Sayın Mehmet Tuncer TEMAD mesaj panosunda yuvarlak klişeleşmiş, hedef saptırıcı ve hâlâ daha toplumu aptal yerine koymaya çalışan bir mesaj yayınlamış. Ben gayet açık olarak şu soruları kendisine yöneltiyorum.
TEMAD yönetimi 9 Ekim tarihinden sonra yetkili kurumların yaptığımız yürüyüşü dikkatle değerlendirdiğini söylüyor. Sorum şudur;
Eylem vesilesi ile şimdiye kadar hükümet ve Genelkurmay’dan TEMAD’a ziyaret var mıdır?
MHP’li bazı milletvekillerinin TEMAD’ı arka bahçedekilerden biri olarak gördüğünü biliyoruz. Ara sıra gelip gönül aldıklarını da biliyoruz. Ancak aynı partinin milletvekilinin televizyonda net bir şekilde, “orduda Assubaylara haksızlık yapılmıyor.” dediğini de kulaklarımla duydum. Nedir bu MHP ile yakınlaşmanızın asıl gayesi? “Yüz bin kişiyiz” deyip de neyin pazarlığını yapıyorsunuz? Bu pazarlıkta şahsi istikballer söz konusu mudur?
OYAK’a verilen isimler kimlerdir? TEMAD’daki konumları nedir? Hangi kriter ile bu isimler bildirilmiştir? Şu an OYAK’a bakış açınız nedir? AİHM’de açılan dava halen ne ahvaldedir?
Hiçbir şubenin görüşünü almadan baskın yapar gibi eylem kararı alınıp, bunu sorgulayanların hiç düşünmeden aforoz edilmesi demokratik sivil toplum örgütü davranışına sığar mı? “İyi ama neden birdenbire….” demek suç mu? Terbiyesizlik mi? TEMAD disiplin kurulu kendini İstiklal Mahkemesi mi zannediyor?
Sayın Tuncer, yapılan her şeyin karşısında olan bir kitleden söz ediyorsunuz. Hatta bazılarını hakarete varan telaffuzlar nedeniyle eleştiriyorsunuz. Hatta sizi eleştirenleri egolarının dışa yansıması şeklinde yanıtlıyorsunuz! Sayın Tuncer kötü laf sahibine aittir. TEMAD yönetimini istifaya davet etmek her şeye karşı olmak mı? Sayın Mustafa EROL’un bu iş için yetersiz olduğunu söylemek, kendisinde lider özelliği olmadığını söylemek hakaret mi? Sanal yaratıkları ortaya salıp laf söyletmek egoların nereye yansıması oluyor? Bırakınız bu tarz konuşmayı…
Üç aylık icraat diye ortaya çıkardıklarınıza bakın. Siz imza yetkisine sahip değilsiniz. Size bu süre içinde gidin de kapı aşındırın diyen oldu mu? İnsanları bir ay içinde organize etmeden yollara dökmenize rağmen on bin kişi toplandık. Bu TEMAD’ın başarısı mı? Yoksa bıçağın kemiğe dayanmasının göstergesi mi? Bunu lütfen düzgün analiz edin. Birçok emekli Astsubay gerekirse çadır kuracağını, açlık grevi yapacağını söylemesine rağmen neden atalet içindesiniz?
Merzifon’dan Ankara’ya yürüyen ( Sayın Genel Sekreter tekrar ediyorum YÜRÜYEN) meslektaşımıza reva gördüğünüz uygulama hangi duygunun veya düşüncenin ürünü? Ciddi soruyorum neden yaptınız bunu? Sırf bu tutum bile TEMAD yönetiminin zavallı ve acizliğini göstermiyor mu? En az 20 gazetede yayınlanan “Onurumu istiyorum.” diyen meslektaşınızla aynı fikirde değil misiniz? Yoksa oralardan gelip de sizin koltuklarınıza oturacağını mı düşündünüz? Her alanda Astsubay mesleğinin yılmaz savunuculuğunu yapan, o övündüğünüz yüz bin üyenizin en az on bininin toplamının yaptığından daha fazla hizmeti olan Sayın Ersen Gürpınar’ın adının her geçişinde tüylerinizin diken diken olduğunu biliyorum. Bunun sebebini sormak isterdim. Ancak sormayacağım. Çünkü cevabını biliyorum. Tıpkı eski Genelkurmay Başkanına “…onlar bizden değil….” Dediğinizi bildiğim gibi.
Toplumumuzun yanlış bilinçlenmemesi için söylüyorum. Tazminat almayan emeklilere verilen 100 TL’nin emekli Assubaylara da verilmesi çalışmasını teyit eden MSB müsteşarına neden daha önce tutulmayan sözleri sormamışlar? Teyit edilmese bile sıralanması gereken sorunlarımızı neden dillendirmemişler. Tutunacak tek dalın verilmesi planlanan 100 TL olduğunu biliyoruz. Bu paranın sizin can simidiniz olduğunu biliyoruz. Kitlelerin size karşı eylemsizlik suçlamasının makul hale dönüşeceğini de biliyoruz.
Sizler bizleri istediğiniz kadar kötü sıfatlarla lanse ediniz. Bizler Apaçiler kadar yalnız kalsak da Geronimo’nun yanında mücadele edeceğiz.
Saygılarımla