Feto Romanlı…
Ordumuzun Hacıyatmazları: Albaylar -3-
Foto Roman ezelden beri var idi bu memleketde, var olmasına da… Fakat, gene de ben dün akşam tek durmayıp Bir muziplik etdim kendimce… Sâdece bir harfini tebdil eyledim! Ve ortaya işde, böyle bir isim çıkdı!..
Zengin kız-fakir oğlan ikilisinin; bitmez tükenmez aşk, nefret, ihânet ve intikâm hissiyâtı üzerine kurgulanan 60, 70, 80’li senelerde gazetelerin sayfalarını tıka basa dolduran Foto Roman’a nâzire olsun diye ben de Hele özellikle de bu makâlemizin maksadına pek tevâfuk etdiğinden dolayı Şu ismi terkip etdim; Feto Roman…
* * * * *
Yazar ve çizer meslekdaşım Mustafa AYTAR gardeşime sıkı sıkıya tembih etmiş idim, bıldır! Bir daha işgillenmesinler diye Şu bizim albayları, gıçlarından palamar ile çifte kazık bağına vur diye!.. Sağolsun, AYTAR da öyle yapmış ve şöyle demiş idi; Merâk etme abi! Senin hacıyatmaz albaylar oralarını buralarını bundan kelli bir daha gıvırtamazlar! Bu albaylarımızın suratlarına da ağız çizmemiş, Böylece dillerini de mühürlemiş idi… Fakat bütün bu zapdu rabta rağmen bizim hacıyatmaz albaylar, Vatandaşın uykuya yatdığı gecenin kem demlerinde gene tek durmamışlar! Onları gâyet iyi tanıyan bir asubay olarak şaşırdığımı söyleyemem! Mustafa Beyin çifte kazık bağı ile sâbitlediği albaylarımız Hem başlarını gıçlarını gıpraşdırmışlar Hem de Olmayan ağızlarından kelâm üfürmenin bir yolunu bulmuşlar! Peki, gene ne halt etmiş, şu bizim hacıyatmaz albaylar acap?
* * * * *
Hafiye titizliği ile mesâi yapan Başkanımız Ahmet KESER, Hem keşif, hem de teşhir etmiş idi… Hesapsız senelerin subaylarımıza sunduğu sonsuz fırsatların sessiz bir deminde Binbaşılarımızın “rütbe kıdemi bekleme süresini” 4 seneden 3 seneye düşürmüşler idi.
Kıdemli binbaşılarımız; Çalışmadan, hak etmeden “1 kademeyi” kânunsuz olarak cebe indiriyor idi… Bunu fark eden Eski Tüfek de Haydi Tonton! isimli şu makâlesini tertip etmiş idi!
* * * * *
Binbaşılarımızın ipliğini pazara çıkardıkdan bir süre sonra Bu kez de sıra da albaylarımız var idi… Asubayları ilgilendiren kânûnun içine saklanan albaylarımız bu kez de “Rütbe kıdemi bekleme süresini” Kânûnsuz olarak 3 seneden 2 seneye indirmişler idi… Bu tezgahı da Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar isimli iki bölümlü makâlemiz ile kamu vicdânına teslim etmiş idik!
|
* * * * *
Albayları da halletdik! Harç bitdi, yapı paydos derken bir de bakdık ki Bu kez de sırada, sadaka bekleyen yarbaylarımız var imiş! Yarbaylarımızın “rütbe bekleme süresinin” 4 seneden 3 seneye düşürüldüğünü de Yarbayıma Sadaka Mı Verelim? isimli iki bölümlü makâlemiz ile gündeme taşımış idik!
Peki, geriye ne kaldı ki Allah aşkına? Sırada şimdi kim var, dersiniz? Öyle ince bir ayar yapmışlar ki… Başkanımız Ahmet KESER bu kez suçüsdü yapamadı, (E) Mâliye Astsubayı Fahrettin BAĞRI da bu hile konusunda yan basdı…
* * * * *
03 Mart 2017 Cuma günü neşretdiğimiz Yarbayıma Sadaka mı Verelim? isimli makâlemizin ikinci bölümünde şöyle büyük bir söz etmişiz;
Büyük lokma yut da büyük söz etme dediydi dedelerim; ben yanılmışım! Genelkurmay Başkanlığımız meğerse bu “sıtma nöbetini” çokdan geçirmiş de Yukarıda gördüğünüz şu kelimeler ile ben, papatya falına bakmazdan epeyi bir zamân evvel Tuğ-tüm-kor amiral/generallerimize Ve dahi Hacıyatmaz albaylarımıza 2014 senesinde yeni ve “ballı bir kıyak” daha kotarmışlar bile… Mustafa AYTAR’ın çifte kazık bağlı palamarı da işe yaramadı vallahi!… Polisinden, askerinden, sâde vatandaşına kadar yüzlerce insanımızın öldürüldüğü 15 Temmuz’dan Hem sağ hem de kârlı çıkan bir tek zümre olmuş, şu memleketde; Ordumuzun hacıyatmaz albayları…
* * * * *
Aşağıda gördüğünüz şu iki çerveye dikkatlice bir bakınız! Ve ikisi arasındaki farkı söyleyiniz!
Yok! Aslında, bu iki resimdeki bilgiler arasında hiçbir fark yok! İkisi de aynı… İşde böyle, hakikât bâzen perdeye yansımaz! Görmek için de perdenin arkasına dolanmak icâb eder.
* * * * *
İmtiyâz değil fakat adâlet isdemek için yolları arşınlayan Fahrettin Bey, TSK Tazminât Meselesi ismi ile emekliassubaylar.org’da neşretdiği bu inceleme yazısında TSK Personel Kânûnunu kaynak gösderdiği aşağıdaki şu bilgide Hacıyatmaz albaylarımızın toplam “rütbe bekleme” süresinin “5 sene” olduğunu söylemiş! Hattâ öyle ki; Tonton binbaşılarımızın bir kademe aşırmasını suç üsdü yakalayan Başkanımız Ahmet KESER, Bu sefer uykuda üryân yakalanmış!..
* * * * *
Görevini henüz devretmemiş idi… Kendileri, o vakitlerde ordumuzun başında idi. Ve dahi Büyük bir onurla, Şerefle Ve güvenle Genelkurmay Başkanlığı yapıyor idi! Orgeneral Necdet ÖZEL büyük bir onurla, şerefle ve güvenle Genelkurmay Başkanlığı yapar iken Hiç bilinmedik yeni bir şey icâd eden dönemin AKP hükûmeti de Gizliden bir kânûn hazırlığı yapıyor idi! Ve dahi bu hazırlık neticesinde AKP hükûmeti, kendi akıllarınca muazzam(!) bir çözüm buldu… Bu haberi de Alo Fatih vâsıtası ile gazetelere şöyle uçurdu;
Balyoz ve Ergenekon dâvalardan tutuklanan muvazzaf askerler nedeniyle yaşanan komutan sorununa çözüm bulundu…
* * * * *
AKP hükûmetinin bu muazzam çözümü, gazetede şu başlık ile millete muştulandı;
Subaylara büyük müjde!
* * * * *
Bu Kânûn ile; Hem TSK’da Rütbe Ayarı,
Ve dahi Hem de TSK’da rütbe devrimi yapılacak idi…
* * * * *
Bu eşsiz ve muazzam çözüm için AKP hükûmeti hemen çalışmaya başladı… Aşağıda isimleri merkûm vekiller, o kânûn tasarısına afili birer imzâ çakdılar.
Kânûn tasarısının gerekcesine de şöyle yazdılar;
Rütbe bekleme süresini doldurmaya 1 yıl kalanların da Yüksek Askerî Şûrada değerlendirmeye alınması.
Bu kânûn tasarısına sâdece Millî Savunma Komisyonu rapor verdi.
Hattâ
Hayırlı ve mübârek bir gün idi, 11 Şubat 2014 Cuma… Aşağıda gördüğünüz 6519 sayılı şu kânûn, meclis sıralarından koşa koşa geçiverdi.
Yukarıda gördüğünüz 6519 sayılı şu kânûnun 32’inci maddesi ile Aşağıda gördüğünüz 926 sayılı şu kânûnun 54 üncü maddesine, ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere Şu fıkrayı eklediler.
Bundan iyisi, Şam’da şeftâli… Şam’dakiler şeftâliyi şevk ile dişler iken TSK’da rütbe bekleme, 1 yıl azaltıldı, Ve böylece Sanki eskiden “kapalı” imiş gibi Genç subaylara komutanlık yolu açıldı!..
* * * * *
926 sayılı kânûnun 54 üncü maddesine, ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere ekledikleri iki cümle ile; Ordumuzun subaylarından iki ayrı zümreye, iki ayrı lütuf ihsân edildi…
Bayram değil, seyran değil idi ve fakat bu, neyin nesi idi?.. Bu iş de meğerse İşde, öyle bir şey imiş!… “Rütbe ve rütbe kıdemi bekleme süresini” Tuğ-Tüm-Kor subaylar ve hacıyatmaz albaylarımıza Mübârek bir Cuma günü, 11 Şubat 2014 târihinde bahşetmişler idi… Sarımsağı bile gelin edersin de hani, bir gün gelir, kokusu elbet çıkar ya! Sarımsak değil fakat Feto Romanın esâs oğlanlarının yellenme kokusu da Başka bir mübârek Cuma günü, 15 Temmuz 2016 akşamında bütün Türkiye’yi sarıp sarmaladı… O akşam üsdü maskeler düşdü; o gece ak goyun, gara goyun belli oldu… Feto Roman olarak çevirilen folimde “FETÖ’cü generallerin önü açıldı”
Ve hattâ Feto Romanın esâs oğlanları meğerse Gözaltına alınmadan 1 saat önce “FETO Romancı” general atamış!
Her rütbeden Silivri’ye gönderilenler bir yana bizim bu bol resimli Feto Romanda 109 FETÖ’cü general ve amiral tutuklandı!
* * * * *
Başkanımız Ahmet KESER Ve dahi Mâliyeci meslek büyüğümüz Fahrettin BAĞRI aşağıdaki resimlere bir baksınlar hele… Hakikât, aşağıdaki çerçeveler içinde bugün gördüğünüz şu “beş fark” üzeredir çünkü!..
926 sayılı kânûn, madde 30’da görünen manzara, sol tarafdaki gibi! Fakat, hakikât böyle değil! Hakikât, sağ tarafdaki gibi! Fakat 926 sayılı kânûn, madde 30’da bu hakikât görünmüyor! Nasıl da gözel bir “rütbe ayarı” değil mi? Tuğ/tüm/kor general/amirallerimizin “rütbe bekleme süresi” 1 sene azaldı, bu bir yana!.. Albaylarımızın 2 sene olan “rütbe kıdemi bekleme süresi” 2014 senesiden beri artık “sâdece 1 sene oldu!” Vatana, millete, ordumuza, Genelkurmay Başkanlarımıza Ve bâhusus da Ordumuzun hacıyatmaz albaylarına hayırlı, kademli olsun inşallah!..
* * * * *
15 Temmuz gecesi, T.C. Devleti, kelimenin tam anlamı ile çökdü!.. Tuğ/tüm/kor/orgeneral/amirallerimizin bir yarısı darbe yapmak ile meşgul iken Diğer yarısı da orduevlerinde tertiplenen subay düğünlerinde gerdan gıvırıp göbek atıyor idi… Polisinden, askerinden, sâde vatandaşına kadar herkes Kışlada, sokakda, köprüde, dağda, bayırda birbirini boğazladı.
* * * * *
Vatandaşın birbirini boğazladığı 15 Temmuz damgalı bu “Feto Roman”dan kim kazançlı çıkdı sizce? Sâdece bir zümre hem sağ, hem de kârlı çıkdı… Terfi sırasına girmiş tuğ-tüm-kor amiral/generallerimizi saymaz isek şâyet! Terfi edeninden kadrosuzlukdan föteri giyenine kadar; Hacıyatmaz albaylarımız… AKP; 6661 sayılı kânûnun beşinci maddesi ile albaylarımıza verdiği ikinci emekli ikrâmiyesi Ve Daha önce kimseye verilmeyen OYAK üyeliğinin emeklilikde bile devâm etmesi ulûfesini 15 Temmuz tezgâhını farketdikden sonra hemen iptâl etdi. Peki, Yukarıda gördüğünüz 6519 sayılı şu kânûnun 32’inci maddesi ile Tuğ-tüm-kor subaylarımıza Ve dahi Hacıyatmaz albaylarımıza verilen “1 sene erken terfi” darbe ulûfesi ne olacak? Bu suâl şöyle kenarda bir dursun da!.. Şu hacıyatmaz albaylarımıza helâl olsun vallahi; Havada, karada, denizde, Ve dahi Her hâl ve şerâit altında devlet çeşmesinden su içmesini beceriyorlar ya!.. Kıymetli meslekdaşım Aydın KULAK şöyle demiş idi; “Subay darbeleri, asubayları iki kere vurur!” Asubayları “iki kere vuran” o subay darbelerinin perde arkasında meğerse Subaylarımıza hep “böyük ikrâmiye” vuruyor imiş! İşde, her şey gün gibi ortada; AKP, bu konuda yapılan orostopolluğu niye fark etmek isdemiyor? “1 sene erken terfi” darbe kıyağı konusunda da Feto Romanın esâs oğlanları albaylarımız Atı aldı da Üsküdar’a geçdi mi yoksa?.. |
Şükrü IRBIK
(E) SG Tls.Asb. III Kad.Kd.Bçvş.
Kapak Resmi; (E) Dz.İda.Asb.Kd.Bçvş. Mustafa AYTAR
Evvelki bölümleri okumak için resimleri tıklayınız!
Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -1- Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2-