Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın tüm deniz birlik ve kurumları amirlerinin ve komutanlarının katıldığı VİDEO KONFERANSI’nda özlük hakları ile ilgili son bölümde, komutanın “Şu assubayların da üç kuruş için gezmedikleri televizyon, gitmedikleri gazeteci kalmadı. Bu meslek para ile değil, sevgi ile yapılır” değerlendirmesinde bulunmasını büyük bir hayret ve üzüntü ile öğrendik!
211 sayılı yasa, amirlere personelini koruyup, kollama görevini emretmesine ve TSK dışında her kurum kendi personelini koruyup kollamasına rağmen ön yargılı zihniyet biz assubaylara tahakküme varan sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklar yaptı. Bunun nedenini yıllardır çözememiştik. Demek ki, sizin gözünüzde assubaylar “üç kuruş peşinde koşan para gözlermiş“. Tüm meslek hayatınızda assubayların özveri ile yaptıkları fedakarca hizmetler gözardı edilerek edindiğiniz intiba bu ise sizi kutluyoruz. TSK’de personel ayrımcılığını, hukuksuzluğu ön planda tutan zihniyet sizle ne kadar övünse azdır!
Sn. Amiralim, biz assubaylar statümüzü, tahsil süremizi, müfredat programlarımızı kendimiz seçmedik. Atandığımız her yere koşarak gittik. Ölüme gönderilirken tereddüt etmedik. Tek cümle ile “TSK’yi sırtımızda taşıdık“. Bu kadar haksızlığa, hukuksuzluğa assubaylar dışında hiç bir personel tahümmül gösteremezdi.Vatanseverlik duygularımız sürekli istismar edildi; ancak, bizim vatanseverlik duygularımızın daha fazla istismarına izin vermeyeceğiz. Madem bu meslek para ile değil, sevgi ile yapılır, bizim yerimize biraz da başkaları sevsin, başkaları şehit olsun…
Sayın Amiralim, siz hiç günlerce yatak yüzü görmeden, ayağınızdan bot çıkarmadan, ölümün nefesini ensenizde hissederek; kuş uçmaz, kervan geçmez sarp arazilerde KOM tabir edilen, bir nevi mezara benzer yerde uyuyup, sıcak bir tas çorba,yatak ve banyoya hasret günlerce görev yaptınız mı?
Muhtemelen siz ve diğer komuta kademesindekiler bunları yaşamadılar. Siz denizcisiniz. Kara, hava, jandarma assubaylarının zor şartlarını tam olarak bilmeyebilirsiniz ama gemilerde, kamaranızda sağlıklı, rahat bir ortamda görev yaparken, assubaylarınızın konserve gibi bir demir yığınında istirahat etmeye çalıştıklarını hiç mi hatırlamadınız? Hiyerarşiye saygı içinde, ağır görev şartlarında görev yapan assubaylar hukukun guguk edilmesi ile büro memuru statüsünde, mahalle bekçisi, ziraat ev ekonomisti, meclis stenografı,teknik hizmetler gibi kamu görevlilerinden daha alt kademe ve dereceden göreve başlatılıyor. Hak ettikleri tazminatlar ödenmiyor. Sosyal tesislerde sayıları ile ters orantılı kalitesiz hizmet alıyorlar. Bunları içinize sindiriyor musunuz? Sindiriyorsanız söyleyecek sözümüz yok! Hukuksuzluk olarak değerlendiriyorsanız bundan haberiniz olması için sizlere duyuramadığımız, duymak istemediğiniz haksızlıklarımızı basın yolu ile iletiyorsak, bu “üç kuruşun peşinde koşmak” mı oluyor ?..
Hayatımın en güzel yıllarını geçirdiğim TSK’nin personeli olmaktan bir kez daha üzüntü duydum. Kurumuma olan saygımı yitirdim. Sanıyorum bir çok meslektaşım da aynı duyguları taşıyordur şu an.
Sayın Amiralim, aklınıza neden subayların hiç şikayetinin olmadığını getirmiyorsunuz? Tabii, onlara her şeyin altın tepside sunulmasını “hak” olarak görüyorsunuz. Sizden istirhamımız, TSK komuta kademesi içinde söz sahibi 5 kişiden biri olarak lütfedip bu mesleğin kaldırılmasına vesile olunuz. Ancak unutmayınız ki ; Bu ön yargılı, adaletsiz zihniyet devam ederse ‘Japonya’dan robot assubay ithal etmiyeceğinize göre‘ bu huzursuzluk yerimize istihdam edilecek personelde de devam edecektir!
Adalet olmayan yerde hiç bir şeyin olmayacağı, zat-ı alilerinizin de malumudur. Lütfen, yapacağınız tek şey sadece yüreğinizdeki adalet duygusunun gereğini yerine getirmektir. TSK’nin temel direklerinden olan assubayların talepleri adalet, eşitlik ve insan onuruna saygıdan başka bir şey değildir. Bu taleplerimize yanıt vererek ordumuzdaki adaletin, moral-motivasyonun ve aidiyet duygusunun tesisine katkıda bulunabilirsiniz .
Saygılarımla.