Her bakmanın görmek olmadıgını anlıyor insan zaman ile.. Konuların son derece karmaşık olması görmeyi zorlaştırır. En önemlisi nereden baktıgındır. Ankara genel merkezin kapısının önünden görünen ile başka bir noktadan görünenler farklıdır!
Bakmak ve görmek arasındaki meseleyi anlamak için bir tavır takınmak şartı vardır. Bu tavır bir duruş, bir eylem, bir söylem taşıyarak anlamlanır. Gerçeği, yani hakikati görmek için sadece bakmak yetmez. Derinlemesine bir yöntemle incelemektir görmek.
Gözlerine perde inenlerin görecegi ile hakikat ve gercekler ile bakmakın farklı olacagı gibi.
Dikkat ederseniz bir çok insan gözlerini süpermarketlerde fiyat “okuyan” barkod okuyucusu gibi kullanıyor. Diğer insanları birbirlerinden ayırd etmemize yarayacak yanlarını görüyoruz . Düşünmek lâzım üzerinde…
Doğaya ve cansız cisimlere de böyle bakıyoruz çoğu kez. Susamışsak görüyoruz suyu. “Hayvanları çok severim, ızgara lüfere ve fırında kuzuya bayılırım” diyen mizahçı geliyor aklıma. Hayatta kalma gayretimiz sonucu bize madden faydalı/zararlı olabilecek şeyleri hatırlıyoruz çoğu kez ve bu da bir tür körlük teşkil ediyor kanaatimce.
SINIFI İÇİN MÜCADELE EDENLER && SINIFINA KARŞI SAVAŞ VERENLER
İŞTE BÜTÜN MESELE BU…!!!
Kimlerin koltuk savaşı, kimlerin onur mücadelesi verdigi yakında görülecek.
Herkesi ayırımsız kucaklayan bir liderimiz mi var?
Bana rakip olanları yok ederim, onlar benden degildir zihniyeti mi uyguladıgı?
Mağdur edebiyatı ile yol sununda mağlup sonucunun her zaman yer aldıgı gercegidir!
Kapı kullarının nöbette oldugu, elli yıllık arkadaşına “haydi güle güle” diyebilen fikir karşıtlarının kol gezdigi, gezdirildigi keser demokrasisinin ”gözlere keser perdesinin” indigi günler…
NASIL BAKALIM KONULARA, HANGİ GÖZLE…
Ne diyor sayın KESER konuşmasında;
Genelkurmaya gerek yok…
Çanakkale zaferi zafer degildir…!!!
Bu konuşma, bu sözler, bu yaklaşımlar, bu ifadeler neden telaffuz edilmiştir?
Bu konuşmanın arkasında ne ve neler vardır?
Yıkılan köprüler, kesilen hatlar Genelkurmay assubay ilişkileri Temad baglantıları
93 nokta başkanları verilen mesajların üzücü içerigini kim sorguluyacak?
Sn.Keser ve ekibine siz o koltukta oldugunuz surede ”her konuyu askıya aldık” yaklaşımını kim çözecek?
Bir sözün bir yaklaşımın sizleri temsil edenler tarafından bu denli ifade edilmesinin milyonlara olan etkisini hiç düşündünüz mü başkan?
Akla her geleni eleştirecek, her agacı taşlayacaklardan degiliz; lakin Temad ‘taki kulak tıkamakla da dinmiyor isyan. Tüm gercekleri yorumlasan ne olur yorumlamasan ne olur…
İyilik de kötülük de sahibinindir biz ne desek bile, eger Temad’ın sinesine dokunuyorsa yazdıklarımız yapışmıştır koltuga kalkmamacasına.!
Hele bir grup var TEMAD ile başkan KESER’i karıştırıyorlar. Konularda yazılan, çizilen birçok yaklaşımı Temad düşmanlıgı olarak sınıflandıran aklıevveller var aralarında.
Genelde kitap satıcıları, özel ulaklık yapan ikoncanlar ve aynı çizgide özel agırlanan içi dışı boşlar bulunmaktadır.
Yenilenen seçimler sonrası seçilenlerin Ankara’yı ziyaret ederek bir nevi GÜVEN MEKTUBU *İTİMATNAME yaklaşımı yaşananlar nasıl bir tezat oluşturdugunu izlemekteyiz .
Yukarıdaki bir bölümü tekrarlarsak ;
Yıkılan köprüler,kesilen hatlar Genelkurmay assubay ilişkileri Temad baglantıları
93 nokta başkanları verilen mesajların üzücü içerigini kim sorguluyacak?
UNUTULMAMASI GEREKEN YAKLAŞIMLARINIZ İLE SİZLER DE BU VEBALE ORTAK OLMAKTASINIZ SAYIN BAŞKANLAR VE DELEGASYON.!
Bu sayfalar yıllarca sayın genel merkezi desteklemedi mi ? Yaptıgımız nedir.?
Demokrasini geregidir eleştirmek, ikdidara yol göstermek, iyiye zorlamak ve takiptesiniz mesajları vermek. Zaman zaman da yüzyüze görüşerek bunu muhattaplarına iletmek işin geregidir.
Düşünün; hep açık arayan, başarısızlık kollayan, başarı varsa hafif göstermek için kırk takla atan, yok sayan, , “nereden vursam acaba!” arayışında olan bir insan karakteri nasıl şekillenir?
Muhalefetten kastım bu!
Mualefet yapıyorum diye yapıyoruz diye ”yolun acık olsun ” anlayışı nedir sizce.!
Bir çok arkadaşım ile görüşüyorum, biliyorum o kişiler de kalemlerini hazırlıyorlar. Sen erken başladın diyorlar ‘‘gerçeklerden kaçılmaz” belki akıllarını başlarına alırlar diyorum .
Şimdi “eleştiri” dendiğinde akla, sadece yanlışları bulup ortaya çıkarmak, eksikler üzerine hücum etmek gelmektedir. Okuduğunuz ya da dinlediğiniz eleştirilerin çoğunda yanlışları,hataları, eleştirdiği konunun sadece olumsuz, eksik ve yanlış yanlarını ortaya koymakta, doğru taraflarını ise görmezlikten gelmektedir. Hâl böyle olunca, yapılan eleştiri daha iyiyi, daha güzeli ortaya koymak; yanlışları, eksikleri ve hataları görüp düzelmek yerine tartışmalara, münakaşalara ve hatta kavgalara sebebiyet vermektedir.
Sabir fikirliler,keskin çizgilerde yol alanlar bu davranışları körüklemektedir.
Bu toplantı hilton otelleri gibi noktalarda diger STK’lar ile yapılmış. Bir lider,bir dernek küslüklerin ötelenmişlerin yeni bir YENİ TEMAD kadar çogaldıgı şu günlerde kendi çatımızda olmasını beklerdik. Ama nafile bir inattır ki PES…
Saygılarımla..
Atilla ABAYLI