Meslek hayatımız boyunca bu ülke ve ordumuz için canımızı feda etmeye yemin ederek, sönen bir imparatorluğun küllerinden yedi düvel ile savaşarak sınırları çizilen bu mukaddes toprakları ve bize emanet edenlerin emanetini cansiperane koruyup, evlatlarımıza devretmeyi namus borcu olarak gördük. Ulu önderimiz Atatürk’ün gençliğe hitabesinde belirttiği gibi gücümüzü damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz.
26 Ağostos 1922 sabahı askeri deha olan Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile çok büyük güçlüklerle Kocatepe’ye yerleştirilen toplarla başlayan taaruzun yapıldığı mevkide günün anlam ve önemini belirten konuşmasında kendisine emir assubaylığı yaptığım mümtaz şahsiyet rahmetli tümgeneral Mahmut BOĞUŞLU “Müslümanlar için KABE ne kadar kutsalsa bu ülkenin vatandaşları ve Türkler için bulunduğumuz Kocatepe de o kadar kutsaldır” demişlerdi.
26-30 Ağustos törenleri her yıl AFYON’DA sivil ve askeri erkanla vatandaşların katılımı ile yapılmaktadır. Bu törenlerin icrasından önce bölge ve şehitlerin gezildiği sırada komutanlık karargahı olarak kullanılan kerpiç binanın önünde dinlediğim, basında yer aldığı için bazılarınızın bildiği anıyı sizlerle paylaşmak isterim;
Dumlupınar’da Büyük taarruzun başlamasından önceki gece Atatürk’e yemek olarak bulgur pilavı ve kızarmış tavuk getirirler. Etrafındakilere “askere de tavuk çıkarıldı mı?” diye sorar. “Hayır Paşam, sadece bulgur pilavı verebildik” yanıtını alınca gözleri dolar masadan kalkar “bu tavuğu kazana atın” der ve o gece aç yatar.
İşte komutanlık budur. Askerini ve vatanını kendi canından çok seven komutanlar bu büyük zaferi ve sonucunda ülkemizi bizlere armağan ve emanet etmişlerdir.
İçlerinde meslektaşlarımızın bulunduğu yüzlerce şehit verdiğimiz KIBRIS Barış Harekatını hatırlamayanlar, haftalardır Türkiye’nin yangın yerine döndüğü her gün evlatlarımızı, meslektaşlarımızı şehit verdiğimiz olaylara sessiz kalanların ZAFER HAFTASI’nı hatırlamasını elbette beklemiyorduk. Bunlar, ancak kişisel hesaplarla sağlık ve ekonomik imkanlarını zorlayarak mücadeleye destek için ANKARA’ya koşan on binlerce fedakar meslektaşlarımızı Ankara’nın arka sokaklarında aç bilaç yürüterek birilerine mesaj vermeyi bilirler.
Onlarca uyarıları ve eleştiriler sonunda lütfetmişler 26 Ağustos tarihinde TEMAD web sayfasına terörle ilgili yasak savar tarzda bir basın açıklaması koymuşlar(!) Ne oldu beyzadem tantanalı basın açıklamalarınıza; yoksa mesajlarınızı artık kimse dikkate almıyor mu? Bu akıl tutulmasının mimarlarını şiddetle kınıyorum. Mücadeledeki başarısızlıklarının yanısıra bizler için büyük önem arzeden olaylarda duyarsız kalan bu yönetim bizim maddi ve manevi desteklerimizi hak etmiyor.
Bu ülkeyi biz pazardan satın almadık, her karış toprağında atalarımızın kanı var. Bu millet Atatürk’ün önderliğinde kahraman Mehmet’çiklerin kanı ve canı pahasına kazandığı Büyük ZAFER’i unutmadı, unutmayacaktır. Gaflet, delalat ve hâttâ hıyanet içinde olanların hiç şüphesi olmasın, Büyük Türk ulusu, 26 Ağustos 1922 yılında büyük taarruzla başlayan ve 30 Ağustos 1922 tarihinde zaferle sonuçlanan bayramını yine aynı şevk ve heyecanla yürekten kutlayacak, emaneti olan bu toprakları hainlere ve destekçilerine rağmen bu ülkeyi koruyup kollayacaktır .