Artık cephe savaşı yok… Birlik ve beraberliği yok edilerek sömürülmek veya ortadan kaldırılmak istenen ülkelerde işbirlikçi yaratıldıktan sonra hareket başlıyor… Yeni savaş yöntemleri, terör ve dinin birliğini bozan dini teşkilatlanmalar! Ve Türk halkı bunlarla karşı karşıya…
Sözde etnikliğe dayanan terör örgütleri ve farklı din anlayışı adı altında toplanan gruplarla ülkelerin altı oyulmakta…
Türkiye’de, halkın serbest dolaşımını, yatırımını engelleyen baskı altına alan, sindiren terör örgütünün icraatları yıllardır kan dökerek devam etmekte.
Dini gruplara ilişkin olarak, savaş içinde savaşı, birbirini yok etmeyi Irak’ta meydana gelen mezhepler arası savaşta gördük… Ülkelerinin elden gitmesi, işgal edilmesi mezhep ayrılığının önüne bir türlü geçemedi ve iki milyon Iraklının hayatını kaybetmesinde önemli rol oynadı.
Türkiye’de ise terör örgütü yıllardır ön planda dururken; dini temellerde oluşan menfaat grupları şimdilik siyasette etkin görünmekte… İlerde yaşanılabilecek karışıklıkta onların da Irak benzeri bir tutum izlemeyeceklerinin bir garantisi yok. Şimdiye kadar tarikatların, cemaatlerin bu duruma yönelik bir açıklamalarına henüz denk gelmedik. Denk geldiğimiz ise, TSK’nın yıpratılmasına yönelik yalan yanlış söylemleridir.
Türk halkının büyük emeklerle, fedakârlıklarla yetiştirdiği, biricik evlatlarını vatan savunmasına davullarla, zurnalarla, halaylarla, ellerindeki kınayla gönderdiği evlatları yarım asırdan fazlaca bir süredir; yedi düvelin desteklediği ve bu yolla para da kazandığı, gözü-kulağı olduğu, istihbarat verdiği Türk Milleti’nin yok edilmesine yönelik çalışan PKK Terör Örgütü’nün alçakça saldırılarına karşı koyarken, bize göre şehit, kimilerine göre ise kelle (!) olarak can vermektedir!
Canını canımız için veren şehitlerimizin milleti tarafından bağrına basılarak -protokolle halkın arasına polis barikatı olduğu halde- ebediyet yolculuğuna uğurlanmasında düzenlenen büyük törenler ise ülkenin başbakanı tarafından “yaygara koparılıyor” olarak değerlendirilebilmekte!
Mücadelede başarılı olmanın yolu kararlılıktan, birlik ve beraberlikten geçer.
Bir tarafta, büyük emekler sonucu, 2000’li yılların başında bitme noktasına gelmiş haldeyken günümüzde giderek artan terörle ağır aksak mücadele edilirken; diğer tarafta gerektiğinde kullanılmaya yönelik farklı, geçmişte oluşmuş olan ülke bütünlüğüne zararlı cemaatler de hızla yollarına devam etmekte.
Bir bukalemun gibi Türkiye’de her yere sızma yeteneği olan, hâkim, savcı satın almaktan, kiralamaktan bahseden ve bu yönü ile rüşvetçi, vergi vermeme ustası, devlet kadrolarına yapılacak atamalarda söz sahibi olabilen, devletin yurt yapmasının önüne geçerek avladığı yurtlarındaki çocuklarımızı Atatürk sevgisinden uzak yetiştiren, yaz tatillerinde çocukları evlerinden ayrı kamplara alan ve çocuklarını annesinden babasından koparak “çocuğu, ailesini beğenmez hale getirebilen”, Irak’ta ölen iki milyon Müslüman için sesini çıkartmayan kimilerinin basın yayını ise; PKK baskınını “derin PKK-derin devlet” ilişkisi altında, Türk Milleti’nin bağrından çıkan evlatlarından müteşekkil ordusunu gözden düşürecek, kuşku yaratacak, duyulan güveni sarsacak şekilde yayınlar yapması düşmandan başka kime yarar sağlar!
Ve görülen o dur ki geçmişte milliyetçiliği ile de tanınan kimi zavallılar da menfaatleri gereği olarak ne yazık ki bu yayın politikasını görev edinerek fırsat bulunan her yerde TSK’nın gözden düşmesi, güvenilirliğinin zedelenmesi için ezberlediklerini ev ev anlatılmakta…
Bugün kapitalizme koşan Libyalıların Kaddafi’yi linç ederken kullandığı “Allahu Ekber” nidaları düşündürücüdür. Kaddafi’yi Allah için mi yoksa kapitalist sistem için mi linç ederek öldürdüler? Kaddafi’yi linç edenler, kapitalist sistemi enselerinde, sofralarında, cüzdanlarında, ekonomik krizlerinde hissettiklerinde ne yaptıklarını anlayacaklardır.
Kapitalistlerin, Türkiye’de de Libya benzeri bir iç karışıklık yaratmak hedefleri olup olmadığı ve bu türden linç yapabilecek insan yetiştirilip yetiştirilmediği araştırma konusudur.
O halde anlamayanlara durumu anlatmak her Türk evladının görevi olmalıdır.
Türkiye, bir yerli savaş uçağı bile olmayan, tükettiği etini bırakın ülkenin güvenliğiyle ilgili anlık istihbaratını verenin üstünlüğünü bozmayacak şekilde ithal eden, dışa bağımlı bir ülkedir. Ve bu haliyle de bağımsızlığı büyük tehlike altındadır! Bu durumda olan bir ülkenin bölgesinde lider ülke ilan edilmesi, halkı yanıltmaktan başka bir şey de değildir.
Fransa’nın Total Petrol Şirketi yoluyla Libya’da petrol üretimine başladığına dair haberler basında yer aldı. Hayırlı olsun (!) Peki, Libya’ya özgürlük iddiasıyla söylemlerde bulunan Türkiye bu duruma karşı ne yaptı? Veya yapabileceği ne var?
Ülkemizin durumu geçmişten bu yana Atatürk dönemi hariç hep karmaşık olagelmiş. Şimdi ise eskisine göre oldukça karmaşık bir süreçten geçilmekte…
Türkiye, yabancılarca Türk halkına bırakılmayacak kadar önemli bir ülke. Onu korumak, ona sahip çıkmak her zamanki gibi sorumlu davranmaktan geçiyor…
Bitkiler için, özellikle de besin üretiminin yapıldığı yapraklar için güneş ışığı çok önemlidir. Sonbaharın gelmesiyle birlikte havalar soğumaya, gündüzler kısalmaya başlar ve Dünya’ya gelen güneş ışığında azalma meydana gelir. Bu azalma, bitkilerde bazı değişikliklere sebep olur ve yapraklarda “yaşlanma programı” olarak da nitelendirebileceğimiz yaprak dökümü başlar. Yaprak dökümü ağaçlar için bir zorunluluktur.
TEMAD’da yaprak dökümü başlamıştı ve devam ediyor devam edecek gibi de, hiç kimse giden gider kalan sağlar bizimdir demesin hepimiz kan kaybediyoruz, başkalarının yapamadığını bizler elbirliği ile yapmaya devam ediyoruz başta sayın genel başkanımızı ve yönetimdeki tüm arkadaşları sağ duyuya çağırıyorum, saygılar sunarım.
Genel Merkezimizdeki huzursuzluk ve çatlak öteden beri biliniyor.Dışarıya karşı birlik beraberlik görüntüsü verilse de yönetimdeki bazı arkadaşlar kendisini yönetim tarafından dışlanmış bir kenara koyulmuş gibi hissemektedirler, kırgındırlar.TEMAD artık tamamen TEK ADAM idaresine dönüşmüş destegi kendi içinden almak yerine,abartılı övgülerle veya ” Sayın KESER’e uzanan ellerinizi kırar dillerinizi koparırız!”gibi toplumu tehdit eden mafyavari yazılarla dış destekten beklemiştir.Sonsuza kadar destek verecegimiz TEMAD keşke iyi yönetilip kitle tabanımıza bazı kazanımlar saglayarak Sayın KESER’ce yönetimine devam etseydi hepimizin alkışını alacaktı.Ama olmayınca alkış yerine böyle muhtıralar da almak durumunda kalıyor.Umarız bu dostça uyarıcı yazıdan sonra birşeyler degişir.Her şeye ragmen yönetimin başarılı olma şansı vardır.Bu şansı nasıl degerlendirecek bekleyip görecegiz.Tabii bu istifalar önceden planlanmış,926 Sayılı Taslak Personel Yasasının akibeti beklenmiş ve ondan sonra uygulamaya konulmuş istifaların ilki degilse.İstifaların devamı gelebilir.Bakarsınız 5 Agustos’tan önce bir çok olay gelişmiştir ve hiç beklemedigimiz sonuçlar doğurmuştur.Burası Türkiye!
BİZ VAKTİNDE UYARINCA MUHALİFLİKLE SUÇLANDIK….! ŞİMDİ DOĞRULARI HERKES BİLSİN . ZARARI GÖREN YÖNETİM KURULU DEĞİL..!ZARARI GÖREN TÜM ASSUBAY CAMİASI OLUYOR ,ZAMANI KAYBOLAN HAKKINI ALAMAYANLAR, TÜM ÇALIŞAN VE EMEKLİ ASSUBAYLARDIR. GERÇEKTEN YUKARIDA EGO SORUNU VAR BEN BİLİRİM KONUSU VAR ASLA BİLGİLENDİRME YOK NEDEN NE YAPILDI Kİ NEYİ BİLDİRECEKLER , OMLET DAVASINDA SENEDE 1-2 BASIN AÇIKLAMASI YAPANLAR NEREDE MESLEKTAŞINI DÜŞÜNMEYENİ BEN HİÇ DÜŞÜNMEM
————————————————————
YÖNETİCİ NOTU.
Sn.Civan
Siz de birçok arkadaşımız gibi başarıyı arzu ediyorsunuz. Muhalif olmak ayrıdır eleştirmek, önermek ayrıdır. Müşterek davamızda bizi temsil edenler bizim sesimize kulak vermek zorundadır, şimdi bu talebimizi ilettik TEMAD tüzel kişiliğine saygılıyız.
TEMAD’ın derin sessizliğine ve yönetimdeki sarsıntının toplumla paylaşılmamasına ses çıkması gerekiyordu, nihayet çıktı. Yeni yönetim, eskisine oranla çok başarılı işlere imza atmış, hepimizi gururlandırmış ve umutlandırmıştır. Ancak, yönetimdeki istifaların sonrasında soru işaretleri havada asılı kalmış, hemen hemen temsil edilen toplum muhatap alınmaz bir görünüm sergilenmiştir. Sn. Keser’e desteğimiz sürmektedir, ancak, muhatap alınmamak kadar üzücü bir durum olamaz. “Yönetmeye değil, temsile geldik” düsturundan hareket eden insanlar, koltuk sarhoşluğuna mı tutulmuşlardır, yoksa bu koltuğu bir sıçrama tahtası olarak mı kullanacaklardır? Bu soruların yanıtlarını kısa zamanda anlayacağız.
Çıkan torba yasalarda adımızın anılmaması, umutlarımızı hep ötelemek; sinir uçlarımızı harap etti. Ne en üst rütbemize ne birinci dereceye bir kazanım alamamış olmamız, bence hezimettir.
Tanınan üç haftalık yanıt verme sürecini heyecanla takip edeceğiz. Bu haykırışları görmezden gelme dirayeti sürdürülürse de, gerekirse bir süreliğine üyeliklerimizi askıya alma ihtimalini bile düşünür olduk.
Saygılarımla…
HAK VERİLMEZ ALINIR, SİYAH ŞERİTLİLER…
Fazla yazıp zaman çalmamak düşüncesi ile , son dönemde beklentilerimizin gerçekleşmemesi ve pes hareketi sonrası yapılan yoğun baskılar altında bunalıma giren ve hayatına son veren/verecek olan meslektaşlarımızın VEBALİ açık söylüyorum TEMAD ın ve bir türlü strateji üretemeyen yöneticilerinindir.
Bırakın iç hesaplaşmalarınızı bir kenara da bu cana kıymalara bir son verin.Her ne kadar sorumlusu sistem deseniz de TEMAD da sistemin bir parçasıdır.
ACİL EYLEM PLANI AÇIKLANMALI VE YOL HARİTASI ÇİZİLMELİDİR.YOKSA CANLARIN KIYIMI SÜRECEK…
Eylem mi dediniz? Geçmiş olsun. Perşembenin geleceği, çarşambadan belli olurmuş. Eylem yapılmayacağı, yaptırılmayacağı, daha 2012 yılı Mayıs Ayından itibaren belli olmuştu.
Bu yönetim assubaylardan neyi talep etti de, assubaylar duyarsız kaldı?
-Seçildiklerinde kendilerine yeterli zaman mı tanınmadı?
-Maddi ve manevi destek talep edildi de, assubaylar bu çağrıya duyarsız mı kaldı?
-Gnkur.un Sayın KESER’i susturmak için takındığı tavra assubaylar suskun mu kaldı? Siyasiler dahi tepkilerini açıkça ortaya koymadılar mı?
-Medya gerekli destek ve ilgiyi göstermedi mi?
-Sorunlarımızın kamuya ve ilgililere duyurulmasında bir sıkıntı mı Yaşandı?
Bunların hiçbirisine evet demenin imkanı yoktur. 220 bin kişilik bir “Pes Grubu” tüm medyanın ve hatta diğer meslek gruplarının takdir, hayranlık ve sempatisini kazanmıştı. Bu rüzgarla, 2012 yılı Mayıs-Haziran aylarına kadar, sorunlarımız Sayın KESER tarafından açık, anlaşılır ifadelerle anlatılmış, bunları yayınlamaktan zevk duyan medya organlarının ve gazetecilerin olumlu tavırları ile karşılaşılmıştır.
Fakat sorunlara sebep olan kaynak eleştirilmiş, sorunu çözmekle yetkili ve sorumlu iktidara tek bir kelime dahi söylenmemiştir. Halbuki olay “kelime söyleme” olayı değil sorunu bilerek ve isteyerek çözmeyen, zamana yayan, Mecliste soru önergelerine verilen yanıtlarla, basın açıklamaları ile gaz alan, tarih ve süre veren, ancak gereğini asla yapmayan, yapmak istemeyen, hatta “Kabak Tadı verdiniz “ diyen iktidar yetkililerinin bütün söylemlerden muaf tutulduğu gibi, eylemler söz konusu olduğunda ise, iktidarın oyalama taktiği, TEMAD tarafından da vazgeçilmez bir tavır olarak ortaya konulmuştur.
Halbuki ben de dahil olmak üzere assubayların ezici bir çoğunluğu, bu yönetimin siyasi yapısına, felsefi düşüncesine bakmadan ortak sorunlarımız için koşulsuz tam destek vermiştik. Yalnızca modaya uyarak eleştiri yapmak adına bunları yazmıyorum. Bu yönetimi ve Sayın KESER’i tanımadığım halde, başlangıçta takındığı aktif ve olumlu tavırları nedeni ile açıkça koşulsuz destek veren birisiyim.( Bu sitenin “Kutup Yıldızı” köşesinde, “Sabrın Sonunda Adalet Yerini Bulmalıdır” ve “Vatan Sever Lider” yazılarını, bir sevgi, güven, tarafsızlık, haksızlığa, zulme karşı koyma duyguları için yazmış ve destek vermiştim. Bu gün aynı tavır gösterilse aynısını tereddütsüz yine yazarım)
-Bundan Sonra ne yapacaksınız? Planınız var mı? Çoook. Ne var? A,B,C,D planları. Nedir bunlar? Söylersek olmaz. Niçin? Muhataplarımız planlarımız konusunda önlem alırlar. Dendi.
-2012 ‘de yeni yasama yılı başladı. Milli Savunma Komisyonu üyesi Şirin ÜNAL ile görüştük, dosya verdik.
– Şirin ÜNAL; “sorunlarınızı bir dosya halinde Sayın Başbakana verdim” Diyor. Meslektaşlarımız Şirin ÜNAL’a soruyor. Cevap olarak; “Başkanınız her şeyi biliyor. Gidin O na sorun” şeklinde azar duyuyorlar. Birkaç gerçekçi soru ile azıcık ileri gidenler, ya azarlanıyor, ya da derhal engelleme ile karşılaşıyorlardı. Ne olup bittiği konusunda meslektaşlarımızın TEMAD Başkanına ısrarla sormalarına karşı, asla bir cevap alınması mümkün olmuyordu. Yeni yasama yılı, 15 Aralığa, 15 Aralık, 15 Ocak’a ertelenirken, bahar aylarının da kazasız belasız atlatılıp, Meclisin tatile girmesine kadar bir yol, bir çare bulunması gerekiyordu. Bulundu. İl toplantıları. Ne için? Sorunları yüz yüze anlatmak için. Kime? Zaten sorunları bilen ve her gün yazan meslektaşlarımıza. “Eylem yapalım. Yine oyalanıyoruz, avutuluyoruz, kandırılıyoruz^” önerilerine; “Sabredin, aşama aşama ilerliyoruz. Daha ne planlarımız var” dendi. Sonra eylem çağrısına karşı;
– Bizlerin çocukları torunları var. Bizler nezih bir toplumuz, bağırmak çağırmak bize yakışmaz diyenleri mi?
-Eylem mi? Ne eylemi? TEMAD’ımızı bekleyin. Sizlerin düşündüğünüzü onlar düşünmüyor mu? Siz onlardan daha iyi mi bileceksiniz” diyenler mi?
– Kızılay’da Sıhhıyede Eylem mi? Biber gazı, tazyikli su sıkarlar. Diyenler mi?
Bunları söyleyenlerden TEMAD Başkanının çevresinde bir grup oluştu. TEMAD Başkanı kendisine her koşulda, koşulsuz destek veren ezici bir çoğunluğu değil, koşulsuz taraftar grubunu dinlemek hoşuna gitti. Ancak iki satırlık yazılarla bu camiayı bilgilendirme gereği dahi duyulmadı. TEMAD kendi çevresinde oluşan bu “suturma ve sabır ekibi”nin söylemleri ile yıpranmaya, assubaylar yavaş yavaş ayrışmaya ve gruplaşmaya başladı. Bu durum, gün geçtikçe hızlı bir devinim kazanmaya başladı. TEMAD’ın bu etkisiz tavrı ve etkisizleştirme ekibi bizleri içten parçalamaya yetti de arttı bile.
Halbuki TEMAD Genel Başkanı, başlangıçtaki gibi açık ve net bir şekilde herkesi kucaklayıcı ve bütünleyici bir tavırla; “ Benim övülmeye, korunmaya, savunulmaya ihtiyacım yok.” Ben tüm meslektaşlarımın hakları için buradayım. Eleştiri elbette olacak, ben gerekli açıklamaları ve bilgilendirmeyi yaparım. Taleplerimiz karşılanmazsa, oyalandığımızı anladığımda, meydanlara çıkmaktan asla çekinmem. Eylem isteyenlere, kimsenin benim adıma saldırıya geçmesine izin veremem. “ demiş olsaydı. Başlangıçtan itibaren gruplaşmaların önünü kesmiş olacaktı. Tabi konu eylem olunca ve yapmaya istekli olmayınca, kırk dereden su getirerek, “Cengaver” oldukları ile övünen bu ekibin söylemlerinin kendisini de yıpratacağını hesaba katamadı.
Eylem; Disiplin Yasası yürürlüğe girmeden yapılacaktı. 2013 Yılının bahar ayları, il toplantıları ile değil, meydanları işgal ederek geçirilecekti. Ayrıca 926 Sayılı Yasanın Taslak Çalışmaları sırasında, olumsuzlukların düzeltilmesi ve TBMM tatile girmeden yasalaşması için yapılacaktı. “17 Ekim Assubaylar” Günü için Ankara’da olan meslektaşlarımızın sayısı hiç de yabana atılacak gibi değildi. TEMAD Başkanlığının İl ve İlçe örgütleri üzerinde etkili bir tavır koymamasına rağmen, bu topluluk oluşmuştur. O kadar TV. Kanalına çıkıldı, taleplerimizin gerçekleşmemesi halinde, Sıhhıye’de, Kızılayda, izin verilmese dahi eylem yapacağımızı, tüm meslektaşlarımıza buralardan duyuruyorum.” Anonsunu yapsa idi, ben tüm kalbimle inanıyorum ki, o eylemler, 30-40 bin kişilik gruplardan az olmayacaktı.
Ama eylem kime karşı yapılacak? Akılda dolanıp duran soru bu? İki kelime bile söz söylemekten imtina edenler, ne pahasına olursa olsun, Sıhhıye’yi, Kızılay’ı eylem için zorlar mı? Asla. Önceki TEMAD Başkanı Assubayların önünde büyük bir engel olmakla yoğun bir şekilde eleştirilmişti. Ben de en başta olmak üzere. Demokratik bir şekilde gelen, demokratik yollarla gider. Doğru da, bir kere seçildikten sonra; “ süre dolunca sandıkta gereğini gücünüz yetiyorsa yaparsınız” söylemleri ne kadar ahlakidir.. Seçilmeden önce gökteki yıldızları vaat edeceksiniz. Seçildikten sonra, benden bu kadar sürenin sonunu bekleyin diyeceksiniz. Çevresindekilerin söylemlerine bakın, bu söylemlerle sıkça karşılaşacaksınız.
Assubayların yıllarca grurunu inciten en önemli husus, ahmak yerine konmaları, olmuştur. Daha da önemlisi bizleri inciten kendi meslektaşlarımızın bize bunu yapmasıdır. Dilerim Sayın KESER, bizi hayal kırıklığına uğratmaya devam etmez. Yaşanan olumsuzluklara ve etkisiz bu tutumlara karşı son vermesini başarır.
kamuoyu temad’ın varlığını ve assubay sorunlarını bu site sayesinde öğrenmiştir,temad yönetimi iç çekişmeleri ve şahsi kaprislerini bir kenara bırakıp assubaylar için varolduğunun bilincine varmalıdır,yarın çok geç olabilir.saygılarımla
Assubaylar temsilcileri TEMAD yönetimine hiçbir STK üyesinin vermediği maddi ve manevi desteği vermiş ve desteklerinin devam edeceğini taahhüt etmiştir. Mücadele yöntemleri elbette ulu orta tartışılmaz ama ne oluyor ne bitiyor ne yapacağız gibi soruların yanıtı toplumla paylaşmalıdır Bu yönetim bırakın açıklamayı verdiğimiz desteğe teşekkürü bile esirgemiş üyelerine uzak kalmıştır.TEMAD’ın başarısı olarak belirtilen basında sesimizin duyurulması salt yönetimin değil yıllardır sürdürülen mücadele ve PES grubunun sayesinde olmuştur. inşallah yönetim bu yazıyı onur gurur meselesi yapmaz yanıtlar yönetimdeki muhalif arkadaşlarda bu işi sonuçlandırmalı yeni gelinler gibi hem ağlarım hem giderim dedikleri gibi hem muhalif hem ayni yönetimde olunmaz sorun öyle veya böyle çözülmelidir. Sn.Keser’ın sağduyu ve mantıkla hareket edeceğine inanmaktayız
Site yönetiminin yaptığı açıklamanın altına ben de imzamı atıyorum. Bu açıklama çok önemlidir. Dikkat edilirse, kırıp dökmeden, yıpratmadan bir uyarı yapılmaktadır. Bizler TEMAD’a akan dereleriz. Ancak dere var derecik var. Biz emekliassubaylar.org sitesi olarak, buz gibi, tertemiz, şırıltı ile akan güzel bir dereyiz. TEMAD yönetiminin bu nedenle daha hassas düşüneceğine inanıyorum. Daha fazla lafı uzatmadan bu açıklamanın akabinda yaşanacak gelişmelerin camiamıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Saygılarımla…
ÖNEMLİ BİR AÇIKLAMA .
Değerli Meslektaşlarımız,
Bu sitenin misyonu TEMAD ve mücadelemize destek vermektir, bunu tarafsızlık ilkesi ile yapıyor; bu ültimatom değildir iyi niyetle gerçekleri işaret eden bir uyarıdır.TEMAD yönetimini bugüne kadar hiçbir kayıt ve şart gözetmeksizin maddi ve manevi olarak destekledik, çalışmalarımız konusunda bilgilendirip görüşlerini aldık, yanıt ve bilgilendirme için ucu açık bir süre olmaması için 5 Ağustos tarihini yazdık. 5 Ağustos’un bir özelliği yoktur, belirli bir tarih farklı anlamalara neden olacağı için MAKUL OLACAK EN KISA SÜRE ibaresi ile değiştirdik. BİR BAYRAK YARIŞI OLAN MÜCADELEMİZİ TEMAD’IN ÖNDERLİĞİNDE BİTİRMEK EN BÜYÜK DİLEĞİMİZDİR.
Evet bu site muhalif değildi ve sadece eleştirme adına bu duyuruyu yaptı.Kim inanır vallahi artık kadir bile inanmaz.Yazık. Bu duyuru ile bir muhtırada siz vererek daha yönetimin ilk günlerinden itibaren yeni yönetimi yıkmaya çalışanların ağzına sakız verdiniz.Haklı olarakta ”bakın sizde yola geldiniz” tarzı yazarlar. Yine yazık. Kışlaya yansıyan,aleni görülen bir çok gelişme varken sadece cebe giren olmadı tarzı bir yaklaşım içinde olanlara destek veren ve sadece içinde istifalar var diye yürüyen çarkı sırf kendi isteğiniz doğrultusunda olmalı diyerek yapılan bu muhtıra hoş olmamıştır.Emeklilere zarar getirecektir.Hepinize geçmiş olsun.Ramazan dolayısıylada hayırlara vesile olsun.Assubaysam köle de değilim. Takipteyim.
KOLAY GELSİN..
İşler belirsizleştikçe fırsatlar ve imkânlar çoğalır. Herkes kendince bulanık suda avladıkları ile sepetini dolduracak. Bu gibi noktalara yerleşmiş ve fırsat kollayan güç merkezlerine “harekete geçin” çağrısı yapıyor.
2006 dan bu yana Temad onur mücadelesinin bayraktarı olan ve kimseler ortalarda yok iken yıllardır bu platformlarda https://www.emekliassubaylar.org sayfamız ve onun basın bölümü olan EMEKLİ ASSUBAYLAR GÜÇ BİRLİGİ PLATFORM’U olarak mücadelemizin geleceği için iyi niyetle TEMAD Gn.Mrk.Yönetimine yapılan bir uyarı sonrası gelişmeleri izliyoruz sağduyunun hakim olacağına inanıyoruz. Fırsatı ganimete çevirmek isteyenlere fırsat vermeyin.
[b]Saygıdeğer Meslekdaşlarım, Bizim haksızlıklarımızın kaynağında görevde iken tanıdığımız malum kişilerin davranışlarının olduğunu hepimiz biliyoruz bunların huyu emekli olunca da değişmiyor mücadelede onlar için kişisel çıkarları ve egoları için bir araç,her durumdan kendilerine vazife çıkarıp konuyu saptırıyorlar bunu kendi lehimize nasıl çeviririz hesabı yaparak öküz altında bırakın buzağıyı timsah arıyorlar konuyu saptırmada üzerlerine yok banal yorumlarla hamasi söylemlerle sözüm ona TEMAD yönetimine destek veriyor görüntüsünü yaratmayı amaçlıyorlar.
Yukarıdaki yazı gayet açık katılırsınız, katılmazsınız veya eleştirirsiniz saygı duyarız; Ama Bugüne kadar mücadeleye ve TEMAD’a sonsuz destekler sunun sitenin iyi niyetinden şüphe edemezsiniz bu haksızlık olur;
TEMAD yönetiminin toplumda umut rüzgarı estirdiğini saygımızı kazandığını sorunlarımızın çözümü için mücize beklemenin haksızlık olacağını,umutsuzluğun sadece önyargılıları sevindireceğini özellikle belirtip TEMAD yönetiminden umutsuzluğun, aşırı eleştirilerin sona ermesi adına beklentilerimizi karşılayacak açıklama yapmasını istemek TEMAD’a ve mücadelemize destektir.
Bunu saptırıp aba altından sopa göstermek olarak yorumluyanlarla TEMAD’ın bölünmesi tehlikesine işaret için çatlamış TEMAD logosu resmini bayrağı yırtmak, parçalamak,saygısızlık etmek olarak değerlendiren bayrakla rozetin farkını bile anlayamıyacak basit düşünce ve izan yoksunlarını kınıyor mesailerini polemikler yerine mücadeleye destek olarak kullanmalarını öneriyorum. SON SÖZ .Bugüne kadar mücadeleyi haksızlıklara bir isyan ve kendimize saygımızın gereği olarak yaptık; kişisel çıkar ve egolarına tatmin aracı olarak gören ahlaksızlardan olmadık olmayacağız.Saygılarımla[/b]
Gayet iyi niyetli kibar bir üslup içeren bu uyarı bunca tepkiye rağmen sses kalan bir yönetim için geç bile kalan bir uyarıdır. özellikle yönetimde muhalif olan arkadaşlar hem başkana karşıyım hemde yönetimde kalacağım düşünceniz yanlıştır bize zarar verecektir. Yönetim bu uyarıdaki hususların gereğini yapıp yeniden desteğimizi sağlamalıdır
[b]Sn.Mustafa Çoşkun’un mesaj panosundaki yorumu konu ile ilgisi nedeniyle buraya taşınmıştır[/b] Biz davamıza derneğimize inanmasak 75 yaşında maddi manevi sıkıntıya girip Temada destek vermezdik aylardır toplumun huzuru kaçtı cadı kazanı Temad içinde dışında kaynıyor bunu birkez daha gösterip aklınızı başınıza alın uyarısı yapmak gerçek dostların yapacağı iştir,site yönetimini bu nedenle kutlarım Temad yönetimine de hissi değil akli davanmasını öneririm
Bu yazıyı okuyanlar ve gereğini yapması gerekenler anlamamışlarsa art niyet arıyorlarsa zaten yapılacak birşey yoktur. Mücadelenin bayraktarı assubayların sesi olan sitenin bu iyi niyetli uyarısına sağduyu ile yaklaşılıp sorunların çözülmesini istemekten başka bir dileğimiz olamaz. Esenlikler dilerim.
Bir SÖZ vardır”TAKILMIŞ PLAK “gibi dönüp dönüp aynı yere geliyoruz diye. Arkadaşlar TEMAD Gn Bşk kim olursa olsun DEĞİŞMEYECEK tek şey HAKLARIMIZI almanın bugünkü koşullarda GENKURA bağlı olduğudur.
Önceki yönetimi PASİF, şimdiki yönetimi de AGRESİF diye mi suçlayacağız. Her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır. Önceki yönetim DİYALOĞ yollarını KESMEMEK için bazı konularda SUSKUN kalırken ,şimdiki yönetim DİYALOĞ yollarının kapanmasını da göze alarak TSK da ASSUABAYLARA yapılan AYIRIM-HUKUKSUZLUK ve ÖTEKİLEŞTİRMELERİ medya ve basın yoluyla yüksek sesle duyurdu. Buna yanlış yaptın diyemeyiz. Camianın istediği bu değil miydi. Bu çıkışların karşılığında da GENKUR kapıları kapatacak içe dönük eylemlere başlayacak idi. Bunları düşünmek ve görmek için FALCI olmak
gerekmez.
Asıl mesele bundan sonra yapılacaklarda BİRLİK BERABERLİĞİ sağlamamız gerekirken yaşanılan OLUMSUZ görüntünün herkes tarafından düşünülmesi gerektiğine inanıyorum. Temad Gn Bşk lığı da bir an önce yapacakları konusunda üyeleri aydınlatarak, DAĞILMAYA MEYDAN VERMEDEN TEMAD şemsiyesi altında hareketlerin BİRLEŞMESİNİ SAĞLAMALIDIR. UNUTMAYALIM BİZİM YASAL TEMSİLCİMİZ TEMADDIR. Gn Bşk lıkta bu SESSİZLİKTEN bir an önce sıyrılmalı üyeleri YAPILAN ve YAPILMAYANLAR konusunda TEREDDÜT etmeden bilgilendirmelidir. Kimse TEMADDAN 50 yıllık sorunların kısa zamanda ÇÖZÜMÜNÜ beklememelidir. Ama HUKUK kurulu da en kısa zamanda YASAL yollara başvurmalı, bir başlangıç yapmalıdır.
Üyeler olarak TEMADIN arkasında DİK duramaz,büyük bir GÜÇ oluşturamazsak AYIRIM HAKSIZLIK HUKUSUZLUK ve ÖTEKİLEŞTİRME hareketlerinin daha çok artacağını da kabul etmeliyiz. İşte DİSİPLİN KANUNU ile ilk adım atıldı.Lütfen İTİDALLİ ve DUYARLI hareket edelim.
————————————————————–
YÖNETİCİ NOTU.
Sn.Çam
TEMAD yönetiminin mücadele politikaları eleştirilmedi, toplumun beklentileri bellidir buna çözüm talep ettik, anlayışla karşılanacağını ve birlik içersinde mücadeleyi başaracağımızı umut ediyoruz. Huzur ve adalet dolu günler diliyorum.
ORGANİZE İŞLER BUNLAR
İlginç gelişmeler yaşanıyor.TEMAD Genel Merkez yönetimi ilk seçildiğinde ve göreve başladığında,hepimizde yani tüm üyelerde)büyük bir umutu uyandırmış ve hiç bir yönetime nasip olmayacak kadar geniş bir destek bulmuştu.Genkur yetkililerinin büyük öngörüsüzlüğü sonucu,yangından mal kaçırır gibi gece yarısı çıkarılan yan ödeme ayıplı kararnamesinin uyandırdığı tepki sonucu,muazzaf arkadaşlarımızın sosyal paylaşım sitesinde kurduğu Bu kadarına pes diyen as(T)subaylar gurubu kısa sürede 200.000 li sayılara ulaşınca,spontane olarak gelişen bu olumlu durumun estirdiği rüzgarı arkasına alan ve bu gelişmelerde hiç bir katkısı olmayan Ahmet Keser yönetimi,bu durumdan olabildiğince yararlanarak Medyada yakaladığı boy gösterme şansını kullanarak kendi çıkarlarına dönüştürme gayreti içine girmişler,kafalarının arkasındaki kendi emelleri uğruna, yakalanan bu desteği heba etmişlerdir.Bu güçlü gurupları Kunyalı veya yanyalı ebusuut efendilerine teslim ederek,kendileri gibi düşünmeyen üyelerini;hakaret-aşağılama-bezdirme-yıldırma yöntemlerini az sayıdaki tetikçilerinin saldırıları marifetiyle dışlatmışlar ve yorum yaparak görüş açıklamalarını engellemişlerdir.TEMAD’ın kurumsal kimliği arkasına saklanan bu zavallı beyinlerini başkalarının emrine vermiş tetikçiler,Atatürk-Cumhuriyet-vatan-Millet yada Ulus,Bayrak diyenleri siyaset yapmakla suçlamışlar,aynı tetikçiler İktidar partisine blok olarak oy verilmesi için,TEMAD’ın Assubayları angaje etmesi gerektiğini yazacak kadar Aymazlaşarak kendi siyasi düşüncelerinin kabul edilmesi için siyasetin BABASINI yapmışlardır.TEMAD’ın kurumsal kimliği denilince Üyelereinin tamamının kucaklanması gereği akla gelir.Yosa ne Ahmet Keser ne Yüksel Binici kurumda değildir,kurumsalda değildir.Kimsed TEMAD’ın kurumsal kimliğini eleştirmedi.Baştan beri eleştirilenler Ahmet Keser-Yüksel Binici ikilisi ve ebusuut efendileri ile Abuzittin efendileridir.TEMAD amblemini çatlamasına gelince,bu amblem Ahmet Keser-Yüksel Binici ikilisi ve ebussut efendileri ile Abuzittin efendilerinin del birliğiyle,üyeleri dışlamasıyla çatlatılmıştır.Gelmiş-geçmişTEMAD Başkanları içinde en etkilisi olan Balıkkesir İl Başkanı Sayın Zafer ÇİMEN’i bezdiren-yıldıran ve kaçmasını sağlayan cemattçiler tarafından çatlatılmıştır.Beylikdüzü ilçe Başkanı sayın Hamdi ÖYKE’ye saldıranlar tarafından çatlatılmıştır.Bir kaç iyi niyetle shhiplenmeye çalışan arkadaşımız dışında ne gariptirki ağızlarına Bayrak sözünü almayan zavallılar malum orkestrası tarafından yalnızca ve hiç bir art niyet olmadan uyarı görevini yapan TEMAD kırılmış amblemini durum tesbiti olarak kullanan site yönetimini linç kampanyası başlatılmıştır.Ben tekrar ediyorum,bu yasalar (TSK disiplin yasası ve 926 sayılı TSK personel yasası)değişikliği ancak 50-60 yıl arayla gündeme gelebilmektedir.Assubayların uğradıkları haksızlıklar ve mağduriyetleri gibi,uygulamaları,davranışları ve şovları neddeniyle bu konularda dertleri olmadığına inandığım Ahmet Keser-Yüksel Binici ikilisi ve onlar tarafından desteklenen tetikçileri Assubay meslek gurubuna 50-60 yıl daha kaybettirmişlerdir.Assubay ve Assubaylık dışında hiç bir derdi ve planı olmayan bu site Yöneticilerini,bu yeni yetmelere LİNÇ ETTİRMEYECEĞİZ.Bu durum bu Assubay sırtından nemalanan ve yönetimi eline geçirmiş bulunan bu günkü organizasyon tarafından böylece biline.
Ben yazınızla TEMAD eleştirilmiştir demiyorum. Temadın da eleştirilecek yönü olabilir. Ama bu hakarete ve dağılmaya meydan vermemelidir. Yazınız belki de daha önceden yazılmalı veya TEMAD yönetimiyle SORUNLAR BİRE BİR görüşülmeliydi. Belki o zaman bugünlere gelmez yaşanılan bu BOŞLUKLAR ve AYRILIK rüzgarları esmezdi. Ama şundan emin olmalıyız ki,bugün buralarda lehte veya aleyhte yazı yazan arkadaşlarımızın hepsi TEMADIN varlığını ve birliğini destekliyor daha iyi olması için gayret sarfediyorlardır. Sadece bazılarının kullandığı üslup ağır oluyor buna dikkat etmek gerekir. Yoksa yazınız yerindedir TEMAD yönetimini UYARMAYA yöneliktir.Doğrudur.
—————————————————————
YÖNETİCİ NOTU .
Sn.Çam
Siz de bu sitede yıllardır yazar ve üye olarak mücadeleye katkı sağlıyorsunuz, hiçbir değerlendirmede hiçbir yazıda kişisel amaç ya da TEMAD tüzel kişiliğine zarar verecek faaliyet içinde olmadık,olmayacağız. Birileri kişisel ego ve ikbal peşinde koşarken bu site ve üstlendiği misyon sadece MÜCAADELE VE TEMAD’a destek olmuştur.Hakareti şiar edenleri toplum biliyor bu sitede seviyeli tarafsız çalışmalarımız TEMAD BİR NEHİR BİZ ONA AKAN DERELERİZ sloganı ile devam edecektir.
Neymiş efendim bu yazı muhtıra imiş öyle mi, o halde neden 3 yönetici istifa etti 8 yönetici oyu ile erken seçim kararı alındı, demek ki sorun varmış iyi niyetli uyarıyı muhtıra diye yorumlayanların biraz yüzü kızarır mı ?