Güngör ARSLAN isimli bir gazeteci; bizimkocaeli gazetesinin 27 Ağustos 2012 tarihli internet yayınında, Kandıra Belediye Başkanı sayın Cengiz KAN’ın, Belediye Başkanı olarak yaptığı icraatlarını tenkit etmek için yazdığı “Kan’ın kanı uyuşmadı!” isimli makalesiyde, amacını ve kendi gazetecilik haddini aşmış ve emekli bir astsubay olan sayın Başkan’a sırf astsubay olmasından dolayı bir gazeteciye yakışmayacak uslüpla gazetesindeki köşesinden saldırmış ve hakaret etmişdir. Güngör bey, astsubaylara karşı içinde beslediği kin, nefret ve zehiri tam olarak zerkedememiş olsa gerek, hızını alamayıp aynı gün içinde yazdığı “ Astsubayların alınganlığı..!” isimli ikinci makalesiyle tabiri caizse birinci yazısının üzerine tüy dikmişdir. Güngör beyin, suçu kabahatinden büyükdür.
İkinci makalesinde, astsubayların, birinci yazısından alındığına şaşırdığını ifade eden sayın ARSLAN’a sormak lazım; bırakın asker olmayı, şerefli, haysiyetli bir vatandaş iseniz, aynı hakaretler size yapılsaydı, siz alınmaz mıydınız? Hayır, dediğinizi duyar gibiyim. İnşallah yanılıyorumdur. Bizim, gazeteci olma iddiamız yok. Öyle bir niyetimiz de yok. Unutmayın, siz de asker olamazsınız. Farkında olmadığınız da belli. Çünkü bir asker için şeref ve haysiyet, uğrunda ölünecek en temel değerlerden birisidir.
Kendisine yapılan hakaretten ötürü sayın Belediye Başkan’ının bu konuda yapacak elbet bir şeyleri vardır. Bunu zaman gösterecek. Ancak emekli bir meslekdaşı ve tam 20 yıl Gölcük’de yaşamış bir Kocaeli hemşehrisi olarak bu konuda benim de söz hakkım var ve ben de şunları söylemek istiyorum.
Astsubayların hangi şartlar altında görev yaptığı, meslekî sıkıntıları ve beklentilerini TGB’nin Başkanlığını da yapan sayın Nail GÜRELİ, 1991 yılında Milliyet Gazetesi’nde “Astsubaylar” isimli 35 günlük bir yazı dizisinde ve 2005 tarihinde bu sefer Posta Gazetesi’nde, “Ordunun Orta direği Astsubaylar” isimli başka bir dizisiyle kamuoyuna duyurmuşdu. Gazeteci olduğunu iddia ederek köşesinde, bu memleketin askerine olmadık hakaretleri etmek hakkını kendinde bulan Güngör ARSLAN’a, köşe yazılarına ara verip sayın Nail GÜRELİ’nin bu yazıları okumasını tavsiye ediyorum. Çünkü her iki makalesinde astsubaylar hakkında yazdıklarının çoğu alelacele derlenmiş, kulakdan dolma mesnetsiz bilgiler. Kendisi Kocaeli doğumlu mu bilmiyorum? Kocaeli’nde doğmuş, bu şehrimizde büyümüş, askerlerle selamlaşmış ve bu şehrimizin ekmeğini yiyen, çene suyunu içen bir hemşehrimizin böyle seviyesiz yazılar yazmasına ihtimal vermiyorum. Şayet öyle ise, sayın ARSLAN, bir asker şehri olan Kocaeli’nde böyle fitne fücur dolu bir yazı yazmasını nasıl açıklayabilecek?
Sayın ARSLAN’ın yazısından, Kandıra Belediye Başkanı sayın Cengiz KAN’ın AK partiden belediye başkanı seçildiği anlaşılıyor. Sayın Başkan’ın yaptıkları doğrudur, yanlışdır. Suçu varsa, bunu yargılamak, savcının işi; yanlışı, hatası varsa bunu da değerlendirmek AK Parti İl/ilçe teşkilatının işi olsa gerek. Bayram değil seyran değil. Ortada fol yok, yumurta yok. Sen savcı ol, hâkim ol, Başkanı hapse at. Aç tavuğun kendini darı ambarında gördüğü misal, kendini İl başkanı yerine koy, Başkanı partiden ihraç et. Allahaşkına Güngör bey, sen nesini kimsin? Savcı mı, Hâkim mi, asker mi, partili mi? Gazeteciyim diyorsan, çok su götürür, söylemeden iyi düşün. Durduk yerde sayın başkana bu kadar açıkdan ve şiddetle saldıyorsanız birinin tetikciliğini mi yapıyorsunuz yoksa? 25 sene evvel askerliğinizi yaptığınızı söylüyorsunuz. Askerdeyken sizin komutanınız olanlar, astsubaylar hakkında bu yazdıklarınızı duyuyorlarsa, çıkıp sizin de nasıl bir er olduğunuzu açıklasınlar emi?
Özür dilemesi yetmez; Güngör ARSLAN vakası, ikinci Güner ÜMİT vakasıdır.
Kocaeli, nereden bakarsanız bakın bir asker şehridir. Ailesiyle, çoluğuyla çocuğuyla, binlerce, tümenlerce asker yaşar bu şehirde. Kocaeli’nde ticaret yapan her esnafın kursağında, astsubaydan kazandığı bir miktar para vardır. Bu şehirde ve ilçelerinde ticaret yapıp da astsubay’dan para kazanmayan bir tek esnaf yokdur. Eminim şehir esnafının ve esnaf odalarının da bu konuda söyleyecekleri vardır.
Star televizyonunda yarışma proğramı sunarken sarfettiği bir cümle yüzünden sayın Güner ÜMİT’in başına gelenleri hatırlayınız. Sevgili dostlar, Güngör ARSLAN vakası, ikinci Güner ÜMİT vakasıdır. Bizimkocaeli gazetesini okuyan eşler, dostlar, esnaflar, askerler, askerini sevenler… Bu gazete, velinimeti olan askerine hakaret ederek, Koaceli nezdinde itibarını yitirmiş, kendisini haraç mezat satmışdır. Böyle bir gazete okumaya, tıklamaya değer mi?
Astsubaya yapılan bu mesnetsiz ve haksız aşağılamaya ve hakarete, müşterisi astsubay olan onbinlerce esnafın tepki göstermesi yakındır. Astsubaylara yaptığı bunca hakaretten sonra Gazete yazarı Güngör ARSLAN’ın artık bizimkocaeli gazetesinde yazmak imkânı kalmamışdır. “Müşteri velinimetimdir” diyen bir milletin insanlarına gazeteci olduğunu zanneden bu şahıs’ın yediği lokmalar helâl olmayacaktır.
Bizimkocaeli gazetesini bugün (29 Ağustos) aradım ve imtiyaz sahibi olduğunu öğrendiğim Güngör bey ile görüşmek istedim. Kendisi, açılışa davet edilmiş, odasında yokmuş. Cep telefonunu istedim, sekreteri vermedi. Yarın kendisini arayıp tekrar görüşmeye çalışacağım. Astsubaylara hareket ettiği her iki yazısına cevaben ve bizimkocaeli gazetesinde yayınlamak üzere bu yazımı kendilerine de gönderdim. Yazımın gazetede yayınlanmama ihtimali de var. Çünkü astsubaylara hakaret eden şahıs, aynı zamanda gazetenin imtiyaz sahibi.
Asker sıfatı taşıyan bütün meslekdaşlarımın duygusuna tercüman olarak gazete idaresine sesleniyorum; Sayın Güngör ARSLAN’ın artık bizimkocaeli gazetesinde içecek çene suyu, yiyecek bir tek lokması kalmamışdır. Gazete idaresine düşen, Kocaeli’nde hiç gereği yokken insanların arasına fitne ve fesat tohumları ekmeye çalışan bu müzevir insanın işine derhal son vermekdir. Gazeteyi kapatmak pahasına da olsa. Her kelimesiyle astsubaylara kasten hakaret eden ve her kelimesi fitne kokan bu aşağılayıcı yazıların altına okuyucunun ilave ettiği üç beş yorum ile bu konu kapatılamaz. Sayın Güngör ARSLAN kendini kurtaramaz.
Sokağa çıkıp gezmek istediğinde, bu şehirde askerini sevenlerden yüzüne tükürmek isteyecek yüzbinlerce insan bulacak, sayın Güngör ARSLAN bunu da unutmasın.
Şükrü IRBIK
(E) SG Tls.Asts. III Kad.Kd.Bçvş.
Sn. Abaylı, yazınızı iyimser bir havada bitirmişsiniz. Umarım, asla bitmeyecek gibi görünen bu sorun bu yıl sona erer, yoksa en geç önümüzdeki yılın genel seçimlerine kadar hallolur. Zira dediğiniz gibi, “çalışmalar devam ediyor” cümlesi, artık istifra etme arzusu uyandırıyor.
Temad’ı eleştirmeyi ona düşmanlık olarak düşünen akıl yoksunları unutmasınlar; davamıza, derneğimize, birliğimize onlar zarar vermektedir. Biz temsilcimizi genelkurmayla kavga için değil sorunları çözmek için seçtik, genelkurmay da niçin eleştirildiğini artık anlasın, adaletsizlikler bizi birbirimizden ayırıyor orduya zarar veriyor, biz hakkımızı istiyoruz fazlasını istemiyoruz.