Çetelerin kendince dokunulmazlıkları vardır.
Yaşam tarzları bir nevi vahşi doğa yaşamını andırır.
Onların da, tıpkı, vahşi hayvanların idrarıyla belirlemiş oldukları alanları vardır.
Mensupları dışında kimseyi o alana sokmazlar.
Çeteler doymak nedir bilmezler.
Birse iki, ikiyse üç isterler…
İsterler ki her şey, her şeyin en iyisi onların olsun.
Gümünüzde uzmanlık alanlarına göre; uyuşturucu, kadın ticareti, para aklama, arsa-arazi, icradan ucuza mal kapatma, oto hırsızlığı, televizyon hırsızlığı, bilgisayar hırsızlığı, altın, pırlanta, ev-iş yeri soygunu yapan, din yoluyla para toplayan, pek çok çete çeşitleri mevcut olduğunu dünya basınından izliyoruz.
Toplumlar içinde yaşayan bunca çete varken hiç devlet içinde çete olmaz mı?
Eğer bir devlet kuruluş amaçlarına bir türlü ulaşamıyorsa, hep gelişmekte olan ülke olarak anılıyor ve hatta bazen gerileyen durumuna düşüyorsa, orada bir çete durumunun yokluğu iddia edilebilir mi?
Devletleri ele geçiren çetelerin en büyük özellikleri; ülkede yaşayan, kurumlarda çalışan insanların duygularını, inançlarını, emeklerini çıkarları doğrultusunda sömürerek kendilerine çıkar elde etmenin yanı sıra; adaletten yoksun yaşatmanın yanı sıra, insanları açlık ve yoksulluk sınırında yaşama itmeleridir.
Çeteler, kendilerinin dışındaki birlik içinde bulunan topluluklardan nefret eder hatta onlara bir nevi kin besler. Kendilerine direnç gösterici ortak kültür oluşturmamak için toplulukları bölmek ve devranlarını sürdürmek için her yolu mubah sayarlar. İşin acı tarafı, kültürel seviyesi düşük toplumlar çetelerin bu oyununa sık gelirler.
Devletlerdeki, devletin içine sızan, kendisini toplumdan yanaymış gibi göstererek gizlenmiş olan çeteler; ezici iktidarlarını sürdürmek, meydana getirmiş oldukları hukuksuzlukları, rantı, adaletsizlikleri sürdürmek için hemen hemen her kurumu etkileri altına alarak, elde etmiş oldukları üstün hakları kaybetmemek için adeta direnç gösteriler.
Çetelerce ele geçirilmiş devletlerin tipi özellikleri evrensel hukuk, adalet kavramlarından uzak birer kanun devleti oluşlarıdır. Hukuki yapılanmaları da buna göredir. Yargıda, kişilerin, toplulukların evrensel hakları yerine, devletinde geçerli olan, çetelerin etkileriyle hazırlanmış kanunlar yoluyla yargılanırlar.
Başkanı muhatapları ile kavgalı yardımcısı YAŞ üyelerine hakaretten yargılanıyor satılık kalemi zaten hakaretten sabıkalı olan bir teşkilat sorun çözebilirmi? Kapısından giremediği genelkurmay ile dumanla mı haberleşip sorun çözecekler, hani genelkurmay devre dışıydı? Genelkurmayın teklifi aynen yasalaştı Ahmet KESER göreve gelmeden teklif edilen denge tazminatı çıkınca biz başardık ilk ay farklarını TEMAD’a bağışlayın diyen yalaka takımı şimdi emekleri olmayan intibaklarda asılsız dilekçe bahanesi ile parsa toplama oyununu bozduğumuz için TEMAD BAŞLANGIÇ DERECELERİMİZDEKİ ADALETSİZLİĞİN ÖNLENMESİ VE TAZMİNATLARIN TÜM EMEKLİLERİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE ÇIKMASI İÇİN GAYRET GÖSTERMELİDİR eleştirisinde PARSA’ya takılmışlar çünki amaçları assubayın mücadelesini kişisel hesaplarına alet etmek olan ne satılmış yazar bozuntuları nede Salakoğlu bunu anlayabilir bu eleştiri ile belki hala vicdanı olanlar vardır demeştik ama yine yanılmadık