Târih Uğrusu Bahriyeli Subaylar -2-
Deniz Lisesinin kuruluş târihi konusunda basına yalan yanlış bilgiler üfüren bahriyeli dört subayımızı,
Târih Uğrusu Bahriyeli Subaylar isimli makâlemizde geçen senenin son ayının 13’ünde teşhir eylemiş idik.
Sayın Ersen GÜRPINAR da makâlemizi sağolsun,
Bu subaylarımızın fesbuk, çıt çıt tivit, mivit hesâplarına gönderdi.
Hepsinin de bu makâlemizi okuduğunu söyledi.
Fakat
Târih uğrusu bahriyeli bu subaylarımızdan birisi dahi bugüne kadar bir tek cümle ile ses verip
Yalan söylediklerini ikrâr etmek erdemini gösderemedi…
Ne diyelim; canları sağ olsun!
Doktorlukları, kurmaylıkları, subaylıkları, amirallikleri, târih bilgileri, celâdetleri
Ve hele de
Yürekleri, işde, ancak bu kadarmış!..
Deniz Lisesinin kuruluş târihi konusunda hepsinin de yalancı olduğunu târih noterine tasdik etdirdik! Bu yalanları, ölesiye kadar da bu subaylarımızın kuyruğunda dolanacak, haberleri olsun!..
Hakikât zuhûr eyledi, yalan zâil oldu! Bu mesele burada külliyen ve ebediyen kapandı derken,
Bu dört subayımızdan merdâne birisinin
Bu kez de Deniz Harp Okulunun kuruluş senesi konusunda
Tam 5 sene evvel yalan makâmından ucuz üfürüzmalara tam yol ileri dediğini işitdik!
Emekli Tümamiral Cem GÜRDENİZ de yapmış yapacağını… Kurmay makâmından yalanlarını üfürmüş!..
Üsdelik bu yalanları da sözüm ona “pilav” gününden bir gün evvel dehdehlemiş…
Hiç bıkıp usanmadan kış, kışlığını yapıyor ise
Ve hiç utanıp sıkılmadan Cem GÜRDENİZ de yalanlarını üfürüyor ise şâyet
İşde o zamân Eski Tüfek’e de bu yalanlara sâdece bir ayna tutmak kalıyor…
* * * * *
Emekli Tümamiralimiz Cem GÜRDENİZ,
Aydınlık gazetesindeki köşesinde 17 Kasım 2013 Pazar günü bir makâle neşreylemiş;
Adı da şöyle; “Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesinde, 18 Kasımlar”
Bu makâlesinin daha ilk cümlelerinden birisinde Cem bey şöyle demiş;
Deniz Harp Okulu “1773” senesinde kuruldu!
Peki, öyle olsun Sayın Amiralim!
Başka ne demişsin; işde, buyur, bakalım;
|
Bir yalan, iki yalan… Saydım, tam 12 yalan!
Ve tam iki iftirâ…
İşde, Cem GÜRDENİZ’in yukarıda gördüğünüz bir sayfalık şu makâlesinde;
Ve
Bir sayfalık bir makâleye bu kadar yalan ve iftirâyı sığdırabildiği için Cem GÜRDENİZ’i evvelâ tebrik,
Vatandaşımızın dağârını yalan yanlış bilgiler ile kirletdiği için de kendisini takbih ediyorum.
Cem GÜRDENİZ’in bu yalanları ve iftirâları,
Kendisi iyi ve dürüst bir târihci olan merhûm Ali Haydar ALPAGUT’un kemiklerini
Öldükden tam 69 sene sonra hiç kuşku yok ki sızlatmışdır!..
Çok söz hayvan yüküdür, diyorsun da! Çok mu söylüyorum, Miskin? Senin gibi bana da “söyleme” diyor, Aydın’lı 85’lik Efe Ahmet KISA; Ya ben öleyim mi, söylemeyince, Miskin?.. Gendilerini orta tarlanın gunduru buudası zanneden kimi beyaz subaylarımız Meydânı boş zannedip öyle yalan sözler üfürüyorlar ki dübürlerinden… Sırf doğrunun gül hatırına şedit bir salvo atmasam, Ölürüm be, Miskin!
|
Kâğıt, kalem, kelâm, çay, çengi, çörek, çekirdek, zamân bir yana,
Emekli Tümamiral Cem GÜRDENİZ’in bir makâlesine tıkışdırdığı bunca yalanı teşhir, tashih ve tasrih etmek için
Eski Tüfek bakalım kaç sayfa heder eyleyecek!..
|
Dönemin Padişahı I. Abdülhamid şöyle ses verdi 228 sene evvelinden, kulu Cem GÜRDENİZ’e;
|
* * * * *
Dönemin Kaptan-ı Derya’sı (Deniz Kuvvetleri Komutanı) Küçük Hüseyin Paşa,
Şöyle ses verdi 214 sene evvelinden, mâdûnu Cem GÜRDENİZ’e;
|
|
“Hâtırâtım” isimli kitabın müellifi Fransız süvâri binbaşısı çaşıt Baron De TOTT,
Bu kitabını Fransızca olarak neşretdiği 1785 senesinden şöyle ses verdi, Cem GÜRDENİZ‘e;
|
* * * * *
|
* * * * *
Ben Fransız süvâri subayı Baron De TOTT,
Hâtırâtım isimli kitabımın 1786 senesinde Londra’da neşredilen İngilizce baskısında ise şöyle dedim;
|
Senin de gördüğün gibi Mösyö dö la Cem GÜRDENİZ;
Bu kitabımda, matematik mektebinin açılış târihine dair hiçbir rakam yazmadım ben.
|
Ve çaşıt Baron De TOTT,
Şöyle devâm etdi, Amiral Cem GÜRDENİZ’in kulaklarını çekmeye;
|
* * * * *
|
NATO dâimi görevinde 2 sene süreyle ülkemi ve ordumu temsil etdim. Napoli’deyken oldukca iyi İtalyanca konuşabiliyor idim. Epeyi zamân geçse de aradan, az buçuk İtalyanca kalmışdır dağarımın köşe bucağında…
İngilizcesi “abbot”olan “başrâhip” kelimesinin İtalyancasının “L’Abbê” olduğunu öğrenmiş idim, İtalyan amici’den. Cem GÜRDENİZ, çaşıtlık yapmak için “başrâhip” kılığında memleketimize gelen İtalyan vatandaşının isminin “L’Abbê TODERİNİ” olduğunu yazmış. Sorsak şimdi, üç beş lisan biliyorum der. İtalyanca “L’Abbê” kelimesinin Türkcesi “başrâhip” olduğuna göre bu İtalyana “râhip başrâhip TODERİNİ” demenin bir anlamı var mı?
Bu gafında, ezbere iş yapmanın ceremesini çekmiş Cem bey. Bu hatâyı ilk yapanlardan birisi de yalancı Tümamiral Fahri ÇOKER’dir. Cem bey, araşdırıp soruşdurmadan üstâdı Fahri ÇOKER’in yalanlarından kesyapışdır yapmış burada.
Demek ki Amiral Cem GÜRDENİZ;
Ve dahi
Bilmeyerek yapdığını farzederek buradaki yalanına, haydi, yanlış diyelim.
|
Dönemin Kaptan-ı Deryâ’sı (Deniz Kuvvetleri Komutanı)
Ve senin “evrak” dediğin o muhteşem Lâyiha’nın müellifi Küçük Hüseyin Paşa,
Şöyle ses verdi, 214 sene evvelinden sana, Cem GÜRDENİZ;
|
Kendi padişahı ve Kaptan-ı Deryâ’sının irâde buyurduğu kânunun tam ve kesin sûreti elimizde dururken
Üsdelik “Hendesehâne” ismi verilen mektebin küşâd târihi “gün, ay ve sene” olarak bu Lâyihada mevcud iken
Gevur Fransız çaşıtın hâtırâtından ve İtalyan başpapazın seyâhatnâmesinden medet uman Cem GÜRDENİZ,
Aslında ne kadar batısevici olduğunu böylece isbât etmiş.
Ve daha da hazini
Kendi devletinin, kendi padişahının ve kendi komutanı olan Küçük Hüseyin Paşa’nın kânununu inkâr etmiş!..
Yüzün ak olsun, Cem GÜRDENİZ!..
|
Dönemin Kaptan-ı Deryâ’sı (Deniz Kuvvetleri Komutanı) ve
O meşhur Lâyiha’nın müellifi Küçük Hüseyin Paşa,
Şöyle seslendi, 214 sene evvelinden sana, Cem;
|
* * * * *
Emekli Tümamiral Cem GÜRDENİZ;
Deniz Lisesinin kuruluş târihini belgeleriyle birlikde Târih Uğrusu Bahriyeli Subaylar isimli makâlemizde fâş eyledik! Burada kelime isrâfına yer yok!
Ersen bey bu makâlemizi size gönderdi. Siz de okudunuz!
Netice; sükût-u ikrâr.
Doğrular karşısında eğilmesini bilmeyen, yanlışlar karşısında dik durabilir mi, Cem bey?..
Deniz Harp Okulunun 1773 senesinde kurulduğunu söyleyenler bu yalanlarının keyfini biraz daha çıkartsınlar!
Hepsinin tekerine ters budaklı koca çomak,
Çanlarına da dulavrat otu sokacağım zamân yakındır, evvel Allah!..
|
Deniz Harp Okuluna nüve teşkil eden ilk mektep “Kasım’ın 18’inde” kuruldu diyenler de koca bir yalan söylüyor.
Fakat bu işin doğrusuna hiçbir zamân bu kadar yakın olmadık!
Doğruyu bilen bir yer var; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı…
Ben de erinmeyip sordum oraya!..
İşde dilekcem…
KONU: Emekli Tümamiral Ertuğrul ERTUĞRUL Hakkında. İLGİ: (a) https://www.dho.edu.tr/sayfalar/00_Anasayfa/01_Sabitler/komutan/Komutanlar%C4%B1m%C4%B1z.html bağlantısında münteşir Deniz Harp Okulu Komutanlar Listesi. (EK-A) (b) Deniz Harp Okulumuz 1773, (E) Tümamiral Fahri ÇOKER, Deniz Basımevi, İstanbul-1977 (EK-B) (c) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunu. (ç) 2004/7189 sayı ve 19 Nisan 2004 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânununun Uygulanmasına İlişkin Esâs ve Usûller Hakkında Yönetmelik.
1. İlgi (a)’da mezkûr bağlantıda Deniz Harp Okulu Komutanlığı yapmış deniz subaylarının isim listesi kamuoyuna ilan edilmektedir. İşbu komutanlar listesinin 39’uncu sırasında yer alan Deniz Albay Ertuğrul ERTUĞRUL’un; 12.10.1935-01.08.1938 târihleri arasında okul komutanlığını deruhde etdiği bildirilmektedir. İşbu örütbağ sayfasını, EK-A olarak dilekceme ekledim. 2. İlgi (b)’de mezkûr kitap, Deniz Harp Okulu’nun târihce kitabıdır. İşbu kitabın 88 ve 89’uncu sayfalarında yer alan bilgilerde Deniz Albay Ertuğrul ERTUĞRUL’a ait şu künye bilgisi yer almaktadır; Adı : Baba Adı : Memleketi: Son rütbesine nasbı : Bahriyeden ayrılışı : M. ERTUĞRUL, E. Neş’et Üsküdar Tümamiral-30/08/1944 Emekli, 14/07/1947 (8)
3. İlgi (b) târihce kitabının 89’uncu sayfasında yer alan dipnotda ise Dz.Alb. ERTUĞRUL hakkında şu ilâve bilgi mevcutdur; (8) 12/10/1935-01/08/1938 arası Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesi Komutanlığı yapmış ve okulun yıldönümlerini kutlama geleneğini koymuşdur. Binbaşı Neş’et, İbrahim Ethem (Çıkış:14/01/1868)’in oğludur. Mâhûd sayfaları EK-B olarak dilekceme ekledim. 4. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın bunca künye bilgisini verdiği merhûm Deniz Albay ERTUĞRUL’un sâdece doğum târihini bilmemde zannederim bir mahzûr yokdur. Bu cümlenin devâmı olmak üzere, işbu dilekcemin yukarıda mezkûr maddelerinde verdiğim malûmât muvâcehesinde benim biricik suâlim şudur; 30/08/1944 târihinde Bahriye’den Tümamiral rütbesiyle emekliye ayrılan M. ERTUĞRUL’un gün, ay ve sene olarak doğum târihi nedir? 5. Yukarıda mezkûr dördüncü maddede tevcih etdiğim suâlimi İlgi (c ve ç) mevzuât muvâcehesinde Millî Savunma Bakanlığımızın cevâplamasını saygılarımla arz eylerim.08.01.2017. 1700036952 Şükrü IRBIK
|
Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızdaki subay gardeşlerimiz
Tenezzül edip mertce cevâp verirler ise şâyet
Hep berâber öğreneceğiz, inşallah.
* * * * *
27 Ocak 2017 târihinde gönderdiği cevâbında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
“Özel bilgi” olduğu gerekcesi ile
Emekli Tuğamiral olduğu söylenen Ertuğrul ERTUĞRUL’un
Doğduğu târihin sâdece “günü ve ayını” bana söylemedi…
|
Deniz Harp Mektebi ve Lisesi târih öğretmeni olan merhûm Ali Haydar ALPAGUT
Yazdığı iki kitabında Bahriye Mekteplerinden bahsetdi;
Birincisi;
Kendisi gibi emekli bahriye subayı olan ve dürüstlüğü ile mâruf merhûm Fevzi KURTOĞLU ile birlikte 1939 senesinde yazdığı “Türklerin Deniz Harp San’atine Hizmeti” isimli kitabın üçüncü kısmı.
Deniz Mektebinin kuruluşuna dair olarak bu kitabın 52’nci sayfasında
Bakınız merhûm ALPAGUT ve merhûm KURTOĞLU, neler yazmış;
Türk bahriyesinde ilk deniz mektebi 1776’da kuruldu.
Ali Haydar ALPAGUT’un Bahriye mekteplerinden bahsetdiği ikinci kitabının adı ise “Marmara’da Türkler”
Bakınız rahmetli ALPAGUT, bu kitabının 15’inci sayfasında ne demiş;
Birinci (Aptülhamit) devrinde ilk bahriye mektebi küşat ve tesis olunmuştur. Tarihi tesisi 18.11.1776’dır. Binanın mevkiini ve küşadın gününü tayin ve tespit eylemek gerçi irfanı bahrimiz noktai nazarından pek ziyade haizi ehemmiyet ise de maateessüf bizce mümkün olamamıştır.
Evet, Cem GÜRDENİZ’in dediği üzere
Târihci Ali Haydar ALPAGUT, 18 Kasım 1776 târihine vurgu yapmışdır.
Fakat Cem GÜRDENİZ’in gözlerden kaçırdığı bir söz daha var. ALPAGUT diyor ki;
“Binanın mevkiini ve küşadın gününü tayin ve tespit eylemek bizce mümkün olamamıştır.”
İşde, Cem GÜRDENİZ; Ali Haydar ALPAGUT’un bu mütemmim cüz’ünü gözlerden kaçırmaya yeltenmiş!
Kedi kedidir, yalan da yalan. Her yalanın da kendini mutlak teşhir etmek gibi bir tıyneti vardır.
Cem GÜRDENİZ’in yalanı da kendisini tam 5 sene sonra burada böyle teşhir eyledi.
|
Cem GÜRDENİZ’in Aydınlık gazetesinde neşretdiği 17 Kasım 2013 târihli makâlesinde isminin “Denizde Türkler” olduğunu söylediği kitabı da gidip bulduk. Bakdık ki meğer bu kitabın ismi “Denizde Türkiye” imiş!..
İkinci bir husus da şu;
Ali Haydar ALPAGUT’un “Deniz Türkiye” isimli bu kitabında,
Bahriye mektebinin adından tek kelime dahi bahis yok!
Demek ki emekli Tümamiral Cem GÜRDENİZ;
Hem rahmetli Ali Haydar ALPAGUT’a iftirâ atmış,
Hem daha görmeden bu kitap hakkında menkıbe üfürmüş!..
|
Emekli Tümamiral Cem GÜRDENİZ kaç yaşındadır, bilmem!..
Fakat bildiğim bir şey var ki Cem bey
Merhûm Ertuğrul ERTUĞRUL’un rütbesi konusunda da yalan söylüyor!
İşde yalanının belgesi;
Cem GÜRDENİZ âdem âleminde henüz adem iken
Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesi Komutanı Ertuğrul ERTUĞRUL’un rütbesi “Albay” idi.
|
* * * * *
Yukarıda adı geçen makâlesinde Emekli Tümamiral Cem GÜRDENİZ,
Bahriyeli subaylarımızın her 18 Kasım’da Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesinde tabura geçip
Etli pilava alberâber kaşık salladığını arz eylemiş…
Aynı makâlesinde Cem bey, kışın pilav günü tertipleyen tek okulun Deniz Harp Okulu olduğunu fıslamış!
Lâkin
Pilav yediği günün anlamını ve önemini bilmeyen tek okul da şu hâlde
Gene Deniz Harp Okulu oluyor!..
Meraklısı isen şâyet sana başka rakamlar da üfürüreyim, Cem GÜRDENİZ. Bugün Deniz Harp Okulu ismiyle bildiğimiz mektebin küşâd târihi hakkında kendileyin inciler döken;
Moturu su gaynatmış, pistonları vuruntu yapan toros taksi gibi dört çeyrek beyin haşlaması olursun, vehleten…
|
Fakat Deniz Harp Okulunun kuruluş senesi söz konusu olunca
Aklını komutanlarına rehin veren bizim kaşalot zâbitlerimiz
Bilimi, delili, kânunu, kitabı, ahlâkı, vicdânı bir kenâra bırakarak
Üç maymunu oynayıp hemencecik câhil oluveriyorlar!..
Filfilli yalanlar, yaş yanlışlar, iğrenç iftirâlar…
Mütâmadiyen tekrâr etdikleri için de bu zâbitân heyeti meseleyi aslını, özünü inkâr etmeye kadar götürmüş.
Deniz Harp Okuluna menşe teşkil eden
Ve dahi
Adı “Hendesehâne” olan mektebin 18 Kasım 1773 târihinde açıldığını söyleyen dangalaklar,
Kendilerini, bu mektebi açan atalarımızdan daha akıllı zannediyorlar zâhir!
Bizim her boku bilen ekâbir gürûhu subaylarımız;
Elin gevur Fransız kara süvâri binbaşısı bir subayın İstanbul’a geldiğini ve
Dönemin en büyük ve en kudretli devleti olan Osmanlı Bahriyesinde
Denizciliği bilen adamlar yetiştirmek için mekteb açdığı yalanını söylemekden utanmıyorlar…
Üsdelik,
Hem bu Fransız subayına iftirâ atıyorlar
Hem de bu sahtekâr Fransız subayı kadar bile dürüst olamıyorlar!.. Hakikâten çok acıklı bir vaziyet…
Fakat
Cırcır böceği gibi zırt pırt ortaya çıkan bizim bahriyeli kaşalot zâbitlerimiz de
Bu Fransız çaşıt zâbitinin ağzından laf çalacak kadar târih kurnazlığı yapabiliyorlar…
Ey gendini “orta tarlanın gunduru buudası” zanneden tekmil zâbit gardeşlerim benim;
Gurnazlık başka yerde, akıl başka yerdedir!..
Gurnazlık, tilki denen hayvanda; akıl ise âdemde olur, idrâk etmediniz mi hâlâ?..
Elin götü boklu gevuru kadar bile aklınız yok! Bu, aşikâre belli…
Fakat hiç olmazsa bu sahtekâr Fransız zâbit kadar dürüst olun bâri…
Dünyâyı teslim alacak yeni silâhlar icâd etmeye,
Yeni topraklar ele geçirmeye akılları ve cesâretleri yetmeyen kimi subaylarımız;
İş pâye devşirmeye,
Sel önünden kütük kapar gibi şöhret kapışmaya,
Kahramanlıkların üzerine çöreklenmeye gelince,
Târihin dübüründen tek tek kıl yolmak bahâsına da olsa
Yalan söylemekde sınır tanımıyorlar, vallahi?..
Hem iktidâr hem de muktedir olduğu demlerde Şeyinin şeyini şey eden vekil Bülent ARINÇ, Basına bir demeç vermiş ve şöyle demiş idi; Cenderme Gedikli Erbaş mahdumu olan sâbık vekil Bülent bey burada doğru söylüyor mu, bilmiyorum!.. Fakat Bülent ARINÇ’ın emekli subaylar hakkında bir tesbiti var ki yalan diyemiyorum!
Devletin parasıyla okumuş, kurmay olmuş, harb gemisinde komutanlık yapmış, Tümamiralliğe terfi etmiş bir bayriye subayımız emekli olunca öyle yalanlar üfürüyor ki!… Yaş yalanlar ile savaş gemisi yürür mü, Allah aşkına?.. Yalanlar söyleyen böyle bir subay ile maâzallah savaşa “falan” girşeymişiz, Akibetmiz hiç de hayır olmazmış!..
|
* * * * *
Herkesin bir tâlihsizliği vardır ki ömr-ü hayâtının bir yerinde çıkar gelir karşısına… Bahriyede muvazzaf subay iken başka tâlihsizliği oldu mu, bilmiyorum. Fakat, Emekli Tümamiral Cem GÜRDENİZ olarak ömrünüzün şu son deminde Sizi yalanlar üzerinde cürm-ü meşhût etmekle herhâlde Ben, Eski Tüfek de sizin tâlihsizliğiniz oluyorum!.. Mefhûm-u muhâlifinden bakabilirseniz şâyet Bunca zamândan sonra bu konuda size doğruyu vura vura da olsa öğreten Kim bilir? Belki de bayrı tâlihiniz…
|
Okumak için resimi tıklayınız!
Târih Uğrusu Bahriyeli Subaylar -1-