Ülkemize ve ordumuza sadakatini teri kanı ve canı ile kanıtlayan adaletten başka hiçbir isteği olmayan asssubaylar ne yazıkki ordu içine çöreklenmiş ayni sıvasız evlerin çocukları olmasına rağmen kendini gökten zenbille inmiş kibir abidesi önyargılılar yüzünden sosyal ekonomik ve insani haksızlıklara tabi tutuldulur; Bunlar da çok iyi biliyordu ki astsubay olmadan bırakın ordunun savaşmasını asker karnını doyuramazdı buna rağmen tahakküme varan haksızlıklar sistematik bir şekilde devam etti. Ordu denilen sözde ailede sevgisizlik sarmaşığı bu önyargılılar yüzünden orduyu sardı sarmaladı;
Bizlerde bu haksızlıklara isyanımızı 1971-1975 eylemlerinde mesleklerini,geleceklerini riske atarak sadece adalet diyen fedakar meslekdaşlarımızla başlattık arkadaşlarımızın yaşadığı hukuksuzluklar,zamanın antidemokratik baskıları yüzünden mücadele ateşi küllenmek zorunda kaldı;
Yıllar sonra estirilen bir UMUT rüzgarını bu kez umut bağladığımız TEMAD yöneticeleri dindirmiş, siyasallaşmak suretiyle kendini sıfırlamış ve TEMAD’ın kurumsal kimliğine çok büyük bir ZARAR vermekle kalmamış verilen sözlere taahütlere rağmen haklarımızı alamayarak kendisiyle birlikte meslek camiamızın etkinliğini de sıfırlamıştır.
Bu mücadele bizim en büyük engelimiz yine maalesef küçük bir azınlık olsalar da görevde iken de olumsuzlukları ile mesleğimize zarar veren kendi meslekdaşlarımız olmuştur.
Güçlüden ve menfaatten yana olanlar korkak ve kaypak olurlar, güç merkezi değiştikçe döner sonunda fırıldak olurlar…
Bu ülkede ve bizim toplumumuzda örnek davranışlar sergileyen biri örnek alındığını takdir edildiğini göremezsiniz
Her yönetimin menfaatperest şakşakçıları olumsuzlukları,kişisel hesapları eleştiren,çözüm öneren mücadele gönüllülerine çakma sitelerde, assubay adını kullandıkları sosyal medyada zehir ve hakaret saçtılar ;Bundan ençok nasibini alanlardan biri ben oldum gıyabımda dedikodular ve sosyal medyada gerçek dışı ahlaksızlıktan öte şerefsizce hakaret ve iftiralarda bulundular kişisel hesap peşinde olan yöneticileri alkışladılar kibir,menfaat,çirkinlikler ön plana çıktı mücadelemiz büyük yara aldı astsubay sevdalısı arkadaşlarımız bu yüzden mücadele platformlardan ayrıldılar Haysiyet celladı müfteriler sonunda kendi ayıpları ile mücadele tarihinin çöplüğünde yerini aldılar dileriz bu mazlum zümrenin vebalini çekerler;
Meslek hayatım boyunca sizler gibi kesinlikle hiyerarşiden şikayetim olmadı personel sınıfının avantajı ile Şube Md.V. Maatbaa müdürlüğü, As.Ş.Ks.Amirliği,Emir assubaylığı, Em.Hiz.Kt.Komutanlığı gibi rahat ve prestijli görevler yaptım, şahsıma yapılmasada meslekdaşlarıma yapılan haksızlıklara karşı çıktım soruşturmalar,sürgün tarzında tayinler gördüm ve meslek hayatımı bü yüzden sakıncalı personel olarak tamamladım
Assubaylara önyargılarla yapılan sosyal ekonomik insani haksızlıklara isyanım nedeniyle 50 yıldır onur mücadelesine kendime ve mesleğime saygının gereği nacizane destek veren biriyim
Hiçbirzaman ben demedim; Bilmeyenlere vefasızlara kısaca hatırlatmak gerekirse assubayların özgür sesi sitenin kurulmasına, haklarımızla ilgili yüzlerce yazı, makale mail kampanyasına katkı sağladım, CUMHURİYET-MİLLİYET-HÜRRİYET-POSTA-HABERTÜRK-AYDINLIK-TERCÜMAN gibi gazetelerdeki yazı dizilerini organize ederek Milliyet blog gibi saygın internet sitelerinde yüzbinlerin okuduğu yazılar yazdım, Cumhuriyet tarihinde ilk kez AMASYA -ANKARA arasında meslekdaşımız Tuncer KÜÇÜK’ün 320km.lik haksızlıklarımızı protesto eden yürüyüşünü organize ettim ,Ulusal bir gazetede kamuoyuna haksızlıklarımızı duyuran ilanın metnini hazırlayıp yayınlanmasını sağladım,haklarını hukukta arayan arkadaşlarımızın hukuki giderlerine assubay sevdalı arkadaşlarımla destek oldum, TEMAD yönetimine de mücadelede kullanılsın diyerek milyonlarca lira destek sağlayan kampanyayı ilk bağışı yaparak başlattım,kısaca assubay adının geçtiği her yerde olmaya çalıştım ….
Bunları hiçbir zaman kişisel ikbal ve çıkar sağlamak birilerine şirin gözükmek için yapmadım tek amacım kendime ve mesleğime saygının gereğini yerine getirmekti ayrıca çabalarım kendim için değildi değerli kardeşim mücadele arkadaşım sevgili Hüseyin Savcı’nın belirttiği gibi “Taksi durağında gece bekçiliği yapan, taksi şoförlerinin “BAŞÇAVUŞ” aşağı, “BAŞÇAVUŞ” yukarı çağırdığı, “BAŞÇAVUŞ çay ver!” dediği meslektaşım için, 55 yaşında ayda 1000 liraya yürüyerek kargo dağıtıcılığı yapan, böbreklerini üşütüp, yataklara düşen meslektaşım için,2nci 3 ncü dereceden emekli olduktan sonra eşi vefat eden ve dört çocukla kalan, bulaşıkçılık, temizlikçilik işi arayan meslektaşımın eşi ve çocukları için, her birinizin gördüğü, bildiği binlerce benzer örnek için çabaladık.
Bu üç kuruşun mücadelesi değildi! Bu bir haysiyet, bu bir onur mücadelesiydi. Bu kendi emeğine, toplumunun emeğine saygınlık kazandırmanın mücadelesiydi.
Bu aynı zamanda Silahlı Kuvvetlere saygının mücadelesiydi. Silahlı Kuvvetlerle asla sorunum olmadı, her şeye rağmen bu ülkeyi ayakta tutan kurum olduğu konusunda hiç şüphem yok. Bu gün bu topraklar üzerinde emelleri olanların hedefindeki tek kurum Türk Silahlı Kuvvetleri.
Bizim hedefimizde ise; 21 nci Yüzyıl Türkiye’sine, 21 nci Yüzyıl Türk Ordusuna, çağdaş medeniyet kriterlerine, insanlığa, silah arkadaşlığına ve hatta akla-mantığa-vicdana sığmayan insani bazda ayrımcılık vardı. Birini ötekinden rütbe, makam olarak değil, “insan” olarak aşağı görmek vardı. Aynı toplum içinde emeği, katkıyı, faydayı, can yoldaşlığını, silah arkadaşlığını göz ardı edip, tüm medeni, insani değerlerin önüne statü’yü koyan hastalıklı zihniyetti hedefimiz.
Hiyerarşi her toplumda var, olmalı, olacak! Hiyerarşi; yönetim piramidi içinde her bir kişinin konumunu belirler, hiyerarşik yapıdaki konumunuz insan olarak sizi bir başkasından üstün yapmaz, ya da insan olarak bir başkasından daha aşağı da yapmaz. Bu düşüncenin sadece deri rengi siyah diye insanları köle olarak gören çağdışı ve artık topal demokrasilerin bile kabul etmediği zihniyetten farkı yoktur. Bu durum aslında Türk Silahlı Kuvvetlerinin de bir an önce tedavi edilmesi gereken iç kanamasıdır.”
Bu yasal mücadele akılla, bilgiyle, hukukla olur.Hepsinden de öte, İNANÇLA olur, önce SİZ kendinize inanacaksınız. İNANÇ sahibi insanlar bir araya gelecek, güç oluşturacak, ortak akılla ve sadece toplumsal fayda esas alınarak, belki de yıllarca uğraşılacak
Tüm bunlar olsa bile akşamdan sabaha çözüm yok! Biz neredeyiz, ne yapıyoruz? Yıllardır birbirimizi yemekten öteye geçememişiz!
Değerli meslekdaşlarım yaşım yetmişi aştı Tüm özverime haysiyet celladarının müfterilerin hakaret ve iftiralarına rağmen direndim ve çok yoruldum arkamızdan gelen pırıl,pırıl gençlerin bayrağı devralacağına assubaylık mesleğinin de diğer çağdaş ülkelerdeki assubayların seviyesine geleceğine inanıyorum ve izninizle artık TEMAD çalışmalarında, sosyal medyada assubay konusundaki tartışmaların içinde olmayacağım özellikle de yeni yönetim için kolları sıvayan şer odaklarının çirkin tartışmalarına kesinlikle girmiyeceğim, bir süre daha sadece emekli assubaylar sitesinin faaliyetlerine destek verip başka bir aktivitem olmayacak…
İnsanız insanlar hata yaparlar benimde mutlaka art niyetim olmadan hatalarım, yanlışlarım olmuştur …Asla arzu etmediğim halde kırdıklarım, üzdüklerim mutlaka olmuştur,yazdıklarımın arkasındayım …
Hepimizin tanıdığı haysiyet yoksunları dışında kimseye kırgın değilim Kırdıklarımdan da özür diliyorum…Bu güne kadar amatörce yazdığım yazılarıma, çalışmalarıma destek verip cesaretlendiren karşılıklı sevgi ve saygı içersinde olduğum dostlara,meslekdaşlarıma teşekkürlerimle veda ediyorum hakkınızı helal ediniz..
Herşey gönlünüzce olsun en içten dileklerimle sevgiler ve saygılar sunuyorum; Hoşçakalın
Ersen GÜRPINAR E.Per.Kd.Bşçvş.