarak tesmiye etdiği asker sınıfının “görev tanımı” işde, bu kadar açık ve basit.
Hâl ve hakikât böyle iken
“Subay yardımcısı” olarak görev yapan “astsubay” sınıfının;
“Subay ile erbaş ve er arasında” görev yapdığını söylemek aptallıkdan başka bir şey olamaz!..
* * * * *
Astsubayın Adı Yok!
Bu makâlemizin konusu ile doğrudan alâkalı değil!
Fakat biz astsubayların hiçbirisinin bugüne kadar bilmediği acı bir hakikât var önümüzde!..
Onu da ilk defâ olmak üzere Eski Tüfek söylesin sizlere…
Sınıf kıdem sırası (Silsile-i merâtip) ve görev tanım sırasına ilâve olarak
Astsubay sınıfının tabi olduğu üçüncü bir sıra daha var.
Nedir bu sıra?
Askerî Protokol Sırası!..
Askerî Protokol Sırasında asteğmenin bile yeri var
Ve fakat
Sırası şöyle dursun,
Astsubay dedikleri sen köle askerin adı bile yok!..
TSK’nın iki aslî unsurundan biriyiz,
TSK’nın omurgasıyız diye dübürden üferen astsubay meslekdaşlarımın kulakları çınlasın!..
* * * * *
Şimdi de gelelim,
T.C. Ordusunun “astkomuta kademelerinde”
“Eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işlerde” görev yapan “astsubayı” târif etmek için
Devleti idâre eden siyâsî zevât ile
Orduyu idâre eden Genelkurmay Başkanının söylediği filfilli yalanlara…
* * *
Dönem: 21 Yasama Yılı: 4
T.B.M.M. (S.Sayısı: 41)
Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanunu Tasarısı ve
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Millî Savunma ve
Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/951)
TC.
Başbakanlık 5.2.2002
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı: B.Ö2,Ö.KKG.0.10/101-397/666
Türkiye büyük millet meclisi başkanlığına
Millî Savunma Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 9.1.2002 tarihinde kararlaştırılan “Astsubay Meslek Yüksek Okullan Kanunu Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Bülent Ecevit
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde astsubaylar, subaylar ile askerlik yükümlülüğünü
yerine getirmek üzere silâh altına alınan erbaş ve erler arasında ve subayların
yardımcısı konumunda olup,
Silâhlı Kuvvetlerin profesyonel İnsan gücünün önemli bir kısmını oluşturmakta ve
özellikle idarî ve “teknik” hizmetlerde istihdam edilmektedir.
Astsubay Kânununu imha ve ilga eden 27 Mayıs’ın karanlık suratlı darbeci subaylarının
1967 senesinde 926 sayılı TSK Persoenl Kânunu ile yapamadığını
2002 senesinde TBMM’de yapdığı bu işgüzarlık ile “halkcı” Başbakan Bülent ECEVİT başarmış(!)..
Ve bu devletin köleleri astsubaylara bir darbe de
Yalancı Başbakan Bülent ECEVİT vurmuş!..
* * * * *
Millî Eğitim Bakanlığı,
Kültür Bakanlığı ile
Gençlik ve Spor Bakanlığı memurlarından mürekkep komisyonundaki
Eşkâli ve sıfatı meçhul herbokolog şahısların;
Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kânun Tasarısı hakkında hazırladıkları raporda,
“Akım” demek için domaltdıkları şom ağızlarından “bokum” lafı çıkmış!
Ve komisyonun her boku bildiğini zanneden bu gerzek ve zevzek üyeleri şöyle demişler;
Astsubaylar; subaylar ile erbaş ve erler arasındadır.
Astsubaylar; “teknik” hizmetlerde istihdam edilirler.
Yuh olsun, sizin sıfatınıza be!..
Devletden aldığınız maaşlar boğazınızda kalsın, inşallah…
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor Komisyonu 7.3.2002
Esas No. : 1/951
Karar No. : 17
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Komisyonumuz; gündeminde yer alan “Astsubay Meslek Yüksekokulları Kanunu Tasarısı”nı (1/951); 6 Mart 2002 tarihinde görüşmüştür. Bu toplantıya Hükümeti temsilen Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu’nun başkanlığında Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Yükseköğretim kurulu temsilcileri katılmıştır.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde; Türk Silâhlı Kuvvetlerinde astsubayların, subaylar ile askerlik yükümlülüğünü yerine getirmek üzere silâh altına alınan erbaş ve erler arasında olduğu, subayların yardımcısı konumunda bulunduğu, silahlı kuvvetlerin profesyonel insan gücünün önemli bir kısmını oluşturmakta ve özellikle idarî ve “teknik” hizmetlerde istihdam edildiği görülmektedir.
* * *
Millî Eğitim Bakanlığı,
Kültür Bakanlığı ile
Gençlik ve Spor Bakanlığı memurlarının bindiği yalanlar dolmuşuna
Dönemin Millî Savunma Bakanı Sabahattin ÇAKMAKOĞLU
Ve
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin KIVRIKOĞLU da binmekden utanmamış!..
Hiçbir Kânunda böyle bir hüküm olmadığı hâlde,
Bu iki zevât işkembeden şöyle üfürmüş;
Astsubaylar; subaylar ile erbaş ve erler arasındadır.
Astsubaylar; “teknik” hizmetlerde istihdam edilirler.
Yalancı baloncu Sabahattin ÇAKMAKOĞLU’na diyecek sözüm yok!
Çünkü kendisi, Genelkurmay Başkanlarının emir eri gibi çalışmakda beis görmeyen bir siyâsî idi.
Fakat
Yalancı Orgeneral Hüseyin KIVRIKOĞLU’na şunu diyorum;
Yeri gelince Genelkurmay Başkanıyım diye külhan beyi gibi orada burada seyirtiyorsun,
Fakat
Emrindeki “astsubayın” “teknik” hizmetde çalışmadığını bilmiyorsun, sen paşa!..
Yazıklar olsun, sizlere be!..
* * * * *
İşi hesap-kitap ve mâlîye olan Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu,
Burnunu askeriyenin içine sokmuş ve halt etmiş!
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Plan ve Bütçe Komisyonu
Esas No.:1/951 20.3,2002
Karar No.: 93
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bilindiği gibi, Türk Silâhlı Kuvvetlerinde astsubaylar; subayların yardımcısı konumunda bulunmaktadır.
“Astsubaylar, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin “ara elemanları”dır.”
Plan ve Bütçe Komisyonuna göre “astsubay” sınıfı, Ordumuzun “ara elemanı” imiş!
“Astsubay” sınıfının Ordumuzun “ara elemanı” olduğu hangi Kânunda yazıyor, lan gerzekler!
Yuh olsun, sizin soyunuza sopunuza be!..
* * * * *
Mahâretini anlatmak için adam, adama şöyle der; “evliya gibi adamsın!”
Fakat adam olmayan vekil Evliya
Meclisde ayaküsdü iki yalan birden söylemiş!
DSP GRUBU ADINA EVLİYA PARLAK (Hakkâri):
(…)
Bugüne kadar Silahlı Kuvvetlerde üç kategoride hizmet veren insanımız bulunmaktadır: Subaylar, assubaylar ve bunların maiyetindeki erbaş ve erler. Astsubay sınıfının,
subaylar ile erbaş ve erler arasında hizmet verecek, hem idarî hem
”teknik” kadroda çok önemli yer tutan bir sınıf olduğu hepimizce bilinmektedir.
Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder!
Bizim vekil Evliya hoca da kendince Ordumuzdaki “sınıf kıdem sırasını” okuyup üfürmüş!
Ordumuzdaki “sınıf kıdem sırasını” okuyup üfürür iken de
O gün Meclisde kendisini dinleyen milletvekillerine yalanlar üfürmüş.
Bu konuşmasında Evliya Hoca,
Güyâ 211 sayılı TSK İç Hizmet Kânunu Madde-1’e atıf yapmak isdemiş.
Fakat yüzüne gözüne bulaşdırmış!
Meclisinde böyle yarım hoca vekilleri olan milletin,
Burnu bokdan kurtulur mu, hiç!..
* * * * *
SP Grubu adına Meclisde konuşan Ankara milletvekili Rıza ULUCAK,
Havan dövücünün hınk deyicisi olmuş!
Ve Millî Savunma Komisyon Raporunda;
Millî Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanının söylediği cıvık yalanların yalancısı olmuş!
Aldatanlar mı mücrim yoksa aldanan mı?
El cevap; her ikisi de!..
Yazık! Hem de çok yazık!..
SP GRUBU ADINA RIZA ULUCAK (ANKARA):
(…)
Tasarının genel gerekçesinde de belirtildiği üzere, “assubaylar, subaylar ile askerlik yükümlülüğünü yerine getirmekte olan erbaş ve erler arasında ve subayların yardımcısı olarak görev yapmaktadırlar.”
Assubaylarımız, özellikle idarî ve “teknik” hizmetlerde görevlendirilmektedir.
* * * * *
4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanununu görüşmek üzere
86’ncı Birleşimde 28 Mayıs 2003 Çarşamba günü
TBMM’de içtima eyleyen vekillerimiz,
Yalan söylemeye doymamışlar!
Meydan boş, nasıl olsa!..
Genelkurmay Başkanı vermiş gazı vekillere
Meydanı boş bulan câhil vekiller de
O gün Meclisde osdurup osdurup ipe dizmişler!..
İşde,
AK Parti Grubu adına Meclisde konuşan Malatya Milletvekili Miraç AKDOĞAN’ın
Osdurup osdurup ipe dizdiği yalanlar;
AK PARTİ GRUBU ADINA MİRAÇ AKDOĞAN (Malatya) –
(…) ast komuta kademelerinde“teknik”, eğitim, sevk ve idare ile diğer idarî işlerde görev yapan ve subaya yardımcı olarak değerlendirilen assubayların özlük hakları ve terfi sistemleri subaylara paralel olarak düzenlenmiştir.
(…) Türk Silahlı Kuvvetlerinde subaylarla, erbaş ve erler arasında, subaylara yardımcı olarak görev yapan assubaylarımız, dünya ordularında olduğu gibi, “teknik” sınıfı oluşturmaktadır.
Miraç AKDOĞAN’ın mesleği, makine-motorculuk!
Fakat 28 Mayıs 2003 Çarşamba günü TBMM’de yapdığı konuşmaya bakar iseniz
Kendisini habriyeli kurmay subay zannebilirsiniz!
Miraç AKDOĞAN makine motorculuğu bir kenara bırakmış
Ve
“Astsubay” sınıfı hakkında osdurup osdurup ipe dizmiş!
Bu konuşması hakkında Miraç AKDOĞAN’a iki suâl soracağım;
Vekil Miraç Bey,
Dünyanın hangi ordularında “assubaylar” “teknik” sınıfı oluşturuyor?
Dünyanın hangi ordularında “assubay” isimli asker sınıfı var, Allah aşkına?
Yalan söyleyenin!..
* * * * *
Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanunu Meclisde müzâkere edilir iken;
En mantıklı konuşan vekil ise SP Grubu adına konuşan
Kendisi tıp doktoru olan Diyarbakır milletvekili Sacit GÜNBEY olmuş!
Sacit GÜNBEY’in “astsubayların” çok önemli bir kısmı “teknik” elemandır” yalanını bir kenera bırakalım
Ve dahi
Astsubay Meslek Yüksek Okuluları Kanununun Meclisde müzâkere edildiği gün
En önemli ve en çarpıcı tesbitini buraya alalım;
Bakınız, konuşmasında Sacit GÜNBEY şöyle demiş!
Bu kanun tasarısı hazırlanırken;
1. Batılı ülkelerdeki buna benzer kurumların yapıları incelenmiş midir?
2. Onlardan örnekler alınmış mıdır?
Astsubay Meslek Yüksek Okulu Kanununun müzâkere edildiği gün
Meclisde söylenen en önemli tesbit, işde budur.
SP GRUBU ADINA SACİT GÜNBEY (Diyarbakır):
(…)
Bu kurumlardan, şimdiye kadar, ülkemize ve Silahlı Kuvvetlerimize çok değerli hizmetler veren çok sayıda assubay yetiştirilmiştir. Bunların çok önemli bir kısmı “teknik“ eleman olup, Silahlı Kuvvetlerimizin destek hizmetlerinde ve teknik donanımında çok önemli görevler yapmışlardır.
(…)
Ancak, bu kanun tasarısı hazırlanırken,
Batılı ülkelerdeki buna benzer kurumların yapıları incelenmiş midir,
Onlardan örnekler alınmış mıdır, bilmiyorum.
Tıp doktoru milletvekili Sacit GÜNBEY;
Bu kanun tasarısı hazırlanır iken;
Şeklindeki bu iki hârika suâlini
Soru önergesi ile TBMM’ye yazılı olarak sorsa idi şâyet,
Dünyâda ilk olan bu ucûbe Astsubay Meslek Yüksek Okulları
Bugün Türk askerî eğitiminde mevcut olmayacak idi…
ESKİ TÜFEK – 2020
Böylesi çok mühim bir hususu tesbit eden Doktor Sacit Bey
Ne yazık ki bu sorularını bir önerge ile Meclis gündemine getirememiş!
Yazık!
Sacit Hoca pırlanta kıymetinde iki soruyu heder etmiş!..
Fakat
Sacit Hocanın 2002 senesinde Meclisde yapmayı akıl edemediğini,
18 sene sonra ben Eski Tüfek, bugün burada yapayım
Ve
Bugünkü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar GÜLER’e o meşhur iki suâli sorayım;
1. Batılı ülkelerin hangisinin ordularında “muvazzaf astsubay” isimli asker sınıfı mevcut?
2. Batılı ülkelerin hangisinde “muvazzaf astsubay” yetiştiren “önlisans” okulları var, Yaşar Paşa?
ESKİ TÜFEK – 2020
* * * * *
Ak Parti Grubu adına konuşan Kahramanmaraş milletvekili Avni DOĞAN
Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kânun Tasarısı Meclisde müzâkere edilir iken şöyle dedi;
“Türkiye’de öyle zannediyorum ki,
Devlet kurumları içerisinde çaşdaş eğitim ve çağdaş teknolojiyi en yakın takip eden kurumumuz da Türk Silahlı Kuvvetleridir.”
Milletvekili Avni DOĞAN bu konuda yalan söylemiş!
Lâkin
2002 senesinde teşkil edilen Astsubay Meslek Yüksek Okulları;
Muâdili sivil okullardan 20 sene sonra YÖK Kânununa uydurulan en son askerî okullar oldu!..
AK PARTİ GRUBU ADINA AVNİ DOĞAN (Kahramanmaraş):
(…)
Tabiî Türkiye, aynı zamanda bir NATO ülkesidir.
(…)
Türkiye’de öyle zannediyorum ki, devlet kurumları içerisinde çaşdaş eğitim ve çağdaş teknolojiyi en yakın takip kurumumuz da Türk Silahlı Kuvvetleridir, bununla elbetde gurur duyuyoruz.
Öğretmen Milletvekili Avni DOĞAN;
Bu kanun tasarısı hazırlanırken;
Şeklindeki biricik suâlini TBMM’ye yazılı olarak sorsa idi şâyet,
Dünyâda ilk olan ucube Astsubay Meslek Yüksek Okulları
Bugün Türk askerî eğitiminde mevcut olmayacak idi…
ESKİ TÜFEK – 2020
* * * * *
86’ıncı Birleşimin İncisi
Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kânun Tasarısı Meclisde müzâkere edilir iken,
Astsubay Meslek Yüksek Okulları hakkında değil fakat
“Astsubay” isimli uyduruk askerlerin özlük hakları konusunda
Tek ve en isâbetli konuşmayı SP Ankara Milletvekili Mehmet Zeki ÇELİK yapmış!..
SP GRUBU ADINA MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) –
(…)
Lise ve dengİ okullardan itibaren askerlik mesleğini seçmiş olan, assubay okullarında -subay yetiştirilmek üzere- belirli bir oranla başarılı olanlar subay olabilme imkânına kavuşturulmalıdır.
Ayrıca, assubay okulu öğrencilerinin eğitim seviyesi yükseltilirken, assubaylann içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek istiyorum:
1- Subay ve assubaylara sicil affı getirilmesi,
2- Silahlı Kuvvetler tazminatının Emekli Sandığı kesintisine tabi tutulması,
3- Aynı kademedeki subay ve assubaylar arasında çok büyük maaş uçurumu vardır, bunların düzeltilmesi,
4- Çalışma şartları gözönüne alınarak, emeklilik yaş haddinin eski düzeye getirilmesi, yıpranma paylarının eski hale dönüştürülmesi,
5- Albay ve yarbaylara verilen temsil tazminatının aynı hizmet yılındaki assubaylara da verilmesi ve emeklilere de yansıtılması,
6- Üniversite bitiren assubaylara derece ve kademeden başka bir şey verilmemektedir. Oysa, sivil memurlara çok ayrıcalıklı bir işlem yapılmaktadır.
7- Lojman dağıtımındaki adaletsizliğin de ortadan kaldırılması gerekmektedir.
8- Assubaylıktan subaylığa geçişin sicille değil de, eğitim, tahsil ve bilgiye dayalı olması gerekir; çünkü, sicil, her ne kadar sağlam bir temele dayansa da, ikili ilişkiler neticesinde sübjektif unsurlar taşıdığı bilinen bir gerçektir.
9- Sivil sektördeki tüm sağlık tesisleri ve hastanelerde nöbet tutan tüm personel, nöbet parası ve döner sermayeden pay almaktadır. Bu tür bir hakkın assubaylara da verilmesi.
10- Assubay okulları iki yıllık yüksekokul seviyesine çıkarılmıştır. Zamanı gelince, bunlara, subaylarda olduğu gibi, otomatik olarak 1 inci derece verilecek midir ve geriye yansıtılacak mıdır? Bunun da sağlanmasında yarar görüyoruz.
11- Emekli albaylar makam ve kadrosuzluk tazminatı almaktadır. Aynı hakkın, emekli assubaylara da verilmesi ya da böyle bir eşitsizliğin ortadan kaldırılması.
Tüm bu sorunların sona ermesi için getirilen düzenlemelerin, bize has ve belirli niyetlerle değil de, mutlaka, çağdaş ülkelerde olduğu gibi düzenlemelerin yapılmasıyla assubaylar ile subaylar arasındaki uçurumun gerek eğitim gerekse statü olarak ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacaktır.
İnşaat mühendisi olan Milletvekili Mehmet Zeki ÇELİK,
Aklı, basireti, ferâseti ve vicdânının sesi ile öylesine bilge konuşmuş ki…
Birincisi;
O gün Meclisde konuşanların içinde yalan söylemeyen tek vekil olmuş,
İkincisi de;
Astsubaylar için talep etdiği konular bugün bile hâlâ TEMAD’ın gündeminde yok!..
Astsubay sınıfını Meclisde astsubaylardan daha iyi anlatan bu nâmuslu vekilimizi
Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK bugün burada şahsen tebrik ediyorum…
* * * * *
4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanununu görüşmek üzere
86’ncı Birleşimde 28 Mayıs 2003 Çarşamba günü
TBMM’de yalan söyleyenlerden başka
Bir de “hâriçden yalan söyleyenler” var ki deme gitsin!
Askeriyemizin bu kurumları da
Palamut albay mezarlığı EDOK
Ve
Sözde ilim irfan yuvası Milli Savunma Üniversitesinin Rektörü…
* * *
Kara Astsubay Okullarının 100’üncü kuruluş yılı anısına,
Kara Kuvvetleri K.lığı EDOK Okullar K.lığı
2009 senesinde “Astsubay Okulları Tarihi” isimli bir kitap neşretmiş.
Ucuz yalanlar ise süslenmiş bu sözde târihce kitabının 194’üncü sayfasında
EDOK Okullar Komutanlığı, “astsubay” sınıfını şöyle târif etmiş;
“Ordumuzun “orta kademe yöneticisi ve teknisyeni” olan astsubay”
EDOK Okullar Komutanlığına dilekce yolladım ve sordum, nedir bu rezillik diye!..
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞINA
ANKARA
10 Temmuz 2019
KONU: “Astsubay” Tâbirinin Târifi Hakkında.
İLGİ: (a) 5802 sayı ve 02 Temmuz 1951 târihli Astsubay Kânunu.
(b) 926 sayı ve 27 Temmuz 1967 târihli TSK Personel Kânunu.
(c) MSÜ’ye ait (https://www.msu.edu.tr/tanitim/KAMYO/KAMYOKitapcik.pdf) isimli bağlantıda münteşir KAMYO e-Kitapcığı.
(ç) 28 Nisan 2019 târih, 1901017901 sayı ve aynı konulu CİMER dilekcem.
(d) Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu K.lığının 11 Haziran 2019 Salı gün ve 11:10 saatli e-posdası.
(e) Kara Kuvvetleri K.lığı EDOK Okullar K.lığının 2009 senesinde neşretdiği “Astsubay Okulları Tarihi” isimli kitap.
(f) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunu.
(g) 2004/7189 sayı ve 19 Nisan 2004 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunun Uygulanmasına İlişkin Esâs ve Usûller Hakkında Yönetmelik.
1. Cârî hukukumuzda bugün de hâlen mevcut olan “astsubay” tâbiri, İlgi (a)’da mezbûr 5802 sayılı Astsubay Kânunu ile 1951 senesinde askerî hukukumuza duhûl eyledi. İşbu İlgi (a) kânunun Birinci Bölüm, Genel Hükümler, “Astsubaylar” başlığı altında yer alan birinci maddesinde “astsubay” tâbiri şöyle târif edilmiş;
BİRİNCİ MADDE — Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun kara, deniz ve hava kuvvetleriyle jandarma, Gümrük Koruma birlikleri kadrolarının “astkomuta kademelerinde” eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işlerde “subaya yardımcı olarak görevlendirilen askerî şahıslara (Astsubay) adı verilir.”
2. 5802 sayılı İlgi (a) kânun, 926 sayılı İlgi (b) kânun ile 1967 senesinde ilga edildi. Fakat ilga edilen 5802 sayılı işbu kânunun “astsubay” tâbirini târif eden birinci maddesi ipka edildi.
3. 5802 sayılı işbu kânunun, 926 sayılı kânun ile ilga edilmesi sebebi ile; 5802 sayılı işbu kânunun ipka edilen birinci maddesi, Ek Madde-21 olarak 926 sayılı kânuna aynen ithâl edildi. 1967 senesinde meriyyete konulan 926 sayılı İlgi (b) kânunun “Astsubay” başlığı altında Ek Madde-21 olarak hâlen mevcut olan “astsubay” tâbirinin bugünkü târifi ise şöyledir;
Ek Madde 21 – (Ek: 2/7/1951-5802/1 md.; Değişik: 18/6/2003 – 4902/30 md.);
Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarının ast komuta kademelerinde eğitim, sevk ve idare ile diğer idarî işlerde subaya yardımcı olarak görevlendirilen askerî şahıslara, “astsubay” adı verilir.
4. İşbu dilekcemin yukarıda görülen ilk üç maddesinde verdiğim izahât ve beyan etdiğim kânunlar muvacehesinde orta çıkan netice şunlardır;
a. 5802 ve 926 sayılı kânunlarda tasrih, târif ve tefrik edildiği üzere “astsubay” olarak tesmiye edilen asker kişilerin ordumuzun “ast komuta kademelerinde” görev yapdığı,
b. Astsubayların; “subaylar ile er ve erbaşlar arasında değil” fakat “ast komuta kademelerinde subaylara yardımcı olarak görev yapdığı” kolaylıkla anlaşılmakdadır.
5. İşbu dilekcemin dördüncü maddesinde sarahaten görüldüğü üzere; İlgi (a ve b) kânunlar “astsubayların”, ordumuzun “ast komuta kademelerinde görev yapdığını” kesin bir hüküm ile emretmekdedir.
Ancak ne var ki MSÜ’ye ait İlgi (c)’de mezkûr bağlantıda münteşir Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu e-Kitapcığının 7’nci sayfasının ikinci satırında; 5802 sayılı kânun ile 1951 senesinde “astsubay” olarak tesmiye asker kişilerin, ordumuzun “orta kademe yöneticileri” olduğu ifade edilmekdedir. Söze konu işbu ifadeye ait İlgi (c)’de mezkûr bağlantıda münteşir e-kitapcığın 7’nci sayfasına ait 17 Haziran 2019 târihli ekran görüntüsü EK-A’dadır.
6. 28 Nisan 2019 târihinde gönderdiğim İlgi (ç) CİMER dilekcemin ikinci maddesinde Millî Savunma Bakanlığına şu suâli tevcih etdim;
“Ast” sıfatı ile nitelenen astsubayların; ordumuzun “orta kademe yöneticileri” ve teknisyenleri olduğuna dair Milli Savunma Üniversitesinin İlgi (c) e-kitapcıkdaki beyanı, meşruiyyeti hangi mevzuâtdan almakdadır?
7. İlgi (ç) dilekcemin ikinci maddesinde tevcih etdiğim suâlime İlgi (d)’de sûreti görülen yazısı ile Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığı cevap verdi. İşbu İlgi (d) yazısında Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığı şöyle demekdedir;
Başvurunuza konu olan tanıtım kitapçığında geçen “Osmanlı askeri yapısı içinde ordumuzun orta kademe yöneticileri ve teknisyenleri olan astsubay…” ifadesi Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı Okullar Komutanlığının Astsubay Okullarının 100’üncü yılı anısına hazırlamış olduğu Astsubay Okulları Tarihi (2009 Basımlı) isimli kitaptan alınmış olup, söz konusu kitaba ait kaynakça aşağıda çıkartılmıştır. (…)
8. Şu halde, İlgi (ç) dilekcemin ikinci maddesinde tevcih etdiğim ve “astsubayların” “orta kademe yöneticiler” olduğu bilgisinin meşruiyetini hangi kânundan aldığını öğrenmek için işbu ifâdenin sahibi Kara Kuvvetleri K.lığı EDOK Okullar K.lığına aynı suâli tevcih etmek ihyacı hâsıl oldu. 2009 senesinde neşretdiği İlgi (d) kitabın 194’üncü sayfasındaki “23. SONUÇ” başlığı altında yer alan üçüncü satırın birinci cümlesinde Kara Kuvvetleri K.lığı EDOK Okullar K.lığı; 5802 sayılı kânunun 1951 senesinde “astsubay” olarak tesmiye etdiği asker kişileri şöyle târif ve tefrik etmekdedir.
23. SONUÇ
“Osmanlı askerî yapısı içinde; Ordumuzun “orta kademe” yöneticileri ve teknisyenleri olan “astsubay” (…)”
9. 1982 T.C Anayasasının;
a. 123’üncü maddesi, İdarenin, kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğunu ve kânun ile düzenlenmesini,
b. 129’uncu maddesi de, memur ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kânunlara sadık kalarak faaliyet icra etmelerini emreder.
Anayasanın işbu mutlak emirleri muvacehesinde; İlgi (d) kitabında Kara Kuvvetleri K.lığı EDOK Okullar K.lığının “astsubayları” “orta kademe yönetici” olarak târif etmesinin de kânunî mesnedinin ve meşruiyyetinin olması gerekdir.
10. 1982-2085 sicilli ben Şükrü IRBIK; 27 sene Deniz Kuvvetleri Komutanlığında, 3 sene de Sâhil Güvenlik Komutanlığında olmak üzere 30 sene “muvazzaf astsubay” unvânı ile görev yapdım. İşbu dilekcemin yukarıda görülen ilk dokuz maddesinde verdiğim izahât ve beyan etdiğim kânunlar muvacehesinde; Kara Kuvvetlerimizin eğitim-öğretim müfredâtı ile usûl ve esasâtını tayin ve tefrik eden Kara Kuvvetleri Komutanlığı EDOK Okullar Komutanlığına benim biricik suâlim şudur;
İlgi (a ve b) kânunların “ast” sıfatı ile nitelediği
Ve dahi
Gene bu kânunların “ast komuta kademelerinde subaylara yardımcı olarak görev yapmasını emretdiği astsubayların”;
Ordumuzun “orta kademe” yöneticileri olduğuna dair Kara Kuvvetleri K.lığı EDOK Okullar K.lığının İlgi (d) kitabının 194’üncü sayfasında mezkûr işbu beyanı ve târifi, meşruiyyetini hangi kânundan almakdadır?
11. İşbu dilekcemin yukarıda görülen onbirinci maddesinde tevcih etdiğim biricik suâlimi İlgi (f ve g) mevzuât muvacehesinde Millî Savunma Bakanlığının cevaplamasını saygılarım ile arz eylerim.10.07.2019. 1901567242.
Şükrü IRBIK
EKLER :
EK-A: MSÜ’ye ait (https://www.msu.edu.tr/tanitim/KAMYO/KAMYOKitapcik.pdf) isimli bağlantıda münteşir KAMYO e-Kitapcığı 7’nci sayfasının 17 Haziran 2019 târihli ekran görüntüsü.
EK-B: Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığının 11 Haziran 2019 Salı gün ve 11:10 saatli e-posda cevabı.
EK-C: Kara Astsubay Okullarının 100’üncü kuruluş yılı anısına Kara Kuvvetleri K.lığı EDOK Okullar K.lığının 2009 senesinde neşretdiği “Astsubay Okulları Tarihi” isimli kitabın ilgili sayfalarının sûreti.
Verdiği cevapda EDOK Okullar Komutanlığı şöyle dedi;
“Bu kitap, bilimsel bir çalışmadır!”
CİMER Başvuru Cevabı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi <cimer_bilgi@TCCB.GOV.TR>;
Wed 8/28/2019 5:12 PM
To: sukru_irbik@hotmail.com
Sayın ŞÜKRÜ IRBIK,
T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)’ ne 12.07.2019 tarihinde yapmış olduğunuz 1901567242 sayılı başvurunuz 28.08.2019 tarihinde KARA KUVVETLERİ EĞİTİM VE DOKTRİN KOMUTANLIĞI tarafından cevaplanmıştır:
Sayın başvuru sahibi yapmış olduğunuz başvuru ilgili birlik komutanlığınca incelenmiştir. Yapılan inceleme neticesinde;
Başvurunuzda belirttiğiniz hususlar ile ilgili yapılan incelemede orta kademe yöneticisi tanımının tamamen bilimsel bir terim olarak kullanıldığı değerlendirilmiştir.
***4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu ve Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkındaki Yönetmelik gereğince; bilgi edinme talebinize yukarıda cevabı yazılı olarak verilen, Kanunun 29’uncu maddesinde yer alan “Bu Kanunla erişilen bilgi ve belgeler ticari amaçla çoğaltılamaz, kullanılamaz” hükmü ile yönetmeliğin 42’nci maddesinde yer alan “Kanunda ve bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde erişilen bilgi ve belgeler ticari amaçla çoğaltılamaz, kullanılamaz, erişimi sağlayan kurum ve kuruluştan izin alınmaksızın yayınlanamaz. Bu madde hükmüne aykırı olarak erişilen bilgi veya belgeleri ticari amaçla çoğaltanlar, kullananlar veya yayınlayanlar hakkında kanunların cezai ve hukuki sorumluluğa ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiğine bilgilerinizi rica ederim.
Üzerine vazife olmadığı hâlde,
Aklı ve hele bilgisi yetmediği hâlde sözde “bilimsel çalışma(!)” yapan EDOK,
“Astsubay” sınıfı “orta kademe yönetici ve teknisyendir” diye yalan söylemek sûreti ile
Hakikâtde “bilimsel bir ukalâlık” yapmış ve “bilimsel bir rezâlete” imzâ atmış!..
Yazıklar olsun sizlere be!..
* * * * *
“Astsubay” sınıfı “orta kademe yönetici ve teknisyendir” yalanını söyleyenler sâdece
Her boka maydanoz olan hökelek subaylarımız değil.
Tâlim terbiyesinden sorumlu olduğu astsubayların;
“Orta kademe yönetici ve teknisyen” olduğu yalanını söyleyenler arasında
Bir de ilim-irfan yuvası olduğunu söyleyen Milli Savunma Üniversitesinin Rektörü var, hamd olsun!..
“Ordumuzun “orta kademe yöneticisi” ve “teknisyeni” olan “astsubay”
5802 sayılı Astsubay Kânunu diyor ki;
Astsubay, “ast komuta kademede” görev yapar.
Fakat târihci Profesör MSÜ Rektörü diyor ki;
Astsubay, “orta kademede” görev yapar.
5802 sayılı Astsubay Kânunu diyor ki;
Astsubay, “eğitim, sevk ve idari işler” yapar.
Fakat târihci Profesör MSÜ Rektörü diyor ki;
Astsubay, “teknik işler” yapar,
Fesuphanallah!..
Lâ havle velâ kuvvete…
Belki de 50 dilekce gönderdim.
Fakat “astsubay” dediği askerin ne olduğunu Prof. Rektörün kafası hâlâ basmadı!..
Deniz Harp Okulunun 1773 dedikleri sahte kuruluş senesi konusunda
Eski Tüfek Şükrü IRBIK ile vicâhen görüşmeye yüreği yetmeyen Rektöre buradan selâm olsun!..
* * *
Emeksiz zengin olanın
Kitapsız bilgin olanın
Sermâyesi din olanın
Rehberi şeytan olmuştur.
Ataol BEHRAMOĞLU, Yunus Gibi – Kasım 2012
* * *
Başbakandan Bakanlara,
Komisyon üylerinden milletvekillerine kadar
Ve Genelkurmay Başkanının
Meclisde böyle osdurup osdurup ipe dizmesi elbetde karşılıksız kalmayacak!
Devletimizi ve Ordumuzu idâre eden bu siyâsî zevât ve subayların
O gün Meclisde söylediği yalanları cımbız ile toplayıp bir dilekceye yapışdırdım
Ve dahi
Bu dilekcemi de işin asıl sâhibi Millî Savunma Bakanına gönderdim.
Sorduğum suâllerime verdiği cevapları hep berâber göreceğiz, inşallah.
KONU: 4752 sayı ve 11 Nisan 2002 târihli Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kânun Tasarısına merbut 4.3.2020 târihli Millî Savunma Komisyonu Raporunda mezkûr beyan hakkında.
İLGİ: (a) 4752 sayı ve 11 Nisan 2002 târihli Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kânunu.
(b) 926 sayı ve 27 Temmuz 1967 târihli TSK Personel Kânunu.
(c) 5802 sayı ve 02 Temmuz 1951 târihli Astsubay Kânunu.
(ç) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânûnu.
1. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11 Nisan 2002 târihinde meriyyete koyduğu İlgi (a)’da mezkûr 4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kânunu;
“Türk Silâhlı Kuvvetleri astsubay meslek yüksek okullarındaki yüksek öğretimle ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek, astsubay meslek yüksek okullarının teşkilâtlanmasını, görev ve sorumluluklannı, eğitim ve öğretim, araştırma, yayın, öğretim elemanları ve öğrencileriyle ilgili esasları düzenleyen”,
Temel Kânundur.
2. İlgi (a)’da merkûm 4752 sayılı işbu Kânun Tasarısına merbut 4.3.2020 târihli raporunda Millî Savunma Komisyonu;
“Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanunun Tasarısı”nın, Komisyonun 28/2/2002 tarihinde yaptığı 27nci birleşiminde, Hükümeti temsilen Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu’nun başkanlığında;
Millî Savunma Bakanlığı,
Genelkurmay Başkanlığı
Ve
Yükseköğretim Kurulu temsilcilerinin de katılmalarıyla incelenip görüşüldüğünü”,
Beyan etmekdedir.
Millî Savunma Komisyonunun TBMM’ye arz etdiği söze konu raporun ilgili bölümlerinin sûreti işbu dilekcemin EK’ine merbutdur.
3. Yukarıda görülen ilk iki maddesinde verdiğim bilgi ve beyan etdiğim mevzuât muvacehesinde, işbu dilekcenin sahibi ben Şükrü IRBIK’ın suâlleri şunlardır.
İşbu dilekceme konu etdiğim 4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kânun Tasarısına merbut 4.3.2020 târihli raporunda Millî Savunma Komisyonu;
a. Türk Ordusunda “astsubayların”, “subayların yardımcısı” konumunda bulunduklarını” beyan etmekdedir. Millî Savunma Komisyonunun işbu raporunda “astsubay” isimi ile söz etdiği asker sınıfı, hiç şüphe yok ki; İlgi (b)’de mezbur 926 sayılı TSK Personel Kânunu ile 1967 senesinde Türk Ordusunda ilk kez ihdas edilen “muvazzaf astsubay” sınıfıdır. Millî Savunma Komisyonunun işbu beyanı hakkında benim suâlim şöyledir;
Suâl-1: Dünyânın “modern ordu teşkilatlanmalarının” hangisinde; “subaya yardım etmesi için”, “subay yardımcısı” sıfatı ile “muvazzaf astsubay” isimli asker sınıfı mevcutdur?
Suâl-2: Dünyânın “modern ordu teşkilatlanmalarında” “subaya yardım etmesi için” “subay yardımcısı” sıfatı ile teşkil edildiğini Millî Savunma Komisyonunun beyan etdiği söze konu işbu “muvazzaf astsubay” isimli asker sınıfı; bu ordularda hangi kânunlara müsteniden ihdas edilmişlerdir?
b. Millî Savunma Komisyonu işbu raporunda “modern ordu teşkilatlanmalarında” olduğu gibi; 1967 yılında 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu kapsamında “astsubayların”, “subaylar ile beraber yer aldıklarını” beyan etmekdedir. Millî Savunma Komisyonunun işbu beyanı hakkında benim suâlim şöyledir;
Suâl-3: Dünyânın hangi devletlerinin “modern ordu teşkilatlanmalarında” “muvazzaf astsubay” sınıfı ile “muvazzaf subay” sınıfı askerler aynı kanun içinde yer almakdadır? Bu Kanunlar nelerdir?
c. 1951 senesinde “astsubay” sınıfını ihdas eden İlgi (c)’de mezbûr Astsubay Kânunu Madde-1’de tarif edildiği üzere “astsubay” sınıfı;
“Türkiye Cumhuriyeti ordusunun “astkomuta” kademelerinde “eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işlerde” subaya yardımcı olarak görevlendirilen askerî şahıslardır.”
“Astsubay” sınıfının Türk Ordusundaki görevin tanımına dâir olarak 1951 senesinde tesbit edilen işbu hüküm hâlen cârî olmasına rağmen 4.3.2020 târihli aynı raporunda Millî Savunma Komisyonu;
“Türk Silâhlı Kuvvetlerinin profesyonel insan gücünün önemli bir kısmını oluşturan “astsubayların, teknik hizmetlerde istihdam edildiklerini”,
2002 senesinde TBMM’ye beyan etmiş.
Suâl-4: Millî Savunma Komisyonunun işbu beyanı hakkında benim suâlim şudur;
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde “astsubaylar”, hangi Kânuna müsteniden “teknik hizmetlerde” istihdam edilmekdedirler?
4. İşbu dilekcemin yukarıda görülen üçüncü maddesinde tevcih etdiğim dört adet suâlimi İlgi (ç) Kânun muvacehesinde,
Millî Savunma Bakanlığının cevaplamasını saygılarım ile arz eylerim.20.09.2020. 2004187703.
Şükrü IRBIK
EK :
4752 sayı ve 11 Nisan 2002 târihli Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kânun Tasarısına merbut 4.3.2020 târihli Millî Savunma Komisyonu Raporu, sayfa-13.
* * * * *
1951 senesinden beri Ordumuzda “astsubay” unvânı ile vatana hizmet eden uyduruk askerler hakkında,
Herkes şu hakikâtleri bir yere yazsın!.
Birgün gelecek ve bu hakikâtlere mutlaka yüz sürecekler.
Astsubay Kânunu
Kanun. No.: 5802 Kabul Tarihi: 02.VII.1951
Birinci Bölüm
Genel hükümler
Ast subaylar
BİRİNCİ MADDE — Türkiye Cumhuriyeti ordusunun kara, deniz ve hava kuvvetleriyle jandarma, Gümrük Koruma birlikleri kadrolarının
Demek ki;
Türkiye Cumhuriyeti ordusunun kara, deniz ve hava kuvvetleriyle jandarma, Gümrük Koruma birlikleri kadrolarında;
1. “astkomuta kademeleri” olarak tasnif edilmiş “komuta kademeleri” var,
2. Bu “astkomuta kademelerinde” subayların yapması gereken “eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işler” var,
3. Subayların yapması gereken bu “eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işleri” subaylarımızın kendileri yapacak bilgi, eğitim ve kâbiliyete sahip değiller,
4. Kendileri bu “eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işleri”ni yapacak bilgi, eğitim ve kâbiliyete sahip olmadığı için de 1951 senesinde hususi bir Kânun ile “astsubay” sınıfını ihdas etmişler.
5. “Astsubay” olarak tesmiye ve tefrik edilen askerler; Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun “astkomuta kademelerinde” görev yapan subayların yapması gereken “eğitim, sevk ve idare ile diğer idari işler”de “subaylar ile beraber görev yapıyor.”
5802 sayılı Kânunun “astsubay” olarak tesmiye etdiği askerler ancak ve sâdece “subayların yapdığı görevlerde” çalışabilir.
Bir başka ifâde ile;
Subayın görev yapmadığı bir kadroda astsubay görev yapamaz!
Ordumuzun “ast komuta kademelerinde” subaylar ile birlikde ve subaya yardımcı olarak görev yapan “astsubayların”;
“subaylar ile erbaş ve erler arasında görev yapdığını” söyleyen kişinin mantığını sıfırlamış ve aklını da yemiş olması gerekdir.
ESKİ TÜFEK – 2020
Bu cümlenin neticesi olarak da;
Türkiye Cumhuriyeti Ordusunda “astsubay” olarak tesmiye
Ve
Kânunun “subay yardımcısı” olarak tefrik etdiği askerler;
ESKİ TÜFEK – 2020
Dünyânın modern ordularında ve NATO’da “muvazzaf astsubay” sınıfı mevcut değildir,
Dünyânın modern ordularında “muvazzaf astsubay” yetiştiren önlisans okulları mevcut değildir,
ESKİ TÜFEK – 2020
* * * * *
Kânunun “subay yardımcısı” olarak tefrik etdiği “muvazzaf astsubayın”
“Teknik” hizmetde çalışdığı yalanını söyleyen devlet adamlarını ve subayları
İşde, bugün burada ilk defa olmak üzere
Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK teşhir ediyorum…
Ölüsüne de dirisine de!
Hepsine yazıklar olsun!..
Burada resimlerini gördüğünüz devlet adamları ve subaylar,
“Astsubay” adı verilen askerler hakkında yalan söylemişler
Ve dahi
“Astsubay” adı verilen askerlere iftirâ atmışlar!..
Hukukumuzda iftirâ suçunun elbet cezâsı var, biliyorum.
Lâkin
Kendisine atılan bu âdi ve alçak iftirânın hesabını soracak bir tek dahi olsun “astsubay” var mı?..
İşde, bunu bilmiyorum!..
5802 sayılı Astsubay Kânununun “subay yardımcısı” olarak tefrik etiği “muvazzaf astsubayları”
“Teknik” hizmetde çalışdıran Millî Savunma Bakanlığı hemen bugün dâva edilmelidir.
* * * * *
İlâhî adâlet hiç unutmaz;
Dün yalan dolan yazıp çizen
Bugün, burada rezil rüsvâ olmuşdur!
* * * * *
4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanununu görüşmek üzere
86’ncı Birleşimde 28 Mayıs 2003 Çarşamba günü
TBMM’de içtima eyleyen vekillerimiz içinde
Yalan söylemeyen bir tek vekilimiz var; Mehmet Zeki ÇELİK…
4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanununun görüşülüp kabul edildiği o meşum günde,
Doğru söyleyen nâmuslu tek vekil olarak
Milletvekili Mehmet Zeki ÇELİK, Meclisin yüzakı olmuş…
Astsubayları, astsubayların kendisinden bile daha iyi bilen ve anlatan
Milletvekili Mehmet Zeki ÇELİK’e
Astsubay zümresinin bugün bile hâlâ büyük bir şükran borcu var, bilesiniz!..
* * * * *
Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun astsubaylarını kandırmak için
Genelkurmay Başkanının söylediği
“Son yüz senenin yalanını” ise
Müteakip makâlemizde anlatacağız, inşallah…
ESKİ TÜFEK – 2020
Evvelki bölümleri ve kısımları okumak için resimleri tıklayınız
|