Sanırım 17 Ekim Astsubay Festivalini böyle tanıtıyoruz. İnternetten öğrenip birbirimize soruyoruz. Oysa böyle mi olmalıydı? Tabii ki hayır.
Festivaller belirli bir yörenin, sanatın veya meslek grubunun tanıtımını yapan etkinliklerdir. Ancak günümüzde anlamını yitirmiş, erozyona uğramış bir eğlence tertibatından ileri gitmemektedir. Artık ülkemizdeki festivallerin genel bir adı vardır; Kültür, turizm ve sanat festivali… Bu festivallerin hepsinin ortak bazı özellikleri vardır. İrili ufaklı kasabaların politikacıların birbirleriyle sidik yarışı yaptığı bu festivaller bir kortej ve bir konserden ibarettir. Kortejlerin olmazsa olmazı, animatör gruplarının oyuncağı olmuş sözde mehter takımları, süklüm püklüm halkın arasından geçerken, gazel çeken bir sarhoş kadar kendilerinden eminler. Arkalarındaki festival komitesi ise evlere şenlik. Festivali düzenlemek için gece gündüz emek sarf eden, kendini parçalayanlardan ziyade yörenin tanınmış ve siyasi şahsiyetlerinin boy gösterme arenasıdır bu kortejler. Akşam programları da her yerde artık standartlaşmıştır. Yirmi yaşındaki bir delikanlıya ya da genç kıza festival nedir diye soracak olursanız sanırım alacağınız cevap havai fişek gösterisi ve tanınmış bir sanatçının geleceği bir konserdir.
Maalesef ülkemizde festivallerin seremonisi bizim hayatımızın kaba bir göstergesidir. Üstünkörü, üzerinde fazla kafa yorulmamış, dış başarı gösterisine endeksli bir tür çalım satma şenliğinden başka bir şey değil. Eski yılların panayırları kadar bile özgür ve halk katılımının olmadığı bu festivaller birkaç kişinin şekillendirmesiyle yürür gider.
Biz festivali kimlerle yapacağız? Tabii ki bir salonu dolduracak kadar hazır adamlarımız var. Genel Merkez çevresinden elli altmış kişi, elli altmış kendini assubayların onuruna vakfetmiş duayen. Hepsi bu kadar… Bu düşüncemi destekleyecek bir örneğim de var. Ankara’da haklarımız için yürüdüğümüzde Tüm TEMAD Şubelerine de katılım için çağrı yapılmıştı. Çok iyi biliyorum ki, o zaman TEMAD’ın seksen altı şubesi vardı. Ancak katılan şube sayısı otuz beş kadar idi. Hatta bazı şubelerdeki Emekli Assubaylar dernekten ücretsiz otobüs kaldırmasını bekleme gafletine dahi gitmişlerdi. Dahası bazı Emekli Assubaylar protesto eylemimize ve yürüyüşümüze katılmadan, yoldan geçen vatandaş edasıyla yürüyüşümüzü süzüp, kalabalığın arasından kaybolup gitmişlerdi.
Gelelim bizim festivalimize… Biz de bir festival yapma kararı aldık. Bu konu üzerinde biraz kafa yormak , biraz yazıp çizmek gerek. Düşünmeyen ve kendine sunulanı seyreden Türk toplumunun festival anlayışına göre birkaç kişinin organize edeceği bir konser, bir sergi, bir toplantıdan öte gitmeyen festival bizlere yakışmasa gerek. Bu nedenle bu festival kararı biraz erken mi alındı diye kendi kendime düşünmüyor değilim. TEMAD’ın doksan şubesi var. Birçok şubenin ve şube başkanının festival yapılacağından veya 17 Ekim’in Dünya Assubaylar Günü olarak kutlanacağından haberi olmadığına eminim. Kendi şube başkanım bile konuyu ilk kez benden duydu. Bunu bir eleştiri olarak sunuyorum. İşin daha da vahim bir tarafı var. Sayın TEMAD Başkanı son aylarda medyada bizlerin sesini sağır sultanlara bile duyurdu. Başkanımız hitap gücü ve konuları topluma aktarma becerisiyle hepimizin takdirini kazandı. Bizlerin en çok unuttuğu konu, Sayın Başkanımıza en çok desteği Emekli Assubayların değil muvazzafların vermiş olmasıdır. Bu destek sanal bir destektir. Sosyal medya aracılığı ile bir duygu yoğunlaşması yaşanmıştır. Oysa güncel hayatta Emekli Assubaylar birbirinden o kadar kopuk ki… Sanırım bir festival düzenlemeden önce bir sınıf bilinci tazelemesinin yapılması gerekirdi… Bir çok emekli astsubay bizim onur mücadelemizin maddelerini bile sayamaz. TEMAD şubelerinin bir çoğu şubeye uğramayan fakat aidatını gönderen üyelerden oluşuyor. Üstüne üstlük TEMAD’ı küçümseyen, bir şeye benzetemeyen, ancak sadece zam haberi konusunda dernekten medet uman lümpen kesim de azımsanamayacak kadar fazla. Onlara göre; onlar boş insan değiller, işleri güçleri var.
Sayın TEMAD Başkanı ve yöneticileri sesimizi duyurmak için her yolu deniyorlar. Haklı mücadelemize iyi bir kılavuz olmaya çalışıyorlar. Sanal heyecanla çıkan bu festival organizasyonunun Anadolu’daki kasaba festivalleri gibi olmaması gerekmektedir. Sonuçta bir spesifik meslek organizasyonuyuz. Bizim içimizde çok büyük cevherler var. Mesleğimizin değil, mesleklerimizin tanıtılması gerekir. Standların oluşturulması, kuvvet komutanlıklarından muvazzaf personel desteği sağlanarak ne iş yaptıklarının anlatılmasının birinci ağızdan istenmesi gerekir. Astsubay Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin katılımı ile halka, okullarımızın tanıtımı sağlanmalıdır. Canlı performans gösterileri, animasyonlar gibi teatral anlatımlara yer verilmelidir. Panel ve sempozyumlar düzenlenerek bilim, siyaset,medya ve askeri şahsiyetler davet edilmelidir. Bölgesel ve askeri konularda Assubayların sözleri dinlenmesi için fırsatlar yaratılmalıdır.
Tüm bu nedenlerden dolayı geniş bir festival komitesi hazırlanmalı ve toplantılara başlanmalıdır. Biz, Emekli Assubaylar olarak, elde avuçta olan birkaç kuruşla bir gazete ilanı, bir sanatçı konseri gibi bir festival istemiyoruz. Biz, hak ettiğimiz yerin aşağısında bir yaşam mücadelesi veren, hakkı yenen bir meslek grubu olduğumuzu bilgi ve birikimimizle nasıl anlatırız? Birinci festivalimizin konusu bu olmalı. Bu nedenle gelin fikirleşelim. Gelin yorumlarımızı, tekliflerimizi, tartışmalarımızı bu konuya yoğunlaştıralım.
Gelin şehitlerimizi bu festivalimizde bir kez daha analım. Onların anısına bir kitap hazırlayıp, bu kitabın TEMAD Genel Başkanı tarafından imzalanarak festivalimizi ziyaret eden politikacı ve gazetecilere hediye edilmesini sağlamalıyız. Bunun yanı sıra aynı şekilde assubayların hatıralarından, düşünce yazılarından oluşan derleme kitaplar oluşturalım. Bunu bir komite ile hazırlayarak gelirlerinin TEMAD’a aktarılmasını sağlayalım. Kitap yazmış meslektaşlarımızın kitaplarını da bu standımızda sergileyelim. Kısacası literatürde bizim de yerimiz olsun.
Saygılarımla…
Sayın Savcı size hak veriyorum, rekorlar çok;mesela rekor sayıda hayal kırıklığı, rekor sayıda eleştiriye tahammülsüzlük, rekor sayıda birbirimize tahammülsüzlük yaşamaktayız,rekorlar saymakla bitmiyor.Sn.Keser donanımlı biri ama hiçbir zaman ona bu fırsatı verenlere saygı duymamıştır. Keser, sadece tencerenin altını yakmış televizyon aşını pişirmiştir, aksini savunuyorlarsa hodri meydan, personel yasasını, torba yasasını eleştirmek için 2-3 ulusal kanala çıksın; ben de meslektaşlarıma hayırlı bayramlar dilerim.
TEMAD
Yönetimde görev alanların üniversite mezunu bir ekipten oluştuğunu,
Etkili mücadele yöntemlerini bildiğini,
MEDYA tarafından artık bilindiğini,beyanları gündem oluşturduğunu,
STK’ların ilk 5’inde yer aldığını,bunların arasında söz sahibi olduğunu,
İYİ BİR BÜTÇESİNİN OLDUĞUNU,
TEMAD büyüyor,devamlı güçlendiğini,
Eskisinden,daha güçlü olduğunu,
Gelecekte daha iyi ve büyüyeceğini
Hak aramada propaganda yöntemlerini çok iyi bildiğini
Hata yaptığını,ama bunu asgariye indirerek yapmasını bildiğini,
Hatasız mücadele yapılmadığını,ama bunun ASGARİYE indirerek yaptığını,
Dik durma yöntemlerini çok iyi bildiğini,
Yumuşak mücadele yöntemleriyle,hak alamayacağını,gündemde kalamayacağını çok iyi bildiğini,
Başarının TEMAD başkanının kişisel mücadelesinin etkili olduğunu,ekibinden SİNERJİ almasını çok iyi bildiğini,
Boyun eğmediğini,hak almaya dik ve uygun adımla gittiğini,bazen koştuğunu tökezlediğinde yıkılmadığını,hemen toparlanabildiğini,
Astsubaylığı çok iyi tanıttığını,olumlu bir imaj oluşturduğunu,kendisini de çok iyi tanıttığını,
Bugün eskiye nazaran TEMAD’IN çok iyi olduğunu,her yerde tanındığını,konuşulduğunu, güven duygusunun aşılabildiğini,çok iyi organize olabildiğini,
TEMAD başkanında aranan liderlik vasfını taşıdığını, LİDERLİK sadece yanındakilerden bir adım daha önde olmaktır.Bunu yaptığını
ETKİLİ VE GÜZEL KONUŞMASININ BİRAZ ZAYIF OLDUĞUNU,ama yeterli olabileceğini,bu konuda eğitim almasını
Paranın gücü TEMAD’ın gücünü kullanmasını iyi bildiğini,bunu kullandığını,sonucunu aldığını,başarı sağlandığını,
Şu anki tablo iyi,daha İYİ değil,daha iyi olması için TECRÜBE’sini kullanmasıdır.insan hayatında doğrularla, yanlışlarla,sevaplarla günahlar vardır.DENEYİM eski deyişle TECRÜBE belki de bütün bunların toplamıdır.
Tüm astsubay sorunlarına vakıf olduklarını,çözüm önerilerinin olduklarını,ilgili yerlere bu çözümlerinin ulaştırıldığını,astsubay sorunlarını gündemde tuttuklarını,son alınan haklarda 100 TL.lar ¼ de TEMAD’ın yüzde yüz payı olduğunu,*** konulardan intibaklar,başlangıç derecelerinin daima gündemde olduğunu,bunların da eli kulağında olduğunu takip ediyoruz.
Dik duruşundan, dolayı birilerinden muhtıra yediğini,fakat muhtıranın ömrünün üç gün olduğunu, sonra muhtıranın geri alındığı,
Güçlü TEMAD güçlü astsubay birliği,dirliği.