Ne muziptir şu Anadolu insanı… Lafa gelince taşı gediğine koyar. Öyle laflar duyarsınız ki, hiçbir şeyin gözden kaçmadığını anlarsınız. Bu kez size kendime ait bir hikaye anlatacağım.
Köyün birinde Arif diye biri yaşarmış. Arif kahvede oturan işsiz biriymiş. Ancak köy halkı ona hep Saatçi Arif dermiş.
Köye yeni bir öğretmen tayin olmuş. Herkesle tanışmış, arkadaşlıklar kurmuş. O da herkes gibi bizim Arif’e Saatçi Arif diye hitap etmeye başlamış. Gel zaman git zaman öğretmenin dikkatini çekmiş. Arif hep kahvede, hep okeyin başında… Biraz sıkılarak sormuş.
Öğretmen bir türlü bu adama neden Saatçi Arif dendiğini bulamamış. Kahvedeki gençlere sormuş. Onlar da vallahi biz ona hep Saatçi Arif deriz de neden deriz bilmem demişler. Sonra muhtara sormuş.
Aradan zaman geçti. Bizim köyün davulcusu Ayı Celal kahveye geldi. Sağa sola baktı. Her zaman kahvede olan Arif yok. Belli ki ya ufak su dökmeye gitti. Ya da eve kadar tıkınmaya… Ayı Celal gençlere takılmak istedi. Naparsınız be gençler? Hani eksiksiniz ya… Saatçi Arif nerde? Deyiş o deyiş…
Lakap bu… Ne zaman geleceği ve kimin üzerine konacağı belli olmaz. Bazen çok iyi yaptığımız bir şey, bazen de yapamadığımız… Bazen fiziki bir özelliğimiz… Bazen de bir huyumuz… Bazen memleketimiz… Bazen bir anımız…
Bizim mesleğimizde de çok lakaplar vardır. Hani bir laf vardır. Yiğit lakabıyla anılır diye… Toplum lakap konusunda acımasızdır. Kişinin istediğini takmazlar isim gibi. Lap diye konur adama. Nereye dönsek her yerimize yapışıktır. Kimi lakap sırta yazılmış “Satılık Eşek” yazısı gibi durur. Gizliden söylenir. Kimi lakap isimden önce söylenir Saatçi Arif’inki gibi gülümsenerek…
Bu vesile ile bazı ağabeylerimizi güzel lakaplarıyla hatırlayıp anmak ne güzel… İsminden çok lakabıyla seslendiğimiz bir Assubay abimize “Reis” derdik. Öyle ki rütbesiz askerinden birlik komutanına kadar herkes ona “Reis” derdi. Sanırım evde hanım ve çocukları da “Reis” diyordur.
Hey gidi günler hey… Bir de “G.t Bankası” vardı… Kul Nejdet vardı… Çaycı Yaşar vardı… Hırsız Bilal vardı…Çaycı Yaşar vardı… Tornavida Hasan vardı… Ayıcı Niyazi vardı… Garban İzzet vardı… Bitli Cafer vardı…Çaycı Yaşar vardı… Hım Hım Osman vardı… Kım Kım Hakkı vardı… Zort Zort Kamil vardı… Takoz İsmail vardı… Çaycı Yaşar vardı… Deli Mevlüt vardı… Kürt Kamil vardı… Tatar Ramazan vardı… Çaycı Yaşar vardı…Purşuk Cemil vardı… Pıytız İsmail vardı… Con con Murat vardı… Ayı Kemal vardı… Tentek Perihan vardı… İmparator Terim vardı… Çaycı Yaşar vardı… Göçmen Mustafa vardı… Cingan Amad vardı… Çaycı Yaşar vardı… Tilki Bekir vardı… Sarhoş Ali Osman vardı… Köfte Berber vardı… Zargan Sülo vardı… Çaycı Yaşar vardı… Kibar Feyzo vardı…