Sistematik ve bilinçli haksızlık yapılan ve haksızlığı kabullenen insanlar, haklarından önce ve daha da kötüsü onurlarını kaybederler.
Onurunu yitiren insan eziktir, zavallıdır…
Başı eğik, Boynu büküktür…
Yalakalaşır…
Güce ve güçlüye yaranmaya, güçlüden medet ummaya başlar.
Lütuf bekler, verilene razı olur. Hak mücadelesi yerini lütuf beklentisine bırakır.
Emekli astsubaylar 10 Aralıkta Ulus Meydanındaydı,
Hak mücadelemiz maddi çıkarların ötesinde ONUR Mücadelesidir dediler, ezik değillerdi, güçlerini evrensel adaletten alıyorlardı.
Başları dikti,
Hedeflerinde hiç kimse yoktu, yalnızca kendilerine yapılan haksızlıkları haykırdılar,
Yeter… dediler,
Yetsin… dediler!
Basın açıklaması organizasyonunu Memur Emeklileri Dayanışma Derneği yapmıştı, (MEDADER). MEDADER aslında emekli astsubayların derneği.
MEDADER Başkanı Murat DEMİRKIRAN BU BİR ONUR MÜCADELESİDİR diye haykırıyordu.
10 Aralıkta bir başka isim öne çıktı, basın bildirisini okudu,
Hiyerarşiye karşı değiliz ama üst efendi, ast köle değildir diyordu.
Haksızlığın da bencilliğin de bir sınırı olmalı diyordu,
Lojman, Orduevi, askeri kamplardaki bencil, vicdansız paylaşıma karşıyız diyordu,
Yıllardır, devletin en tepesinden bakanlarına kadar SÖZ VERİLİP sözlerin unutulmasına karşıyız diyordu,
Silahlı Kuvvetlerin bir bölümüne sınırsız eğitim ve gelişim imkanı sağlanırken, astsubayın eğitimde bile önünün kesilmesine karşıyız diyordu.
Susmayacağız, haklarımızı alana kadar hukuk içerisinde hak arama mücadelemiz devam edecek diyordu.
Haklı çıkışları, en çok okunan astsubay olarak binlerce makalesi ile dikkat çekmiş, önce kendi derneği TEMAD’tan ihraç edilmiş, savunması bile alınmadan Genelkurmayca askeri tesislere girişi yasaklanmış, mahkemelere verilmişti. Yaşadığımız toplumsal sorunların yanında bir de bireysel olarak hırpalanmıştı.
Bizi anlatırken kendisini, kendisini anlatırken bizi anlatıyordu, Emekli Astsubay Levent ULUCAN!
Bildiğim tanıdığım kadarı ile siyasi beklentisi yok,
Kişisel çıkar peşinde değil, toplumsal mücadele peşinde biri olarak tanıdım.
Sivil bir hareket,
Bağımsız,
Özgür, ayaklarında MSB prangası yok, en azından şimdilik samimi bir gurup,(Arkadaşları tenzih ederim ama biz küçük menfaatler uğruna paramparça olan ne guruplar gördük)
Yıllarca özellikle TEMAD Bağlamında yaşadıklarımız dikkate alındığında…
YENİ BİR LİDER (Başkan Değil) Yeni bir gurup, yeni bir umut mu diyorum…
Elbette toplum karar verecek!
Ancak; testi kırılmadan söyleyelim, bu toplum kendi meslektaşları tarafından defalarca hayal kırıklığına uğratıldı, Ulus Meydanında üç bin kişi yerine üç yüz kişi var idiyse, sebebi biraz da yaşanılan hayal kırıklıklarıdır. Toplumun yeni bir hayal kırıklığına tahammülü yoktur.
Bekleyip göreceğiz