İçi boş olarak,
Öyle etrafı tehdit etmekle,
Atıp tutmakla,
Havanda su dövmekle,
Ne büyük devlet olunuyor
Ne de adalet sağlanıyor.
Özünde sağlam olunmadıkça,
İçten pazarlıklarla yürümüyor devlet gemisi.
Teröristler,
Dinciler,
Vergi kaçıranlar,
Rantçılar,
Devleti söğüşleyenler,
Neler neler koparmadı ki bu devletten.
Devlet yönetiminde biraz adap olmalı, edep olmalı, yetinmek nedir bilinmeli, utanmak olmalı, cömert olunmalı, tevazu olmalı, bilim ve kendini bilmek olmalı.
Cumhuriyet dönemiyle yeni düzenlemeler getirilmiş olan, geçmişin küçük zabiti, 2.7.1951 tarihli ve 5802 sayılı Astsubay Kanunu ile önce erbaş statüsüne sokulan sonra oradan çıkartılan, ordunun ağır yükünü omuzlarında taşıyan astsubayı, yıllardır hakları için adeta bir dilenci konumunda…
Yazılıyor, yazılıyor bitmiyor, bitirilmiyor astsubay statüsünün adaletsizlikleri.
Bu nasıl bir devlet statüsü ki insanın dokusuna ters ve bunda da ısrar ediliyor?
Assubaylar devletin koruyucu sınıfında en önemli görevleri üstlenmekte.
Ülkede dönen dolaplar onun canını ortaya koyarak sağladığı, katkı yaptığı güvenlik ortamında oluyor, hep.
Her türlü zorluklarına rağmen bu statüye dayanmış olan astsubayların hakları biran evvel teslim edilmelidir artık.
Marifet, erdemliliktedir.
Hakikatlerin üzeri uzun süre örtülemez.
Statü ayrımı yapmamak lazım,
Güven verici, güvenilir olmak lazım.
Assubaylar hâlihazır duruma razı değildir, anlamak ve sorunları gidermek lazım.
http://www.oncekultur.com/?Syf=22&;Mkl=895315
Marifet Assubayların Hakkını Teslim Etmektedir
08/07/2016
İçi boş olarak,
Öyle etrafı tehdit etmekle,
Atıp tutmakla,
Havanda su dövmekle,
Ne büyük devlet olunuyor
Ne de adalet sağlanıyor.
Özünde sağlam olunmadıkça,
İçten pazarlıklarla yürümüyor devlet gemisi.
Teröristler,
Dinciler,
Vergi kaçıranlar,
Rantçılar,
Devleti söğüşleyenler,
Neler neler koparmadı ki bu devletten.
Devlet yönetiminde biraz adap olmalı, edep olmalı, yetinmek nedir bilinmeli, utanmak olmalı, cömert olunmalı, tevazu olmalı, bilim ve kendini bilmek olmalı.
Cumhuriyet dönemiyle yeni düzenlemeler getirilmiş olan, geçmişin küçük zabiti, 2.7.1951 tarihli ve 5802 sayılı Astsubay Kanunu ile önce erbaş statüsüne sokulan sonra oradan çıkartılan, ordunun ağır yükünü omuzlarında taşıyan astsubayı, yıllardır hakları için adeta bir dilenci konumunda…
Yazılıyor, yazılıyor bitmiyor, bitirilmiyor astsubay statüsünün adaletsizlikleri.
Bu nasıl bir devlet statüsü ki insanın dokusuna ters ve bunda da ısrar ediliyor?
Assubaylar devletin koruyucu sınıfında en önemli görevleri üstlenmekte.
Ülkede dönen dolaplar onun canını ortaya koyarak sağladığı, katkı yaptığı güvenlik ortamında oluyor, hep.
Her türlü zorluklarına rağmen bu statüye dayanmış olan astsubayların hakları biran evvel teslim edilmelidir artık.
Marifet, erdemliliktedir.
Hakikatlerin üzeri uzun süre örtülemez.
Statü ayrımı yapmamak lazım,
Güven verici, güvenilir olmak lazım.
Assubaylar hâlihazır duruma razı değildir, anlamak ve sorunları gidermek lazım.
http://www.oncekultur.com/?Syf=22&;Mkl=895315