Aynı coğrafyada aynı genlere sahip kişilerin oluşturduğu topluma millet deniyor. Üç kıtaya hükmeden bir cihan imparatorluğu saltanat yüzünden parçalandı; SEVR anlaşması ile son padişah ülkeyi düşmana terk etti. Her toplumun kaderini değiştiren bir lider olduğu gibi bize de Allah Mustafa Kemal ATATÜRK’ü nasip etti. Bir imparatorluğun küllerinden yeni bir ülke TÜRKİYE var edildi. Ülkeyi kuran İstiklal savaşı mucizesini gösterenlerin vatan ve millet aşkından başka bir düşüncesi olmadığı için ne padişahlığı ne de halifeliği kabul ederek modern dünyaya açılan Laik demokratik hukuk devleti Cumhuriyeti bize armağan ettiler.İlk kurulan partimiz CUMHURİYET HALK PARTİSİ Cumhuriyetin çimentosu oldu, bir çok devrim ve yatırımlarla çok kısa bir sürede ikinci mucizeyi yaşattılar, ardından çok partili döneme geçildi. Elbette tüm ülkelerin gıpta ile izlediği bu müthiş gelişmenin önü kesilmeliydi, emperyalistlerin ülkemize el atmalarından sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, olmadı. Ülkemizde bugüne kadar onlarca partiden tek başına iktidar olanlar ve koalisyonlarla 2002 yılına gelindi.
2002 yılı seçimlerinde kendilerinin bile hayal etmediği bir seçim zaferi kazanan AKP iktidarı bu ülkeyi 13 yıl tek başına idare etti. Elbette çağın gereklerine uygun yatırımlar oldu ancak kamuoyu vicdanında Laik demokratik hukuk devletinin zarar görebileceği endişelerine 17-15 Aralık yolsuzluk iddiaları ve teröre verilen kabul edilemez tavizlerle bu coğrafyada ülkemizin en büyük teminatı olan Türk ordusuna kumpaslar yaşandı, diğer malum olaylar üzerine 7 Haziran seçimlerinde halk AKP iktidarına verdiği VİZE’yi kaldırdı.
Gerek siyasi manevralar, gerekse halka verdiği sözleri gerçekleştirme şartı ile koalisyon için partilerin kapısını çalan AKP iktidarına CHP ve MHP ya bu şartları kabul edin ya da birlikte hükümet kuramayız yanıtını verdiler. Bunun sonucu olarak 1 KASIM 2015 tarihinde seçimlerin yenilenmesi kararı verildi. Yaşanan bu süreci hepimiz birlikte izledik.
1 KASIM seçimlerinde AKP parti yönetimdekilerinin bile tahmin etmeyeceği bir şekilde yeniden tek başına iktidar oldu.
Sonuçlar hakkında hepimizin olumlu ve olumsuz değerlendirlemeleri vardır saygı duyarız. Konuyu yüzeysel olarak değerlendirirsek; yaşanan bunca olumsuzluğa rağmen bir partinin oylarını arttırıp tek başına iktidar olması elbette başarıdır. Bu başarıya muhalefetin koalisyon çalışmalarındaki olumsuz davranışları halka anlatamaması AKP’nin bunu muhalefetin hükümet kurmayı engelle şeklinde lehine kullanması, hatalardan ders alındığı imajı yaratılarak terörle yapılan mücadele kararlılığı, koalisyonun ülkede istikrar sağlayamayacağı gibi davranışlara muhalefet partilerinden CHP de ne yazık ki ATATÜRK’ün kurduğu partide vatansever ve demokrat olan kişilerin kadro dışı bırakılarak hiziplerin, dinazorların, aşırı uç temsilcileri yer alması demokrasiye saygıdan kerhen verilen oyların başarı sayılması gibi olumsuzlukları genel başkanın mütevazi ve dürüst kişiliği önlemeye yetmedi. MHP’nin ise her fırsatta AKP’ye stepne olarak değerlendirilen davranışları milliyetçilerin tepkisine yol açtı HDP ise kendisine bir önceki seçimde sorunların varsa demokraside çöz bu yüzden sana oy veriyoruz diyenleri, terörü bir kez olsun açıkça lanetlememesi sırtını kandile dayadığını açıkça beyan etmesi nedeniyle kaybederek sadece kürt’üm o halde oy vermeliyim psikolojisinde olan bölge halkından oy alabildi ve önemli miktarda 21 milletvekilini kaybetti.
Elbette herkes başarısızlığına bir kılıf bulacaktır; öz eleştiriyi yalakalar boşa çıkarma gayretine girecekler ve seçimin kazanılmasında farklı bahaneler ortaya çıkacaktır. Üzülenlerle seçim zaferi olanların değerlendirmelerini hep birlikte izleyeceğiz.
Seçimlerden önce assubayların oy gücünü ne yazık ki temsilcimiz TEMAD yönetimi kullanamadı, bu konuda assubay kamuoyunu tatmin edecek hiçbir çalışma içersinde olmadılar. Binlerce meslektaşımızın katıldığı, sitemizde yapılan SİYASİ PARTİLERE DEKLARASYON kampanyasının yanı sıra özverili arkadaşlarımızın kişisel gayretleri ile sesimizi siyasi partilere duyurmaya çalıştık. MHP ve CHP daha önceki yasama dönemlerinde bizlerle ilgili teklifler sundular, ancak ülkemiz demokrasisinde muhalefetin ağzı ile kuş tutsa derdini anlatamayacağı bir anlayıştan dolayı bu teklifler iktidar partisi AKP tarafından dikkate alınmadı. Yine yıllarca süren hak hukuk mücadelemizin sonunda Genelkurmay tarafından MSB aracılığı ile Başbakanlığa gönderilen teklifler diğer memurlara emsal olur ya da bütçe dengelerini bozar gerekçesi ile kabul görmedi, verilen bu teklifleri de TEMAD yönöteminin genelkurmayda oluşturduğu olumsuz havanın da etkisi ile genelkurmay tarafından takip edilmedi.
7 Haziran seçimlerindeki oy kaybının yarattığı endişe ile iktidar partisi daha önce karşı çıktığı iyileştirmeleri mitinglerde vaat olarak sıralamaya başladı, nitekim başbakan Malatya mitinginde polisler, uzmanlar ve assubaylarla ilgili tekliflerin hayata geçirileceği sözünü verdi. Şimdi bunların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Muhalefet partileri tarafından verilen çözüm vaatleri AKP iktidarı tarafından da tekrarlandığına göre gerçekleşmesi için hiçbir mazeret kalmamıştır . Bu kez TEMAD yönetimi kişisel hesapları bir yana koyarak lütfetsinler de bu vaatlerin gerçekleşmesini sağlamak için kararlı bir şekilde konuyu takip etsinler, bizler de bireysel olarak bu konuda sesimizi duyurmaya çalışmalıyız.
Değerli arkadaşlarımız, zaten bizim taleplerimiz hiçbir zaman imtiyaz ve yeni hak talepleri olmamıştır. Taleplerimizin bir kısmını genelkurmay başkanlığı idari uygulamalarla karşılayabilir. Haklı taleplerimizi çok iyi anlatmak gerekmektedir.
ÖNCELİKLE: Emniyet hizmetleri meclis stenografları, ziraat ev ekonomisti gibi görev koşulları ve sorumlulukları assubaylarla kıyaslanamayacak MYO mezunu kamu görevlileri gibi assubayların da göreve başlangıç derecesi 9/2 olmalı, daha önce subaylarda olduğu gibi assubay kaynağını teşkil eden Asb.MYO yasasından önce assubay nasbedilenlerin intibakları 9/2’den, kendi nam ve hesabına 4 yıl süreli fakülte ve yüksek okul bitirenlerin intibakları da 8/1 dereceden yapılmalıdır.
Assubayların subaylara ödenen 6 tazminattan MAKAM ve Görev tazminatının söz verildiği gibi assubaylara da verilmesi sağlanmalıdır. Bu haklarımızın verilmesi iktidar ve muhalefet partileri tarafından dile getirildiği için gerçekleşmesinin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Seçimlerin ülkemize barış, istikrar ve huzur getirmesini diliyoruz.
SİTE VE ASB.GÜÇBİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ