Dünyanın hiç bir ülkesinde TSK içindeki yaşanan assubay sorunları başka bir ülkede ne yazık ki yaşanmamıştır. Çözüm için atılan adımlar gerçeklerden uzaktır.
Çözümün tek adresi 1982 anayasası ile genelkurmay ve hükümet olarak karşımızdadır.
Sorunların tümünü mahallemizdeki ”bakkal hasan efendi de ” bilmektedir…
TSK kendi içindeki reformu 21. yy ortamına uygulamamış paşa babalar bu sureci zevki sefa ortamında geçirmişlerdir. Dogudaki bilinen mücadele verirken yollara döşenen mayınlar ile hayati uzuvlarını kaybedenlere verilen bir yanıtta asfalt için ”ödenek ” kelimesi ile cevap verilmiş sonrasında İstanbul’da fenerbahçe ordu evi sahasına sadece or komutanlar için on adet
süper villanın yapımı ortaya çıkmıştır ne yazık ki… Yine dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan bir yaklaşım ile ”üstün insan” yaklaşımı ile or komutanlar mezarlarını bile ayırma gafına imza atmışlardır.
Bu günlerdeki durum itibari ile..
Bu günlerde genelkurmayın bazı yazar çizer ve hak hukuk çizgisinde ifade özgürlügü ile konuları paylaşan arkadaşlarımızı ”ordu evi ”yasagı ile demoklesin kılıcını kullanması ibretle izleniyor…
Şu günlerde siyaseten yaşanan ismini ne koyarsanız koyun ”polis kardeşlerimiz ”arasındaki bölünme ibretle izlenirken bunun TSK’ya bir iki önemli unsurun bir başka şekilde yansıması bu ülkeye çok acılar verdirecektir.
Bizler, ilk etapta acilen başlangıç dereceleri ile intibaklarımızı beklerken hâlâ bu direnişin sebebini anlamakta zorlanıyoruz.
Tüm yazı ve ifadelerimizin genelkurmay tarafından günü gününe izlendigini biliyoruz.!
Sayın komutanlar ;
Türk silahlı kuvvetlerini Atamızın işaret ettigi muaasır medeniyet seviyesine taşımak insansız hava araçlarını ve son teknolojik araçları kullanmakla değil içinde insan barındıran bu devasa kurumun assubay’larına verilen değerle ölçülür .
Kavga ile, yasaklar ile sorunlara düğüm üzerine düğüm atılıyor. Bunun bir çok olumsuz yansımaları görülmektedir. Bir masa etrafında bir kaç aşamalı bir birliktelik ile konular dile getirilerek çözümlenmelidir. Bizim masamız yuvarlak olmasın önemli degil, lakin ifadelerimizi, konulara bakış acılarımızı sıcak ve farklı bir ortamda kanaat önderi olarak belirlenen yasaklı da olsa bir grubun TEMAD genel merkezi ile geniş kapsamlı birliktelik ile konuşulmalıdır.
Ordu evi yasakları ile ilgili olarak sayın E.GÜRPINARIN yazısındaki şu cümleler dikkat çekicidir.
ön yargılı zihniyetin adaletsizliği kuruma olan aidiyet duygusunu sona erdirmiş, orduyu sevgisizlik sarmaşığı sarmaktadır. Adalet olmayan yerde hiçbirşey olmaz ve “GÜÇLÜ ORDU, GÜÇLÜ TÜRKİYE” sadece slogandan ibaret kalır; ordunun bir aile olması lafla değil icraatla mümkündür… Bu nedenle ordunun tüm fertlerinin önce insan olduğu hatırlanarak haksızlıklara isyana kulak vererek adalet sağlamak kadar ulvi,şerefli bir davranış varken adaletsizliği eleştirenleri antidemokratik uygulamalarla susturmaya çalışmak sorunları ortadan kaldırmayacaktır.
demiştir.
Artık yeniden bir yerden başlamak şarttır.!
Yeni adımların günleri gelmiştir.
Hiç kimse masum degildir,hataları karşılıklı bir tarafa koyma zamanıdır.!
Konu TSK ise gerisi teferruattır sayın komutanlar…
Bu sorun milyonların sorunudur…
Bu sorun TSK’nın önde gelen sorunudur…
Bu sorun insani,ulvi ve TSK’nın gelecek sorunudur…
Bu sorun TÜRKİYE’nin sorunudur…
SÖZÜN LAFTA DEGİL, İCRAATLA yapılması günleri gelmiştir artık!
Degerli komutanlar,silah arkadaşlarımız,muvazzaflar,emekliler, bu sese kulak veriniz.!
Çalışmalar devam ediyor cümlesi sınıfımızı delirten bir ifadedir. Sayın bakanların,sayın komutanların zaman zaman ifade ettigi bu yaklaşımı artık duymak istemiyoruz.
Bayram sonrası bu çagrının sonuçlarını,gerek sizlerin yorumlarından,gerekse komuta kademesinin ilgili noktalarından birlikte izleyecegiz. Zira her yazımız izleniyor,takip ediliyoruz.!
Saygılarımla.
Atilla ABAYLI
E.Hv.Astsb Kd.Bçvş.
atiabayli@hotmail.com