Dolar 34,1947
Euro 37,4863
Altın 2.886,69
BİST 8.964,10
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 25°C
Parçalı Bulutlu
Ankara
25°C
Parçalı Bulutlu
Cum 27°C
Cts 22°C
Paz 21°C
Pts 19°C

MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR ARTIK!

MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR ARTIK!
05/05/2012 11:10 PM
5

mizrak-cuvala-sigmiyor

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği üyeleri hakkında yayınlanan bildiriyi dudaklarımda acı ve alaycı bir gülümsemeyle okuyorum.

Yıllardır Cumhuriyetin ve demokrasinin bekçisi olduğunu savunan bir ordunun bu gün çoğunluğu general olmak üzere emekli ya da halen görevde olan birçok mensubunun darbeye teşebbüs etmek, demokrasiyi sekteye uğratmak, mevcut hükümeti devirmek, silahlı çete kurmak gibi çeşitli suçlardan tutuklu bulunması yargılanması düşündürücü ve trajikomik değil mi? Demokrasi ve hukukun üstünlüğünden bahsederken Kendi içerisinde demokrasi ve hukukun üstünlüğünü içselleştirememiş olmak garip ve düşündürücü değil mi?

Başkaları için demokrasi ve hukuku çok görenlerin hukukun bir gün herkese lazım olacağını yaşayarak öğrenmeleri acı değil mi? Bu gün yine mensuplarının hemen hemen her gün yeni bir gözaltına alınma ya da tutuklanması haberlerinin verildiği Türk ordusunun en tepesindeki kişinin hâlâ “Türk ordusu dünyanın en disiplinli ordusudur.” diyebilmesi ne kadar inandırıcıdır?

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Sn.Ahmet KESER’i ve Assubayların onur mücadelesi için çaba sarf eden herkesi gönülden kutluyorum. Assubay camiası olarak, yıllardır Assubayların özlük hakları için çalışmaların yapıldığından ve yetkili makamlara iletildiğinden bahsedenlerin bizler için kıllarını bile kıpırdatmazken kendilerinin menfaatleri söz konusu olduğunda jet hızıyla her türlü kanun ve düzenlemeyi yaptıklarını defalarca gözlemledik. Çalışırken ve emekli olduktan sonra Assubaylara ve ailelerine yapılan ayrımcılığa “yeter artık” diyerek haykırıyoruz.

TSK içerisinde, statü hukukuna dayalı görev bölümü oluşturulmuştur. Bu statülerden birine talep, aranan kriterlere bağlı olarak kişilerin kendi tercihidir.” açıklaması ile Assubaylar aleyhine yapılan haksızlıkları hukuksuzlukları Assubayların kaderi olarak kabullenmelerini bekleyemezsiniz, isteyemezsiniz. “Sesinizi çıkarmayın bekleyin sizin özlük haklarınız için de çalışmalar yapılıyor.” diyerek koskoca bir camiayı yıllardır beklenti ve umut içerisinde oyalamaya hakkınız yok.

Sayın Ahmet KESER ve ekibi Assubay camiası tarafından Assubayların onur mücadelesinin verilmesinde lider, temsilci ve sözcü olarak seçilmiştir. Assubay camiasının sorunlarını dile getiren seçilmiş bu kişiler hakkında Genelkurmay Başkanlığı tarafından “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çok önemli bir gücünü teşkil eden astsubaylarımız hakkında gerçeklere dayanmayan açıklamalar yaparak, kamuoyunu yanlış bilgilendirdiği ve derneğin kuruluş amaç ve çalışma alanının tamamen dışında, muvazzaf personelimizi tahrik etmeye yönelik girişimlerde bulunduğu esefle izlenmektedir.” açıklamasının yapılması esef verici değil midir?

Genelkurmay Başkanlığı da yaptığı açıklama ile:

Astsubayların 1’inci derecenin 4’üncü kademesine kadar yükselmesinin hâlâ sağlanmadığı

AİHM tarafından hukuk ihlali sayılan disiplin amirlerince Astsubaylara da verilen oda ve göz hapsi cezalarının hâlâ kaldırılmadığı

Yarbay ve daha üst rütbeli subaylara verilen görev tazminatının, birinci dereceye yükselmiş görevdeki ve emekli astsubaylara da verilmediği

gibi gerçek ve sorunların varlığını, Kasım 2008 ve daha öncesi yıllarda olduğu gibi düzeltilmesi için çalışmaların yapıldığını kabul etmiş, bir nevi itiraf etmiştir. Yıllarca söz verilmesine rağmen bir türlü çözüme kavuşturulmayan bu gibi sorunların Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği üyeleri tarafından dile getirilmesi mi kışkırtıcılık ve gerçeklere dayanmayan açıklamadır?

Emekli Astsubaylar Derneği Üyeleri’nin emekli olduktan sonra da açlık sınırının altında bir emekli maaşı ile sürünmeye mahkûm edilme gerçeğiyle yüz yüze kalmış halen görevde olan Assubayların da sorunlarının çözümü ve özlük haklarının iyileştirilmesi ile ilgilenmesi ve isteklerde bulunmasından daha normal ne olabilir?

Yıllardır Assubaylara tercihlerinin kaderleri olduğunu benimsetmeyi dayatan statükocu zihniyet “öğrenilmiş çaresizlik” psikolojisini içimize işlemişlerdir. Maalesef öğrenilmiş çaresizlik psikolojisine sokulan pek çok meslektaşımız elinden bir şey gelmeyeceğini, içinde bulunduğu durumun değişmeyeceğini kabullenmiş kendi kendini pasivize etmiştir. Bize statükocu zihniyet tarafından öğretilen ve dayatılan içinde bulunduğu durumu kabullenme, çaresizlik psikolojisinden bir an önce sıyrılarak Assubayların onur mücadelesi uğrunda cesurca hizmet veren Emekli Astsubaylar Derneği ve Üyelerine destek olmak hepimizin öncelikli görevidir.

Büyük şair Behçet Necatigil’in dediği gibi; “Çaresizseniz, Çare Sizsiniz!”…

YORUMLAR

  1. Ersen Gürpınar dedi ki:

    Bu hukukun üstünlüğünü savunmaktan uzak astığım astık, kestiğim kestik olsun mantığıdır. Aynı suçu işleyen ast ve üstün ayrı,ayrı cezalandırıldığı üst’e adaletin şefkatli kolları ast’a ceza evinin yollarını açan amir emrinde görev yapan bu sistem adalet sağlamaktan uzaktır. Adalet sağlanmak isteniyorsa yıkılıp evrensel hukuk kurallarına göre yeniden tesis edilmelidir; çünkü mevcut sistem disiplin ve adalet değil nefret ve umutsuzluk yaratmaktadır.