Bugün NTV televizyonunun YAKIN PLAN proğramında Genelkurmay ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı kuvvet assubayları Cumhuriyet tarihinde ilk kez televizyona çıkarak assubay sorunları ile ilgili açıklamalar yaptılar.
Türkçe’mizde “Bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü?” sözündeki gibi komutanlık assubaylarımız televizyona neden çıktılar? Daha doğrusu neden çıkarıldılar? Genç meslektaşlarımı suçlamak insafsızlık olur! Onlar verilen görevin gereğini yaptılar. Kendilerine verilen talimattaki konuları kamuoyu ile paylaştılar.
Bana gore bu proğram “TSK bir ailedir masalının tekrarı,hak arayanlara uyarı ve bir gaz almanın sonucudur…”
Arkadaşlarımız komutanlık karargahlarının görüşlerini paylaştılar. Ben de izninizle yıllardır yüreğimde haksızlıklara, hukuksuzluklara olan isyanımı bastırmaya çalışarak düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
Sorunların komuta kademesine iletilmesi, bu konuda çalışmalar yapılması bizleri elbette mutlu edecektir. Ancak, bizler söz değil haklarımızı istiyoruz. Daha ne kadar beklememiz gerekiyor? İnsan ömrü 500 yıl değilki! Ayrıca istediklerimiz de atla deve değil, sadece adalet! Bunun gerçekleştirilmesi bir sayfayı geçmeyen bir yasa ile mümkün.
TSK ne yazık ki bir bütün değil! Bu bütünlüğün bozulmasının en çok ordumuza zarar vereceğini biz yıllardır belirtiyoruz ve bu bütünlüğün bozulmasında assubaylar olarak hiç bir vebalimiz yoktur. Bu vebal orduda personel arasında ayrımcılık ve adaletsizlik yapılarak; TSK= Türk Subay Kuvvetleri zihniyeti sahiplerinindir.
Biz haksızlıkları dile getirirken kurumumuzun zarar görmemesi adına azami gayret sarf ediyoruz. Ayrıca unutulmamalıdır ki, kurumları haksızlıkları dile getirenler değil haksızlıkları yapanlar yıpratır.
Bu konuda Genelkurmay Basın bilgi notunda ve MSB yazılı açıklamasında adaletsizliğin son bulacağı belirtilmesine rağmen, yeni personel yasa taslağında bu ve diğer adaletsizliklerde ısrarı hâlâ Genelkurmay yapmıyor mu?
Ordumuzda disiplin elbette olmazsa olmaz temel kuraldır. Ancak, disiplinin tarifindeki “ast’ın ve üst’ün hukukuna riayet” ilkesini çiğneyenler herhalde assubaylar değillerdir!..
Assubayların yüksek lisans yapması dil öğrenmesi öneriliyor. Hepimizin arzu ettiği yerinde bir öneri. Ancak, MYO lisans seviyesine çıkarılsın teklifimize kulak tıkayanlar, subayların ofislerinden katılacakları devletin milyon dolarına mâl olan yüksek lisans proğramını assubaylardan neden esirgiyorlar? Buradaki amaç iyi niyet olabilir mi?
Sn. Gnkur. Assubayı yabancı devletlerin assubayları ile toplantılar yapmış. Bizden övgü ile bahsetmişler. Acaba onların ordularındaki assubaylar da bizler gibi kendi kurumları tarafından tahakküme varan adaletsizliklere maruz bırakılıyor mu?
Hâlâ ön yargılarla adaleti kendinize gerektiğinde; Assubaylarınızı da göreve ve ölüme gönderirken hatırlarsanız var olduğu belirtilen moral motivasyonu ve aidiyet duygusunun olmadığını göremezsiniz.
Bu durumda GÜÇLÜ ORDU GÜÇLÜ TÜRKİYE sadece slogandan ibaret olur ve bu en çok TSK düşmanlarını mutlu eder.
Adalet olmayan hiçbir kurum ayakta kalamaz ve adalet birgün herkese gerekecektir.
Saygılarımla.