Dolar 34,8660
Euro 36,6016
Altın 3.044,19
BİST 10.058,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 7°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
7°C
Hafif Yağmurlu
Per 4°C
Cum 3°C
Cts 4°C
Paz 4°C

ÖLME EŞEĞİM ÖLME !

ÖLME EŞEĞİM ÖLME !
23/12/2012 7:14 PM
8

Dünya dönüyor, hayat devam ediyor. Dünyada ve ülkemizde yaşanan sosyal, ekonomik ve siyasi olayların gündemleri değiştirme ve yaşantılarımızı etkileme hızına yetişmekte epeyce zorlanıyoruz.

Dünyayı sarsan ekonomik krizin, özellikle ABD ve Avrupa Ülkelerini etkilemesi, Arap yarım adasındaki Libya, Tunus, Mısır, Suriye gibi ülkelerde meydana gelen ayaklanmaların dünya ve bölge üzerindeki ekonomik, sosyal ve siyasi etkileri Türkiye’nin de ekonomik ve sosyal politikalarını etkiliyor.

Yetkililerin açıklamaları farklı da olsa Suriye olaylarının bölge ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor olması gerçeği ortada. Türkiye’ye sığınan Suriye’li mültecilerin sayısı 140 bini aşmış ve maliyetleri 300 milyon dolarların üstüne çıkmış durumda. Suriye ile Türkiye’yi savaşın eşiğine getiren politikalar nedeniyle artan savunma harcamaları bütçe açığını artırmış durumda. Ard arda gelen zam açıklamalarını çaresizlikle izliyoruz.

Son günlerde tırmanışa geçen terör olayları ülkemizin başını, ekonomik ve siyasi yönden daha çok ağrıtacak gibi.

Dünya dönüyor, hayat devam ediyor. Milyonlarca işçi, memur, emekli ve işsiz umut ve beklentileri ile birlikte yaşam mücadelesini sürdürüyor. Kayıtlısı kayıtsızı toplamları 6 milyona ulaşmış işsizler ordusunun içler acısı hali. Büyük çoğunluğunun yaşam standartlarının yetersiz olduğu, aldığı maaşlarının yetmediği, çalışmak zorunda kalan emekliler ordusu. Maaşlarının yetersizliğinden, maaşlar arasındaki uçurum ve adaletsizlikten yakınan işçi ve memur kitlesi. Kriz, cari açık, sınırlı bütçe bahaneleri ile üst üste zamlar yapan işçi ve memur maaşlarına sınırlı artışlar yapan AKP Hükümetinin işçi memur ve emeklilerin gelir düzeyinin yükseltilmesi, işsizliğin çözümü ile ilgili yaptıkları ve yapabilecekleri ayan beyan ortada. Kısacası hâlâ tünelin ucunda zayıf da olsa bir ışık görünmüyor.

TEMAD Genel Merkez Yönetim Üyelerinin yenilenmesiyle birlikte umut ve beklentileri artan Assubay zümresinin sorunları Milli Savunma Bakanının yaptığı son açıklamalara rağmen henüz çözülmüş değil. Assubay camiasının hâlâ boş vaatlerle oyalanması ister istemez akıllara Nasrettin Hoca’nın düşündürücü ve güzel bir fıkrasını getiriyor.

Kıtlık zamanıydı. Birçok kişinin ambarlarında ne arpa kalmıştı, ne buğday. Hali vakti yerinde olanlar sefa sürerken, kıyısında köşesinde azıcık tedariki olanlar da, bunu gıdım gıdım yiyorlardı. Elindekilerle idare etmeyi düşünen ve başkasına el avuç açmak istemeyen Nasrettin Hoca, “Bahara, yaza pek bir şey kalmadı zaten.” diyerek eşeğe yem verirken, her gün biraz daha azaltıyordu. Böyle yaparsa eşek anlamaz, vaziyeti fark etmez sanıyordu. Eşek, bu kadarını belki anlamıyordu ama son günlerde karnının eskisi kadar doymadığı da pekâlâ hissediliyordu…

Hoca merhum, her gün hayvana yemini verirken sırtını sıvazlar, o iki koca kulağının arasını kaşır ve onunla konuşurdu. “Aman benim çalışkan merkebim, fedakâr bineğim! Sakın acından ölme emi! Senin için bir tarla yonca ektim. Hele sen biraz dişini sık. Yaz gelsin yoncalar bitsin, hepsi senin! Amma şimdilik biraz idare edeceksin

Fakat eşek bu tasarruf tedbirlerine, bu kemer sıkmalara alışamadı maalesef. İyice eridi, kaburgaları sayılır oldu. Çok geçmeden de öldü. Bir sabah ahıra giden Hoca Nasreddin, eşeğini yerde yatar görünce, ah ile vah ederek, şöyle dedi: “Vah eşeğim vah! Tam da açlığa alıştı idi. Zavallı taze yoncalara hasret gitti

Assubay camiası olarak, haklarımızın verilmesi ve sorunlarımızın çözümü için yıllardır sürdürdüğümüz onur mücadelesinin zorluğunun bu yolda birçok engel ve engellemelerle karşılaşacağımızın büyük çoğunluğumuz farkındayız.

Evet, TEMAD Genel Başkanı Sn.Ahmet KESER ve ekibinin iş başına gelmesiyle Assubay camiasının beklenti ve umutlarının artmış olduğu bir gerçektir. Yıllardır sürüncemede bırakılan sorunlarımızın çözümünde daha örgütlü ve bilinçli bir şekilde medya ve iletişim araçları kullanılarak mücadele verilmeye başlanmıştır. Sorunlarımızın tamamına yakını henüz çözülmemiştir. Ancak çözüm makam ve mercileri Assubay sorunları ile ilgili harekete geçmek zorunda bırakılmıştır.

Şimdiye kadar yapılanlar asla yeterli değildir. Öncelikle, camia olarak sorunlarımızı sahiplenmek, Assubayların yasal temsilcisi TEMAD ve Genel Merkez Yönetim Kurullarında görevli arkadaşlarımızın çalışmalarını ve mücadelelerini desteklemek görevimizdir. Assubaylarla ilgili yürütülen çalışmalara düzenlenen yürüyüş, gösteri ve etkinliklere kayıtsız ve duyarsız kalmak, katılmamak için bahaneler üretmek terk edilmelidir.

Toplumsal sorumluluk ve toplumsal sahiplenmenin oluşturulması sorunlarımızın çözümünü büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Hz.Ali’nin şu meşhur sözünü unutmayalım. “Haksızlığın önünde boyun eğme! Hakkınla beraber şerefini de kaybedersin..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.