Dolar 34,7977
Euro 36,7695
Altın 2.953,21
BİST 10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 9°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
9°C
Hafif Yağmurlu
Cts 10°C
Paz 13°C
Pts 14°C
Sal 11°C

dzasb

YORUMLAR

  1. ömer yücel ÜNAL dedi ki:

    Bana göre Osman ALTINTAŞ bu telgrafı çekerken bazı gerçekleri unutmuş.Telgrafın bir bölümünde “Hani Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları kederde, tasada, kıvançta birdi. Bu sözlere artık kim inanır.” diye yazmış. Ama görüyorum ki kendisi de buna inanmış. Kendisine sormak gerekir;çeşitli sitelerle birlikte özellikle bu sitedeki arkadaşlar neyin mücadelesini veriyor?

  2. Erdal Günşer dedi ki:

    Çok saçma bir dava. Ama tabii ki bu sözü söyleyen bir emekli assubay ise ve muhatap Genelkurmay başkanı ise durum değişir. Had bildirme yasası devreye girer.
    Sayın Emekli Assubay Altıntaş fikrini beyan etmiş. Açın her akşam Başbakan ile muhalefet liderinin birbirine söylediklerini dinleyin. Hukuk onlara çalışmaz da bu emekli assubaya çalışırsa sanırım Fransa’dan siyasi sığınma hakkı istememiz gerekecek!.. Saygılarımla…

  3. K.V.GÖNENLİ dedi ki:

    Bu meslektaşımız Genelkurmay başkanlığı makamını
    bizlerin en üst seviyede tuttuğu hak ve taleplerimizden
    çok daha üst seviyede tutup işi telgraf çekmeye kadar götürmesi camiamız için etliye sütlüye karışmayan meslektaşlarımızın yanında faziletli ve gerekli bir girişimmidir, bilemedim ama bir yanım çok kızarken bir yanım da bir o kadar tebessüm etti.
    Ama bu meslektaşımız gerçekten ne kadar ASKER ADAM bunu tam olarak anlayamadım. Zira “herkesin askerliği kendine, sana ne oluyor sen kendi camianın derdine çare ara …….” diyesim geldi için için. Üzüldüğümü söyleyemeyeceğim.. amaaaaan bana ne yavvv :/ herkes kendi suyunu kendi kaynatır :S
    Herkese sevgiler saygılar 🙂

  4. Orhan ORHUN dedi ki:

    Doğrular her zaman her yerde söylenmez. Onların yaptıkları kendilerini ilgilendirir. Hata yapanlar tarih önünde mesul olur ve hesap verirler. Biz onlara ve ne yaptıklarına değil, onların bizlere neyi reva gördüğü ile bize nasıl ve hangi gözle baktıklarına bakalım.

  5. Adilhan Şanlı dedi ki:

    Degerli Arkadaşlarım;
    Üç gündür bu haber üzerine yorumlar yapılıyor.Bazı arkadaşlarımız adeta gasp edilen,verilmeyen,anamızın ak sütü kadar helal olan haklarımızın sorumlusu olarak Gen-Kur.Bşk.lıgını gördügü için Sayın ÖZEL’e çekilen bu telgrafı olumlu karşılıyor. Bazı arkadaşlarımız ise konunun Generaller arası bir sorun olması gerektigini bizi ilgilendirmemesi gerektigini belirtiyorlar.
    Bence gözden kaçırılan nokta şurasıdır; Sayın Meslektaşımız Osman ALTINTAŞ bu telgrafı çekerken aklında bizim sorunlarımızı degil sadece “Asker arkadaşlıgının kutsallıgına” vurgu yapıyor. Ve bize hem okudugumuz askeri okullarda hem de görev yaptıgımız kıt’alarda sıralı komutanlarımızın sık sık vurguladığı kaderde, kederde, tasada, kıvançta,toyda,dügünde silah arkadaşlıgının yüceligini ön plana çıkararak Sayın Orgeneral ÖZEL’i eleştiriyor. Arkadaşımızın çıkacagı mahkeme savcısının olaya eleştiri olarak mı hakaret olarak mı bakacagı davanın seyrini etkileyecektir.Olay klasik deyimi ile mahkemeye intikal ettigi için takdir savcınındır.Bize düşen yorum ancak “Askerin askeri satmayacagı”tezinin giderek yozlaştıgını vurgulamak olacaktır.Ayrıca;TSK’nın 90 yıllık cumhuriyet degerleri için verdigi mücadelenin belirleyicisi günümüzde belirli siyasi çizgilerin sıg politikalarına kurban edilmemelidir diye düşünüyorum.Saygılarımla.

  6. Mustafa SEZEK dedi ki:

    Sn. ALTINTAŞ’ın bu eylemi bana siyasi beklenti amacıyla yapıldığı izlenimi vermektedir. Ayrıca ferdi olarak yapıldığı mesleki hak ve menfaatlerimizle bir ilişkisi bulunmadığından, eylemi şık bulmuyor, burada yayınlanmasını da onaylamıyorum.
    Saygılar.
    ————————————————————————
    YÖNETİCİ NOTU. Sn.Sezek haber bu sitede yayınlansaydı haklıydınız basında yer alan bir haberin burada duyurulup paylaşılmasının ne mahzuru olabilir?

  7. zeki çetinkaya dedi ki:

    Bu olmadı işte Sayın Osman ALTINTAŞ.Evet demokrasiler fikirlere saygı göstererek tahammül de edebilmektir, lakin içine düştüğünüz durum “KENDİ BAŞINI BAĞLAMAYI BİLMEZ GELİN BAŞI BAĞLAMAYA GİDER” kabilinden bir vaziyet.Haklı Assubay davalarına bırakınız hizmet etmeyi köstek olacak(Antipati yaratacak) cinsten.Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değmeyecek velhasıl.YILLARDIR ASSUBAYLARIN BAZI HAKLARI YÜZDE YÜZ HAKLI OLDUKLARI DURUMLARDA BİLE YENİRKEN İNSANLAR BU VAZİYETİN DÜZELTİLMESİ İÇİN ÇABALARKEN SİZ YANGINA BENZİN DÖKER GİBİ SİZİ DE ÖNCELİKLE ALAKADAR ETMEMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜM BİR HUSUSTA ORTALIĞA ATILMANIZ EN HAFİFİNDEN SİZİN AÇINIZDAN YAZIK OLMUŞTUR.LÜZUM YOKTU BU KABİL GÜNDEM OLUŞTURMAYA.KENDİ GERÇEKLERİNİZ VE GÜNDEMLERİNİZLE MEŞGUL OLSAYDINIZ DAHA İDEALİST VE GERÇEKÇİ OLURDUNUZ.ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN.

    Zeki ÇETİNKAYA
    Emekli Assubay

  8. hüseyin şeker dedi ki:

    Açılan davanın masrafları nereden karşılanıyor bileniniz var mı? Çok ilginçtir ki yine çoğunluğunu assubay ve uzmanların oluşturduğu hukuki yardım sandığı ve amaçları dışında kullanılmaya başlanan TSK dayanışma vakfı hesaplarından karşılanıyor olmasın sakın! İşin bir de bu tarafı var.

  9. Ersen Gürpınar dedi ki:

    Sn.Org.Özel’in görevi kabul edip etmemesi kendi tasarrufudur. Bu arkadaşımız bana göre birilerinin tetikçiliğini yapıyor ve bu hareketinin kişisel bir amacı olduğunu düşünmüyorum. Madalyonun diğer tarafına bakarsak Mecliste MS Komisyonu’nunda bulunan general ve subayların yüzüne karşı ARTIK HADDİNİZİ BİLECEKSİNİZ BİZE TERS BAKMAYACAKSINIZ … diye çemkiren sözde milletvekiline ne tepki verilmiştir, bu konuda savcılara suç duyurusunda bulunulmuş mudur merak ediyorum. Ayrıca arkadaşımız acaba aynı tepkiyi bize üvey evlat muamelesinde bulunulduğu için de göstermiş midir?

  10. ibrahim dedi ki:

    Bu arkadaşımızın haklarımız için hangi makamlara ,ne gibi müracaatta bulunduğunu çok merak ediyorum.Saygılarımla.

  11. Erdal Günşer dedi ki:

    Ben yukarıdaki yazıya göre Emekli Astsubay Sayın Altıntaş’ı eleştiren yazılara katılmıyorum.
    Sayın arkadaşlar baş örtüsü yasağının derin uygulandığı günlerden birinde Hakim karşısında bir dava dolayısıyla hak arayan bir bayan baş örtüsü nedeniyle hakim tarafından mahkemeden kovulur. Sizin yaptığınız da aynı şey.
    Ortada bir konu var. Bu konunun özüne bakmadan şeklini eleştirmek bence yanlıştır. Bu arkadaşımız kalkıpta bu siteye yazıp bizden bir şey beklemiyor. Yayınlayan kendisi değil. Belki de kendinin böylesi bir sitenin varlığından bile haberi yok. Ayrıca olmak zorunda da değil. Nitekim bu sitenin toplam üyesi beş bin bile değil.
    Ayrıca kimseyi “sadece Astsubay hakları için mücadele edeceksin.” Diye zorlayamayız. Sonuçta ait olduğumuz toplumda kendimizi ait hissettiğimiz bir çok konu veya düşünce var.
    Sayın Altıntaş’ın bir emekli astsubay olması nedeniyle Genelkurmay başkanına sarf ettiği sözler nedeniyle hukukun farklı değerlendirme yapmaması halinde davanın düşeceği kanaatinde ve temennisindeyim. Saygılarımla…

  12. Osman Ada dedi ki:

    Sn.Günşer sizi yazılarınızdan tanıyorum ve takdir ediyorum. Eleştiri kişisel düşüncedir ve bunu özgürce ifade etmek herkesin hakkıdır, siz de pozitif yorumla da konuya destek verirsiniz, nitekim eleştirinin yanında destek veren de var buna kimse karışamaz, ama beni düşüncemden dolayı üstelik konu ile ilgisi olmayan türban örneği ile yargılama hakkınızın olmadığını düşünüyorum, aynı şeyi düşünürsek burada tartışmanın anlamı kalmaz. Kimseyi asb.hakkını savunmaya zorluyamayız, ama bu sitenin amacı haklarımızı savunmaktır. Esenlikler dilerim.

  13. K.V.GÖNENLİ dedi ki:

    Düşündüm de, ikinci kez yorum yapasım geldi.
    Ben herhangi bir meslektaşımın böylesine avam ve militanca bir üslupla yazılmış tepki dolu bir telgafı çekmek için şahsi iradesiyle şahsi tepkisini iletmek üzere postaneye gideceğine inanmıyorum. Kimin ya da kimlerin olabileceğini az çok tahmin etmekle birlikte maalesef bu meslektaşımızın birilerinin maşası olabileceğine olan inancım daha ağır basıyor. Ayrıca şahsi olarak kendisinin bir eylemi olsa dahi, ne yöntem ne üslup ne de amaç olarak böyle bir hareketi onaylamıyor ve desteklemiyorum. Herkese sevgiler saygılar 🙂

  14. Erdal Günşer dedi ki:

    Yukarıda haber yazısında geçen şahsın ne amaca hizmet ettiğini bilmiyorum. Yazdıklarının suç teşkil etmemesini ümit ediyorum. Çünkü kendisi bir çok kişinin aklından geçen ama söylemeye cesaret edemediği bir yazıyı kaleme dökmüş olabilir.
    Kime veya neye hizmet ettiğinden çok daha önemlisi duygulara tercüman olmuş mudur? Olmamış mıdır? Ona bakmak gerek.
    Ben şahsen bu sitenin bir köşesinde yazan biriyim. Yazılarımın bir kısmı emekli assubay sorunları ile alakalı değil. Ancak bizi bağlayan en büyük bağ Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları olmak. Her konuyu getirip bizim sorunlarımıza bağlamak mümkün değil. İnsanın kendisi gibi düşünmeyene ya da bir konuda göstermediği özeni başka bir konuda göstermesine h3attâ birilerinin maşası olarak suçlamasına gönlüm razı olmuyor.
    Varsayalım ki bu arkadaş emekli assubay birlikteliğine inanmıyor. Suç mu? Varsayalım bu arkadaş kendisinin de bahsettiği ” Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kederde ve tasada bir olduğu… ” örneklemesini bu mevzu için sarf etmiş olsun. Öncelikle; bu kişiyi tanıyor musunuz? Ne fikirde biri olduğunu biliyor musunuz? Emekli assubaylar ve sorunları konusunda fikirleri ne olduğunu biliyor musunuz? Düzenlemiş olduğumuz imza, fax kampanyaları ve yürüyüşe katılıp katılmadığını biliyor musunuz? Anılan arkadaş şimdi bu siteye çıksa ve bize şöyle bir yorum yapsa…
    “Arkadaşlar ben emekli assubayım ve bundan gurur duyuyorum. Ancak en önemlisi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir mensubuyum. Bu nedenle de Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yaşanan her şey beni de ilgilendirir… Fax mesajımı da kendi özgür irademle çektim. Kimseye angaje değilim.”
    Şey miii diyeceğiz?.. Yokk yokk yokk sen Ergenekoncusun…
    Son yorumum.
    İnsanın fikri cebindeki para gibi…
    Nereye harcayacağına o karar verir…
    Saygılarımla…

    Not:bir önceki yorumumda başörtüsü örneği verdim. Amacım bu ortama böyle bir örnek verip konuyu dallandırıp budaklandırmak değil. Sadece konu ile alakalı olarak Sayın Doğan Cüceloğlu’nun “İyi düşün doğru karar ver.” kitabindan bir örnek aldım.
    _______________________________________________________________________
    YÖNETİCİ NOTU. Değerli üyelerimiz mesleki sorunlarımız kadar ülke sorunları da bizim gerçeğimizdir. Düşüncelerimizin aynı olması eşyanın tabiatına aykırıdır, bu yüzden farklı düşünmekten doğal birşey olamaz, ama bunu ifade ederken lütfen birbirimize ve fikirlerimize saygı göstermemiz gerekiyor, bu hususa tüm arkadaşlarımızın özen göstermesinden memnuniyet duyuyoruz. Saygılarımla.

  15. ali nas dedi ki:

    Sayın ALTINTAŞ düşüncesini yazıya dökmüş telgrafla yollamış.
    Bu metni bu şekilde yazabilecek ama (hani doğrular her yerde söylenmez cümlesi gibi) yazmayan bir çok büyüğüm olacağına inanıyorum. Bu konuda birilerinin maşası olduğuna da inanmam. Konu doğrudur veya yanlıştır olması değil,onun bu şekilde dile getirilmesi. ”TSK bir ailedir”Biz bir aileyizin sorgulanmasından öte değildir.(Her şeye rağmen TSK bir ailedir) Malum yargılamalarda en az 21 Assubayın da olduğunu biliyorum.Yani bu konular sadece sb.ların sorunu da olamaz.

    Her eylem yapan Mesleki hak ve menfaatler için değil bazen sadece kendi onuru için de eylem yapar.Önemli olan onur konusunun sizin kafanızda da onur olup olmadığıdır.Ancak yazılmasa da bu konuda destek verecek binlerin olduğuna eminim.”TSK bir ailedir”

    Yargılamalarda Hukuki yardım sandığından harcama yapılıyormuş.Eeee ne olacaktı.Bu konu için kurulduğu söylenen bir sandık.Muvazzaf isen benim gibi para vermeseydin. Verdiysen kullanılmasına karşı gelme. Benim gibi vermediysen hiç seni ilgilendirmez. TSK dayanışma vakfının amacı bellidir.İddiaları gerçekmiş gibi buraya taşımak,bu vakıftan bu davalara da yardım yapılıyoru ima etmekte hoş değil,yargısız infazdır.Vakıf amaçları değiştirilir de bu konu da eklenirse o zaman beğenmiyorsan ve de muvazzafsan buna da bir daha katkı sunmazsın.Mecbur kalıyoruz,tehdit ediliyoruz gibi çocukca mazeret üretecekler de sakın buralara yazmasın gülerim.(Ben yardım yapmıyorum, dimdik de ayaktayım)

    Bilmem tanımam sayın Altıntaş’ı, ama konunun düşünce özgürlüğünü içeren 301’inci maddeye girip Adalet bakanlığından soruşturma izni alınması gerektiğine inanıyorum.

    İnternette Gazeport gazetesinde Kışlalardaki yemek duamızı yerden yere vuran bir anlayıştaki Türbanlı olup yazar geçinen Handan ÖZ’ün ”Assubaylar da Allah’a küfrediyorlar”dediğinde yaptığım suç duyurusu 301’inci madde gerekçe gösterilip Adalet bakanlığınca soruşturma izni verilmedi. Soruyorum size siz kaç tane Assubayın Allah’a küfrettiğini gördünüz? 100 binli rakamdaki camiayı doğrudan zan altına bırakan bu konu daha basit midir? Bu nasıl bir söylem? Buna izin vermeyenler,iş 301’e getirilir de bu konuda izin verirlerse benim talebimle gönderdikleri, aslında”301 e de girmez ama ”diyerek saçmalayan 1,5 sayfalık gerekçeyi onların karşısına çıkarmazsam namerdim.

    ”Sayın arkadaşlar baş örtüsü yasağının derin uygulandığı günlerden birinde Hakim karşısında bir dava dolayısıyla hak arayan bir bayan baş örtüsü nedeniyle hakim tarafından mahkemeden kovulur.”(Acaba Türban mı-Baş örtüsü mü?)TSK’de baş örtüsü yasağı hiç olmamıştır.Türban yasağı olmuştur.Bu da siyasi simge olmasından. Bunu baş örtüsü şekline sokarak söylemek de başka amaçlara hizmet eder ki bu,yanlışı yanlışla düzeltme durumudur. Duruşma salonuna gelince, olayı yaşamadım ama ben hakim olsaydım, türbanlıyı,kafasında A Partili bandanalıyı,B Partili bayraklıyı, takkeliyi, tesbihliyi, acz mendi kıyafetli ve asalıları bırakın duruşma salonuna,adliyeye sokmazdım. Her kıyafetin yeri vardır.Buralar bunun yeri olamaz.İdeoloji,siyaset her yere girerse sonuç malum.

    Sonuç olarak ;
    Sayın Gnkur.Bşk.nım,komutanım; bu konudaki şikayeti yeniden değerlendirir ve dışardan yapılan saldırılara karşı sağlam durmaya çalışan TSK’nin(Emekliler dahil), en azından kendi içindeki olumsuzluklarda tolore edilebilecekleri bari TSK’nın aleyhine kamuda gündemde tutmayıp, makamın ve ÖZEL olmanın büyüklüğünü göstererek ” TSK bir Ailedir” düşüncemize olumlu bir katkı sunmasını bekliyorum. Demek de bizlerin görevi olmalıdır.

    Takipteyim.

  16. MEHMET ALİ KILINÇ dedi ki:

    Pek sık kurmadığım bir cümleyi kuruyorum ve meslektaşım Ali Nas’ın yorumuna tamamen katıldığımı söylüyorum. Normal olması gereken şekilde fikrini güzelce ifade edip tepkisini bu ülkede yaşayan bir yurttaş olarak gösteren meslektaşımız niçin maşalık yapmış olsun ki? Maşalıkla itham eden kişi de içinden geçenleri ifade etmiş ama, çıkıp ben de kendisini birilerinin maşalığını yapıyorsun dersem ne olacak?

  17. yasarcakan dedi ki:

    Yorumları okudum.Açıkçası çoğuna da katılmıyorum.Bir meslektaşımız şahsi düşüncelerini telgrafa dökmüş ve G.K.Bşk.lığına göndermiş.Buraya kadar normal görünüyor.Lakin kullandığı üslup çok ağır.Kıvançta,tasada bir olan bir camianın mensubu,böyle bir üslup kullanmamalı.Keşke malum meslektaşımız telgraf parasını cesur yürek Sayın TURAN’a destek olma yolunda harcasaydı.
    Saygılar bizden..

  18. Murathan SİPAHİOĞLU dedi ki:

    Yorumlara konu olan yazıyı bir kez daha okudum. Yorumlarda kaybolmuşum, pes artık demişim. Hepsi doğru…

  19. metin ayan dedi ki:

    Hani Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları kederde, tasada, kıvançta birdi.
    BU SÖZÜN SIK KULLANILDIĞI TSK’DA SINIF AYRIMININ EN ALÂSININ YAPILDIĞINI ”GÖZLERİMİZLE GÖRDÜK KULAKLARIMIZLA DUYDUK ,, BİZLER! BUNLARLA AVUTULANLARDAN DA/AVUNANLARDAN DA OLMADIK, bu sözlerin birşeylerin üstünü örten bir kılıf olduğunu biliyorduk,hâlâ inananlar içinse sözüm uyanın artık! Bizler sadece bir basamağız/merdiveniz onlar için basılıp geçilmesi gereken ,kullanılıp atılması gereken ,BÖYLE OLMADIĞINI GÖRECEKLER. Saygılarımla.
    NOT:Sosyal yardım sandığının işlevsiz olduğunu öğrendiğimde 1998 yılıydı ve çıktım tüm baskılara rağmen,sicil notu düşürülme dahil t.edildim.Verecek cevabım vardı o sırada AÜ AÖF kartımı gösterdim siz vermeseniz de ben alacağım dedim yıl 2006’da 1/2 sinden emekliyim.