Zavallı halkımızın düştüğü duruma bir bakın. Bir yıl öncesine kadar sarmaş dolaş olduğumuz Suriye ile şu an savaşın eşiğindeyiz. Hükümetin, muhalefetin ve halkın da bildiği gibi biz Suriye’nin iç işlerine haksız olarak karışmaya başladık. Çünkü bölgedeki güvenliğimiz için bize böylesi bir görev verilmişti.
Sonra böylesi sorunlu olduğumuz bir ülkeyi tahrik etmeye başladık. Bu ülkenin sınırları içine uçaklarımızı soktuk. Sorunlu olduğumuz ülkede onurunun gereğini yaptı ve uçağımızı düşürdü. Şehit olan pilotlarımız hükümetin bölgesel oyundaki rolünün kurbanı oldular. Şimdiler de uçaklarımız sınır bölgesinde harıl harıl sınıra yaklaşan Suriye unsuru arıyorlar. Sözde karşılık verilecekmiş. Amaç gerilimi savaş noktasında arttırmak…
Ancak Suriye yönetiminin politikaları çok akıllıca. Öncelikle Türkiye’nin hasmane tavrına çok kırgınlar. Türkiye Hükümetinin mezhep temelli hareket ettiğini söylüyorlar.
Türkiye Cumhuriyet tarihinde hiç görülmediği kadar gerçekçilikten ve bölge ülkesi olmaktan uzak hareket ediyor. Kendini dünya devi gibi görüyor. Haritaya bakıp yerini ve coğrafyasını görmüyor. Halkından bu kadar uzak dış politika üreten bir iktidara halk hiçbir şey sormuyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin belkemiği astsubay ve uzman çavuşlar asgari ücret vasfı seviyesinde personele çevrilmek isteniyor. Kaliteli, kendini yetiştirmiş, mesleki birikimi yüksek, dünya görüşü modern olan insanlar bu kadrolardan itiliyor. Düşünmeyen bir ordu yaratılmak isteniyor. Küllerinden var olmaya çalışan ve kendi onurunun Türk Silahlı Kuvvetlerinin onurunu yükselteceğini düşünen bir avuç Astsubay ve Uzman Çavuş haykırıyor.
“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ, EKONOMİK HAKLAR KULLANILARAK BÖLÜNÜP, BİR REJİM ORDUSU HALİNE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR. TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN YÖNETİCİ KADROLARI ARİSTOKRAT KONUMLARININ SAĞLAMLAŞTIĞINI DÜŞÜNEREK BU SENARYOYU GÖRMEZDEN GELİYORLAR. DEVRİMCİ, HALKÇI, DEVLETÇİ, MİLLİYETÇİ, LAİK VE CUMHURİYETÇİ BİR YAPILANMA, ÜMMETÇİ, DOĞMATİK, DİN TEMELLİ BİR YAPILANMAYA ÇEVRİLMEK İSTENİYOR. MAALESEF BU YAPILANMANIN TEMELİ KURULDU. DUVARLARI ÖRÜLDÜ. SIRADA ÜÇÜNCÜ AŞAMA VAR. TEK TİP HALK YARATMAK.”
Zavallı halkımız, zavallı etkisiz elemanlar, zavallı bir öğünlük ekmeğinden başkasını düşünemeyenler, zavallı balık hafızalılar, zavallı Aziz Nesinzedeler…
EMNİYET VE JANDARMANIN BİRLEŞMESİ ÜLKEMİZE VE MESLEKTAŞLARIMIZA NELER KAYBETTİRECEK YA DA KAZANDIRACAKTIR?
Bu taslak gerçekleşirse jandarma subaylar kara kuvvetlerine katılarak psikolojik eziklik yaşamaları önlenecek, ya assubaylar? Onlar, muhtemelen ordudaki kadar adaletsizliğe uğramayacakları için bir bakıma şanslılar,ancak onların ünvan ve rütbe statülerinde haksızlık yaşanmaması için başta TEMAD olmak üzere gerekli girişimler yapılmalı ve meslekdaşlarımız için detaylı bilgilendirme yapılmalıdır.
https://www.emekliassubaylar.org/haberler/item/945-jandarma-ve-polis-entegre-çalişacak
Burada kalın hatlarla belirlendiği üzere:::: ASSB .lar düz polis muamelesine tabi tutuluyor,tıpkı eskiden olduğu gibi,önü sonu asb,şimdi de önü sonu düz polis. Amir durumundakileri biraz daha bekle büyüyeceksin diyerek hafif okşayarak yolunu biraz daha dolambaçlı yapmışlar,;;;Yani aziz dostlar PİSLİĞİN ADINI YİNE BAD-I SABAH KOYMUŞLAR.
Valla eğer astsubayları normal bir polis memuru ile eşdeğer bir görev verilirse bu teşkilatta kimse kalmaz.Biz yönetici olarak eğitildik.Bu teşkilatın omurgası biziz.Biz olmazsak sistem çöker.Bunu da göz önünde bulundurmaları lazım.
peki subaylar kara kuvvetlerine geçecekse il jandarma müdürleri kara kuvvetlerinden gelen subaylarla mı desteklenecek? Şu anki Jandarma Assubayların statüsünde bir değişiklik olacak mı? Assubaylar komiser statüsünde mi olacak polis memuru statüsünde mi olacak?