Dolar 34,3256
Euro 36,2391
Altın 2.839,77
BİST 9.420,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 13°C
Az Bulutlu
Ankara
13°C
Az Bulutlu
Cum 12°C
Cts 11°C
Paz 10°C
Pts 12°C

ASSUBAYIN GÜNLÜĞÜNDEN…

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
23/11/2013 7:02 PM
1

Tayinim Bolu Komando Tugayından Kara Harp Okulu K.lığına çıkmıştı. Üzülmüştüm! Askerlik hayatımın yarısını geçirdiğim birlikten, ayrımsız bütün silah arkadaşlarımdan ayrılmak çok zor gelmişti bana..

Diyarbakır, Tapan Tepe çadırlar yanında kum torbaları üzerine arkadaşlarımızla oturuyorduk. Yanımıza genç, tertemiz yüzlü bir TEĞMEN geldi “oturabilir miyim?” dedi. “Buyurun oturun” dedik, oturdu. Sigarasını saklamış halde sigara içiyordu.. Bizim, “sizler örnek insanlarsınız. Sigara ile şaşırttınız! Üstelik gençsiniz” sözümüze karşı, “siz benim büyüğümsünüz. Sözünüzü çok önemserim” diyerek sigarasını kuma gömmüştü. Bu güzel davranışı sonrası dakikalarca Kara Harp Okulunu konuşmaya başladık ve doyamadık konuşmaya. KHO’nu detaylı olarak anlattı ve çok rahatlatmıştı beni…. Kitap okumayı çok sevdiğimi söylemiştim bir ara, bir gün bana tam 22 ad. kitap getirdi. 22 günde okumuştum hepsini..

22 kitabı okuduktan sonra “SEN MÜSLÜMANSIN Yılmaz. Her bayramda, acı günde, sıkıntıda, dertte, hastalıkta, selamlaşmada, cenazede anıyorsun Allahını, yaradanının bütün insanoğluna gönderdiği Kutsal kitabı. Kuran-ı Kerim’i daha okumadın bile! O, yoz ve yobazlardansın sen de. Oku, öğren. Cahil insanların KUSURSUZ İSLAMI NASIL KUSURLU hale getirme gayretinde olduklarını öğren. Arapçasından ziyade TÜRKÇESİNİ OKU, anla. Kendimden UTANIYORUM Allahım, beni affet! NE CAHİL insanmışım ben” diye geçirir, sorgulardım kendimi..

Kara Harp Okulu’na gittim, katıldım. Kısa sürede benim Bolu Komando Tugayı’ndaki başarılarım KHO Kurmay Başkanı’na ulaşmıştı. Beni binbaşılığından da tanıdığı için, HARBİYELİLERE konferans salonlarında MAYIN ve BUBİ tuzakları konularında derslere dahil etmişlerdi…

Günlerim çok güzel geçiyordu. Bolu’da Türkiye çapında, kitaplara konu olacak çok değerli çalışmalar yapmış, bütün komandoları bütün rütbeli personeli içerecek şekilde, teröristlerin yaşamları boyunca bizlere karşı kullandıkları TUZAKLARIN aynılarını, gerçeği gibi yapmış, değdiğinde, bastığında, ayağını kaldırdığında, cep teli, telsiz tuzağı dahil yüzlercesi bütün eğitimlerin göz bebeği halini almıştı. Öyle ki Genelkurmay Başkanları, Kuvvet Komutanları dahil her geldiğinde bizzat anlatır, uygulamalı olarak gösterir olmuştum. Bir anda onlarca şerit, rozet ile onore edilmiştim.. İnsanları ayrımsız çok seviyordum. Bütün herkes de ayrımsız beni çok seviyor ve saygı duyuyordu..

Bir gün Tugay sinema salonunda şimdi binbaşı, o zaman yüzbaşı çok değerli komutan Faruk ÖZKAL, Tugay Komutanı’mızın “herkes söylesin bakalım, kimi örnek alıyorsunuz?” sözüne, 500 civarı subay-assubay, önlerden albaylardan başlayarak cevap vermeye başlanmış, sırayla “ben Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü örnek alıyorum komutanım“, “ben FATİH Sultan Mehmed’i“, “ben sizi komutanım” derken, Binbaşı Faruk ÖZKAL da herkesin içinde “ben İs.Kd.Bşçvş.Yılmaz ÖZÇELİK’i örnek alıyorum” demişti. İşte böylesine çok değerli, Subay, Assubay, Uzman ve Erlerle, sivil memurlarla görev yapmıştım ve yaşamımın hiç bir anında asla sorun yaşamamış sadece SAYGI görmüştüm. Yüzbaşı kadrosundaki 5 Yıllık ayrıca Hizmet Birlik K.lığı görevimde de bütün Assubay, uzman, sivil memurlarla erlerle doyumsuz, saygı sevgiye dayalı bir zaman geçirmiştik..

Derken KHO’daki görevim çok değerli insanlarla, saymanım Kd. Bşçvş. Metin ŞİMŞEK ve bütün Astsubay ve sivil memurlarla, çok kaliteli, çok değerli insanlarla başladı ve bir süre böyle devam ederken.. HARBİYELİLERE de MAYIN ve BUBİ tuzakları konulu derslere katılmaya başlamıştım…

İLK DERSİM 1283 Mustafa Kemal ATATÜRK salonunda idi. Bir çok tuzaktan azar da olsa yapmıştım, hazırdı. Derse sonradan Harbiye Alay Komutanı da katılacaktı. Salona girerken 2. sınıf öğrencisi genç bir Harbiyeli güzel tebessümle kapıda karşıladı ve “ATATÜRK’ÜN SALONUNA hoşgeldiniz Hocam” dedi. Şaşırmıştım, aniden “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR diyen ATATÜRK’TEN mi bahsediyorsunuz” demiştim. Genç Harbiyeli şaşırmıştı, devam ettim. “ATATÜRK hiç bir zaman kendisini milletin önünde görmemiştir. Dolayısıyla ATATÜRK’ÜN salonu değil, hepimizin, MİLLETİN salonudur. Mustafa Kemal’imiz de böyle demiştir” dedim. Mahçup şekilde ayrıldı yanımdan. Ders sonunda yine yanıma geldi ve “BANA ÖYLE GÜZEL BİR DERS VERDİNİZ Kİ, teşekkür ederim, büyük saygı duyuyorum size” dedi ve aramıza birden SEVGİ girivermişti..

Konferans salonu tıklım tıklım dolu, derse başladım. İnsanların büyük ilgisini çekiyor “soru da almak isterim” dedim. Dersin sonunda sırayla cevaplarken bir harbiyelim “SİZ MAYINLARI, ELLE, GÖZLE kontroldan bahsediyorsunuz. ABD uzaydan içtiğimiz sigarayı bile görüyor. buna ne dersiniz efendim?” diye soru sordu. “VİETNAM savaşında onbinlerce askeri ile birlikte savaşı da kaybeden ABD.den mi bahsediyorsunuz? Daha dün IRAK’A girip haftalar içinde binlerce askerini mayına kurban veren ABD.den mi bahsediyorsunuz? Kendimize güvenelim. TÜRK MEHMETCİĞİ’nin, değil ABD’li askerlerden, dünyanın hiç bir milletinde olmayan kendine özgü CESARETİ, YÜREĞİ var. Bizler bu konuda onlardan çok daha ileride ve eğitimliyiz merak etmeyiniz. Onların teknolojisi varsa, bizlerin de MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET, DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR!” sözüme karşı derse katılan Albayımız da alkışlarla karşılık vermiş ve onore etmişti beni…

Harbiyelilerle öylesine artan bir gönül bağı kuruyorduk ki, sadece subaylara selam vermeleri gerekirken bana selam vermeye başlamışlardı. Birbirimize karşılıklı SAYGI ve SEVGİ duyarak selam veriyorduk. “Abi“, “Değerli Büyüğüm“, “Hocam” diyen geleceğin subayları, her boş vakitlerinde saymanlığımızı doldurup eğitim ve gelecekten konuşurduk..

Derken peşi sıra 3 kez beyin ameliyatı gerektirecek sağlık sorunları çıkmaya başlamıştı. Bolu Komando Tugayı’ndaki yıllarca Güneydoğunun çok zor şartlarında görev yapmanın sıkıntıları çıkmaya başlamış ve ard arda 3 kez beyin ameliyatı olmuştum. Her şey yarım kalmıştı. Olsun! Diğer taraftan, Bolu’dan da öğrenen askerlerimin aileleri arıyor “oğlum sizi çok seviyor. İzin verirseniz size refakatçi olmak isterim” telefonlarından aldığım mutluluğu hayatımda çok az hissetmişimdir.

Tabii ki bu arada KURANI KERİMİMİZİ 20 kere okuma fırsatı bulmuş, namaz kılmaya başlamış hatta, 30 yıllık namaz borç çizelgesi çıkararak, her gün birer çarpı atarak o borçlarımı kapatma gayreti de gösteriyordum. KURAN-I KERİMİN TÜRKÇESİNİ de İLİM KİTAPLARINIZ içine katınız. HAKKIN kitabını okumaktan KORKMAYINIZ. İnsan 200-300 Tl.mutfak parası ile geçiniyor gerektiğinde. Ayrıca insanlara İYİLİK YAPMAYI, EMEK ETMEYİ, SEVGİYİ, SAYGIYI, HOŞGÖRÜYÜ, EŞİNİZE HER KONUDA EŞİT YARDIMI severek isteyerek yapıyorsunuz. Ben değil, BİZ olmayı öğreniyorsunuz…

PES gurubundaki HAK ve ADALET kavramını daha iyi idrak ediyorsunuz. Hak yememeyi, dedikodu, gıybet yapmamayı, insanları küçük görmemeyi, dini, dili, ırkı, kimliği ne olursa olsun karşılıksız sevmeyi, insan olmayı, insanla konuşurken sesinizi kaba şekilde yükseltmemeyi, hayvanlara bitkilere de aynı hassasiyeti öğreniyorsunuz…

UNUTMAYINIZ, ŞEYTAN SADECE BOŞ BEYİNLERİ SEVER. Nefsinizin sizleri hükmetmesine asla izin vermeyin,nefsinize hükmetin. TEK ve HEPİMİZİN TEK DÜŞMANI sadece ŞEYTAN olsun. İLİM ve BİLİME sarılın. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarım…

Yılmaz Demir ÖZÇELİK
Eskişehir

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.