TEMAD’DA BİTMEYEN İHRAÇLAR!
Mevcut TEMAD Yönetimin, ilk ihraç ettiği kişi olmanın onurunu ve gurunu yaşayan biriyim.
Bunlarla birlikte olmaktansa, ihraçlı olmayı tercih ettiğimi defalarca dile getirmiştim. Ya bunlarla beraber olsaydım! Düşünmek bile istemiyorum.
Mevcut yönetim, ihraca ilk önce şahsım ve Sn. Bülent CİVAN ile başladı. Ömür boyu TEMAD’dan İhracıma neden olan cümle aynen şudur;
“ Meselemiz TEMAD ile değil, TEMAD’ı kullananlarladır. Mücadelemiz hem içimizdeki egemenler ve onun köpekleri ile, hemde egemen güçlerle sürecektir.”
Bu yorum yüzünde en başta anlı şanlı utanmaz bir İl Başkanı “dede TEMAD’ın köpekleri” dedi diye özelden insanlara mesaj attı. Tabi bu mesajlar bana ulaşınca yerin dibine geçti. Çünkü böyle bir şey yoktu. Aynı il başkanı, Sn. CİVAN ve şahsımı kastederek, “bunları ihraç etmezseniz, mahkemeye vermezseniz hakkımı helal etmem” diye yazılar yazdı. Şimdi o koca il başkanı silindi gitti, delege bile olamadı ama biz aynı yerimizde ve çizgimizdeyiz.
Bize sürekli hakaret eden kişi, önce adeta ödüllendirilerek Genel Başkan yardımcılığına yükseldi, hızlı çıktığı yerden, daha hızlı şekilde düştü ve O da ihraçtan nasibini aldı, yetmedi 2 kez de mahkemeden hapis ve para cezası alarak yaptığı yanlışın bedelini ödedi ve ödemeye devam ediyor. İnanın bu kişinin başına gelenlere sevinmiyorum, sadece acıyorum.
Yine, Antalya TEMAD’a üye olmamıza engel olan Genel Başkan Yardımcısı da, ihraçlardan nasibini aldı. Biatının bedelini ihraç olarak aldı!
O kadar çok insan ihraç edildi ki isimleri ve sayısını unuttum. Bu kadar ihraçla emin olun yeni bir dernek bile kurulur.
Bu kez, ihraç konusu gündeme gelen kişi ise çok farklı. Hemen hemen sosyal medyada her konuya cevap veren, adeta herkesi bıktıran ve “Stajyer TEMAD Genel Başkan Adayı” olduğunu açıklayan biri.
Bu arkadaşın da maalesef, “üyesi olduğu şubece disiplin kuruluna sevk edildiği” ilgili şubenin sosyal medya hesaplarından açıklandı.
Söz konusu kişi, kurucusu olduğu şubenin başkanı olan devresi emekli jandarma assubay ve yönetimi tarafından disipline sevk edilmiş olması ayrı bir konu. Yani ikisi de jandarma, aynı devre, beraber okumuşlar, kader arkadaşı olmuşlar. Birlikte dernek kurmuşlar, şimdi biri diğerini disipline sevk ediyor!
Söz konusu iki devre arkadaşı, kaybettikleri İl seçimi sonrası, mevcut şubeye 500 metre bile olmayan bir mesafede Genel Merkezin izni ile yeni şube kurmuşlar şimdi bu durumdalar. Yazık.
Disipline sevk edilen kişi ise sosyal medyadan başkanlık adaylığını açıkladığı paylaşımda aynen şu cümleyi kullanmıştı; Gn.Bşk.Adaylığı için Gn.Mrk.de Gn.Bşk.lık stajıma başladım. Ben başkan olursam çirkinlik yaparak Assubaylığa yakışmayanların ihracına devam edilecek.”
Kaderin cilvesi olsa gerek, ihraçlar devam edecek diyen kişiye de ihraç yolu göründü.
Şimdi kendisine kendi ifadeleri ile sormak lazım; çirkinlik yaparak Assubaylığa yakışmayan bir iş mi yaptın da disipline sevk edildin?
Cevabını ben yazayım; HAYIR!
Yüz kızartıcı suç işlemediği müddetçe hiç bir assubay ihraç edilmemelidir. Ana ilkemiz bu olmalıdır.
İşte en bariz örnek benim;
Ahmet KESER beni ihraç etti de ne oldu? Susturabildi mi?
Mahkemeye verdi! Ne oldu?
Yazmaktan vazgeçtim mi?
***
Disipline sevkedilen Arkadaşın son paylaşımı ise daha da manidar?
Bakın ne diyor?
“KOLTUK UĞRUNA BU CAMİYA KIYMAYIN”
Günaydın. Dün maharetmiş gibi nutuk attığı ihraç konusu, bugün başına gelince “Koltuk için bu camiaya kıymayın” diye paylaşım yapıyor. Bir doğruyu görmek için illa başınıza bir iş mi gelmesi lazım?
“Sen yoksan bir kişi eksiğiz” derken, en yakınındaki Genel Başkan Yardımcılarını ihraç eder, koskoca İstanbul İl Başkanlığını kapatır, oy alamadıkları şubelerin yanına çakma şubeler açar duruma düşenler, adeta birer ibret vesikası gibi karşımızda duruyor.
Çözüm Astsubayı dernekten ihraç etmek değil, derneğe ithal etmektir!
Saygılarımla
Dede Ersel AKSU
Not: Sn. Eyup YILDIZ’ın bir yazısı var. Çok yakında onu yorumum ile birlikte sizlerle paylaşacağım. Olayları hep beraber değerlendireceğiz.