Dolar 34,7784
Euro 36,7823
Altın 2.946,32
BİST 10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 11°C
Az Bulutlu
Ankara
11°C
Az Bulutlu
Paz 14°C
Pts 14°C
Sal 11°C
Çar 7°C

ÖLÜMÜ BEKLEYEN ÇOCUK

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
21/08/2011 4:43 PM | Son Güncellenme: 30/03/2024 12:45 PM
2

somalianne

HİSSEDİLEN SÖZLER…

  • Anneciğim karnım aç…
  • (Yavrusunu sessizce bağrına basar.)
  • Anneciğim karnım çok aç…
  • Tamam yavrum biliyorum biraz sabret.
  • Anneciğim ne olur?… (Ağlıyor)
  • Ağlama yavrum ne olur ağlama… ( Kurumuş gözlerinden akabilen sadece bir damla yaş gelir.)

    (Artık anneciğim demeye gücü kalmamış çocuk, çaresizce annesinin kucağında uzanmış gözünü uzaklara dikmiş bakıyor. Kimbilir neler düşünüyor hayatın anlamı diye söylenen lakırdılardan haberi olmadan. Kimbilir neler düşünüyor fikir sahibi olamadan… Çaresiz gözlerle sadece sıcaklığını hissettiği annesinin gözlerine bakıyor. Acaba neler söylemek istiyor? Bana annem yeter diyor. Annemin kucağında ölmenin mutluluğunu yaşıyorum ne mutlu bana diyor. Anneciğim iyi ki sen varsın diyor. İyi ki varsın anne… İçinde bulunduğum dayanılmaz acının, açlığın ve hastalığın çaresi senin sıcaklığın.  Kurumuş alnımı okşayan ellerin bana huzur veriyor. Okşa beni anne okşa… Huzur içinde oluyorum. Her şeyi unutuyorum. Okşa beni anne…. Okşa…)

  • Anne kurtulacak mıyız?
  • Sabret yavrum.
  • Anne kardeşim de kurtulacak mı?
  • Evet yavrum hepimiz kurtulacağız?
  • Anne sizinle olmak ne güzel!
  • Canım yavrum.
  • Sizi çok seviyorum. Ailemizi çok seviyorum. Ne olur ölmeyelim anne. Bizi yalnız bırakma. Birlikte yaşayalım.
  • Yaşayacağız yavrum.
  • Anne yemek gelince karnımızı doyuralım. Aç kalmayacağımız yerlere gidelim anne.
  • Gideceğiz yavrum. Buradan gideceğiz. Hep beraber çok güzel günler göreceğiz.
  • Anne karnım aç…
  • Biliyorum Yavrum.
  • Anne biz ölecek miyiz.
  • Hayır yavrum hayır.
  • Anne ne olur kurtar beni ölmek istemiyorum.
  • Tamam yavrum.
  • Anne, seni çok seviyorum.
  • Ben de seni çok seviyorum yavrum. Ben de sizi çok seviyorum.
  • Anne bize yemek dağıtacaklar mı?
  • Dağıtacaklar yavrum.
  • Anne çok çok yiyelim. Anne, canım anne…
  • Yiyeceğiz yavrum. Hepimiz doyacağız. Güzel şeyler yiyeceğiz.
  • Anne herkes aç. Kim getirecek bize yemeği?
  • Yavrum bize yardım edecekler. Yardım gelecek o zaman yiyeceğiz.
  • Gelsin artık yardım anne.
  • Gelecek yavrum.
  • Anne dayanamıyorum. Artık gelsin.
  • Şarkı söyleyelim haydi yavrum. (Anne şarkı söyler ve çocuklar dinler)
  • Anne çok güzelsin.
  • Siz de çok güzelsiniz canım yavrum.
  • Anne biz ne yapacağız?
  • Bilmiyorum yavrum. Bekleyeceğiz.
  • Anne ne olur anne.
  • ….
  • ….
  • ….
Somali’deki bir çocukla annesinin daha başka ne konuşmasını beklerdiniz ki?!.. Birazcık düşününce insanın kendinden utanası geliyor. Biraz düşününce çocukların ve kadınların çaresizliğini anlıyorum. Güçlüler karnını bir şekilde doyuruyor. Güçsüzler, kadınlar ve çocuklar her zaman sahipsiz. Her zaman hayatın en büyük sınavını onlar verirler. Kadınlar ve çocuklar…

Yüreğimde kocaman bir kor…
Yüreğimde kocaman bir yara…
Anne… Anne… diye çaresizce çıkan sesler…
Yavrum… Yavrum diye çaresizce verilen cevaplar.
Söylenecek söz mü var?
Edebiyat yapıp süsleyecek hal mi kalmış bende…
Ne olur Allah’ım ne olur!… Yardım et!… Ne olur!…
İnsanların gönlüne şefkat ver!..  Yüreklerine ateş düşür!…
Ne olur yardım gitsin!.. Açlıktan ölmek artık yaşanmasın!..
Ne olur Allah’ım ne olur
Kadınlar ve çocuklar bu kadar sınanmasın.
Ne olur Allah’ım ne olur…
Caresizce ve güçsüzce;…. Anne…. Yavrum… demekten başka sözcük bulamayanlara derman ver, yardım et… 

Siz hiç aç kaldınız mı? 
Yemek bulamadığınız oldu mu?
Hiç açlıktan ölecek gibi oldunuz mu?
Hiç gözleriniz döndü  mü açlıktan?
Evladınız kucağınızda bir deri bir kemik kaldı mı?
O’na bir şey yediremediğiniz için… 

Siz hiç çaresiz bir açlık yaşadınız mı?
Yarını olmayan bir hayatınız oldu mu?
Çıldırırcasına ağlayan çocuklarınız eteklerinizde çırpındı mı?
Peki siz en çok ne kadar çaresiz oldunuz?
Onur ve gurur kelimesinin anlamı  olmamacasına… 

Yüce Allah tabiat anaya bir bütçe vermiş.
Döndür demiş çarkını  bununla…
Her canlı birbirini yemiş  beslenmiş.
Hepsini yiyen insan
O akıllı insan
Açlıktan ölmeyi nasıl da becerivermiş. Vahşi kapitalizm

İnsanları ne kadar soysuzlaştırmış.
Ne kadar bencil yapmış.
İnancına göre dua edenler ne kadar kofmuş
Ne kadar solukmuş inançları…
Ne kadar ilkelmişiz…
Ne kadar etkisizmişiz…
Ne kadar insanmışız…
Ne kadar insan değilmişiz…
Bir kez daha… 

Saygılarımla…

ETİKETLER: , ,
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
12/12/2015 3:40 PM
12/12/2015 3:40 PM
05/09/2015 11:04 AM
27/02/2015 5:22 PM
07/02/2015 7:04 PM
04/01/2015 6:09 PM
01/01/2015 2:00 PM
19/12/2014 9:17 AM
31/10/2014 6:24 PM
04/07/2014 7:37 PM
16/05/2014 7:49 PM
27/04/2014 8:10 PM
06/04/2014 11:02 PM
18/03/2014 10:33 PM
16/03/2014 9:43 PM
YORUMLAR

  1. Celal ELBİR dedi ki:

    Siz ne muhterem, ne eli öpülesi bir insansınız. Mensubu olduğunuz toplumun her türlü hakkı için her daim elinizden geleni yapıyor, sürekli gayret sarf ediyorsunuz.
    Açtığınız davadan da mutlu haberler verebilmeyi çok istediğinizi biliyor ve bunu tüm içtenliğimle diliyorum.
    Saygılarımla…

  2. Erdal Günşer dedi ki:

    Sayın İsmail Abi, siz şu an bir çok kişinin beyninde şimşek çakmasına vesile oldunuz. Sizin hukuk mücadelesini tek başına yürütmenizi her zaman taktir ediyorum. Şimdi de büyük bir hizmet veriyorsunuz. Bu yazınız vesilesi ile dilekçe dolduracak olanlara seslenmek istiyorum.
    Ey bu yazıyı görüp bu yazının altına bir yorum yazmadan dilekçe dolduran meslektaşım sen bir hiçsin. Saygılarımla…

  3. birol dedi ki:

    DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM,BEN BU KONUDA İLGİLİ DANIŞTAY KARARINI DA EKLEYEREK 18 YAŞ ALTINDA GEÇEN OKUL SÜREMİN HİZMETTEN SAYILMASI İÇİN DİLEKÇE VERDİM.ANCAK EMEKLİ SANDIĞINDAN OLUMSUZ YANIT GELDİ VE 18 YAŞ ALTINDA GEÇEN OKUL SÜRESİNİN KANUNEN HİZMETTEN SAYILMAYACAĞINI,KAZAİ RÜŞT KARARINI ALDIKTAN SONRA MESLEĞE BAŞLANGIÇ TARİHİNDEN İTİBAREN HİZMET BAŞLANGICI KABUL EDİLECEĞİNİ YAZDI.BİLGİLERİNİZE.SAYGILARIMLA

  4. İSMAİL TURAN dedi ki:

    Sayın Birol,
    Hepimizin bildiği gibi artık haklar bir dilekçeyle alınamıyor. Müracaatınızın kabul edilmemesi, 18 yaş altında geçen sürelerin fiili hizmetten sayılmamasını gerektirmez.

    Mahkeme kararı size ait bir karar olmadığından kurumun uygulama mecburiyeti yok. Mahkeme kararı dava açan arkadaşımıza aittir ve uygulanmıştır.

    Hak sahibi olabilmek için iadeli taahütlü olarak gönderilecek dilekçelere gelecek olumsuz cevaptan sonra süresi içinde bu mahkeme kararını emsal göstererek dava açıp kazanmak gerekmektedir. Kurum cevabından sonra dava açmak isteyenlere ayrıca yardımcı olup gerekli dilekçe örneklerini yayınlayacağım.

  5. Fazlı dedi ki:

    Danıştay kararının ilgili kısmını aşağıya kopyaladım. Okul süresi içinde Kazai rüşt almayanların başvurmasına gerek yok gibi görünüyor.
    “Buna göre, davacı 16.04.1987 tarihinde “”kazai rüşt kararı aldığı”” ve 5434 sayılı Yasanın Ek 21.maddesi kapsamında olduğundan, [b]kazai rüşt kararından sonraki[/b] hizmetlerinin borçlandırılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.”

  6. İSMAİL TURAN dedi ki:

    DANIŞTAY 11.D. BİR KARARINDA; ASTSUBAY SINIF OKULUNDA GEÇEN SÜRENİN FİİLİ HİZMET SÜRESİNDEN SAYILMASI İÇİN 18 YAŞIN BİTİRİLMİŞ OLMASI ŞARTININ ARANMAYACAĞINA HÜKMETTİ.

    Değerli Ziyaretçiler, Danıştay 11. Dairesi 25.12.2009 tarihli bir kararrında; Astsubay sınıf okulunu bitirerek doğrudan astsubaylığa nasbedilenlerin, bu okulda geçen sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılması için 18 yaşını bitirmiş olmaları şartının aranmayacağı hakkında karar verdi.
    DANIŞTAY 11. DAİRESİNİN 25.12.2009 TARİH VE Esas No : 2009/2407 Karar No : 2009/11048 SAYILI HÜKMÜ AŞAĞIDADIR.
    ALINTI: DANIŞTAY BAŞKANLIĞI RESMİ İNTERNET SİTESİ, 124 sayılı Danıştay Dergisi
    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    Onbirinci Daire
    Esas No : 2009/2407
    Karar No : 2009/11048
    Özeti : Astsubay sınıf okulunu bitirerek doğrudan astsubaylığa nasbedilenlerin, bu okulda geçen sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılması için 18 yaşını bitirmiş olmaları şartının aranmayacağı hakkında.
    Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
    Vekili : Av. …
    Karşı Taraf (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
    (T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü )
    Vekili : Av. …
    İstemin Özeti : Ankara 3. İdare Mahkemesince verilen 28.11.2008 tarih ve E:2008/814, K:2008/1829 sayılı kararın; davacı tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
    Danıştay Tetkik Hakimi : Ragıp Atlı
    Düşüncesi : 5434 sayılı Kanunun geçici 170. maddesi uyarınca davacının astsubay sınıf okulunda geçen ve kazai rüşt kararı ile reşit kılındığı döneme ait sürelerin fiili hizmet süresinden sayılması gerekeceğinden, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
    Danıştay Savcısı : Mehmet Ali Gümüş
    Düşüncesi : Dava, TSK’da kıdemli başçavuş rütbesi ile görev yapmakta iken isteği üzerine istifa etmek suretiyle görevinden ayrılan davacının, astsubay sınıf okulunda geçen ve kazai rüşt kararı ile reşit kılındığı döneme ait sürelerin borçlandırılması yolundaki başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

    5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kanununun Ek 21.maddesinde, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden,Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı almak suretiyle Sandığa tabi ve öğrenimleriyle ilgili göreve atananlar hakkında,anılan Kanunun 12. maddesinde öngörülen 18 yaşın bitirilmiş olması şartının aranmayacağı hükme bağlanmıştır.
    Buna göre, davacı 16.04.1987 tarihinde kazai rüşt kararı aldığı ve 5434 sayılı Yasanın Ek 21.maddesi kapsamında olduğundan, kazai rüşt kararından sonraki hizmetlerinin borçlandırılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
    Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüyle belirtilen hususla sınırlı olmak kaydıyla İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görülmekle yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü.
    Dava, Kara Kuvvetleri Komutanlığında kıdemli başçavuş rütbesi ile görev yapmakta iken isteği üzerine istifa etmek suretiyle görevinden ayrılan davacının, astsubay sınıf okulunda geçen ve kazai rüşt kararı ile reşit kılındığı döneme ait sürelerin fiili hizmet süresinden sayılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, davacının 18 yaşını doldurduğu tarihte astsubaylığa nasbedilerek öğrenimi ile ilgili bir göreve başladığı, kazai rüşt kararının alındığı tarih itibari ile henüz mesleği ile ilgili bir göreve başlamaması nedeniyle, kazai rüşt kararı uyarınca 18 yaşın altında geçen hizmet süresinin, 5434 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca fiili hizmet süresine dahil edilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
    5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 12. maddesinde bu Kanunla tanınan haklardan faydalanabilmek için Türk uyruğunda olmak ve 18 yaşını bitirmiş bulunmak gerektiği; 12/II-j, 15 ve 31. maddelerinde, astsubay sınıf okulu öğrencilerinin iştirakçi olarak ilgilendirilecekleri ve bu okulları bitirerek astsubay nasbedilenlerin sınıf okulunda geçen sürelerin fiili hizmetlerine ekleneği; ek 21. maddesinde, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı almak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili görevlere atananlar hakkında, 5434 sayılı Kanunun 12. maddesinde yazılı 18 yaşın bitirilmiş olması şartının aranmayacağı hükme bağlanmıştır.
    Aynı Kanunun geçici 170. maddesinin 2. fıkrasında; bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce ortaokul ve dengi okul, astsubay hazırlama okulu, lise ve dengi okul mezunu olup da, sınıf okullarını başarı ile bitirerek astsubay nasbedilenlerin astsubay sınıf okullarında geçen başarılı eğitim ve öğretim sürelerinin fiili hizmet müddetinden sayılacağı, bundan doğacak borçlanmanın iştirakçiler tarafından astsubay nasbedildikleri tarihteki astsubay çavuş aylığı üzerinden Emekli Sandığına bir yıl içinde ödeneceği, emekli durumunda bulunan astsubayların sınıf okullarında geçen başarılı eğitim ve öğretim sürelerinin fiili hizmet sürelerine eklenerek kurumca gerekli işlemlerin yapılacağı, Emekli Sandığınca bu hizmet müddetleri için çıkarılacak borç miktarlarının, iştirakçiler tarafından bir yıl içinde eşit taksitlerle Emekli Sandığına ödeneceği hükmüne yer verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, 6.9.1986 tarihinde astsubay sınıf okuluna başlayan davacının, 30.8.1987 tarihinde astsubaylığa nasbedildiği, 18 yaşını doldurmaması nedeniyle okulda iken 16.4.1987 tarihinde kazai rüşt kararı aldırılmak suretiyle reşit kılındığı, astsubay teknisyen kadrosunda görev yapmakta iken isteği üzerine istifa ederek görevinden ayrıldığı, 18 yaşından önce kazai rüşt kararı aldığı astsubay sınıf okulunda geçen döneme ait sürelerin fiili hizmet süresinden sayılması yolundaki başvurusunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Yukarıda aktarılan Yasa hükümlerinde, astsubay sınıf okulu öğrencilerinin iştirakçi olarak 5434 sayılı Kanunla ilgilendirileceği, astsubay sınıf okulunu başarı ile bitirerek astsubaylığa nasbedilenlerin astsubay sınıf okulunda geçen başarılı eğitim ve öğretim sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılacağı belirtilmiş olup, bu sürelerin fiili hizmet süresinden sayılması konusunda 18 yaşından sonraki sürelerin dikkate alınacağına ilişkin bir hükme de yer verilmemiştir.
    Buna göre, astsubay sınıf okulu öğrencileri adına emekli keseneği yatırılmasını zorunlu kılan Yasa hükmü de değerlendirildiğinde, astsubay sınıf okulunu bitirerek doğrudan astsubaylığa nasbedilenlerin, bu okulda geçen sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılması için 18 yaşını bitirmiş olmaları şartının aranmaması gerekmektedir.
    Dolayısıyla, astsubay sınıf okulunu bitirdikten sonra, astsubaylığa nasbedilen ve okulda iken kazai rüşt kararı ile reşit kılınan davacının, 18 yaşından önce astsubay sınıf okulunda geçen sürelerinin fiili hizmet süresinden sayılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde ve davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile Ankara 3. İdare Mahkemesinin 28.11.2008 tarih ve E:2008/814, K:2008/1829 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmediğinden, 25,60 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine, 25.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
    http://www.danistay.gov.tr/

  7. YUSUF dedi ki:

    İsmail Bey;
    Danıştayın kararının son kısmında “Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile Ankara 3. İdare Mahkemesinin 28.11.2008 tarih ve E:2008/814, K:2008/1829 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine” şeklinde bir ifade var.
    Acaba Ankara 3. İdare Mahkemesi dosyayı yeniden görüşüp yeni bir karar verdi mi?

  8. yalçın akyüz dedi ki:

    Arkadaşlar 1989’lu havacı astsubayım. 2011 yılında istifa ettim yaşa takıldım, Hv.K.K.lığının SGK’ya vermek üzere bana verdiğim HİZMET DÖKÜM belgesinin en altında İLGİLİNİN ŞAHSİ DOSYASINDA KAZAİ RÜŞT KARARINA RASTLANMAMIŞTIR. diye bir ifade gördüm, kuvvet personel başkanlıkları SGK konusunda yetersiz, kazai rüşt belgemi hv.k.k.lığı kaybetmiş, 22 yıl sonra asliye hukuk mah. kararımı istedim buldular gönderdiler, önce SGK’ya kazai rüşt kararı ile ilgili sorular sordum, yani faydası ne diye, bana gelen cevap “KAZAİ RÜŞT KARARI VAR İSE İLGİLİNİN 18 YAŞ ALTINDA MESLEKLERİ İLE İLGİLİ GÖREVE GİRMELERİ HALİNDE KURUMUMUZ İŞTİRAKÇİSİ OLARAK SAYILMALARI SAĞLANMAKTA OLUP” şeklinde bir yazı geldi, ha tamam o zaman dedim KAZAİ RÜŞT KARARIMLA birlikte SGK’ya dilekçe yazdım BEN NE ZAMAN MAAŞLI emekliliğimi hak ediyorum şeklinde. BANA GELEN CEVAP 48 yaşa tabi olduğum haziran 2014 tarihinde emekliliği hak ediyorsunuz şeklinde.SGK’nın yaptığı EMEKLİLİK HESABINA baktım benim okul süremi saymamışlar, 15 Haziran 2002 tarihinde kadar olan hizmetler ÖNCE SENİN EMEKLİLİKTE YAŞ TABLOSUNDAN tabi olduğun yaşı bekliyor OKUL süresi HİZMETTEN saysalardı 47 yaşa tabi olacaktım, ben danıştay dairesinin mahkeme kararını gördüm orada HEM KAZAİ RÜŞT ile ilgili, hem farklı kapsayıcı kararlar var ben onu aylar önce internetten okumuştum zaten. HER NEYSE BEN 11 ŞUBAT 2013′ te tekrar dilekçe yazdım KAZAİ RÜŞT KARARI, VE DANIŞTAY KARARINI EKLEDİM benim okul süresini saymadıkları ve yeniden bir değerlendirme yapılması şeklinde bekliyorum sonucu size bildireceğim. GERÇİ benim KAZAİ RÜŞT KARARIM ancak okulun ortasında alınabilmiş çünkü karne tatiline kadar izin vermiyorlardı benim için değişen bir şey olmayacak ancak tamamını saymaları lazım. ASLINA BAKARSANIZ BU KONUDA TEMAD ÖNCÜLÜK ETMELİ, ya 18 yaş altındaki süreler için HİZMET BORÇLANMASI YAPSINLAR SGK ile görüşme yapsınlar bu çok önemli konu. ASKERLİĞİ ERBAŞ ER OLARAK YAPAN bir memur gidiyor ASKERLİK BORÇLANMASI yapıyor biz bir yıl tüfek çattık madem 18 yaş altında idik niye askeri okula alıyorsun kardeşim. BU KONU ÇOK ÖNEMLİ TEMAD ilgilenmeli lütfen iletin ANKARA’DA yaşayan arkadaşlar. BAKIN ŞÖYLEDE BİR İFADE GÖRDÜM SGK DİLEKÇEME YAZDIM. 18 YAŞ ALTINDA GEÇEN SSK’LI SİGORTALI SÜRELER 2829 SAYILI KANUNA GÖRE BİRLEŞTİRİLECEK HİZMETLERDE, 5434 SAYILI TC. EM.SAN.KANUNA GÖRE EMEKLİLİKTE ESAS ALINAN KADINLAR 20, ERKEKLER 25 HİZMET YILININ HESABINDA VE EMEKLİLİĞE TABİ OLUNAN YAŞIN DOLDURULMASINDA ESAS ALINAN 23 MAYIS 2002 (14 HAZİRAN 2002 BAZ ALINIYOR) TARİHİNDEKİ HİZMETE GÖRE YAŞIN HESABINDA GEÇERLİ KABUL EDİLMEKTEDİR. MEMUR NETTE OKUDUM. Bu konuda yani bir meslek ve sanat okulunda okuyanlar kazai rüşt kararı aldırmak suretiyle meslekleri ile ilgili görevleri atanabilirler. Ortada bir konu olduğu için SGK’nın işine gelmiyor, hv.k.k.lığını aradım bütün her işi sivil memurlara bırakmışlar astsubaylar kayıp, KAZAİ RÜŞT KARARININ ÖNEMİ vs.sordum SGK işe giriş yani 30 AĞUSTOS rütbeyi taktığından itibaren giriş sayıyor dedi. Kanunlar ortada açıklıklar var nereye çekersen, TEMAD’a bildirin SGK ile görüşsün. BİZİM KOSKOCA BİR YILIMIZI YEMESİNLER çok mağdur arkadaş var SUÇUMUZ ERKEN ÇALIŞMAK VE ASKER OLMAK sanırım. SGK’dan ümüdim yok ama AKP seçimler yaklaşıyor EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR konusunda seve seve bir iyileştirme BEKLENTİSİ VAR olacakta mecburlar saygılar. BEN DİLEKÇE SONUCUMU SİZE BİLDİRECEĞİM YANİ astsubay sınıf okulunda geçen süreler SGK tarafından HİZMETten sayılıp sayılmadığını MEMURNETte SGK uzmanı 1989’lu astsubay ne zaman emekli olur cevabında okulu saymış.

  9. İSMAİL TURAN dedi ki:

    Sayın Arkadaşlarım,

    1) Sınıf okulunda 18 yaşın altında geçen sürelerin hizmetten sayılması için, ilk astsubay çavuş maaşına göre belirlenecek okul süresine ait emekli keseneklerinin sandığa ödenmesi gerekiyor.

    2) Bürokrasinin temel özelliği, hakların mahkeme kararının alınmasından sonra alınabilmesidir.

    3) Yayınlanan Danıştay kararında, önce genel bir çerçeve çizilerek sınıf okulunda geçen sürelerin 18 yaş şartına bağlı kalmadan hizmetten sayılmasını öngörüyor. Daha sonra da özel olarak elinde kazai rüşt kararı olduğu için dava açan arkadaşımızın okulda geçen sürelerinin hizmetten sayılması yönünde kişiye özel karar veriliyor.

    4) Yüksek özel dairelerin yetkisi, ilk derece mahkemelerin kararını onamak veya bozmak yönündedir. Özel yüksek dairenin kararı onama olursa karar kesinleşir. Karar bozma olursa ilk derece mahkemesi bozma kararına uyarsa karar kesinleşir, direnirse dosya yüksek mahkeme genel kurulunda görüşülür, genel kurulun kararı kesin olduğundan ilk derece mahkemeleri uymak zorundadır.

    5) Her arkadaşımın çeşitli yorumları ve kendi özel durumlarına mahsus soruları olabilir, bu sorulara mesaj ile tek tek cevap vermenin zorluğu da ortadadır. Sorusu olan arkadaşlarım akşamları telefonla sorarlarsa elimden geldiği kadar cevap vermeye çalışırım.

    Telefonum: 0505 6576412

  10. yalçın akyüz dedi ki:

    İsmail Turan abimize bu konularda araştırma yapıp ilgilendiği için gönülden teşekkür ederiz, sebep ne olursa olsun astsubay arkadaşların astsubay sınıf okulunda geçen eğitim süresinin yaş sınırı gözetmeksizin HİZMETten sayılması konusunda TEMAD ile koordine edilip SGK’ya veya meclise bir kanun teklifi sunulmalı. Gerçekten bu önemli konu, suç mu biz erkenden ASTSUBAY olduk? Bir yığın mağdur insan var bu konuda nasıl SSK’lılar, veya diğer memurlar askerliğini borçlanıp İŞE GİRİŞLERİNİ GERİYE ÇEKİP hak kazanıyorsa biz de askerlik yaptık bunu böyle değerlendirip en kısa zamanda uygulamaya geçilmeli; ÇÜNKÜ EMEKLİLİKTE BİR YIL FARK ETTİRİYOR. 15 Haziran 2002 tarihi itibarıyla HİZMET, YIPRANMA PAYI (5 YIL PEŞİN VERİLİYOR) VE OKUL DAHİL OLURSA senin YAŞ TABLOSUNDAN ÖNCE YAŞIN belli oluyor, sonra kazandığın tüm yıpranma yaşından düşülüyor, ben mesela boşu boşuna bir yıl daha bekleyeceğim. MAHKEME KARARINI GÖNDERDİM bu gün yarın sonucu gelir, okulu saymamış beni 48 yaşa tabi yapmış, saysa 47 yaşa tabi olacağım, bu da benim için bir yıl demek, BU KONU EN KISA ZAMANDA ÇÖZÜLMELİ, özellikle 1999 öncesi işe girenler için önemli.