CHP’nin 9 milletvekili tarafından verilen 9 Ağustos 2016 Tarih ve 2/1349 Esas No’lu Kanun Teklifi’nden çıkarılacak çok önemli tespitler var. Önce Kanun Teklifi’ndeki cümleleri gözden geçirelim izninizle…
”669 Sayılı KHK’nin 104 üncü maddesine göre harp akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okulları kapatılırken bu okullarda okuyan öğrencilerin durumu hakkında da çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.
Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte bu okulların kurulduğu arazi ve binaların ne olacağı konusunda Başbakan Yıldırım’ın ”Piknik alanı yapılacak, güzel mekanlar yapılacak” dediği askeri arazilerin birçoğu İstanbul’un emlak açısından en değerli yerlerinde bulunmaktadır. Bazı askeri kışlaların şehir merkezinde kaldığı için, bazı askeri kışlalarında darbe girişimine destek verdiği gerekçesiyle kapatılacağı veya şehir dışına taşınacağı çeşitli yetkililerce kamuoyuna açıklanmıştır.
Yapılan düzenlemelerle kapatılan askeri okullar, bu okulların eğitim verdiği binalar ve arazileri, konumları itibarıyla bulundukları kentlerin sembol yapıları haline gelmiş durumdadır. 1845 yılında İstasnbul boğazının Çengelköy kıyısında kurulan ve Türk ordusuna subay yetiştiren Kuleli Askeri Lisesi İstanbul’un sembolü olmuş yapılardan birisidir. İstanbul Heybeliada Deniz Lisesi, İzmir Maltepe Askeri Lisesi, Bursa Işıklar Askeri Hava Lisesi konumları, hizmet binaları ve arazileri itibarıyla bunlara örnektir. Bu okulların arazileri özellikle büyük şehirlerde emlak spekülatörlerinin iştahını kabartmaktadır.”
Şimdi gelelim konumuza; Kanun Teklifi metninde her ne kadar ”Astsubay Hazırlama Okulları”sözü geçiyorsa da emlak açısından İstanbul’un en değerli yerleri ve emlakçıların iştahını kabartan yerler içinde TSK’ya assubay yetiştiren herhangi bir okul ismi yok.
İşte!! Yıllardan beri tartışılan çok önemli bir konu bu Kanun Teklifi’nde de açık ve NET biçimde ortaya çıkıyor. Yıllar boyu Konya-Merzifon-Mersin-Kayseri-Elazığ-Afyon/Emirdağ-Çorum ve Çankırı’da derme-çatma yapılarda kurulan assubay okullarında eğitim-öğretim gören assubay okulu öğrencilerine verilen değer ve beklentiler ile İstanbul, Bursa ve İzmir’in paha biçilemez semtlerindeki askeri liselerde okuyan subay adayı öğrencilerine verilen değeri siz takdir buyurun lütfen…!!!
Her nasıl olmuşsa olmuş, İstanbul’da bulunan TSK Mızıka Assubay Okulu Ankara’ya taşınmıştır. Son olarak da ”Silahlı Kuvvetler Bando Okulları Komutanlığı” olarak eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmüştür.
Muvazzaf ve emekli assubaylar olarak Anadolu’nun ücra köşelerinde kurulan okullarda okumakla İstanbul-Ankara-İzmir ve Bursa gibi kentlerde kurulan okullarda okumanın farkını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla gelinen durum itibarıyla hiiç karışık kuruşuk işlere gerek yok. Nasıl olsa Türkiyem ”ASTSUBAY/ASSUBAY” demesini bir türlü öğrenemedi. Ben çözümü söyleyivereyim!!!
Milli Savunma Üniversitesinde kurmay subay yetiştiren ve lisansüstü eğitim veren bir Enstitü ile TSK’nın ihtiyaç duyduğu tüm sınıflarda görev yapacak personele eğitim-öğretim veren bir Fakülte olsun.
Bu Fakülteden mezun olan tüm öğrenciler TEĞMEN olarak mezun olsun. Yani; TSK’da rütbesi omuzunda olan personelden başka resmi elbise giyen hiç bir personel olmasın.
Karacı – Denizci ve Havacı olacaklar Fakültenin 1 inci sınıfındayken belirlensin. Bundan sonra kim birbirini nasıl yerse yesin, sorun değil…!!!
NOT: TSK’daki mevcut muvazzaf assubaylar ne olacak sorusunu da bi’ zahmet TSK hallediversin. Sağlıklar dilerim…
Fahrettin BAĞRI
(E) Maliye Assubayı
CHP’nin 9 milletvekili tarafından verilen 9 Ağustos 2016 Tarih ve 2/1349 Esas No’lu Kanun Teklifi’nden çıkarılacak çok önemli tespitler var. Önce Kanun Teklifi’ndeki cümleleri gözden geçirelim izninizle…
”669 Sayılı KHK’nin 104 üncü maddesine göre harp akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okulları kapatılırken bu okullarda okuyan öğrencilerin durumu hakkında da çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.
Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte bu okulların kurulduğu arazi ve binaların ne olacağı konusunda Başbakan Yıldırım’ın ”Piknik alanı yapılacak, güzel mekanlar yapılacak” dediği askeri arazilerin birçoğu İstanbul’un emlak açısından en değerli yerlerinde bulunmaktadır. Bazı askeri kışlaların şehir merkezinde kaldığı için, bazı askeri kışlalarında darbe girişimine destek verdiği gerekçesiyle kapatılacağı veya şehir dışına taşınacağı çeşitli yetkililerce kamuoyuna açıklanmıştır.
Yapılan düzenlemelerle kapatılan askeri okullar, bu okulların eğitim verdiği binalar ve arazileri, konumları itibarıyla bulundukları kentlerin sembol yapıları haline gelmiş durumdadır. 1845 yılında İstasnbul boğazının Çengelköy kıyısında kurulan ve Türk ordusuna subay yetiştiren Kuleli Askeri Lisesi İstanbul’un sembolü olmuş yapılardan birisidir. İstanbul Heybeliada Deniz Lisesi, İzmir Maltepe Askeri Lisesi, Bursa Işıklar Askeri Hava Lisesi konumları, hizmet binaları ve arazileri itibarıyla bunlara örnektir. Bu okulların arazileri özellikle büyük şehirlerde emlak spekülatörlerinin iştahını kabartmaktadır.”
Şimdi gelelim konumuza; Kanun Teklifi metninde her ne kadar ”Astsubay Hazırlama Okulları”sözü geçiyorsa da emlak açısından İstanbul’un en değerli yerleri ve emlakçıların iştahını kabartan yerler içinde TSK’ya assubay yetiştiren herhangi bir okul ismi yok.
İşte!! Yıllardan beri tartışılan çok önemli bir konu bu Kanun Teklifi’nde de açık ve NET biçimde ortaya çıkıyor. Yıllar boyu Konya-Merzifon-Mersin-Kayseri-Elazığ-Afyon/Emirdağ-Çorum ve Çankırı’da derme-çatma yapılarda kurulan assubay okullarında eğitim-öğretim gören assubay okulu öğrencilerine verilen değer ve beklentiler ile İstanbul, Bursa ve İzmir’in paha biçilemez semtlerindeki askeri liselerde okuyan subay adayı öğrencilerine verilen değeri siz takdir buyurun lütfen…!!!
Her nasıl olmuşsa olmuş, İstanbul’da bulunan TSK Mızıka Assubay Okulu Ankara’ya taşınmıştır. Son olarak da ”Silahlı Kuvvetler Bando Okulları Komutanlığı” olarak eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmüştür.
Muvazzaf ve emekli assubaylar olarak Anadolu’nun ücra köşelerinde kurulan okullarda okumakla İstanbul-Ankara-İzmir ve Bursa gibi kentlerde kurulan okullarda okumanın farkını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla gelinen durum itibarıyla hiiç karışık kuruşuk işlere gerek yok. Nasıl olsa Türkiyem ”ASTSUBAY/ASSUBAY” demesini bir türlü öğrenemedi. Ben çözümü söyleyivereyim!!!
Milli Savunma Üniversitesinde kurmay subay yetiştiren ve lisansüstü eğitim veren bir Enstitü ile TSK’nın ihtiyaç duyduğu tüm sınıflarda görev yapacak personele eğitim-öğretim veren bir Fakülte olsun.
Bu Fakülteden mezun olan tüm öğrenciler TEĞMEN olarak mezun olsun. Yani; TSK’da rütbesi omuzunda olan personelden başka resmi elbise giyen hiç bir personel olmasın.
Karacı – Denizci ve Havacı olacaklar Fakültenin 1 inci sınıfındayken belirlensin. Bundan sonra kim birbirini nasıl yerse yesin, sorun değil…!!!
NOT: TSK’daki mevcut muvazzaf assubaylar ne olacak sorusunu da bi’ zahmet TSK hallediversin. Sağlıklar dilerim…
Fahrettin BAĞRI
(E) Maliye Assubayı