Saygıdeğer Meslektaşlarım
Biz büyük bir aile olarak tüm çilelerimizin, adaletsizliğin kader olmaması için, gücümüzün farkında olarak, ideal bir lider önderliğinde, birlik içinde hareket etmeliyiz ama ne yazık ki bunu hala başaramadık!…
Hatırlarsanız 2011 seçimlerinde zamanın TEMAD yönetimine “emekli ve görevdeki assubayların aile fertleri ile birlikte bir milyona ulaşan oy gücünü siyasi partilerle yapılacak görüşmelerde onlara hissettirin. Verecekleri kontenjanları şubelerle yapılacak koordine sonucu milletvekili adaylığını bizi temsil etme yeteneğinde olanlara kullandıralım. Bunu bir deklarasyon ile kamuoyuna duyuralım. Gazete ilanının ücretini de bizler temin edeceğiz.” garantisi vermemize rağmen bu şansımız yönetimin kişisel hesapları ile heba edilmişti.
Son çare olarak bizler de siyasi partilerin dikkatini çekebilmek, farkındalık yaratabilmek ve programlarında yer alabilmek için hazırladığımız aşağıdaki linkteki deklarasyonu mail kampanyası ile siyasi partilerin (AKP, CHP, MHP) yetkili organlarına göndermekle yetinmek zorunda kalmıştık.
Tarih ders almasını bilmezseniz tekerrür edermiş; Sn.Ahmet Keser başkanlığındaki yönetim de ne yazık ki bu gücümüzü, bu şansımızı kullanamadığı gibi basiretten yoksun kişisel davranışlarla seçim maratonunu tam bir kaos ortamına sürükledi. Bu sürece adım adım yaklaştık. Sn.Keser Televizyon programlarında genelkurmaya bizim hiç bir derdimize çare olmayacak maksadı aşan eleştirilerde bulunurken iktidara tek kelime eleştiri getirmemesi, ardından partiler üstü bir politika izlemek yerine AKP’nin grup toplantılarına, genel kuruluna TEMAD tüzel kişiliği sıfatı ile katılarak assubayların bu siyasi partinin sempatizanı izlemini yaratarak mücadelede büyük gedikler açılmasına neden oldular…
Oy verdiği yönetime biat etmeyi görev zanneden küçük menfaat grupları ise, diğer STK ile birlikte TEMAD’ın katıldığı CHP’nin düzenlediği siyasi nitelikte olmayan emeklilerin sorununa çözüm toplantılarının fotoğraflarını yayınlayarak TEMAD’ın diğer partilerin toplantılarına da katıldığı algısını yaratmaya çalışsalar da bu gerçeği değiştiremediler…
Sn. Adnan Fuat Özdemir’in bir yazısından aldığım bir bölüm, TEMAD’ın siyaseten yaptığı hataların ve kişisel hesapların yanlışlığını ortaya koymaktadır.
2012’de MHP ile samimi ve sıcak ilişki kurmayı denedi. Sonra CHP’ye gidildi. Ne var ki her iki parti de özel beklentileri ve milletvekilliğine dair şartları dikkate almadı. Her iki siyasi parti de; bu TEMAD yönetiminin ve özellikle genel başkanının assubay toplumunun meselelerini kullanarak medyatik olma, bu makamdan siyasete ve meclise sıçrama niyetlerini anladılar ve uzak durdular.
Çünkü gerek MHP ve gerekse de CHP bir dava partisi olma özellikleri sebebiyle bilgi ve donanımı olan ülke meselelerine hakim, çekirdekten yetişme kadrolara daha fazla ağırlık veren partilerdi. Her teli ve yolu deneyen, her kapıyı çalan bu insanlara güvenmediler, bu yüzden AKP’ye yanaşmak, fırsatlar partisi haline gelen 13 yıllık bir iktidardan nemalanmak ve hızla yol almak daha mantıklı idi. Asıl önemli nokta ise, bu iki kişiyi yani TEMAD genel başkanı ve genel başkan yardımcısını AKP’den aday yapmak hem iktidarın hem de genelkurmayın işini kolaylaştıracaktı. Assubay haklarına dair büyüyen katılımcılık ve bu sınıf milliyetçiliğinin doğuracağı tehdit bir şekilde bu iki adamı kontrol altında tutarak önlenmeli idi; çünkü bu sınıfın haklarını alması demek tabandaki diğer statü farklılığı yaşayan meslek gurupları için de bir başkaldırı olacaktı………….”
İktidar partisi ile Cemaat arasındaki kavga dengeleri değiştirdiği için muhtemelen Sn.Keser aday olmadı. TEMAD hiç bir siyasi partinin arka bahçesi olmaz açıklamasının mürekkebi kurumadan TEMAD Gn.Başkan yardımcısı Sn.Yüksel BİNİCİ AKP’den milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı ve büyük tepkiler beraberinde geldi. Diğer partilerden de milletvekili aday adayları varken bu tepki neyin sonucu idi?
Elbette hiç birimiz meslektaşlarımızın siyaseten başarılı olmalarından rahatsızlık değil, bilakis gurur duyarız. Tepkimiz, TEMAD yönetiminin siyasi gücümüzü kişisel hesaplarla heba etmesi, bu süreci tıpkı ölüm orucu kararında olduğu gibi tabanın temsilcisi şube yönetimleri ile iyi organize ve koordine edememesi ve kişisel hesaplara dayalı çifte standart uygulamalarıdır.
Toplumdaki tepkiler üzerine TEMAD Gn.Merkezi bir açıklama ile aldığı kararı assubay kamuoyuna duyurdu. Buna göre, Gn.Mrk. Yönetimlerinde bulunanların siyasi faaliyetlerde bulunmaları halinde görevlerinden ayrılmalarının gerektiğini bildiriyordu. Bu toplumun zekası ile kimse bu şekilde alay edemez! Bu sadece ve sadece Sn.Yüksel BİNİCİ için alınmış bir karardır. Şube yönetimlerindeki arkadaşlarımız TEMAD’ı temsil etmiyorlar mı? Böyle kişiye özel ve muhtemelen birilerine yönetimde yer açmayı hedefleyen bir oyunun olduğu gerçeğini gözardı etmiyoruz…
Tüzük kurultayında “her meslektaşımızın siyasi başarısından gurur duyarız. Ancak bizler muhtelif siyasi görüşte kişilerin oluşturduğu bir toplumuz. Ayrıca TEMAD her partiye aynı eşit mesafede partiler üstü bir politika izlemek zorunda olduğuna göre, siyasi partilerde aktif rol oynayan aday olan seçilen TEMAD yönetimleri istifa etmelidir” teklifimiz işleme alınmadı. Şu an bir çok şube başkanı bir siyasi partinin arka bahçesi gibi davranmakta ve parti kurullarında görev almaktadır…
Böyle önemli bir süreçte teşkilatlarını yok sayarak mücadeleyi kişiselleştirir. Hele hele, bunu Bizanslıları kıskandıracak Bizans oyunları ve gündem değiştirme amaçlı ve küçük menfaatlerle eleştirilere tahammülsüzlük gösteren yandaşların ucuz kasaba politikaları ile yaparsanız bu toplumun mücadelesine, birliğine umutlarına zarar verirsiniz.
TEMAD yönetimi adaylar konusunda eşit ve adil bir karar almalı.Ayrıca bizlerin adalet taleplerini karşılamayı taahhüt eden siyasi partilere oy gücümüzüı, kararlılığımızı belirten ulusal bir veya bir kaç gazetede bir DEKLARASYON yayınlayıp kendi beceri ve kaderine ile başbaşa bırakılan aday olan meslektaşlarımıza destek olabilmek için gerekli koordinasyonu yapmalı. söyle bir fırsat tekrar kaçırılmamalıdır!
Aday olan meslektaşlarımıza başarılar diliyorum.