Mazisi asırlara dayanan milletin gözbebeği ordumuzda bir emirle ölüme gönderilen kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda,azgın denizlerde tek kuruş fazla mesai ücreti almadan bir ayın ortalama 6-8 gününü 24 saat esasına göre nöbet,tatbikat,gece eğitimi, operasyon ve özel görevlerle kışlada geçiren otundan,bokuna,zimmetinden,nöbetine, Mehmedinden,eğitimine kadar tüm işlerin sorumlusu ve vazgeçilmezi assubayların onlarca sorunundan,adaletsizliğinden biri olan başlangıç derecesi ve adaletsizliğini bir kez daha hatırlatalım.
Her kurum kendi personelini koruyup kollarken subay dediğinde akan suların durduğu sanat enstitüsü, lise, 2 yıllık harp okulu mezunlarını lisans seviyesinde eğitim gören memurlardan bir üst derece olan 8/1’den göreve başlatan, konu assubaylar olunca daha ağır şartlarda görev yapmalarına rağmen birçok büro memurundan daha alt kademeden göreve başlatarak adalette İrlanda’lıları kıskandıran bir cimrilik uygulayan milletin ordusu (!)
Sözde büyük bir aile olan ordudaki bu adaletsizlikten öte vicdansızlık denilecek uygulamalarla moral motivasyonunu,hizmet verimliliğini ve aidiyet duygusunu yok ederek TSK yıpratmayı amaçlayanlar aynı sıvasız evlerin işçi Ali,terzi Ahmet,marangoz Hasan, öğretmen Mehmet’in çocukları arasında sevgisizlik sarmaşığı yeşertilmektedir.
Orduyu ayakta moral değil vatanseverlik duyguları ayakta tutmaktadır.
657 sayılı devlet memurları kanununda, örneğin EMNİYET HİZMETLERİ sınıfında görev yapan bekçi,müsdahdem,memur,polis amir statü gözetmeksizin bitirdikleri okula göre aynı dereceden göreve başlatılmaktadır. Eğitim öğretim hizmetlerinde ve diğer hizmet kollarında da durum aynı iken sadece TSK subay lehine adaletsizlik ısrarla sürdürülmektedir.
Öğretmenlere yüksek okul hakkı verilmesinden 20 yıl sonra milyon dolarlık silah sistemlerini kullanan, bakımını yapan üniversite mezunu erlere emir ve komuta eden assubaylar çağın gerekleri, NATO ordularındaki mevkidaşlarımızın eğitim durumu dikkate alınmadan assubaylar lisans eğitimi yerine MYO mezunu olmaları öngörülmüştür, amaç tahakkümdür.
Assubaylar kendi nam ve hesaplarına çeşitli engellemelere rağmen okuduklarında tek teşvik olan derece ve kademeden yoksun bırakmak için yüksek okul bitirenlere verilen ve hakları olan üst derecenin iptali için zamanın amiral kökenli Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün koltuğunun altına sıkıştırılan hayali gerekçelerle Anayasa Mahkemesine iptal başvurusu yaptırılmıştır.
Ülkede anayasaya aykırı başka bir şey yokmuş gibi açılan bu davada Cumhurbaşkanı Assubayın emsali subaydır bir üst derece verilirse aynı öğrenimi bitiren subayı 1 derece geçerek anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır örneğin maden fakültesini bitiren subay 8/1’den göreve başlamakta aynı okulu bitiren assubaya üst derece verilirse 7/1’den göreve başlayacağından anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır, kaldı ki assubayların kendi nam ve hesabına yüksek okul bitirmesine gerek yokturu emsalleri arasında temayüz edenler fakülte ve yüksek okullara gönderiliyor yalanı ile de mahkemeyi yanıltmıştır, savunmasız yargı olmaz assubayların savunması olmamasına rağmen yüce mahkeme madem assubayın emsali subaydır o halde maddenin tamamını değil “üst dereceden göreve başlatılır“ ibaresini iptal ederek subay ve assubayların aynı dereceden göreve başlamalarını onaylamıştır.
Bu yenilgiyi hazmedemeyen ön yargı bu kez devreye AYİM’i sokmuş Türk milleti adına karar vermesi gereken mahkeme amir isteği ile ASSUBAYIN EMSALİ SUBAY DEĞİL 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI YASASINDAKİ GENEL İDARİ HİZMETLER SINIFIDIR kararı ile hukuku guguk yaparak adaleti katleden bir kararla assubayları BÜRO MEMURU statünde kabul etmiştir, Hukuksuzluk bir yana mahkemenin yasa hükmü ihdas etme yetkisi dahi yoktur. Bu ülkede adaleti katledenler ilahi adalet karşısında mutlak bunun vebalini mutlaka çekecektir.
Bazı bencil sayılabilecek meslekdaşlarımız da “9/2 beni enterese etmiyor-9/2 bize ne kazandıracak bunu boşverin tazminatlara yönelelim” şeklinde basit ve kolay yaklaşımlarla adaletsizliği adeta körüklüyerek hukuksuzluğa razı olmaktadırlar…
Bir üniforması da kefen olan assubayı görev koşulları ve sorumlulukları assubaylarla kıyaslanamayacak memurlardan değersiz görüp alt kademeden göreve başlatan zihniyeti değiştiremezseniz size hak ettiğiniz subaylara ödenen 6 tazminattan bir tekini dahi vermemekte ayak diretirler.
Adında adalet olan bir partinin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı yıllarca yaptığımız mücadelenin sonunda televizyonlarda milyonların gözünün içine bakarak hitap ederken ve Kayseri Komando Tuğayında mubarek Ramazan günü iftar yemeğinde bu adaletsizliğin sona ereceğini müjdelemiş, sözlerini hayırlı olsun diyerek bitirdiği sözleri 2 yılı aşkın süredir gerçekleşmemiştir.
9/2 bizim kırmızı çizgimizdir, adaletsizliğin mihenk taşıdır adaleti mutlaka sağlayacağız.
Bizler, masal dinleme çağını çoktan geçtik, verilen sözleri namus sözü olarak kabul ederek Cumhurbaşkanının, Milli Savunma Bakanının ve derneğimiz TEMAD başkanının bu konudaki adaletsizliğin giderileceğine dair verdiği sözlerinin ve anamızın ak sütü gibi helâl tazminat taleplerimizin gerçekleşmesini bekliyoruz .
Assubayları unutanları Assubaylar unutmayacaktır. Saygılarımla.