Saygıdeğer Meslektaşlarım
Ne tahsilimizi, ne müfredat proğramlarını ne de statümüzü biz tayin ve tespit etmedik. Bu konularda bir eksiklik olduğunu belirtenler varsa sorumlusu da kendileridir.
Assubaylar olarak ‘imkansızlıkları da aşarak‘ verilen her görevi terimiz, kanımız ve canımızla yaparak bu ülkeye ve orduya sadakatimizi yerine getirdik.
Ülkemizi başkaları gibi menfaatlerimizle eşdeğerde sevmedik! Tek istediğimiz alın terimizin karşılığını hakça almaktı. Oysa hep vatanseverlik duygularımız istismar edildi…
Her kurum kendi personelini koruyup kollamaktadır. 211 sayılı yasa da amirlere astlarını koruyup kollama görevi vermiştir ama, ne yazık ki bizi bir emirle ölüme gönderenler, bizi koruyup kollamak bir yana bize sosyal, ekonomik ve insanî haksızlıklar yaptılar. Oysa bizler, hiçbir zaman başkalarına altın tepside sunulan imtiyazı, ayrıcalığı ve daha fazlasını değil adalet, eşitlik ve insan onuruna saygıyı talep ettik. Görevde iken sicil, tayin, ceza tehdidi ve baskısı ile sustuk, susturulduk.
Kol kırılır yen içinde kalır dediğimizde bu kez kanadımız kırıldı. Artık susmayacağız. 1970-1975 olayları ile bizler için kendilerini feda eden arkadaşlarımız, ağabeylerimizin yaktığı, küllendiği sanılan mücadele ateşi yeniden yakıldı. Her geçen gün büyüyen haksızlıklara karşı isyanımızı dile getiriyoruz. Hukukun üstünlüğü sağlanıncaya kadar da bu onurlu ve yasal mücadelemiz devam edecektir.
Bir üniforması kefen olan, bir ayın 6-8 gününü 24 saat esasına gore nöbet, tatbikat, gece eğitimi ve özel görevlerle kışlada geçiren, karşılığında tek kuruş fazla mesai almayan, bir emirle tereddütsüz ölüme giden ve bazen maceraperestlerin 24 saat dayanamayacağı şartlarda günlerce, haftalarca görev yapan assubayları klimalı ofislerinde günde 8 saat çalışan büro memuru statüsünde kabul edip birçok devlet memurundan daha alt kademeden göreve başlatmak ve hak ettiği tazminatları ve sosyal haklarını esirgemek, adaletsizlikten öte vicdansızlıktır.
Hukukun üstünlüğünün sağlanması taleplerimizi sağır sultan duymasına rağmen kulağı ve vicdanı mühürlü yetkililer duymak istemiyor. Biz kararlıyız. TEMAD Gn.Başkanımız Sn.Ahmet KESER’in ifade ettiği gibi;
Ayağa kalktık!… İster hapishane deyin ister darağacı deyin!… Bundan sonra hakkımızı hukukumuzu almadan oturmayacağız!…
18 Mayıs 2013 Cumartesi günü assubaylar birlik ve beraberliklerinin, mücadele kararlılıklarının göstergesi olarak Kurtuluş Savaşımızın Önder kenti Samsun’da bölge halkı meslektaşlarımızla buluşuyorlar. Kendine saygın ve haksızlıklıklara tepkini göstermek için SAMSUN’da meslektaşlarınla kucaklaşmalısın, aksi halde şikayet hakkın olmayacaktır.