Dolar 37,9771
Euro 41,0340
Altın 3.683,52
BİST 9.299,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 20°C
Çok Bulutlu
Ankara
20°C
Çok Bulutlu
Çar 23°C
Per 22°C
Cum 18°C
Cts 16°C

ZEHİR ZEMBEREK

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
22/03/2013 7:28 AM | Son Güncellenme: 30/03/2024 12:45 PM
3

Sayın Balçiçek Hanım bir televizyon programında, hem de magazin ağırlıklı bir programda, kimsenin ağzının tadını kaçırmak istemediğini ifade ettikten sonra, assubayların ve ailelerinin çalışırken, hasta olduklarında ve sosyal hayatta ikinci sınıf muamelesi gördüklerini söylüyor. En sonunda “Olacak şey değil bu…” diyor.  Evet topluma söyleyebileceğimiz en güzel cümleyi sarf ediyor. OLACAK ŞEY DEĞİL BU…

Ancak söz çok tehlikeli bir silahtır. Bazen bu kelimeyi siz kullanırken, birden size karşı da kullanıldığını görebilirsiniz. Peki bunlar olacak şeyler mi? Bir camianın sorunlarını misyon edinip, camiaya özgüven aşıladıktan sonra, A-B-C planlarının olduğunu söyledikten sonra, hiçbir şey yapmamak veya yapamamak olacak şey midir?

Bir büyüklükten söz edip bu büyüklüğü, ekonomik ve üye katılımı olarak açıklayıp, sonra bu büyüklüğü söndürmek olacak şey midir? TEMAD web sayfasında Sayın Başkanın son mesajı yeni yıl mesajıdır. Ancak yılbaşından beri, özellikle disiplin kanunu, sosyal tesislere girmeme eylemi gibi konular var iken, üyelerle sohbet tarzında mesajları neden yok? TEMAD Genel Merkezi üyeleri ile sohbet ederken neden kılı kırk yarıyor? Yaş ortalaması yüksek bu üyelerin sağduyusuna hizmet edecek bilimsel destekli makaleler neden yok? Üyelere karşı bu ketumluk nedendir?

Direnişimiz için bilinçlenmemiz gereken bir dönemde gazetelere kendimizi yazdırırken, Gelecek Yüzyıl dergisine sorunlarımızı ve haklılığımızı üyelerimizle ağız birliği yapmak adına dergiye yazmamak olacak şey mi? Magazin dergisi hazırlamak ile neyi kanıtlayacağız? O kadar yılın çalışmaları olan “Biz kimiz, ne istiyoruz?” metnini bir kenara bırakıp yeni istekler icat edenlere, kendince facebook’ta madde madde deklarasyon sunanlara ortalığı bırakmak olacak şey mi?

Yeni İstanbul İl başkanımızın ilk televizyon programında yaşadığı başarısızlığı görmemek, eleştirmemek, hazırlıksızlığına şaşmamak olacak şey mi? Bu başarısızlığın sebebinin, sitemizin basın bölümü emekli assubaylar güç birliği platformunun oluşturduğu “Biz kimiz, ne istiyoruz” gibi bir çalışmanın Genel Merkez olarak yapılarak şubelere dağıtılmaması ve “Gelecek Yüzyıl” dergisinde yayınlanmaması sonucu oluştuğunu söylemek isterim.

TEMAD Genel Başkanımızın, insanların askerlik borçlanması ödemelerini komik bulmasını, Muvazzafların Disiplin Kanunu değişikliklerini eleştirmesini, Uzman Çavuşların, Sivil Memurların haklarına sahip çıkmasını, emekli assubaylara faydası olmayan abes işler olarak nitelemek olacak şey  midir? TEMAD Genel Başkanının çıkışını bir emekçi dayanışması ile götürmesi toplum açısından daha sağlıklıdır. Camiamızın hak ve itibarına kavuşması toplumsal haklar ve özgürlüklerle doğru orantılıdır.

Sayın Umur Talu ordu evleri birleşsin derken uzman çavuşun astsubay orduevine girememesini örnek göstermesi karşısında, haklar ve özgürlükler adına camiamızın en büyük savunucusuna karşı istenmeyen kelimeler saymak olacak şey midir? Sayın Balçiçek İlter’in bizim sorunlarımızı ele almasını sosyal medyada eleştirirken, bizim sorunlarımız ile kendi reklamını yapıyor diye lekelemeye kalkmak olacak şey midir?

Bunlar olacak şeyler değildir. Bizler, panayır soytarısı değiliz. Bizler, bir 17 Ekim sabahı hasadı kaldırılacak bir ürün değiliz. Bizler, yöneticilik oynayanların, kalabalık toplayıp dağıtanların denekleri değiliz. Bizler, dün ortaya çıkmadık. Bizler, planlı piknik organizasyonu olduğu için derneğimizin çağrısına kulak tıkayanlar değiliz. “Gel” denildiği zaman koşa koşa geliriz. Büyüklüğümüzden ve azametimizden korkan, başıma iş alırım diyen, haklılığımıza inanan ama korkaklık yapan yekten kenara çekilsin. Ama her şeyde “ben bilirim” deyip diğerlerini refüze eden, meslektaşına hasmane davranan, ekip çalışmasında egolarını yüksek tutan, sonra da; “-onlar bir şey yapmadı hep ben yaptım.” diyen kendi fikirlerini dayatıp diğerlerini kendi fikirlerine angaje etmeye çalışan yöneticilere prim verilmesin.

Son zamanlarda assubay toplumunun buluştuğu her yerde bulunan ve kitaplarını tanıtan yazarlarımıza da görev düşmektedir. Sayın Sami bey, sizin “Prangalı Düşler” kitabı yazarken amacınızın kendinizi ve bütçenizi tatmin etmek olmadığını düşünüyorum. Aksi taktirde bir otobüs yolculuğunda bitirdiğim o güzel kitabınıza haksızlık yapmış olursunuz. Sayın Hasip bey, sizden de astsubay olmanın avantajını kitabının tanıtımında önemseyen entellektüel bir yazar olarak düşünsel katkılarınızı bekliyorum. Şiş kebap yakmadan davaya sahip çıkılmaz.

Sitemizin basın bölümü olan Emekli Assubaylar Güç Birliği Platformu,  Assubayların hakları için vardır. Bu platform Assubayların haklarını savunmayanları kayıtsız şartsız desteklemez. Emekli Assubaylar Güç Birliği Platformu saman alevi gibi ortaya bir çıkıp bir kaybolan, bir küsüp bir barışan kişiler değildir. Adamcı değildir, yapılan işe bakar. Bu bağlamda son zamanlarda gelinen noktadan dolayı Emekli Assubaylar Güç Birliği Platformunun da önemli bir açıklama yapmasının zamanı gelmiştir.

Emekli Assubaylar İstanbul’da, İstanbul İl Başkanlığının girişimiyle Sayın Genel Başkanın davet edilmesiyle toplanmıştır. Bu toplantıdan sonra, sosyal medyada her gün twit atan parmaklar, assubayların haklı feryatlarını seslendirenler bir iki kelime sonuç bildirisi beklemişlerdir. Ama yok…. Soruyorum başarı nedir? Başarı; belediye otobüslerini toplantı salonuna sevk etmek midir? Başarı; salonu tıka basa doldurmak mıdır? Emekli Assubaylar İstanbul’da neden görkemli buluştu?Konya ve  Balıkesir buluşması diye organizasyonlar yapılıyor. Amaç sadece Genel Başkanımızı binler karşılasın mı? Genel Başkanımız kalabalık mı seviyor? Neden Türk gibi başlayıp gerisini getirmiyoruz?

Şube Başkanlarımız, Şube yöneticilerimiz, seremonilerinizi yine yapın. Ama sizin şubenizin yüksek sesten bir katkısı nedir? Bu bağlamda İstanbul İl Başkanlığı bir ilk yapmıştır. Sayın İl Başkanının üslubunu dikkatli inceleyip eleştirsem bile hakkını vermek isterim. Sayın Genel Başkan televizyonlara çıkıp halka bir şeyler anlattı. Soruyorum sayın şube başkanları, Genel Başkan masal mı anlattı?

Kısaca; Eylem var mı? Yok mu? Eğer eylem varsa, bu eylemin hazırlıklarına camiayı hazırlamak gerekmez mi? Eğer ciddi anlamda eylem yapılmayacaksa, camiaya mertçe çıkıp söylemek ve hiç olmazsa eylem beklentisinde olanların umutlarıyla oynanmasına bir son verilmesi gerekmez mi? Ya da sosyal tesis eylemleri, vakıflara üye olmamak gibi direnişler yeterli mi? Twitter’da her gün bir tag ile TT olmak,RT olmak bizim gazımızı almaya yetecek mi?

Yıllardır ayaklarımızın üstüne basamadık. Daha derneğe rutin ziyaret yapmadan, bir derneksel aktiviteye katılmadan, TEMAD sigortadan haberi olmadan, TEMAD A.Ş. kurma fikirleri ortaya atıp, sonra da üç kuruşluk aidat hesaplarını yapanlar var. Üye olmadıklarını söyleyip övünenler var. Son zamanlarda tehlikeli sesler yükseliyor. Bazı arkadaşlarımıza şubelerinden istifa edip genel merkeze üye olmaları ve aidatlarını genel merkeze göndermeleri öğütleniyor. Bu düşüncede olanlar acaba birliktelikten, birlikte hareket etmekten nasıl söz edebilirler. Milletvekili adayı çıkaralım dedik. Sonra “Genel Başkan acaba milletvekilliğine mi oynuyor?” dedik. Oysa Genel Başkanımız dururken kim milletvekili olmalı ki? Mecliste bizim için en iyi savaşacak kişi Genel Başkanımızdır. Yüz bin emekliyiz, İki yüz bin assubayız, bir milyon aileyiz dedik. Ancak on bin kişiyi Assubaylar Gününe toplayabildik. Sel miyiz, dere miyiz, göl müyüz hâlâ daha kendimiz bile bilmiyoruz. Doksan küsur şubemiz var diyoruz. Doksan şubede aynı duygu ve düşünceleri yaşatabilecek Sayın Başkaya’nın Prangalı Düşler kitabından başka hangi yazımız veya eserimiz var? Ezilmişlikten başka hangi ortak yanımız var?

TEMAD Genel Merkezinin bir yol ayrımında olduğunu hissediyorum. Ya mücadele edenler kalacak, diğerleri gidecek. Ya da mücadele edenler gidecek, diğerleri kalacak. Bir Facebook feryadı özeti gibi olan yazımdaki olabilecek üslup bozukluğundan dolayı şimdiden herkesten özür dilerim.

Tüm bu karşı çıkışlarımdan sonra yine de diyorum ki, Genel Merkez Yönetimimiz gelinen nokta itibarıyla oldukça başarılıdır. Uyuyan bir devi uyandırmayı başarmıştır. Korkumuz bu devin tekrar uykuya yatmasıdır.

Saygılarımla…

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
12/12/2015 3:40 PM
12/12/2015 3:40 PM
05/09/2015 11:04 AM
27/02/2015 5:22 PM
07/02/2015 7:04 PM
04/01/2015 6:09 PM
01/01/2015 2:00 PM
19/12/2014 9:17 AM
31/10/2014 6:24 PM
04/07/2014 7:37 PM
16/05/2014 7:49 PM
27/04/2014 8:10 PM
06/04/2014 11:02 PM
18/03/2014 10:33 PM
16/03/2014 9:43 PM
YORUMLAR

  1. Hikmet Gülke dedi ki:

    Değerli yazarımız Mehmet Ali KILINÇ’ı rahmet ve özlemle anıyor; eşine, çocuklarına ve torunlarına sağlıklı, bereketli, uzun ömürler diliyorum.

  2. M.Aytekin dedi ki:

    Değerli arkadaşımız Mehmet Ali Kılınç’ı aramızdan ayrılışının birinci seneyi devriyesinde rahmetle anıyor,ailesine sağlıklı yaşam dileği ile sevgi ve selamlarımı iletiyorum.Nur içinde yatsın.

  3. Hüseyin SAVCI dedi ki:

    Sevenlerine baş sağlığı diliyorum, Usta neye sahip çıkabildik ki sana sahip çıkabilelim?

    Durum geçen yıldan da kötü!

    Sen görevini yaptın, rahat uyu!

  4. Ersen Gürpınar dedi ki:

    Yüreği insan ve meslek aşkı ile dolu değerli kardeşim, seni maddi olarak kayıp edeli bir yıl oldu ama yokluğunun yarası henüz kapanmadı. Sen assubayların onur mücadelesinin bir meşalesi idin yazıların bizlere rehber olacaktır. Ruhun şad, mekanın cennet olsun.