Ey basın, Ey halkım, 15 Mart Günü Haksızların Eylemi var. Düşünsenize bir, assubaylar eylem yapıyor. Neymiş efendim haksızlıklara maruz kalmışlar. Neymiş mobinge itiraz ediyorlarmış, Disiplin yasasına karşılarmış, Maaşları azmış. Duydunuz mu maaşları azmış. Beter olsunlar.
Oysa ne kadar haksızlar değil mi? Bu memlekette insanlar asgari ücretle geçiniyorlar değil mi? Hayatları rahatlık içinde geçiyor. Bir de meydanlara çıkıyorlar değil mi? Lojmanlarda bir elleri sıcak bir elleri soğuk suda, bir de isyan ediyorlar değil mi? Hepsinin kapısının önünde araba var. Bir de ağlıyorlar değil mi?
Sinirlendin. Kan beynine sıçradı değil mi? Sana kalsa Assubaya asgari ücret verirsin. İşine gelirse çalışsın değil mi? Elinden gelse Assubayı lojmana da sokmazsın. Arabasının da hacı murattan öte olmamasını sağlarsın değil mi? Çünkü sen ne çektin bu Assubaylardan değil mi? Hâttâ onlara “Assubay” değil de “Asttttttsubay” demek istiyorsun değil mi? Onun “Assubay” yazmasını da kompleks olarak görüyorsun değil mi? Onların karıları ve çocuklarına da söyleyeceğin kötü şeyler olmalı. Söyle söyle… Şu Güneydoğu’da terörisle çarpışıp o kadar öldüler daha yok olmadılar değil mi? Onlar öldüğünde “Şehitler ölmez vatan bölünmez.” denmemeli, ne de olsa parasını alıyorlar değil mi? Ona olan kininden ve nefretinden vatandaşlık tanımını içeren kanunu bile değiştirmek istiyorsun değil mi?
Sen Mamak’ta cezaevindeyken hani annen ziyarete geldiydi de, o seninle görüşmesine engel olmuştu, onun getirdiklerini sana vermemişti değil mi? O, senin babana tokat atmış değil mi? O şerefsiz, onun bunun çocuğu, yüzbaşı ise kral dı değil mi? Hani sen askerdeyken bir de assubay dövmüştün değil mi? Gıcık oluyorsun değil mi?
Ezikler, aşağılık kompleksleri var değil mi? Hâttâ eziyet etmeyi severler değil mi? Onlar toplumun en psikopat kesimi değil mi? Askere eziyet olsun diye getirilmiş cahil ve sadist insanlar değil mi? Sanki uzaydan gelmiş gibiler, hiç kişilikleri yok değil mi? Haddini bilmezler kendilerini subayla kıyaslarlar değil mi? Adını bile duyunca tüylerin diken diken oluyor değil mi?
Oysa senin kahramanın harbiye marşıyla gezer değil mi? Vatanı Harbiyeli kurtardı. Harbiyeli kahraman değil mi? Hâttâ Cumhuriyetin bekçisi değil mi? Hâttâ Mustafa Kemal onun kişiliğine gömülü değil mi? Senin hayatının gerçek kahramanları bunlar iken kim bu soytarı gibi çıkıp subaycılık oynayan azsubaylar değil mi?
Belki yürüyüş yapmalarının sebebi yeniçeri gibi kazan kaldırmak, belki de dış güçlerle ilişkisi var değil mi? Kesinlikle ihanet içindeler değil mi? Sana gösterilen hayat filminde başrole soyunmuş bu palyaçonun işi ne değil mi? Ve elinden gelse her kötü sıfatı söyleyeceğin, hâttâ yetiştiremeyeceğin, bir türlü ortada dolaşmasına hazmedemediğin hayatının kötü kalpli insanı nasıl olur da rolünü beğenmez. Otursunlar oturdukları yerde. Bir de onlar çıktılar, değil mi?
Orduyu onlar sattı. Ergenekonda onları kullandılar. Gizli tanık onlar. Hâttâ dinci onlar, gerici onlar, hâttâ ateist, alevi hâttâ ordu malına tenezzül edip bedava yumurta yiyen onlar değil mi?
Öyleyse 15 Mart günü sokağa çıkma! Televizyonunu açma! Gazete okuma! Çünkü assubaylar senin algına karşı yürüyor. Bu sefer başçavuşun eşeği osurmuyor. İşte Assubaylar bu koskocaman mobinge karşı haykırıyor.
“HAYIR” Ben bu role itiraz ediyorum. Ben bu senaryoyu istemiyorum. Ben bu ahlaksız linçe, bu kocaman mobinge daha fazla müsaade edemem. Artık yeter.”
[b]Ne bir başka kurumda, ne de Dünya’da böyle bir adaletlizliğin örneği yok. Her kurum kendi personelini koruyup kollarken TSK bir emirle ölüme gönderdiği assubaylarına ön yargılarla haksızlık,hukuksuzluk yapıyor. Çok mu zor adaleti sağlamak? TSK adalet sağlanmaz ise GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ TÜRKİYE sadece slogandan ibaret olur.[/b]