BDEGS HAKKINDA BİLGİLENDİRME NOTU
Bilindiği gibi OYAK, çeşitli nedenlerle BDEGS’nde değişiklikler yaptı ve 01 Eylül 2011 tarihi itibarıyla da uygulamaya koydu.
Buna göre, daha önce %9 olan garanti gelir %5’e düşürüldü ve bu oranı kabul etmek istemeyen eski üyelere sistemden çıkma hakkı verildi. Şimdi eski üyelerin kafası biraz karıştı. Çıkmak mı iyi, kalmak mı diye düşünmekteler.
Sevgili meslektaşlarımın bu konuda karar vermesine yardımcı olmak amacıyla bazı açıklayıcı bilgi ve yorumlarımı belirtmek gereği duydum.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, BDEGS %9 garanti gelir oranıyla, dünyada eşi ve benzeri bulunmayan nadide güzellikte bir sistemdir. Düşünün bir; toplu paranız var ve bunu sisteme yatırıyorsunuz. Bir sene sonra da maaş almaya başlıyorsunuz. Üstelik anaparanıza da belli bir oranda ilave yapılıyor ve erimesinin önüne geçiliyor.
Hayat Sigortası, Bireysel Emeklilik ve A Tipi Fonlar gibi aldatmaca sistemleri düşündüğünüzde karşınızda gerçekten de bulunmaz bir nimet duruyor.
Lakin dünya eski dünya değil. Türkiye de eski Türkiye değil. Şimdi faizler yerlerde sürünüyor. Başlangıçta sistemi kuranlar tarafından pozitif görünen bu sistem artık yeni dönemde OYAK’ın üzerinde bir kambur. Faizin %7-8 olduğu bir ülkede %9 gelir garanti ediyorsunuz. Başaramayınca da cepten takviye yapıyorsunuz.
Eskiden kılınızı kıpırdatmadan %25-30 faiz almanız mümkündü, ama şimdi? Şimdi öylesine bir gelir elde etmek maalesef yaratıcılık istiyor. Ayrıca da risk istiyor. Oysa bu sistemin en büyük özelliği riskten kaçması, garantiye yönelmesi. Yani bildiğiniz bankaların Hazine ve Tahvil Fonları gibi işliyor ya da Bireysel Emeklilik Fonları gibi.
Peki bu fonların şimdiki halini biliyor musunuz? Gazete sayfalarından takip ediyor musunuz? Yüksek enflasyon, yüksek faiz ve bedava kâr sistemine alışan bu fonlar artık can çekişiyor. Bırakın kâr etmeyi, yatırımcının anaparasını bile Tazmanya Canavarı gibi tırtıklıyor.
Böyle bir ekonomik tablo içersinde OYAK da yeni duruma adapte olmaya çalışıyor. Yüzde 9 kazanmanın zor olduğu dönemde garanti ettiği geliri yüzde beşe çekiyor ki, bu bile çok zor aslında. Peki yüzde 5 garanti gelir ne anlama geliyor, biraz açalım. Her şeyden önce kayıp kayıptır. Yani matematiksel olarak 9-5=4 şeklinde BDEGS yatırımcılarının kaybı olacağını belirtelim. Lakin bugünler için yüzde 5’in de iyi bir rakam olduğunu vurgulayalım.
OYAK, bu şekilde hem kendisini koruyor, hem yeni duruma adaptasyon sağlıyor. Yatırımcısını da koruyor -gibi ama-dediğimiz gibi eski yatırımcılar maalesef 4-0 mağlubiyeti kabullenmek zorunda. Ya da sistemden çıkmak kararını vermek durumunda.
Yani yeni girecekler için hâlâ BDEGS iyi bir seçenek. Eskiler ise durumunu değerlendirmeli.
Yüzde 5 garanti gelir ile size dönecek maaş tahminen yarı yarıya azalacak. Fakat anaparanızın yükselme ihtimali daha fazla olacak. Hatırlarsanız, BDEGS iştirakçisi arkadaşlarımız bırakın artmayı, anaparalarının eksilmekte olduğu yönünde serzenişte bulunmaktaydılar. İşte bu garanti geliri aşan miktarın azlığından dolayı yaşanıyor. (Bkz OYAK Bilgilendirme Yazısı: BDEGS’de garanti gelirin üzerinde elde edilen yıllık gelirin iştirakçi yaşına oranlanan kısmı garanti gelir ile birlikte üçer aylık gelir ödemesi olarak ödenmekte, kalan kısmı iştirakçi rezervine ilave edilmektedir.)
Yani OYAK size %9 kâr garanti ediyor ama %11 kazanıyor. Anaparanıza katkı sağlayacak miktar 11-9=2 rakamının içinde yer alıyor. Garanti gelirle gerçekleşen kâr arasındaki makas daraldıkça anapara kırpılmaya başlıyor. Bu da yıllık sigorta masrafı vs. gibi masraflarla, anaparaya ilave edilen miktarın arasındaki negatif ilişkiden kaynaklanıyor. Yani diyelim ki, bu yılın kârından anaparanıza ilave miktar 50 TL çıktı. Fakat sigorta masrafı gibi tutarlar 60 TL olarak gerçekleşti. Bu durumda anaparanız o yıl 60-50=10 TL eksilecektir ve bu durum bu ekonomik ortamda her yıl süreklilik arz edecektir. Anaparanız eriyecektir. İşte bu nedenle OYAK, garanti gelir oranını düşürmekte ve anaparanızın erimesini önlemeye çalışmaktadır. Öte yandan yüzde 5 garanti geliri kabul ettiğinizde ise anaparanız eskisine oranla biraz daha iyi artacak ama aldığınız maaş azalacaktır. Tabii ki, anapara artışını BDEGS’nin şimdiye kadarki gerçekleşmiş nema oranına göre söylüyoruz. Eğer, bundan sonraki yıllarda nema oranı yüzde 7-8 gibi bir rakama düşerse, değişen hiçbir şey olmayacaktır. 7-5=2 olacak ve tıpkı bugünkü gibi anaparanız erimeye başlayacaktır.
Şimdi, yukarıdaki bilgilendirmeler ışığında ilk tavsiyemi sunuyorum: Eğer hâlâ çalışansanız BDEGS’ye girebilirsiniz. Yeni üye olabilirsiniz. Ülkemizdeki aldatmaca sigortalardan çok daha iyidir. Çekeceğiniz bir banka kredisiyle ya da OYAK Borç Para seçeneği ile sisteme üye olabilir, anaparayı birkaç yıl uykuya yatırabilir ve çocuklarınız büyüyüp okuma çağına geldiğinde maaş bağlanmasını isteyebilirsiniz. Özellikle eşi çalışmayanlar için aile bütçesine karınca kararınca destek sağlayacağını söyleyebilirim. Dediğim gibi, bu tavsiye, emekliliğine uzun süre olan genç arkadaşlar için bir seçenektir. Kısa zaman sonra önünüze EMS gibi bir seçenek çıkacaksa, hiç BDEGS’yi planlamanıza almayın.
Ben, BDEGS’yi emekliler ya da emekli olacaklar için tavsiye etmiyorum. Karşınızda EMS gibi bir seçenek varken, BDEGS’yi düşünmeyin bile. Hâttâ bugün yüksek miktarda iştiraki olan emekli meslektaşlarıma şunu tavsiye ediyorum, mümkünatı varsa, buradaki paranızı çekip EMS’ye aktarınız. Şu emsal tamamlama ya da oran yükseltme seçeneklerini gözden geçiriniz.
İncelememize devam ediyoruz ve diyoruz ki, hadi OYAK bizi kandırmaz, yüzde 5’i kabul edelim. O zaman yola devam edeceğiz ve yüzde 5 ile birlikte neleri kabul ettiğimizi inceleyeceğiz.
OYAK bilgilendirme yazısında şöyle diyor: “Sistem’de garanti gelir oranının %9’dan %5’e düşürülmesi mevcut koşullarda iştirakçinin toplam gelirinde herhangi bir fark oluşturmayacak olup, yalnızca üçer aylık gelir ödemeleri ve rezerve ilave kompozisyonu değişerek, iştirakçinin rezervinin erimesi engellenecektir.”
Şimdi bunu açalım. Önce demek istiyor ki, ben sadece bir düzenleme yapıyorum. Hile yapmıyorum ve art niyet taşımıyorum. Şimdiye kadar bu sisteme nasıl özen gösterdiysem aynen öyle devam edeceğim. Yani nema oranını pat diye düşürmeyeceğim. Mümkün olan en iyi rakamı yakalamaya çalışacağım. Bu durumda nema oranını %11 kabul edersek şöyle bir tablo çıkacak karşımıza: 11-5=6. Yani anaparanız eski sistemde (garanti gelir %9), 2 puandan nasipleniyordu (11-9=2), şimdi ise 6 puandan nasiplenecek. Tabii ki yaşınızın durumuna göre. Burada alacağınız maaş; garanti gelir+ 6 puanın yaşla oranına göre belirlenen meblağ olacak. Anaparanız daha çok artacağından (eskiye oranla) alacağınız maaş o kadar azalacaktır. Toplamda hiçbir değişiklik olmayacaktır. Aynen dedikleri, vurguladıkları gibi. Şimdi şöyle düşündünüz; pek fena bir şey değilmiş, hâttâ beni koruyor gibi… Maaşım biraz azalacak ama anaparam artacak.
O zaman karşınıza şu soru gelecek; Türkiye’nin devasa bir holdingi niteliklerine haiz OYAK, niye böyle bir şey yapıyor? Beni mi çok seviyor sahiden? Yoksa işini şansa bırakmak mı istemiyor? İşte cevaplanması gereken soru bu. Bu düzenlemenin ana can damarı da burada yatıyor. Dolayısıyla bu düzenlemenin şifresi açıldığında, OYAK demek istiyor ki; yakın vadede belki ama orta ve uzun vadede %9 oranını aşacak nema kazanımını gerçekçi bulmuyorum. Bu hem şirketimi hem de iştirakçimi kandırmak olur. Benim planlarıma göre gerçekçi olan oran %5’tir ve bunu uygun mütalaa ediyorum. Böylece hem iştirakçimi hem de kendimi korumayı amaçlıyorum. İşi savsaklamayacağıma ve aynı oranlarda nema elde etmeye çalışacağıma dair de ilke benimsiyorum. Lakin piyasa şartları bu ve ne olacağı bilinmez.
Yeni sözleşmenin en tehlikeli maddesi ise 8. Maddedir. Şöyle diyor: “Ekonomiyi etkileyen ve önceden öngörülmesi mümkün olmayan haller ile para piyasaları ve faiz oranlarında önemli değişiklikler olması durumunda, Kurum işbu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini, o günün koşulları çerçevesinde yerine getirir.” İşte bu madde OYAK’a esnetilebilir bir alan tanımlıyor. İyi niyetine güvendiğiniz takdirde sorun yok. Lakin belirtilen önemli değişikliklerin ne olacağı iyice tanımlanmamış. Sadece bir kriz tanımlaması ve büyük değişiklikler vurgusu yapmış. Kurum kendini korumak istediğinde, bu maddeyi istediği gibi kullanabilir kanaatindeyim.
Bir diğer dikkat çekici madde ise altıncı maddedir. Burada şu husus açıkça belirtiliyor: İlave nemanın elde edilemediği yıllarda riziko primleri garanti edilen %5 nemadan karşılanır. Yani kurum önümüzdeki senelerden birinde %4 nema sağladığında, siz yine %5 üzerinden nemalanacaksınız. Lakin sistem kazancı yüzde beşi aşamadığı için, riziko primi size garanti edilen gelirden (%5)düşülecektir. Bu da biraz daha düşük maaş almanıza sebep olacaktır.
Şimdi ayrılmayı düşünen meslektaşlarımız için dikkat edilecek bir hususu belirteceğim. Karar verdiniz ve ayrılacaksınız. Hemen şimdi mi yoksa biraz beklemeli mi? Çünkü size 31 Aralık 2011 tarihine kadar süre tanınmış. O halde burada faydamıza olacak şey nedir, ona bakalım.
Genel anlamıyla çıkış işlemlerinde “çıkış başvurusunun yapıldığı ayın gelir tahakkuku gerçekleştikten sonraki ayın ilk bilmem kaçıncı günü” vurgusu yapılmaktadır. Bu şu demektir; eğer başvurunuzu Eylül’de yaparsanız paranızı Ekim’in ilk günlerinde, Ekim’de yaparsanız; Kasım’ın ilk günlerinde, Kasım’da yaparsanız; Aralık ayının ilk günlerinde ve Aralık ayında yaparsanız; Ocak 2012’nin ilk günlerinde alacaksınız demektir. Öyleyse başvuru tarihinin bir anlamı vardır.
Yani ne kadar geç çıkarsanız o kadar süre bu %9’luk gelirden nemalanacaksınız demektir. Bu sebeple iştirakçilerden çıkmak isteyenlere Aralık ayı içinde başvuru yapmalarını ama Aralık’ın son günlerine de kalmamalarını tavsiye ediyorum. Çünkü ayın biri de aynı otuz biride.
Eğer acil paraya ihtiyacınız yoksa Aralık ayını beklemeniz önemli. Çünkü hesabınıza üç çeşit para yatacak. Birincisi henüz devam eden aylık ödemelerinizden (maaş) kalan kısım. Tabii ki eğer bu dönem henüz almadığınız maaş varsa. Diyelim bu dönem henüz ilk maaşı aldınız. Alacağınız daha üç maaş vardır ve bunlar hesabınıza yatacaktır.
İkinci meblağ ise içerideki anaparanızdır. OYAK’ın internet sitesinde görülen meblağ yaklaşık olarak hesabınıza yatacaktır. Yaklaşık olarak diyorum, çünkü burada belirtilen meblağ brüt tutar olarak gösterilmektedir. Netinin ne kadar olduğunu OYAK bilir.
Üçüncü tutar ise az önce vurguladığımız, çıkış tarihinizle ilgili kısımdır. Diyelim ki başlangıç (sözleşme tarihiniz) Haziran ayı. O halde yeni dönemde nemalanmanız (eski oran %9’dan) devam etmektedir. Haziran, Temmuz ve Ağustos için nemalanma yapılmıştır. Sizin çıkış başvuru tarihinize (aya) göre de alacağınız ya da kazanacağınız miktar ilave nemalanacak yani artacaktır. Her ay için yaklaşık olarak (garanti gelir %9 üzerinden) %9:12 =0,75 (yani aylık %0,75-yüzde birin altındadır, dikkat) kazancınız olacaktır. Yaklaşık olarak, aylık neredeyse yüzde bir gibi. Bu da hiç fena değil. İşte bu sene işletilen nemadan da kaldığınız süre için payınıza düşeni alacağınız bu meblağ üçüncü tutarı oluşturmaktadır. Haziran ayını örnek aldığımıza göre; Eylül’de çıkış başvurusu yapanın alacağı nema oranı: 0,75*4 (ay)=%3 olacak, Aralık ayında başvuranın ise 0,75*7 (ay)=%5,25 olacaktır. Tabii ki bunlar da garanti gelire göre ve basitçe bir hesaplama ile yapılmıştır.
OYAK ile ilişkim kesilmesin niyetiyle BDEGS’den ayrılmamayı düşünüyorsanız, bu sistemin OYAK ile özel bir bağ olduğunu unutmayın. Yani EMS üyesi iseniz OYAK üyeliğiniz devam eder, ama sadece BDEGS üyesi iseniz OYAK üyeliğiniz söz konusu değildir. Dolayısı ile OYAK ile bağ kurulması açısından hiçbir önemi yoktur. Avantaj sağlamaz. Çıkmak istiyorsanız rahatça çıkabilirsiniz.
OYAK’ın bilgilendirme mektubunda yer alan bir diğer husus, vergilendirme vurgusudur. Benim buradan anladığım, ilk başta sisteme yatırmış olduğunuz anaparanın herhangi bir vergi sorunu yaratmadığı fakat üstüne gelen nemanın vergilendirilebileceğidir. Bu da nema tutarına göre değişir. Vergi muafiyetleri falan söz konusu olabilir.
Sistemde yüksek meblağınız var ise üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur. Çünkü, yüksek meblağın neması da muafiyetleri aşıyor olabilir ve bir vergi sorunu yaşatabilir. Küçük tutarlar için bir vergi korkusu olacağını düşünmüyorum.
Bir diğer husus şudur ki, BDEGS’nde normal şartlarda çıkış yoktur. Bu olağandışı bir fırsat ya da şanstır. İyice düşünüp tartıp değerlendirmenizi yapın. Belki de bir daha çıkış fırsatınız olmayabilir. Bundan sonra fesih talebinde bulunulamayacağı da açıkça belirtilmektedir.
Bana gelince, ben de BDEGS sistemine üyeyim ve çıkma kararı verdim. Bu karara varışımın sebebi ise bu paraya ihtiyacım olması. Eğer ihtiyaç söz konusu olmasaydı, enikonu düşünürdüm.
BDEGS sistemine üye olan meslektaşlarımın bu bilgilendirme notunu dikkatlice inceledikten sonra, kendi kararlarını vermelerini tavsiye ediyorum. Amacım sadece bilgi sunmak. Sorumluluk; kararı verecek meslektaşımın kendisindedir.
Sevgi ve selamlarımı arz ediyorum.
Aydın Kulak