Biz emekli assubaylar yıllarca kanun emrinde disiplinle idare edildiğimiz için bazı adımları atmakta zorlanıyoruz. Miting yapalım dedik ancak 9 Ekim 2010’da yaptığımız miting o kadar düzenli idi ki neredeyse içtima gibi geçti. Sanki resmi geçit yaptık. Polis hayatının en kolay görevini yaptı bizim mitingimizde…
Bazen olumsuzluk saydığımız özelliklerimiz çok olumlu özelliklere dönüşebilir. Biz neden içtima yapmıyoruz? Evet yanlış duymadınız, biz neden içtima yapmıyoruz? Bizler en iyi içtimayı biliriz. Eylemimiz de içtima gibi oldu. Öyleyse içtima yapmalıyız.
Önce tüm TEMAD şubeleri içtima yapmalı. İçtima tarihleri verip tüm üyelerini içtimaya çağırmalıdır. Daha sonra 87 şubenin katılımıyla Genel Merkezimizin önünde içtima yapmalıyız. Hiçbir pankart açmadan ve hiç kimseden izin almadan Atatürk bulvarından yürüyüp Genelkurmay Başkanlığı önünde Sayın Genelkurmay Başkanımıza içtima halinde durum vaziyet bildirmeliyiz.
Bizim şu an 87 şubemiz var. Üye sayısının onda biri kadar bir şube katılımı mecburiyeti istenirse ve bunun haricinde gönüllü gelmek isteyenleri de serbestçe aramıza alırsak en az 10 bin kişi oluruz. Bandomuzu da çağırırız. Bandomuz eşliğinde İstiklal marşımızı da okuruz.
Sayın Meslektaşlarımız, bizim her şeyden önce itiraz etmemiz gereken bir konumuz var. Bizim yerimizin diğer emeklilerin yanı değil gazilerin yanı olması gereğidir. Gazi kelimesinin anlamı; vatanı uğruna savaşmış kahraman demektir. Bizler çoğumuz terörle mücadele ettik. Türk bayrağını sınırlarımızda ve karakollarımızda canımız pahasına dalgalandırdık. Biz, gazi tanımının içinde olan insanlarız. Bizim şu anki öncelikli tanımımız emekli astsubay değil VETERAN’dır. Bizler Veteranız. Bu nedenle haklarımızı bir VETERAN olarak istemeliyiz.
Veteran devleti ve milleti uğruna canını feda etmiş bir insandır. Genelkurmay Başkanlığına ve hükümete bu yönümüzü hatırlatmalıyız. Hakkımız olanı kendimiz gibi istemeliyiz. Önümüze geçip bize engel olmaya çalışacak polisin karşısına bu yönümüzle çıkmalıyız. Madalyası olanlar göğsüne takıp gelmelidir.
TEMAD bizimdir. Genel Başkanımız ve şube Başkanlarımız da birer dava adamı ve meslektaşımızdır. İnşallah kendileri de bu fikrin bu siteden çıkması nedeniyle burun kıvırmazlar. Hiçbirimiz küçük hesap yapmamalıyız.
Saygılarımla…
Sayın Çam
Bütün yazdıklarınıza katıldıgım içindir ki kendimi hep kandırılmış, aldatılmış,itelenmiş,ötelenmiş kısaca ne kadar olumsuz yaklaşımlar varsa öyle hissediyorum.Öyle hissttiğim için dargınım,kırgınım,koşturmaktan,konuşmaktan,yazmaktan yorgunum. Böyle oldugum için hem kendi eski örgüt yöneticilerimize, Hükümete ve parlamentoya öfkeliyim, kızgınım. Hâlâ bu sayfalardan kendilerine kibarca sesleniyorsak bönlüğümüzden,ahmaklıgımızdan,aptallığımızdan degil efendiligimizdendir! AMA ÖFKE KINDA DURMUYOR.
Sayın Ahmet KESER ben ölmeden MSB,Gen-Kur.ve İktidar M/Vekilleri ile ne görüşüldü ne sözler verildi,hangi seçimlerden sonra uygulanmaya geçilecegi etik olacaksa ögrenmek isterim.Bu umutlarımızın da ucu açık mı olacak? Dokuz yıl Sayın Erol bekleyin dedi.Dokuz yıl da Sayın KESER için beklersek ben öbür dünyadan mı teşekkür edecegim sizlere.Sayın TEMAD Yöneticileri bekleyecek halimiz kalmadı.Bizleri oyalamayın. Uzun vadeli umutlarla yormayın.Yorulacaksak çagırın, Ankara bulvarlarında yorulalım. Yenilsek de onurumuzla başımız dik yenilelim.Vuruşa vuruşa çekilelim.Ölümüz, arkamızdan gelecekler için bayrak olsun.Saygılarımla.
TEMAD Genel Merkez Yönetimindeki meslektaşlarımın elinde “sihirli değnek” olmadığını fark ettim.(!)
Gelecek seçimde adayların “ellerine” bakacağım.(?)
Saygıdeğer Meslektaşım haklısınız bizim vatanseverlik duygularımız istismar edilmiştir. Hiçbir meslek mensubu bu kadar haksızlık karşısında tepkisiz kalamaz ama bizler ne yazık ki hâlâ mücadeleyi kişiselleştiriyoruz, birçoğumuz üzerlerindeki boşvermişlik gömleğini çıkarmamış, bu sitede yapılan çalışmalara bile katılmaktan imtina ediyorlar mücadele uzun soluklu ve özveri ister. Yılların ön yargıları birkaç yılda yıkılamaz kimsenin elinde sihirli değnek yoktur, onun için mevcut TEMAD yönetimine şans ve destek vermemiz gerekiyor.Bu bayrak yarışını birlikte kazanabiliriz.
Sayın Ahmet ÇAM mağduriyetimizi güzel anlatmış, tamamen katılıyorum. Bu arada Sayın Ersen GÜRPINAR ve Sayın Adilhan ŞANLI abilerimizin de TEMAD yönetimi ile ilgili sitemlerinin yerinde olduğunu söylüyorum. 9 yıl kaybımız oldu, yeni yönetim görüşmeler yaptık diyor ama ne görüşüldü bir açıklama yok. Demek ki bu işler oyalama taktiği ile bir 9 yıl daha götürülecek gibi. Eski yönetim OYAK’ı AİHM’ne dava etti, davaya konu olan hususları söylemediler, yeni yönetim de bilgilendirme yapmıyor.
Bir de şu var, sitelerde yazan ve yorum yapanlara bakıyorum genelde aynı arkadaşlar, 100.000 emekli assubayın gerisi nereye saklanıyor, kimden çekiniyor anlamış değilim. Sessiz kalmakla kimse bizlere gasp edilen haklarımızı altın tepside sunmayacaktır. TEMAD Gen.Bşk.lığının bizler için bir yol haritası çizmesini bekliyoruz.
Assubaylar TSK mensubu mudur sorusuna cevabım ise; ödüller, lojman, kamp hakkı, sınırsız orduevi hizmeti vb. benzerleri MEMNUN zümreye, bizlere ise koskoca bir HİÇ. Biz yalnızca SS yönetimiyle OYAK’a üye olunacağı ve sağılacağımız zaman TSK personeliyiz. Emekli olurken ise OYAK’tan alacağımız haklarda ise TSK personeli değiliz, sadaka misali üç kuruş para ile emekli ediliyoruz.OYAK’ın gayri menkulleri ve taşınmaz mallarındaki haklarımız ise emekli olmakla bitiveriyor.
Bizler TSK personeli olsaydık Genkur. bazı dizilerde assubayları aşağılayıcı tiplemeler ve sözlere gereken cevabı verirdi. Kısacası bana göre biz TSK personeli olarak görülmüyoruz.
Kahve köşelerinde / TEMAD köşelerinde sessizce oturarak, askerlik anılarını yaşatmaya çalışarak ve oyun oynayarak TSK mensubu muyuz sorusuna cevap bulamayız. iki yıl önce kadar Balçova İlçesi TEMAD Şubesinde Sayın Ersen GÜRPINAR abimiz ile 25 kadar meslektaş tanışmak için toplanmıştık, yaşlı bir abimiz bizlerin hâlâ erbaş sınıfından olduğunu bildiğini söyledi. 5802 sayılı yasadan abimizin haberi yokmuş. Yalnızca onun değil bir çok arkadaşımızın da haberinin olduğunu sanmıyorum. Kendi geçmişimiz ve haklarımız konusunda bilgi sahibi olmazsak assubaylar TSK mensubu mudur sorusuna cevap bulamayız.
Sayın büyüğüm ÇAM elinize sağlık.Kendimi gerideki değil bu sitede yazan bir kaç emeklinin yanındaki Mv.olarak değerlendiriyorum.Diyorum ki hak ve onur mücadelesinin en önemli başlıkları;
ONUR için 1. 1/4 hakkı.
ONUR ve HAK için 2.Başlangıç 9-2’si ve intibaklar.
ONUR ve HAK 3. Asb.ların lisans seviyesine yükseltilmesi.(POLİS seviyesinin altına düşen Asb.statüsünün Polis amiri(müdürü) seviyesine yeniden yükseltme.) şeklinde olmazsa olmazın ilk dilimi olmalı.Hâttâ 1970-75′ li yıllarda sırf hak için mücadele eden büyüklerimizinde YAŞ’çılar gibi haklarına kavuşmaları konusununda ONUR mücadelesinin olmazsa olmazı olmalıdır.
OYAK konusunun başı sonu belli olmayıp OYAK’ın düşük kazancı ile önceden 3-5 kuruşla emekli olmuş büyüklerimizin hisse senedi ile pay sahibi olması konusunda mutabıkım.(bu konuda benim rezervimden düşen hisse hakkımı çok rahatlıkla büyüklerime helal ederim.)Ancak sayın Hüseyin ÇETİN büyüğüm hani burada yazanların haricindeki 100 bin emeklinin bir kısmı var ya,onlar OYAK konusunda yıkıcı çaba gösterenlerin peşinde ve onların sitesindeler.(Onlara karşı da bu kardeşiniz OYAK’ın kesinlikle yıkılmaması adına tehditlere rağmen mücadelesini yapmaktadır.Belki tekim ama kalemim keskindir.)Onlar buralara hiç gelmezler.İşte bu nedenle şu an mücadele yukarıdakiler olmalı,OYAK konusuna ise çok farklı çıkar talepleri ile zarar görmemesi dondurmak adına OYAK lehine duruş göstermek gerekmektedir.
Lojman,A polikliniği,Özel Eğitim Mrk.leri,Oda hapsi,göz hapsi cezalarının kalkması vb.hak taleplerini elbette taleplerde öncelik sırası geride olmak kaydı ile devam edilsin ama bu konudaki işin çoğunu bırakın yazdıkları dilekçelerle, açtıkları davalarla,Bilgi Edinme müracaatları ile emekli büyüklerine destek vermeyen,hazırcı ama diplomalı muvazzaflar kendileri yön versin-ler.Kimse her şeyi de 100 bin emekliden ayrı, buralarda yazan büyüklerimizden beklemesin,cepheyi de büyüterek kuvveti küçülterek kazancı azaltma riskine girilmesin. Emeklisine saygı göstermeyen kendisi saygu beklemesin.
Her şey emekliler için.
Takipteyim.
Sayın ÇAM ; soru işaretli yazı başlığınızın gereği Genelkurmay’a düşer. Sayın Genelkurmay yetkilileri muvazzaf ve emeklilere hitap eden bir anket uygulayarak bu soruya pekala bir cevap alabilirler.
Sonuç Assubaylar için de hayırlara vesile olur.
Emekliliğimin başlangıcında kısa bir süre bir işte çalıştım. Görev yaptığım bir yerde komutanım olan kişi, işimden niçin ayrıldığımı sordu. “İşin başındakiler “aslan payını” kendilerine, “kırıntılarını” bizlere veriyor” dediğimde “Her zaman, her yerde aynısı olmadı mı? sorusuyla yanıtladı.
Yine özel sektörde bir işte, başımdaki yeteneksiz ve psikolojik sorunlu ilk amirimle niçin anlaşamadığımı soran departman müdürüne “İşleri beni “kuyruğumdan tutarak” yönetmek istediği için anlaşamıyoruz” dediğimde “Belki doğru değil ama bizim toplumumuzda insanlar “kuyruğundan tutularak” yönetilir” demişti.
Sayın ÇAM,
Sorumluluk dağıtımında öz vatandaş kabul edilen astsubaylar, hakların dağıtımında da vatandaş kabul edilmesiyle silahlı kuvvetler mensubu sayılacaktır.