Bir genç liseyi bitirip üniversite sınavlarına girdi.
Taban puanına göre Assubay meslek yüksek okuluna kayıt oldu.
Yök statüsünde ve Astsubay Meslek Yüksek Okulu kanununda öğrenim süresi iki yıl
olduğundan 9/1 dereceden hizmete başladı.
Başka bir genç yine liseyi bitirip üniversite sınavına girdi.
Aldığı taban puanına göre 4 yıllık Subay Harp Akademisini kazandı.
2 yıl daha fazladan öğrenim görüp 8/1 den başladı.
(bir ay önce çıkan kanun hükmünde kararname ile bir yıllık dil hazırlık sınıfı da eklenince
4+1 olarak artık 2018 yılı itibariyle 8/2 den başlayacak.)
Yani şu an itibariyle başlangıç derecesinde bir Subaybir Assubaya tam 1 derece+1
kademe fark atmış oldu.
Meslekte iken örn.yarbaylığa 2 yılda terfi ederek ,harp akademesini bitirip aldıkları
derece kademeyi saymıyoruz bile
Biz hala 9/2 nin peşinde avuntudayız.
Subay ne olursa olsun tüm kaynak tedariklerinde göreve başlangıç derecesi olarak
mali tablolarda 8/2 (yeni)ile muhatap olur ikenbakın Assubaylarda ne kepazelik yaşanıyor.
Milli Savunma Üniversitesinde Assubayın öğrenim statüsü 2 yıl olduğundan
buradan mezun olan bir genç yukarıdaki örnekte olduğu 9/1 den mesleğe başlıyor.
Bu resmi başlangıç derece ünvanımız.
Dışarıdan kendi nam ve hesabına 4 yıllık bir fakülteyi bitirip te iş bulamadığı için
yine başka bir kaynak tedarik metodu yolu ile Assubay olmak isteyen bir genç te
8 aylık bir intibak sınıf eğitimine müteakip göreve başlatılıyor.
Ama bu arkadaş intibak düzenlemesi ile 9/1 yerine9/3 den başlangıç derecesine kavuşuyor.
Yani Assubaylar kendi içinde aynı yıl mezunları da olsalar en az 2 kademelik
bir farklılık yaşıyorlar.
Sosyal medyada kendi içimizde bu çatışmanın ve farklılığınörneklerini her gün artarak yaşıyoruz.
KENDİ İÇİMİZDE DAVADA VE HEDEF ALGISINDA HIZLA BÖLÜNÜYORUZ.
Daha ilginç olanı ise bu gün Subay gibi 4 yıllık lisans mezuniyeti olan tüm Assubaylar
ise o subayla yine 2 kademelik bir başlangıç derecesi mağduriyeti yaşıyorlar.
(Subayın yeni KHK ile bir yıl hazırlık sınıfı sonucu artık 8/2 oldu).
Daha da garibi Subay Assubaydan 2 yıl fazla okumasına rağmen aradaki kademe
farkının da 2 olması gerekirken bu gün bu fark 3 kademe olarak özlük haklarına yansıyor.
(hazırlık sınıfı şu an sadece harp okullarında başlatıldı).
Assubaylara da hazırlık sınıfı konulup konulmayacağı henüz belirsiz.
Tek bir Cumhuriyet Anayasadan hele ki o Anayasanın 12. maddesinden nasıl böyle bir
faşizan ayırım ve aşağılama çıkıyor kimse de izah edemiyor.
BAŞTA KURUMSAL TEMAD OLMAK ÜZERE ASSUBAY TOPLUMU BİR BÜTÜN OLUP TA
BU GÜNE KADAR BU KONUDA ANAYASAL EŞİTSİZLİK ADINA BİR DAVA OLSUN
AÇMAYI BECEREMİYOR.
Aynı beceriksizliği öğrenim hakkına dair eşitsizlik konusunda da,
Anayasal ve uluslar arası sözleşmelere dayanarak ta 4 yıllık askeri öğrenim statüsü için
yine bir anayasal eşitsizlik davası açamayarak ta yapamıyor.
Bir çorba sistemi almış başını gidiyor.
Subaylar ömrü hayatlarında hiç bir zaman ne derece, ne kademe,
ne de tazminat adına hiç sorun yaşamamışken ;
Assubaylar inanılmaz bir kargaşa ve karışıklığın içinde hastane ambulans aracı
sireni gibi bağıra çağıra dönüp duruyorlar.
1951 Astsubay kanunundan beri.
1984 TEMAD kuruluşundan beri.
2002 Astsubay meslek yüksek okulu kanunundan beri.
Tam 16 yıl önce alınması veya verilmesi gereken sınıf okulu kaynaklı
bir kademeyi dahi başlangıç derecesine ekletemiyorlar.
Saçma sapan bir bürokrasi trafiğinde ikram izzet protokolle mest olup uyutuluyorlar.
Ne zamandan beri derseniz.
Aslında taa Vecihi HÜRKUŞ tan beri.
Kendilerini ve ne olduklarını ifade edemiyorlar.
Kendilerini tanımlayamıyorlar.
Anlatamıyorlar.
Ne olduklarını da anlamıyorlar.
Sanıyorlar ki Statünün tarifindeyiz…
Nedir o algı, bakış derseniz.
“ Subay ile erat arasındaki basamak, bağ, ince bağırsak.”
Bu günde bu toplum hala bir fikir ve akıl birliği içinde olmayı başaramıyor.
Ne derecesinde, ne öğrenim ve eğitiminde, ne de tazminatında hala
ne durumda olduğunu dahi kavrayamıyorlar.
Bu işler düzelir mi…
Elbet ki düzelecek.
Biz düzelteceğiz. Akli, ve teknik, vizyon , öngörü sahipleri.Mali danışmanlarımız,
Anayasal ve hukuki insanlarımız, sendikal örgütlenmede deneyimli STK cı
dostlarımız , sosyal uzmanlarımızla.İdare veya sistem veya vesayet ile değil.
4 yıllık fakülte denkliği mezuniyeti şartı ve kanunu ile.
Yeter ki durumumuzu bilelim. ne yapmamız gerektiğini de…
Kafamızı azıcık bulutlara değdirelim.
Fincancı katırları ne kadar uzaklara gitmiş, biz nerede kalmışız görelim.
O mesafe nasıl kapatılacak, nasıl aşılıp deve kervanına karışılacak anlayalım.
Ata mı bineceğiz, eşekle mi yola devam edeceğiz kara kara düşünelim.
Kafa kafaya verip bir yol haritası yapalım.
Saygımla.
Adnan Fuat ÖZDEMİR