Bugün size bir hikaye anlatacağım. Bu dünya sadece biz insanların değil ya… Biraz da diğer canlılardan bir hikaye yazalım.
Kedileri bilirsiniz. İnsanlara yakın yaşayan bu canlıların bazı özellikleri insanlara çok benzer. Kimi sevimlidir, kimi yaramazdır, kimi de hovardadır. Yani çeşit çeşit karakterde kedi vardır. Bizim kedimiz Tekir, acarlığı, kavgacılığı ve diğer dişiler üzerinde kurduğu hakimiyet nedeniyle bir nevi hem mahallenin iftiharı, hem belası, hem de maskotu olan dominant bir karakteriymiş. Bu duruşu nedeniyle de çok şımartılmış olduğundan istediğini istediği zaman yapmak, başka kedileri korkutarak üstünlüğünü korumak hoşuna gidiyormuş.
Bir Mart soğuğunda mahallenin azmanı Tekir yine damdan dama, balkondan balkona atlayıp hovardalık yaparken, uzun mesafeye öyle bir sıçrayış yapmış ki, aradaki elektrik tellerini fark edememiş. Karşı balkona kendini attığında bir bakmış ki, alet tellerde kalmış. O güne kadar her önüne geleni beceren Tekir için bu durum çok ağırmış. İlk etapta çok feryat etmiş. Günlerce sokağa çıkamaz olmuş. Hiçbir icraatı olamayacağını bildiği halde yine de bu durumunu kimseye söyleyememiş, gizlemiş. Etrafında bu olayı bilenlere de bu konuda konuşmayı yasaklamış. Cinsel organı olmasa da mahallenin azmanı olan Tekir’in bu durumunu, mahallenin diğer kedileri yüzüne karşı hiçbir şey söyleyemese de kulaktan kulağa birbirine anlatıyorlarmış. Herkes Tekir’in camdan cama atlarken aletini elektrik tellerine kestirdiğini anlatıp gülüşüyormuş. Tekir de kimse yüzüne karşı bir şey söylemediği için zaman zaman bunu unutup yine eskisi gibi “–yaparım, -ederim” deyip asıp kesiyormuş. Ama yine de Tekir’in de avantaları azalıyormuş.
Tekir’in bu durumunu bilen ancak hem onun şerrinden korkan, hem de ondan sıkılan bir yakını artık Tekir’e bir akıl vermeyi gerek görmüş. Çünkü Tekir’in herkes tarafından bilinen durumu karşısında yayılan alaysı tavırları görüyormuş. Dişi kediler Tekir’in yanından en seksi tavırlarını takınıp geçerken, Tekir’in gizli gizli acıklı bakışları çok hoşlarına gidip kendi aralarında gülüşüyorlarmış. Neyse bizim Azman Tekir’in yakını, bir gün Tekir’in yanına yaklaşarak, demiş ki; “-Bak sana bir teklifim var. Eğer benim dediğimi yaparsan hem senin liderliğini kabul etmeye devam ederler, hem para kazanırsın, hem de sen bir iki pozisyon görüp mutlu olursun.” Tekir, her ne kadar gururuna dokunsa da bu durumu kabul etmek zorunda olduğundan merakla ne yapması gerektiğini dinlemiş ve uygulamış. O tarihten sonra Tekir çok mutlu olmuş.
Tekir ne mi yapıyormuş? Şey… Biz menejerlik diyelim.
[b]Sn. İrfan Yılmaz’ın mesajı konu itibari ile makalenin yorumlarına taşınmıştır; Bilgilerinize[/b]
Sayın site yöneticileri intibak yasası çıktı faydalananlara hayırlar getirsin karlı dağlarda azgın denizlerde çalışan astsubaylar klimalı ofisteki memurla bir olurmu öncelikle genelkurmay itiraz etmesi lazımken haksızlık yaptılar binlerce kişi intibaktan faydalanmamıştır İsmail Turan beyin davası bizlere umuttur merakla bekliyoruz. Tüm arkadaşlara hayırlı yıllar diliyorum
Sayın İsmail Ağabey,
Ben 2/1’den emekli oldum.Kendi nam hesabıma 2 yıllık yüksekokul bitirdiğim için intibakla 2 kademe verilecek.Sonuç olarak 1 nci dereceye düşemiyecem.
Bu aşamada yapabileceğim birşey varmı.Saygılar sunarım.