BİZDEN OLANLAR VE BİZDEN KALANLAR

BİZDEN OLANLAR VE BİZDEN KALANLAR

(E. SG Asb.Şükrü IRBIK- Av.Erkan AKKUŞ)

Çileli bir mesleğimiz var,

Zor bir mesleğimiz var,

Haksızlıkları dibine kadar yaşayan, en başta savunması gereken kendi kurumu tarafından eğitimde, statüde, özlük haklarında önü kesilen bir meslek bizimkisi. Hizmetimi görecek kadar bilsin, aç ölmeyecek kadar ekmek bulsun. Fazlası olmasın. Zaten eksiksiz tamamı sıvasız evlerin çocuklarıdır assubaylar.

Tüm bunlara karşın assubayların çok büyük çoğunluğu mesleğiyle gurur duyar, gurur duyar çünkü yaptığı işin VATAN SAVUNMASI olduğunun bilincindedir. Masasının başından manikürlü elleri ile biliyormuş gibi yapıp emir verenlerden değildir assubay, bilen ve bildiğini bizzat uygulayandır. Emektir, akıldır, çabadır, sevk ve idaredir, uygulamadır.

Gün gelir emekli olur, kazasız belasız emekli oldum diye kurban kesen assubay çoktur.

Kimisi –haklı olarak- yaşadıklarını tekrar hatırlamak istemez, unutmak ister, yaşanmamış saymak ister. Çünkü meslek hayatı boyunca o kadar ağır bedeller ödemiş, o kadar canı yanmıştır ki, her hatırlayışında sol yanına bıçak misali acılar saplanır.

Çok az da olsa, assubay olduklarını gizleyenlere, utananlara görevden tanıdığımız emekli olunca da birine yaslanmadan ayakta duramayan çıkarı için meslekdaşlarına hakaret ve iftirada bulunan ahlak yoksunlarına da ne yazık ki tanık oluyoruz.

Tüm bunlara rağmen emeklilikten sonra da mesleği, dahası halen görevde kendisi ile aynı çileleri çeken meslektaşları, çileli emekli arkadaşları için yaralarına tuz basıp mücadeleye devam edenler de mevcut.

İki örnekten bahsedeceğiz.

Avukat Erkan AKKUŞ, müstafi bir meslektaş, Türkiye’nin neredeyse ayak basmadık yerini bırakmamış, kendisini askeri davalarda konusunda yetiştirmiş, başarılı bir avukat. Aldığı davalarda işin maddi boyutunu bilemeyiz, müvekkil-avukat arasında bir konu, ancak başarılı dava sonuçlarına, maddi durumu yetersiz meslektaşlarının davalarına ücretsiz baktığına tanığız. Yazının başlığında olduğu gibi BİZDEN BİRİ ve BİZDEN BİRİ olarak kalmış. Başarılı bir avukat ve başarısını asker kesimin sorunlarına adamış. İcra avukatı olmak, ya da boşanma avukatı olmak gibi hem daha paralı hem daha kolay yolu seçmemiş. Belli ki geçmişteki mesleğine meslektaşına verdiği değer gereği askeri davaları seçmiş birçok meslekdaşımız gibi doğruları belgeleri ile dile getirdiği için hakkında davalar açılan Şükrü Irbık’a da hukuki konuda destek olan assubay geçmişini unutmayan biri;

 E. Sâhil Güvenlik Astb. Şükrü IRBIK, nâm-ı diğer ESKİ TÜFEK.

O bu mesleğin gerçek kahramanlarından.

Assubay Tefrikaları serisi yazıları inanılmaz bir emeğin ürünü, her bir yazı için aylarca süren arşiv araştırması, yüzlerce belge taranması, binlerce ilgili bakanlıklara bilgi alma kanunu kapsamında soru sorulması, yazının düzenlenmesi ve yayına hazırlanması…

Yazılarla ilgili Milli Savunma Bakanından Genelkurmay Başkanına, Kuvvet komutanına kadar açılan davalar. Mahkeme kapılarında sürünmeler, savunmalar, ifadeler!

Binlerce meslektaşımız gibi E.SG Asb.Şükrü IRBIK’ta bir TEMAD Şubesine gider, okeye döner, olmadı bir tavla atar, sonra bildiği bilmediği konularda ahkam keser, memleketi kurtarır, görevini yapmış (!) insanların huzuru ile evine gider, rahat uykusunu uyurdu.

E.Dz.Asb.Şükrü IRBIK mütevazi emekli maaşından binlerce lira mahkemelere para ödemiş, ama kimseye belli bile etmemiştir.

Şükrü IRBIK tek başına savaşırken TEMAD mı dediniz?

Geçiniz!

Çok fazla olmasa da benzer meslektaşlarımız var, onlarla gurur duyuyoruz, onlar onurlu assubaylar ve onlar assubayların onuru.

İYİ Kİ VARSINIZ