Dolar 34,7604
Euro 36,5807
Altın 2.952,49
BİST 9.877,39
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 6°C
Çok Bulutlu
Ankara
6°C
Çok Bulutlu
Çar 8°C
Per 8°C
Cum 9°C
Cts 11°C

TRANSFORMERS

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
05/04/2011 8:56 PM | Son Güncellenme: 30/03/2024 12:45 PM
1

osym-sifre1

Eğer sen kirliysen arkadaş her şeyi yaparsın. Sen kirini sağa sola da bulaştırırsın, kirletirsin!

Bir zamanlar temiz eller operasyonları  yapılırdı. Rüşvetçilere, vurgunculara, halkın genel sağlığıyla oynayanlara televizyon yapımcısı Uğur Dündar suçüstü yapardı. Bizler de bu programlardan sonra herkesin ayağını denk alacağını düşünür aynı simitçiden, aynı dönerciden karnımızı doyurur dururduk. Sonra o programların izlenme oranı düşmüş olacak ki yayından yavaş yavaş çekildiler. Hoş, Avrasya gemisine, kameramanların hilesine sığınarak, havadan iniyormuş süsü vererek halkı kandıran bu tür programcıların esas amacının reyting olduğunu sonradan anlamıştık.

Ülke olarak ne kadar kirliydik!.. Bu kir ne kadar bulaştı hepimize!..  Bir cumhurbaşkanımızın “Dün dündür bugün bugün” , diğerinin ise “ben zengin severim.” Demesi balığın ne kadar baştan koktuğunu gösteriyor. Bir Başbakanımızın yurt dışında kumarhanelerde yumruklanması, diğerinin Kaddafi’nin çadırında azarlanması, bir başkasının da ilgisizliğini belli eden gaflarının ayyuka çıkması bizi sadece magazin olarak güldürdü. Yani ağlanacak halimize gülüyorduk. Sonra final yapar gibi elini kolunu sallayamayacak derecede hasta olan bir başbakan tarafından yönetilmeye ses çıkaramadık.

Sorunu biliyorduk ve çözümü  bulmuştuk. Liberaller gelip toplumu düzeltecek idi. Böylece krizler ülkesi olmayacak idik. Artık kirliliği arz taleple yıkıyoruz. Soğuktan donanı buzla ovdukları gibi… Liberal Başbakan basından hiç tepki almayan yüz yılın gafını yaptı. “Ülkemizde yüz bin Ermeni kaçak çalışıyor. İstersek yarın kapının dışına koyarız.” Kendisine “One minut” demesi gerekenler o sırada parti binalarında yatak fantazisi yapıyorlardı. Bu sırada başbakan azı almış gidiyordu. Yargıyı kendine bağlı görüyor ve fırça atıyordu. Polis ve imamlara padişahın hassa ordusu muamelesi yapıyordu. Basın özgürlüğünü eleştirenleri yerli yabancı demeden azarlıyordu. Tıpkı Kaddafi gibi… Tıpkı Ahmedinecad gibi… Tıpkı Hügo Chavez gibi…

Ellerinde kılıç yerine keser tutan askerler zaman zaman sahneye girip semirirlerdi. Ülkenin anayasal vasiyetli sahibi, turnusol kağıdıyla ölçülmüş en vatansever insanları olmanın dayanılmaz hafifliği vardı üstlerinde.  Ancak muhafazakar liberaller çok acıkmıştı. Onların araya girmesine ve oyuna dahil olmasına müsaade etmediler bu kez. Ayrıca yılların birikimi olan bilinçaltılaşmış bir öfkeleri de var idi. Biz gazete sayfalarında onların didişmesini okurken, mührün Süleyman’ın elinde olduğunu gören rütbe avcılarının saf değiştirmesi zor olmuyordu.

Artık patronlar ve müteahhitler de yeni duruşlarını sergiliyorlardı. İhale ve hak edişler bir tarafa göz yine fakirin ekmeğine dikilmişti. Artık herkese asgari ücret, köle gibi çalışma koşulları. Beğenmezsen kapıda bekleyen binlerce insan parmakla işaret ediliyor. Kirliliğin globalleştiği, şifrelerinin yapıldığı günler yaşıyoruz. Kim bilir geçtiğimiz yıllarda kaç kişi hiç hak etmediği halde üniversiteyi, liseyi, mesleği, tazminatı, iltifatı aldı şifreli yolsuzluk sayesinde. Kapsama alanı genişlemiş bir vurgunculuk almış başını gidiyor. Bankalar, GSM şirketleri alenen halkı soyuyor. Sabit ücret iadeleri sadece itiraz edene iade ediliyor. Hukukçular üç maymunu oynuyor. Timur’un filleri arttıkça artıyor.

Parsa büyümüş, iştah kabarmış. Arttıkça artıyor. Benim bir sözüm Yunus Emre’nin ağzından sözüm ona muhafazakar liberallere…

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil.

Sen halkı temsil etme görevinde iken onu sömüren vicdan hırsızı; yalnız değilsin ve her ülkede varsın.  Cennet ve Cehennem de belki senin için lazım oldukça kullandığın kapitalist masaldır. Kapı arkasında asılı duran seccaden, aslında bencil bir umut taciri olduğunu ne kadar betimliyor. Rahat ol ve heyecanlanma. Çünkü biz gazete sayfalarında sizleri fotoroman gibi okuyoruz. Yüzde yüz kontrolünüz altındayız. Ellerimizdeki kirler gazete mürekkebinin bulaşığı gibi görünse de aslında sizin bize bulaştırdığınız kirler. Ve biz birazdan gidip o kirleri birbirimize süreceğiz, sizi çoğaltacağız tıpkı transformers gibi…

Emekli Astsubay olmak? Bu makalenin bir parçası olmamak, sömürülen olmak, bu makaleyi okuduktan sonra güzel bir şey. Gelin hakkımızı yiyin. Gelin bana ait olanı aranızda paylaşın. Bu beni ancak tiksinerek güldürür. Ancak bizi kahreden resmi derneğimizin bir transformers’e dönüşmesi…
Önemli Açıklama:

Bu yazımı bir duyuru ile noktalandırmak istiyorum. Emekli Astsubay Sayın İsmail TURAN AYİM’e OYAK hakkında dava açmış ve red edilmiştir. Kendisinden 1100TL Avukat vekalet ücreti talep edilmiştir. Sayın Turan Karar düzeltme davası açmıştır. Bu dava sonucu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaat edebilmesi için gereklidir. Bu nedenle red cevabının da bir ehemniyeti vardır. Ancak bu karar düzeltme davasının red olması durumunda ayrıca 5000TL ceza ödeyecektir.

Bizler yıllarca devlete hizmet ettik. O nedenle kanunlara duyarlı insanlarız. Yasal bir iş yapmamak adına arkadaşımıza desteğimizi kişisel olarak gönüllülük esasında yürütüyoruz. Aslında hepimizin taraf olduğumuz bu davaya destek olmak için Sayın Ersen Gürpınar aracılığıyla kendimize yardım ediyoruz. Cami önlerinde bile izinsiz para toplanan bu ülkede böylesi bir dayanışmayı böylesine dikkatle yapmamız ibret vericidir. Yazımı okuyan tüm arkadaşların az, çok, emekli, muvazzaf demeden destek yarışına gireceklerine eminim.

ETİKETLER: , , ,
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
12/12/2015 3:40 PM
12/12/2015 3:40 PM
05/09/2015 11:04 AM
27/02/2015 5:22 PM
07/02/2015 7:04 PM
04/01/2015 6:09 PM
01/01/2015 2:00 PM
19/12/2014 9:17 AM
31/10/2014 6:24 PM
04/07/2014 7:37 PM
16/05/2014 7:49 PM
27/04/2014 8:10 PM
06/04/2014 11:02 PM
18/03/2014 10:33 PM
16/03/2014 9:43 PM
YORUMLAR

  1. KEMALETTİN SÖZEN dedi ki:

    Aydın beyin araştırmacı tarihci özelliğini tebrik eder,takdirlerimi sunarım.