Topluma hizmet sözü ile yönetimlere seçilip, mücadele tarihinin en büyük maddi ve manevi desteğini kişisel
çıkarlarına alet edenler,Kibir ve zorbalıkla toplumu zorla şekillendirmeye çalıştılar .
Dürüstlüğün, eleştirmenin eziyet; Yalakalığın ahlaksızlığın meziyet olarak kabul edildiği bir ortam yaratarak
umutsuzluğu birbirimize tahammülsüzlüğün mimarı oldular.
Ama her gecenin bir sabahının , sessiz atın tekmesinin de sert olduğunu hayal kırıklığı ve yaşam boyu
unutamayacakları bir hezimeti yaşayarak anladılar.
Sn.Hamza DÜRGEN ve ekibinin geçmişi unutmayı, toplumu yeniden kucaklayıp sönmeye yüz tutan
umutları yeniden yeşertmeyi amaçladığını yönetime yakın olanlardan duyuyoruz .
Elbette bu takdire şayan bir davranıştır.
ANCAK ayrık otları temizlemeden tarlanıza ne ekerseniz ekin ne kadar, özen gösterirseniz gösterin
başarı sağlayamazsınız.
1970’li yıllardaki antidemokratik ortamda bizler için meslekten atılmayı çileler çekmeyi göze alan ve
haksızlıklara ilk isyanı başlatan değerli arkadaşlarımıza, mesleğimize saygı ve yeni bir mücadele ruhu için
olmazsa olmaz kural adaleti sağlamak zorundayız.
Mücadelenin en kırılgan noktası umutsuzluktur.
Görevden tanıdığımız sayıları iki elin parmaklarını geçmeyen dün Ahmet KESER’e biat edip
haysiyet cellatlığı yapan bugün yaşasın Hamza Dürgen diyen ve demeye hazırlanan bu kişilerin
yeniden umutsuzluk tohumları atmasına kesinlikle izin verilmemelidir.
TEMAD tarihindeki en büyük ihraçlarını gerçekleştirenler, İstanbul gibi bir ilin TEMAD il başkanlığını
hukuksuz bir şekilde kapatılar. Başarısızlıklarını, kişisel hesaplarını gizlemek adına
gündem değiştirmek için mücadele gönüllülerine ahlaksızca hakaret ve iftiralarda bulunanları
yok sayarak unutarak yeni bir başlangıç yapamayız.
Adaleti sağlamayanlar kendileri için adalet isteyemezler …
TEMAD tüzüğü gereği şubelerin ihraçlarına genel merkez karar verir,Genel merkezin verdiği
ihraçlara da Genel kurul’da itiraz edilir.
Son genel kurulda ihraçlar gündeme gelmedi .
Peki bu durumda ihraç edilenlerin itirazları, adaletin gerçekleşmesi gelecek genel kurula mı kaldı?
Böyle bir hukuksuzluk,vicdansızlık,adaletsizlik olur mu?
Elbette olamaz ve bu durumda ihraçlar yok hükmündedir, ihraçları kaldırarak mücadeleye gönüllü
destek verecek olan arkadaşlarımıza yapılan hukuksuzluğa son vererek hakkın iadesini sağlamalıyız.
Bu arada TEMAD’ın kalesi İzmir ‘deki BALÇOVA şubesindeki keyfi uygulamaya da derhal son verilmesini
genel merkez yönetiminden bekliyoruz.
Ben bu şubenin yönetiminde görev yaptım, şube restorasyon için bankadan çekilen krediyi hatta şu an
başkan olan muhasibe ayda 600 lira taksi parası öderken kâr ediyordu. Olağan seçim kararı alırken de
yerimizi gençlere bırakacağız bu nedenle aday olmayacağız sözüne ben uydum başkan uymadı.
Kâr eden borçsuz şubeyi zarar eden duruma getiren mücadeleye somut hiçbir katkısı olmayan
Erdoğan Öztürk Ahmet KESER’in takdirine mahzar olmalı ki Genel merkez kendisine törenle
sadakat pardon onursal üyelik ünvanı verdi…
Kirası olmayan elektrik su ,ısıtma gibi giderleri belediye tarafından karşılanan ve yüzlerce üyenin
aidatına rağmen zarar eden eski başkanına onursal üyelik ünvanı verilip ondan bayrağı ve aynı
zihniyeti devralan yeni başkan korunmuşsa bu tam bir Ahmet KESER’e özgü davranıştır…
Beceriksizlik yüzünden zarar eden bu şubenin zararlarını karşılamak için olsa gerek yeni başkanın
kumarhanelerde MANO olarak adlandırılan oyundan para alma uygulamasına ve diğer olumsuzluklara
tepki gösteren üyeler TÜZÜK’te belirtilen sayıda imza toplayarak olağan üstü genel kurul talebinde bulunuyorlar;
Ancak bay Ahmet KESER bir kalesini kaybetmemek için “İmzalar noter kanalı ile verilmesi gerekir” diye
keyfi bir kararla seçimi engelliyor, şu an üyeler bu hukuksuzluğa karşı şubeyi boykot etmiş durumdalar.
Ve ne kadar acıdır ki erken seçim kararı için imza veren üyelere özel ulakla
“SİZLER ŞUBEYİ ŞİKAYET EDİP ERKEN SEÇİM İÇİN İMZA TOPLADINIZ İHRAÇ DOSYANIZ DİSİPLİN KURULUNA
VERİLDİ GELİN SİZ TALEBİNİZDEN BİZ İHRAÇTAN VAZGEÇELİM” ahlaksız teklifi sunulmaktadır.
Tüm bu ve benzeri olumsuzlukları yok sayarak mı birlik ve adalet sağlayacağız?
Bu aymazlığın da genel merkez tarafından sonlandırılması beklenmektedir.
Temeli adalete, saygıya dayanmayan birlikteliklerin daima zayıf halkası olur.
Birlik ve beraberlik adalet ve saygı ile sağlanır ve biz bunun gereğinin yapılacağına inanıyoruz .
Umudun,birliğin ve mücadelede başarının elde edeceği günler diliyoruz.
Saygılarımla.