Kuzunun üzerinde: Seçimden önce
Kurt’un üzerinde: Seçimden sonra… yazıyor
Alttaki yazının tercümesi:
Geçen sefer Beyaz Saray’da olduklarında;
Bize yalan söylediler ve Irak savaşında 4 trilyon dolar harcadılar. Bush bize asrın mega resesyonunu (ekonomik durgunluğunu) hediye etti. Gayrımenkul endüstrisini mahvettiler, 5 milyon kişi iflas etti, son 25 yılın en yüksek işsizlik oranını yaşattılar!
Acıdım şu Amerikalılara… Irak Savaşında biz akıllılık etmiş, o savaşa girmemiştik. Şimdi Suriye kaynıyor, bu sefer Amerikalılar uyanmış gibi…
Ya biz?
Ne dersiniz?
Bir de fıkra…
Bir vatandaş vefat eder, köyün hocası izindedir. Cenazeyi kaldıracak, namazını kıldıracak kimse yoktur. Kimse bu işe talip olmaz. Hacısı, yarı mollası bu işe yanaşmaz… İş Bekri Mustafa’ya kadar düşer… Bekri Mustafa Mahallenin sarhoşu, hiç ayık gezmez…
Bekri Mustafa bakar olacak gibi değil, cenaze orta yerde kaldırılmazsa kokacak… Çaresiz mevtayı yıkar, cenaze namazını kıldırır, namazdan sonra gidip mevtanın kulağına bir şeyler söyler…
Cenaze defnedilip köye dönülünce herkes Bekri Mustafa’nın etrafını sarar, sorarlar;
-Cenazenin kulağına ne söyledin? Bekri Mustafa;
-Öbür tarafa vardığında oradakiler buraları sorarsa, uzun uzun anlatmaya gerek yok “Bekri Mustafa Cenaze Namazı kıldırıyor” de, onlar anlar!
Bu fıkra özel birisi için buraya yazılmamıştır. Üzerine alınan olursa yalnızca kendi fikri, kendi yorumudur.