“Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, çalışan veya emekli olmuş astsubay arkadaşlarımızın her biri kendi branşında uzmandır. Liderlik, komutanlık ve idarecilik vasfına sahiptirler. Bu durum bizim çok kültürlülüğümüzden kaynaklanmaktadır.
Ne yazık ki aramızda her şeyi ben bilirim diyenlerde var. Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsan başım göklere değer diyen filozofa karşılık; her konuda bilgi sahibi olmadan ben bilirim diyenlerin iletişimsiz bu çabaları Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’ne zarar verdiğini genel merkez ve şube yönetimindeki arkadaşlarımın tamamı bilmektedir.”
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, ülkemizde belli bir yere gelmiş, kendisini her kuruma kabul ettirmiş; yaptığı ağır, oturaklı, bilgili, donanımlı, ülke hassasiyetlerine duyarlı, usulsüzlüklere müdahaleci, gerektiğinde yol gösterici, neyi ne zaman yapacağını bilen ve bir tabirle ağır oturup batman götüren tavır ve çalışmalarıyla sivil toplum kurumları arasındaki seçkin yerini almıştır. Bu kalitedeki çalışmalarına devam edecektir.
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği genel merkez yönetim kurulunun yaptığı çalışmaları bilen, fakat buna karşı çıkarak karalamaya çalışanlar kara boyalarla arkadaş olanlar, dünyada diğer renkleri de bilhassa ana renkleri öğrendiklerinde huzura kavuşacaklardır .
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği yönetim kurulu yapılan bu haksızlıklara ve saçmalıklara bu güne kadar cevap vermemiştir bundan sonra da vermek için zaman harcamayacaktır .
Bir kere daha belirtmem gerekir ki emekli astsubayların kamuoyunda tek yasal temsilcisi özel kanunla kurulmuş Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’dir. Bunun dışında olan oluşumlar Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’nin yaptığı her türlü çalışmalara yardımcı olmaları, ellerini taşın altına koymaları gerekir. Yardımcı olanların hakkını yemeyelim ancak, yardımcı olma çabası görüntüsü altında kendi egolarını tatmin için evde can sıkıntılarını gidermek, yaptıkları ya da yazdıklarıyla yapılan çalışmaları yok gösterme gafletinde olanlar vardır. Bunlar mevcut başarısızlığın başarılı aktörleridir.
Çemberi kıramamış, bu güne kadar yazdığı ya da söylediği lafların mantıklı beş cümleyi geçmediğini bilenler de hizmette kınacık olmuş buğday gibi olduklarını biliyorlar. Her zaman söylüyorum; buğday başağının taneleri doldukça başı eğilir, kınacık olursa hep dik dururlar.
Değerli arkadaşlarım;
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği genel merkez ve şubelerinin yönetim kurulları hakkında vicdansız ve izansız isnatta bulunanlar kime hizmet ettiklerinin farkındalar mı? Bir konuda sonuca ulaşmak için önce yapılacak çalışmanın bilinmesi lazım. Emir komuta zinciri altındayken benliğini ispat edemeyenler emekli olduktan sonra kendilerine gelenler benliğini sonradan kazanmaya çalışan az miktardaki mensuplar sınırsız davranışlarla başarısızlığın hissedarları olmaya devam ediyorlar. Boş tezgâh sahipleri, katkısız aktörlerden bazıları temcit pilavı yer gibi aynı konuyu işlemeyi, asılsız yalanlarını tekrarlamayı benliğinin bir parçası haline getirmişlerdir. Olumsuzlukta başarılı olanların bu topluma vereceği hiçbir şey yoktur.
Değerli arkadaşlarım;
Çalışmalarda başarının sırrı 6 soru anahtarına bağlıdır. Bu soru anahtarını renklendirerek ve şekillendirerek sorulduğu zaman yollar açılır ve gerekli bilgiler elde edilir. Bu soru anahtarı şunlardır.
- Kim?
- Ne?
- Neden?
- Nerede?
- Nasıl?
- Ne zaman?
Şu anda görevli olan yönetimimize muhalif olanların olması gayet doğaldır. Muhalefet olumlu ve yol gösterici olursa; neyi ne zaman, nasıl, nerede, kiminle yapacağını bilirse başarılı olur. Muhalefet yapan arkadaşlarımız bazı şubelerimizi ziyaret ederek, çalışmaları hakkında bilgiler veriyorlar. Şubelerin yönetimdeki arkadaşlarımız ziyaretçilerine yapacakları görüşmeleri kimlerle nerede, ne zaman nasıl yapacaklarını izah etsinler. Görüşüp de yardım alacakları yetkililerle bu güne kadar görüşülmemiş mi? Yönetimimizin görüştüğü yetkililerin dışında görüşecekleri şahıslar olmadığına göre ne yapacaklarını açıklıkla anlatmaları gerekir. Şubelerimizi ziyaretlerinde bu sorular sorulmalı ve tatmin edici cevabı alınmalıdır. Yoksa ben halepte 40 arşın atladım deyip kestirip atmakla, boş atarım dolu gelir düşüncesiyle kimsenin bir şey kazanamayacağını hepimiz biliyoruz.
Ayrıca; şubelerimizi ziyaret eden arkadaşlarımıza sormak lazım. Temad’ı bu kadar düşünüyorsanız. hanginiz aracınızı veya daskınızı Temad Sigortaya yaptırdınız?
Her zaman söylüyorum, olumlu ve yol gösterici eleştirileri yapanları Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği yandaşı ve candaşı olarak kabul ediyoruz. Onlara minnet borcumuzun olduğunu biliyoruz. Her zaman dostlardan duyduğumuz sözlerin başında “Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’ni eleştirenlere üye misin dediğimde üye değilim dedi. Ben de o halde konuşmaya hakkın yoktur dedim ve konuşturmadım.” Maalesef bu durumu şubelerimizin başkan, yönetim kurullarıyla yaptığımız görüşmelerde de sık sık duyuyoruz. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’ni eleştirenler ya üye olmamış, yıllık 5 paket sigara parasından kaçanlar ya da yönetimlerin aldığı kararlarla üyelikten çıkarılanlar. Bizler yönetim kurulu olarak genel merkezde ve şubelerde hangi arkadaşlarımızın üyelikten çıkarıldığını hiç bir şekilde yayımlamıyoruz veya duyurmuyoruz. Böyle bir düşüncemiz bu güne kadar olmadı. Bundan sonra da zorunluluk olmazsa yapmayı düşünmüyoruz. Ama bakıyoruz. Üyelikten çıkarıldıktan sonra eleştiriye başlayanlar eleştiri aktivistleri tarafından rağbet görüyorlar.
Şimdi yeni bir Genelkurmay var, yeni bir hükümet var, yeni bir Milli Savunma Bakanlığı var. TBMM 1 Ekim’de açılıyor. Şube başkanlarımızla ve üyelerimizin sinerjisi ile daha olgunluk kazanmış bir ortamda sorunların kabulü için durmak yok yola devam edeceğiz.
Yarınlar yorgun ve hantal insanlara ait değildir. Dinamik, sinerjik, donanımlı insanlara aittir.
Hepinize umutların sönmediği, uzun ve mutlu bir yaşam diliyorum.
ANLAŞILDI MERKEZ
(Mikrofonun üstü el ile kapatılır ve başkana dönülerek ..”Sayın Başkanım konuşabilirsiniz kanal boş”)
…Neyse biz başkaları gibi büyük harf takıntısı olmadan sözümüze başlayalım. TEMAD GENEL MERKEZ başlıklı yazıyı (Yazının altında kişi ismi olmadığına göre) okuduk. Onların da beklediği üzere biz de karşılık yazalım bari. Kendilerini muhalefet olarak tanıtan, kimlere hizmet ettiği malum olan bizlere cevap verme gereği bile duymadığını belirttiği yazısını sanırım bize ithafen yazmış. Hâttâ kendince altı soru anahtarıyla muhalefet edenlere yardımcı olmuş. Gidin şubelerinize bu altı anahtar ile soru sorun demiş. Şubelere de cevap olarak şöyle cevap verin diye akıl verilmiş. “Sen neden Dask ve Kasko sigortanı TEMAD Sigortadan yaptırmadın?”
Eyvah eyvah… Sloganlar da tanıdık. “Durmak yok yola devam” diyorlar. Yarınlar bizim gibi yorgun, hantal insanlara ait değil, onlar gibi donanımlı, “sinerjik” , dinamik adamlara aitmiş. Sayın Donanımlı TEMAD GENEL MERKEZ “sinerjik” kelimesini gerçekten düşünerek mi seçtiniz? Yoksa enerjik diyecek iken ağzınızdan “sinerjik” mi çıktı? Gerçekten sinerjiyi bilinçli söylüyorsanız maşallah TEMAD mesaj panosu sinerji küpü gibi diyeceğim ama sanallar çekildi çekileli çıt yok.
Soruyorum;
Sayın TEMAD GENEL MERKEZ zahmet etmeyin. Şubeleriniz de zahmet etmesin. Zaten bir daha siz seçilirseniz biz bu çatının altında zaten olamayacağız. Ancak siz giderseniz muhalefet dediğiniz kişiler olarak eski dönemi de sorgulayacağız. Onun için kulislerinizi iyi yapmaya bakınız.
TEMAD GENEL MERKEZ’in kapısına yazılmasını teklif ettiğim yazı…
“Emekli assubayların her biri branşlarında uzmanlaşmış ve idarecilik becerisinin yüksek olmasının sebebi çok kültürlü olmasıdır.”
Sayın arkadaşlar TEMAD GENEL MERKEZ adı altında 16 Eylül 2011 tarihli olarak TEMAD mesaj panosunda yayınlanan yazı ibretlik tarihi bir yazıdır.
Bizim başımıza çıkardığımız bu yazıyı hazırlayan her kim ise ne kadar cahil olduğunun ilanıdır. Emekli assubaylar.org olarak en kısa zamanda deklarasyon yayınlayarak bu cehaleti üzerimizden atmak için kampanya başlatmalıyız.
Saygılarımla…
Ülkemizin içinde bulunduğu durum içler acısıdır. Yıllarca devlete hizmet etmiş çoğu asker, sivil, bilim insanı, gazeteci ve yazarlarımız hapsedilmiş, kimisi serbest bırakılmış ve ulusal düşünceyi aydınlatanların sesleri ne yazık ki kesilmiş görünmektedir.
Asker millet olma özelliğimizden kaynaklı kültürümüz, askeri her zaman önemsemiş, ülkemizin kurtarıcısının asker kökenli olması ise askere olan bakışı olumlu yönde pekiştirmiştir.
Ancak, Atatürk’ü kullanarak O’nun ilkelerinin ardına sığınıp tahakkümler meydana getirenler zaman içerisinde insanların askerliğe uzak durmasına, kuruma olan güveninin bariz bir şekilde düşmesine vesile olmuştur.
Şimdi, ceza almış, soruşturma geçirmekte olan pek çok emekli/muvazzaf asker mevcut. Çoğu insan onlarla birlikte olmak istemektedir de. Ancak, insanlar, kurumdan, statüden kaynaklı uğramış oldukları haksızlıklar sebebiyle yüreklerinde olan kırgınlıklar, yaşadıkları acıları bir tarafa atamamaktadırlar.
Ceza evlerinde bulunan vaktiyle, değişiklikler yapmaya muktedir olan kişiler görevlerini hakkaniyetle yapmış olsalardı şayet ne ülkemiz ne de assubaylar bu durumlara elbette düşmemiş olacaklardı.
Her ayrılığın bir çıkar sağlayanı mutlaka olmakta.
TSK içinde yaratılmış olan bilinçli olduğunu düşündüğümüz ayrılıklardan da istifade edenler olmuştur, olacaktır da. Belki de bunlar senkronize hareketlerdir de…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiçbir kurumun, statünün malı değildir. Olmadığını yaşayarak kendileri de herhalde anladı.
Fakat, geçmişte muktedir olanların ülkeye ve assubaylara fayda sağlamadığı gibi, meydana gelen ayrılıklardan istifadeyle adalet dağıtmak için yola çıkanlardan ve teşkil ettikleri idari heyetlerden de fayda olmadığını görmekteyiz.
Ülkenin birlik ve beraberliği, gelir adaletinin sağlanması, çağdaş hukuki değerlerin meydana getirilmesi işi hiçbir statüden, kendinden menkul, kerametli görünen kişilerden beklenmeden, yeniden şekillendirilmesine ihtiyaç olduğu olan bitenden anlaşılmaktadır.
Bu ince çizgiyi, karar çizgisini yüreklerde belirginleştirmek ve kimsenin önünde eğilmeden, medet beklemeden, şefkatle hareket ederek ama vatandan çok menfaatlerini, cüzdanlarını, yetkilerini düşünmüşleri unutmayarak “birlikte muktedir olmak” için çaba sarf ediyor olmak geleceği oluşturacak adımları beraberinde getirecektir.