Sevgili Dostlar, dünü bilmeden bu günü konuşamayız. Mücadelemiz uzun solukludur. Bundan 69 yıl önce, 1951 yılında Assubay Kanunu ile büyük oranda özlük, sosyal ve diğer haklarımız makaslandı. O günden bu güne bazı kazanımlarımız oldu ise de araya giren darbe dönemlerinde en çok mağdur edilen meslek grubu olduk.
Öyle ki; 12 Eylül darbesini yapan dönemin Genelkurmay başkanı Kenan Evren, “hiç bir assubay benim teğmenimden fazla maaş alamaz” sözünü söyleyerek, assubaylara bakış açısını gösterdi. Sanki teğmen onun ama assubaylar Yunan Ordusunun assubaylarıydı. İşte bu ve buna benzer zihniyetle mücadelemiz yıllardır sürüyor.
Yine bizleri en çok üzen gelişmelerden biri de; 1. derecenin 4 kademesi konusu mecliste yasalaştıktan sonra dönemin Genelkurmay Başkanının gönderdiği heyet marifeti ile mecliste geçen kanun bir gün sonra iptal edilmesiydi.
2011 yılında Ahmet KESER yönetiminin gelmesiyle umut doğdu ancak, saman alevi gibi mücadele parladı ve söndü. O dönemde TEMAD emlakçı ofisine dönmüştü.
Hatırlayınız o dönemde özlük haklarımız unutulmuş, TEMAD sitesi emlakçı ofislerinin reklam alanı gibi olmuştu. Assubayları KESER ve ekibine verdiği trilyonluk olağanüstü maddi bağış, konser, kutlama ve kokteyllerle heba edilmiş, tüm ısrarlarımıza rağmen bir genel merkez binası bile alınmayarak, halen kullanılmakta olan ve çıkmaz sokakta bulunan Kiralık Genel Merkez aynı şekilde kalmıştı. Bu dönem TEMAD açısından çok çalkantılı geçmiş, KESER döneminde yaklaşık 11 genel başkan yardımcısı ihraç ve istifa yoluyla TEMAD’dan gönderilmişti.
2017 yılında yapılan seçimlerde, KESER ve ekibi seçimi kaybetti ve şahsımında içinde bulunduğu Sn. Hamza DÜRGEN liderliğindeki çalışma grubu seçimleri kazanarak yönetime geldi.
TEMAD devralındığında, trilyonluk bütçe bitmiş ve yaklaşık 200 Bin lira borçla icralık olarak devralınmıştı. TEMAD’ı icradan kurtarmak için bir şubeden borç alınmış, o da yetmediği için şahsım ve arkadaşlarımız kişi başı 10’ar bin lira bağış yapmıştı. Arkadaşlarımız bir yandan icra ve borç işleri ile boğuşurken, diğer yandan KESER ve onun yönetimine yakın kişilerce TEMAD’a kayyım atanması için açılan davalarla uğraşmıştı.
Sonuç olarak Mevcut yönetim TEMAD, kayyım atanması için açılan tüm davaları kazandı ve borç batağından kurtuldu.
TEMAD BANA NE VERDİ DİYEN, SEN TEMAD’A NE VERDİN?
TEMAD’ı eleştirmek her üyenin hakkıdır ancak, üye olmayan sisteme dahil olmayan kişilerin hariçten gazel okuması kabul edilemez. Yaklaşık olarak ‘aileleri ile birlikte 1 Milyon 200 Bin emekliyiz’ diyoruz ama TEMAD’a üye olan sayısı sadece 35 Bin civarında! Geri kalan 1 milyonm 170 bin emekli nerede? Sivil toplum örgütlerinin en büyük güç göstergesi üye sayısıdır. Gücün üye sayındır.
Yıllık 30-100 lira bağış yapmayıp, üye olmayan bir kişinin TEMAD’ı eleştirmesi kabul edilemez. Diğer tarafta şubesini ayakta tutmak için, cebinden çoluğunun çocuğunun rızkını harcayan şube başkanları ve üyeler, diğer tarafta elini taşın altına koymadan fütursuzca sosyal medyada eleştirenler. Kısacası TEMAD bana ne verdi diyenlere sormak lazım, sen TEMAD’a ne verdin?
TEMAD’IN KANAYAN YARASI İHRAÇLAR
İhraçlardan çok çekmiş biri olarak, hiç bir üyenin ihracını kabullenemiyorum. Şahsım ve dava arkadaşlaım KESER döneminde süresiz ihraç edildi. İhraç edildiğimizi tebliğ yerine sosyal medyadan öğrendik. Bu günkü gibi TEMAD internet sitesinden kurumsal açıklama yoktu, sadece emlak ve arsa paylaşımları vardı. O dönemde kimse sesini çıkarmadı hatta bizimle dalga geçildi.
O günleri iyi hatırlamak gerekir; İstanbul İl Başkanlığı, Ahmet KESER yönetimince kapatıldı ve başta İl Başkanı İbrahim KOLDAMCA olmak üzere tüm yönetimi, Balıkesir İl Başkanı Zafer ÇİMEN ihraç edildi. İstanbul İl Başkanlığının yaklaşık 1600 üyesi şubesiz kaldı. Yine o günlerde yazan çizen, bu davaya gönül veren onlarca dava adamı ihraç edildi. İşte KESER döneminde yaşanılan toplu ihraçlara bir örnek;
İhraqç edildiğimizde 5 ayrı yoldan itiraz etmemeize rağmen, o dönemde TEMAD Genel Kurulunda Divan Başkanlığında yer alan Mustafa DEĞİRMENCİ ve arkadaşları itirazımızı gündeme bile almamışlardı. O dönemde bu haksızlıklar karşısında yapmayın, etmeryin, yazıktır, günahtır dedik ama dinletemedik.
Gün oldu devran döndü, bizim ihracımızla dalga geçenleri başta kendi Genel Başkan yardımcıları olmak üzere KESER kendisi ihraç etti. Tabi en sonunda KESER’de ihraç edildi.
Sevgili dostlar, 2013 yılında emekli olduktan bir gün sonra TEMAD’a üye oldum. İhraçlı olduğum dönemde bile üyelik aidatımı ödediğim gibi maddi desteğimi de esirgemedim.
Yanılmıyorsam 7 yıl önce 2013 yılı sonlarında Antalya TEMAD’a üyelik için müracaat ettim. Tüzük gereği müracaatıma 1 ay içinde cevap verilmesi gerekirken 7 yıldır cevap verilmedi.
Konuyu Antalya İl Başkanı Mustafa Değirmenciye sorduğumda kendisi; “Benimle ilgili özel bir durum olduğunu, teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcı Tamer YILMAZ ile görüşüldüğünü” filan söyledi.
7 yıl önümüz kesildi. TEMAD’a üye olmak bir yana hiç bir şekilde aktif görev alamadık. Küstürüldük, kırıldık ama mücadeleden vazgeçmedik. Bizim gibi kırılan, küstürlen bir çok arkadaşımız var.
O günlerde KESER’in has adamı olan Tamer YILMAZ kaderin cilvesi olsa gerek, yönetim kurulunda maddi konuları sorunca pat diye ihraç edildiğini açıkladı.
Yani bizi ihraç edenler, birbirini ihraç etmeye başladı. Ve bugün öğrendik ki bizi 7 yıldır bizi Antalya TEMAD’a üye kaydemeyen Antalya İl Başkanı Mustafa DEĞİRMENCİ’de ihraç edilmiş.
Bir dönem bize yaşattıkları şimdi kendi başlarına geliyor.
Ogünlerde ihraçlara sessiz kalanların bu gün feryat etmesi tam bir ironi olsa gerek!
ALLAH YARINA BIRAKIR AMA YANINIZA BIRAKMAZ!
DEĞİRMENCİ’nin ihracına üzüldüğümü söyleyemem ancak sevinecek de değilim. Karşıt görüşten olsak bile, TEMAD için elini taşın altına koyan, emek veren herkese saygı duymak boynumuzun borcudur.
TEMAD internet sitesinden yapIlan açıklama göre, DEĞİRMENCİ, Genel Başkan ile yaptığı telefon görüşmesinde; TEMAD Antalya seçimlerinde bulunmak istediğini söyleyen genel başkana saygı sınırlarını aşan cevaplar vermesiymiş.
Değirmenci döneminde Ahmet KESER’in nasıl karşılandığını, 5 yıldızlı otellerin havuz başında kral sofrası gibi ziyafet verildiğini bizzat Ant TEMAD sayfasında gördük. İstediği genel başkana ziyafet çekmek, kendi genel kurulunda konuşma yaptırmak ama istemediği Genel Başkana ise akıl hocalığı yapmak kimsenin haddi değildir.
Bu gün Antalya’da ayrışan ve bölünen emekli assubaylar, ayrı ayrı yerleri mesken etmiş durumda. Bir grup TEMAD lokaline giderken, yaşı ilerlemiş başka bir grup Orduevinde toplanmakta, başka bir grup ise dışarıdaki kahvehane tarzı yerlerde bir araya gelmektedir. Bu bölünmüşlüğe son verilmeli ve Antalya’da yeniden birlik olunmalaıdır.
Sonuç olarak ihraçlar bizim kanayan yaramızdır. İhraçlar dün vardı, bu günde var ve maalesef yarın da olacaktır.
HAMZA DÜRGEN DÖNEMİNDE NELER OLDU?
Öncelikle şunu belirteyim; borç batağındaki ve icralık TEMAD düze çıktı.
Geçmiş dönemlerde adete örtülü ödenek gibi kullanılan TEMAD Sigortanın gelir ve giderleri TEMAD Bilançosuna girdi ve bu konuda karar alınarak denetimi sağlandı.
Önceki dönemlerde adeta TEMAD’ı geçim ve kazanç kapısı gibi gören ve gezi işleri ile nemalanan kişiler uzaklaştırıldı ve gezi vs. işlerden elde edilen gelir TEMAD’ın kasasına aktarıldı. Dışarıya giden musluklar, hortumlar kesildi. Keser döneminde sırf gezi işini yönetim kurulunda sorduğu için ihraç edildiğini açıklayan Genel Başkan Yardımcısndan bu günlere gelindi. BU KONUDAKİ DETAYLARI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ…
Askeri ve siyasi otorite ile yeniden diyolog kuruldu. Başta tazminatlar ve başlangıç derecesi konuusu yeniden gündeme geldi.
Sn. Cumhurbaşkanı, Başlangıç Derecesi konuusundaki sözleri tesadüfen söylenmedi. Durum mevcut yönetimce deflarca başta bakanlar olmak üzere, çeşitli kanallardan iletildi ve televizyon ekranlarının önünde söz alındı.
Tazminat konusunu gelince, ilk defa Genelkurmay Başkanlığınca hazırlanan astsubaylara tazminat tasarısı, Milli Savunma Bakanlığınca son şekli verilerek hükümete gönderildi. Tazminat yasa tasarısı ve Başlangıç derecelerindeki konular geri iade edilmediği gibi, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle halen hükümetin mali kanadında beklemektedir. Konu TEMAD tarafından sürekli olarak takip edilmektedir.
Sevgili Dostlar, ömür geçiyor. Bir gün hepimiz çekip gideceğiz. Yaptığımız ve yapamadıklarımızla anılacağız. Bu mücadele uzun solukludur. Assubay hak alma mücadelesinin tarihini yazan, 1970 ve 1975 yılı mücadelesinde bir çok değerli büyüğümüz bedeller ödedi, hapisler yattı, mesleğinden oldu.
Günümüzde de gerek görevde, gerekse emeklilikte bir çoğumuz bedeller ödedi. Sesimizi kesmemiz için emekliyken bile 3 yıl orduevi yasağı aldık. Önemli olan birlik ve beraberlik ve TEMAD çatısı altında mücadeleye devam etmektir. Farklı yollar aramaya gerek yoktur. Geçmişte biz bunu denedik ve sonucu hüsranla yaşadık.
Çatımız ulu çınar TEMAD’dır. Emekli assubaylar olarak tüm haklarımızı alıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir.
Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Dede Ersel AKSU
19 Haziran 2020