Oysa neler neler planlamıştım. Çok farklı şeyler yazacaktım. Ama hepsi hayatın içinde, hayata dair…
Yaralıydık. Bir tarafımız kırık, kulağımız telefonda idi. Mehmet Ali Kılınç Abimiz bir trafik kazası sonucu bilinci kapalı bir şekilde hastanede yatmakta idi. Ah bir kendine gelse de bir gidip ziyaret etsek diye bir taraftan gelecek telefonları bekliyorduk. En son Perşembe günü halen uyutulduğu ama iyiye doğru bir gidişatının olduğu yönünde haberlerini almış ve o moral ile Ankara yollarına düşmüştüm.
Ankara Abdi İpekçi Parkında, Mehmet Emin Atılgan ve Ersen Gürpınar ağabeylerimle birlikte Mehmet Ali abinin son durumunu konuşuyorduk. O an Mehmet Emin abinin telefonuna mesaj geldi. Maalesef Astsubay davasının fikir önderlerinden, Cumhuriyet Türkiye’sinin savunucularından, emekliassubaylar.org sitesi yazarımız, aydın bir abimiz Emekli Assubay Mehmet Ali Kılınç abimizi kaybetmiştik.
Hayat işte böyle…Hiç birimizin itiraz edemediği, her canlının bir gün tattığı o gün… O, 15 Mart 2014 Günü aramızda idi. Onun tam kara toprak ile kucaklaştığı saatlerde, vefakar bir dostunun göğsünde Anıtkabir’de görevi başında idi.
Başımız sağolsun…