Genel bir tespit yapalım.
Son dört yıl…
TEMAD tarihindeki en pasif dönem oldu.
Her siyasi görüşten üyeyi içinde barındıran TEMAD, bir siyasi partinin arka bahçesi haline getirildi. Fikri olan, farklı düşünen şube başkanları tek tek “infaz” edildi. Hiçbir eylem, hiçbir hak arama adına çaba gösterilmedi. Devasa sorunlarımız iktidar karşısında “ufak tefek” olarak ifade edildi.
Bir avuç meslektaşın Ankara-İzmir-İstanbul gibi şehirlerde gerçekleştirdiği, meslektaştan çok resmi-sivil polisin katıldığı basın açıklamalarına bile sahip çıkamadı TEMAD Yönetimi. Sahip çıksa siyasi ikbal beklediği iktidarla arasına kara kedi girecekti.
Verilen sözler unutuldu.
Yetti mi, yetmedi!
Budadı TEMAD Çınarını yetmedi, şimdi kökünden kesmeyi kafasına koymuş. Federasyon için yetki istiyor. TEMAD’ı kökten yok edecek FEDERASYON peşinde, hangi pazarlıklar yapıldıysa artık.
TEMAD Genel Başkanlığı seçimleri var ve mevcut yönetim başladığı işi bitirmek için tekrar aday.
Karşı tarafa bakalım…
Aday enflasyonu var, bilebildiğimiz aday sayısı en az 6-7.
TEMAD’tan ihraç edilmiş, Ordu evi yasağı almış, ama yüreğindeki astsubay sevdasını kimsenin elinden alamadığı Sayın Levent ULUCAN durumu görüyor, bu gidişin sonunun TEMAD’ın sonu olacağını ön görüyor.
Levent Ulucan yazıları ile çırpınıyor, kimi zaman hayal kırıklığını, kimi zaman umutlarını, kimi zaman umutsuzluklarını toplum adına yazıya döküyor. Sizi, bizi, hepimizi anlatıyor. Bam telimize dokunuyor.
Yetmiyor, kendince inisiyatif alıyor, güvendiği, yakın bulduğu meslektaşlarla görüşüyor. Adayları bir araya getirme fikri olgunlaşıyor. Bir kısım adayları bir araya getiriyor. Parçalanmış bir muhalefet karşısında delegeyi kendine göre dizayn ettiğini düşünen, yönetimde olduğu için avantajı elinde bulunduran mevcut yönetimin karşısına birleşik güç olarak çıkılması gerektiğini düşünüyor.
Beklenen oluyor, kişisel ego, toplumsal çıkarların önüne geçiyor. Ortak hareket teklifi masada kalıyor. TEMAD’a başkan adayı olan arkadaşlar, bize göre kişisel egoları ile TEMAD’ın tabutuna çivi çaktıklarının ya farkında değiller, ya da umurlarında değil.
Çalışan, emekli, şehit, gazi, şehit ailesi, malül, TEMAD’ı kurup bu güne kadar yaşatanlar adına soruyoruz;
“TEMAD ya benim olsun, ya kara toprağın” mı diyorsunuz?
Bu anlayıştaysanız, zaten TEMAD Genel Başkanlığını hak etmiyorsunuz!
Bu anlayıştaysanız zaten TEMAD’ın başında bu zihniyet var.
Yenisine gerek yok.
Siz TEMAD’ın anahtarını mevcut başkana verin o da FEDERASYON’a versin.
Her şeye rağmen son umut delegede…
Biz DELEGENİN Sağduyusuna güvendik, güvenmeye de devam edeceğiz.