Ankara 25°C
Açık
Ankara
25°C
Açık
Sal
28°C
Çar
25°C
Per
25°C
Cum
25°C
SON DAKİKA
Dolar
34,2746
Euro
37,7111
Altın
2.905,25
BİST
8.994,65
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
K.Maraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
GALERİ
DİYALOG
"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
Günaydın Komutanım,- Günaydın Osman, şu bizim yardım listesine baktım senin ismin de yoktu. Duydum ki sen de yardım etmek istememişsin.
- Evet Komutanım istemedim.
- Osman bence tekrar düşünmelisin. Çok yanlış düşünüyorsun. Git ismini yazdır, parayı ver. Eğer paran yoksa senin yerine ben vereyim. Bu bir dayanışmadır.
- Ben öyle düşünmüyorum Komutanım.
- Sen nasıl düşünüyorsun?
- Komutanım bence bir takım şeyler olduysa yargılansınlar. Bu yargılama süresince hukuki yardım için para toplamak yanlış. Daha önce de bir çok askeri personel yargılandı onlar için neden toplanmadı?
- Osman bir çok şeyi bilmiyorsun. Her şeyden önce biz silah arkadaşıyız. Olağanüstü bir durum var ve komutanlarımız bir komplo ile karşı karşıya. Biz ister sevelim ister sevmeyelim kurumumuzu korumalıyız. Bu çok önemli. Yarın çıkıp gelip seni de alabilirler.
- Komutanım ben bu konuda müsterihim. Her şeyden önce ben bu sembolik ücreti gücüm olmasına rağmen vermek istemiyorum. Çünkü ben tepkiliyim.
- Neye tepkilisin?
- Komutanım siz de kabul etmelisiniz ki bir çok astsubay çeşitli nedenlerle suçlu oldukları tam kanıtlanmadan taraflı askeri mahkemeler tarafından cezalandırıldılar. Bir çoğunun ailesi çok mağdur kaldı. Bu arkadaşlar için yardım toplandı mı? Ayrıca bizim özlük haklarımızın önüne geçiyorsunuz. Bizim birinci derecenin dördüncü kademesine düşmemizi Genelkurmay engelledi. Eski bir Genelkurmay Başkanımızın “Benim Teğmenim bir Astsubay’dan düşük maaş alamaz.” şeklinde açıklamalarını duyuyoruz. 30 yıllık Astsubay ile 1 Günlük teğmen bir olur mu? Bizi ötelediniz. Şimdi birlikten beraberlikten söz ediyorsunuz. Hangi birlik? Hangi beraberlik? Bizim sizi, sizin bizi sevmediğimizi artık herkes biliyor. Hatta bunu çok iyi de kullanıyorlar.
- Osman sizin bir çok şikayetiniz var biliyorum. Bizim görev kapsamını aşarak sizlere haksız davranışlar içine girdiğimiz muhakkak olmuştur. Ancak şunu bil ki bir çoğumuzun babası astsubay. Görev ve TSK. Gelenekleri nasıl ise biz öyle davranmaya çalışıyoruz. Ancak sizin özlük haklarınız konusuna gelince, bu konuda yerden göğe kadar haklısın. Ama bilirsin ki bir laf vardır. “ …. İstedim sana verdiler bana….” Bu siz assubaylar arasında da vardır. Hani komutana astın için izin istemeye gidersin ancak kendine izin alır, astının iznini unutursun. Bu hiç olmuyor mu?
- Olmaz mı komutanım. Böylelerimiz de var elbet.
- Maalesef bir de bizim gibi muktedir bir meslekte isen belki daha da şiddetli oluyordur. Ama bu doğru değil. Ben senin neler düşündüğünü çok iyi anlıyorum. Bir çok konuda da yerden göğe kadar haklısın. Ben en azından bundan sonraki meslek hayatımda sizlerin hukukunu ve haklarını savunacağım. Sizin için mücadele edeceğim. Yapabileceğim bu . Eğer sözümde durmazsam bana da “Ali” demesinler. Ama sen de lütfen büyük resmi göremesen bile bana itimat et. Bu durum çok olağan değil. Kurum olarak sahip çıkacağız. Bence tekrar düşün. Biz de tekrar düşünüp bu durumdan kendimize ders çıkaracağız buna inan. Ben senin imzanı atmanı istiyorum.
- Düşüneceğim komutanım.
- Teşekkür ederim.
Related Posts
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR
Sn.Günşer emeğinize,elinize,yüreğinize sağlık; ancak ukelalık etmiş olmuyorsam bir hususu aydınlatmak isterim. Haksızlığı hukuksuzluğu kimse savunmuyor, ben dahil birçok arkadaşım haklarımızı savunurken kullanacakları üslübun HAKARET VE MESNETSİZ SUÇLAMA olmamasını istiyoruz. Çünkü dikkat ederseniz bazılarının amacı üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğu görülüyor.
Her zaman ifade ettiğimiz gibi, OYAK ne yazık ki daha güçlü bir kurum olmasına rağmen bizler kadar katkıda bulunmayan birçok kurumun sosyal yardımlaşma kurumunun personeline sağladığı imkanları bizlere sağlamamıştır.
Bizlerin aidatları ile kurulan şirketlerin kârlarının tamamı bize nema olarak aktarılmamış büyük bir bölümü ile yeni yatırımlar yapılmıştır (Şirketin büyümesi için doğru olan da budur) bu durumda kurum iştiraklerinde tüm üyelerin hakları vardır. OYAK BANK satıldığında sistemde olanlar bir gecede yüksek nemalar elde etmiştir; peki örneğin benim zamanımda OYAK’ın amiral gemisi OYAK RENAULT satılmadıysa ya da şimdi sistemde olup yarın ayrılacaklar ileride ERDEMİR satıldığında kendilerini şanssız mı sayacaklardır? OYAK, YARDIMLAŞMA KURUMU MU YOKSA ROTARY KURULUŞU MUDUR?
OYAK tüm üyelerine katılımları nispetinde hisse senedi vermeli, dileyen üye yine birikimlerini EMS veya BDES değerlendirmelidir, böylece kurum hem adaleti sağlayacak hem de SPK tarafından her hareketi izleneceği ve hissedarlar tarafından temsil edileceği için yazınızda belirttiğiniz olumsuzluk ya da yolsuzluklar önlenecektir. Bu hususun takipçisi olmaya devam edeceğiz.
1970’li yıllarda İstanbul/Salıpazarında üç katlı bir binada kurulan OYAK Gayrimenkul ve yatırım Şti.nin kuruluşundan itibaren katkı verenler OYAKBANK’ın satışı konusunda da satışından elde edilen ve dagıtılan nemadan da hiç söz etmeye hakkı yok mudur? Bu konulara kenarından köşesinden dokundu mu sistem içinde olan arkadaşlar derhal “Siz paranızı aldınız çıktınız.Bizi kıskanmayın.” diye itiraz ediyorlar. Olaya her meslektaşımız kendi penceresinden bakınca, ortaya arapsaçına dönen,içinden çıkılması zor bir durum çıkıyor.Çözümün en adil ve en mantıklı yolu da Sayın Gürpınar’ın söylediği gibi “OYAK TÜM ÜYELERİNE KATILIMLARI NİSPETİNDE HİSSE SENEDİ VERMELİDİR.” diye düşünüyorum.
Şahsen ben OYAK yönetiminde bulunan kişilerin dürüstlüğüne inanmak istemiyorum, biraz matematiği olan sayın Erdal GÜNŞER’in yukarıdaki yazısını okuyunca ve OYAK ile ilgili diğer basındaki yazıları okursa bunu çok iyi anlayacaktır. Şu anda OYAK dipsiz bir kuyu gibi, kuyunun dibini görmek mümkün değil, su her geçen gün biraz daha bulanıyor. Hükümet OYAK’ı fesh etmeli veya hesaplarını mercek altına almalıdır. Bana faydası olmayan OYAK başkasına da yar olmasın.Pasta büyüdükçe nemalandırma azalıyor, peki paralar nereye buharlaşıyor. Bizlerin parası ile OYAK yönetimi gününü gün ediyor, bizlere de sadaka misali nema veriyor. HAKKIMI HELAL ETMİYORUM.
Üzerinde çok kafa yorulmuş, derli toplu bir yazı, kutlarım. Ben, OYAK’taki payımı 1/4 bırakarak ayrılmıştım, zaman içinde gayrimenkul satarak 4/4 üyeliğe çıktım. Sistemden ayrılan arkadaşlarımızın isyan ve itirazlarını haklı buluyorum. Yardımlaşma Kurumu yaftasına sahip bir kurum, eski üyelerini dışlamamalı, dışlayamamalıdır. Herkes kendince gerekçelerle ayrılmak zorunda kalmış olabilir, doğru çare, herkese dönme şansını vermek olmalıdır.
Saygılarımla…
GARİP AMA GERÇEK
GARİPLİK 1
SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve oyak’ı ; üyelik kesintisi, üyelere verilen hizmetler ve sağlanan emeklilik hakları yönünden karşılaştıran bir yazısını oyak’a gönderen bir meslektaşımıza verilen yazılı cevapta; kendisinin TSK’ya katılarak aynı zamanda kurum üyesi olduğu, üyenin yönetim konularına karışamayacağının bildirildiği ve meslektaşımızın cezalandırılmasının istendiği,
GARİPLİK 2
Nasıl seçildiği bilinmeyen birilerinin Genel Kurulda üyeleri temsil ettiği,
GARİPLİK 3
Askerlik görevini yedek subay olarak yapanın kesintisinin iade edilmediği veya aktarılmadığı,
GARİPLİK 4
Emekliye ayrılırken devam eden borcumun kalan taksitlerinin; üyelik sona erdiği için, birikmiş paramdan bir kerede kesildiği,
Fakat bulunulan dönem içinde tahakkuk eden nemanın dönem sonunda aynen ödendiği,
GARİPLİK 5
Emekli olurken verilen toplam para; bir-iki adet son maaşıma yakındı ve hiçbir işe yaramadığı ve hakkımı almış sayıldığım,
Bu parayla o günlerde ancak bir-iki adet renkli televizyon alınabildiği,
hem gerçekti, hem de garip…
———————————————————————-
YÖNETİCİ NOTU. Sn.Murat her konuda müracaat ve şikayet anayasal bir haktır kimse hakkını aradığı için mahkemeye verilemez bu konuda OYAK’a ayrı bir ayrıcalıkmı verilmiş doğrusu merak ettik
Her zaman belirttiğimiz gibi OYAK’ta kuruluşundan beri tüm üyelerin hakları vardır bu nedenle tüm üyelere katılımları nispetinde hisse senedi verilip kurum yönetim ve denetim kurullarında imtiyaza göre değil hisseye göre temsil hakkı sağlanmalıdır Bu talebimizin takipçisiyiz.
Sayın Murat, OYAK’ı eleştirmek tabii ki benim tekelimde değildir. Herkes eleştirebilir. Ancak bu eleştirinizi anlamakta zorluk çektim. OYAK gerçekten bir kişinin cezalandırılmasını sağlamış ise bu tam bir trajedidir. Ben şahsen siz bu savınızı kanıtlayana kadar size haddim olmayarak inanamayacağım.
Eğer bu yorumunuz bir kulaktan dolma laf üzerine veya kanıtlayamayacağınız bir olay üzerine ise lütfen savınızı tekrar gözden geçiriniz. Aksi taktirde doğru söylüyorsanız bunu da eleştirilerimize katalım.
Bu arada OYAK hakkında yukarıda yazdıklarımdan çıkan sonuca göre OYAK’ın bize hisse senedi vermesi ile sorunların bir nebze çözüleceğini hiç zannetmiyorum. Sonuçta OYAK bir tek assubaylara haksızlık yapmıyor. Önce halka, sonra yedeksubaylara ve sonra muvazzaflara değişik hatalı değerleme yöntemleri ile haksızlıklar yapıyor. Saygılarımla…