Modern ve gelişmiş çağa ayak uyduracaklar ile bit pazarı eskimişlerin mücadelesi bu…
Belki de kandırılmış, bindirilmiş, geçmişin farkında olmayanlar ile gerçeği görebilenlerin mücadelesi bu…
ASLINDA YÜZ BİNLERİN GELECEĞİNİN ŞEKİLLENECEĞİ BİR MÜCADELE…
ASLINDA ER OLANLARLA, ER OL-MA-YANLARIN MEYDANA ÇIKTIĞI GÜNLER SEÇİM ÖNCESİNDE…
Bakıyorum, bakıyorum, bakıyorum. Her biri pırıl pırıl giyinmiş masalarda yerini almış insanlar. Kaç dönemdir hiç bir kazanımla sınıfını perişan etmiş, küçük düşürmüş, açlığa mahkum etmiş, saygıyı ve sevgiyi tüketmiş biri ve birilerinin hâlâ peşinden giden insanlar…
BİR UTANÇ; KİM UYANDIRACAK BU İNSANLARI, KİM ANLATACAK ACI GERÇEKLERİ, YAŞANANLARI?
İşte bu ana sorun insan… Koyun sürüsü gibi takılırlar giderler. Nereye, niçin, neden verilen oyun yüz binlerce insana zararını bilmezler – bilemezler!
Bir de tarihte, siyasette sadece gelişmiş ülkelerde görülen O ONURLU DURUŞ VARDIR! TEMSİL ETTİĞİ HER NE İSE BAŞARISIZLIK % BİR-İKİ PUAN DA OLSA DERHAL O KOLTUĞU BIRAKIR VE GİDER!..
PES VALLAHİ, 8-9 YILDIR TEK KAZANIM YOK! OYNANAN BİZANS OYUNLARI İLE YAPILANLARI İZLİYORUZ. UTANCI İZLİYORUZ, İZLİYORUZ “PES VALLAHİ” DİYORUZ …
Öyle hatalar vardır ki arkadaşlar küçüktür, lokaldir. Evde bir eşyayı kırarsın o sadece o evin bir küçük olayıdır. ANCAK yüz binleri temsil eden bir konumda iseniz verilen bir hatalı karar ile tüm SINIFINIZA, YÜZ BİNLERE ZARAR verirsiniz !
Mevcut yeni emekli yasasının ortaya koyduğu resimde şu an muvazzaf arkadaşlarımızın emeklilik konularındaki şartlar gösteriyor ki dört-beş yıl gibi bu genç kadrolardan, beyinlerden yararlanamayacağımız görülüyor.
LÜTFEN KENDİNİZE GELİN… 117 ADAM… YENİLİKÇİ, ÇAĞDAŞ, EĞİTİMLİ VE GENÇ KADROLARA TEMAD’IMIZI TESLİM ETME ZAMANIDIR…
Karşınızdaki adayları ve projelerini sabırla dinleyiniz, anlamaya çalışınız, sağdan -soldan duyduğunuz laflar yerine yüz yüze konuşarak ön yargısız, sıcak ilişkiler ile yaklaşınız …
GEÇMİŞTE YAŞANMIŞ OLUMSUZ HER KONUYU BİR YANA BIRAKMA ZAMANIDIR, ŞAYET VAR İSE!…
İnanıyor ve güveniyorum ki ;
TÜM DELEGE ARKADAŞLARIM BU KEZ YAŞANANLARDAN DERS ALARAK DOĞRUYU BULACAKLARDIR.
TÜM ASSUBAY SINIFIMIZA SAYGILAR SUNUYORUM.
ATİLLA ABAYLI
*İZMİR
Sayın Abiciğim, biz Ankara’da coşalım eğlenelim diye toplanmadık.
Derneğimize sahip çıktık.
Sizin makalenize yorumum: Top TEMAD’da ve Emekli assubaylarda…
Yıllardır assubaylara haksızlığı önyargılarla genelkurmay yaptı; Tepkimiz ve kamuoyunun tepkisi ile genelkurmay gasp edilen haklarımızın bir kısmını iade olan düzenlemeleri hükümete gönderdi ama bu kez adaleti yüreğinde değil partinin tabelasında taşıyan hükümet ayak diretiyormuş;
Lafa geldimi dini imanı hakkı hukuku kimseye bırakmayan hükümete sesleniyorum Emekli generallere trilyonluk lojmanlara ucube kadrosuzluk tazminatlarına evet derken 28 şubatın rövanşını assubaylardanmı alıyorsunuz?Bir üniforması kefen olan bir ayın 8-10 gününü 24 saat esasına göre kışlada geçiren assubaylara büro memuru statüsü uygulamak adaletmi? Yanıtınız EVET ise zihniyetiniz de adaletiniz de yerin dibine batsın
Ersen kardeşim inan ne söylüyeceğimi bilmiyorum bu nasıl bir zihniyettir nasıl bir adalet anlayışı nasıl bir vicdansızlıktır? benim yetkililerden birtek isteğim var siz bunu birkaç kez dile getirmiştiniz Assubaylığı kaldırsınlar mevcutları kamu kurum ve kuruluşlara dağıtsınlar yerine istihdam edecekleri insan da hak talep edecektir bu nedenle Japonyadan robot assubay ithal etsinler çünki artık biz bu haksızlıklara sessiz kalmıyacağız yinede adaletin gerçekleşeceği inancımı korumak istiyorum
Sayın Kaya, benim anlamadığım bakanlar kurulunda görüşülen 2 madde kabul edildi mi anlamına geliyor, eğer böyleyse gene de ümit var, yok onlar da ileri bir tarihe bırakıldıysa o zaman ???
————————————————————–
YÖNETİCİ NOTU. Sn.Özen bakanlar kurulunda görüşülen ve kabul edilen birşey yok bu iki konuda bakanlık görüşmeleri devam ediyor anlamındadır. İlgili bakanlıklar müspet veya menfi görüşlerini sunacaklar elbette olumsuz görüşler dahi Başbakanını onayı ile bakanlar kurulunda görüşülüp kabul edilebilir Umutla bekliyoruz
Suriye haini isyancılara gelince ceplerine kredi kartı koymaya para var, komşu ülke Suriye Devletine karşı savaşan ipten kazıktan kurtulma kiralık katiller için örtülü ödenekte harcanacak para var, milletvekillerinin milyarlık telefon faturalarına para var,TBMM kulislerini cami desenli İzmit çinileri ve Afrika ahşabı ile bezenirken harcamak üzere katrilyonluk ödenek var, Başbakanlığın altı makam uçağının üzerine trilyonluk lüks yedinci makam uçağına para var, sınırları yol geçen hanına çeviren öldürülen kaçakçılara (ne demekse) sivil şehit statüsü tanıyıp tazminata boğarken para var, ülkenin açlık sınırında maaş alan emekli assubayları “sorunlarımız var” deyince “bütçede para yok” cevabı…
Ne bekleniyordi ki?
Aynı maliye bakanı bundan birkaç ay önce Astsubay tepkisinin doruğa çıktığı dönemde tepki gösterenlere onlar bir avuç yaygaracı, biz teğmenlerin durumunu iyileştirdik dememiş miydi? Oynanan oyun hep aynıdır. Bir tiyatronun sahneleri sergilenmektedir. Astsubay tepkileri doruğa çıktığında senaryo şöyle yazılmıştır. Gen. Kur Başkanına verilen rol bir teklif hazırlamak ve bunu basına açıklayarak Assubayların gazını almaktır. Diğer aktör Milli Savunma Bakanına düşen rol ise tepki tekrar çoğalınca aynı teklifi bu defa 1 Ekimde meclise getireceğiz demektir. 1 Ekimde bir şey olmayınca bütçe görüşmeleri beklensin denilerek yeni bir oyalamaya gitmektir. Assubayların yaşananlardan ders çıkarmaması devam etmektedir. Aynı şey bundan birkaç sene önceki Gen.Kur. Başkanının 100 ve 158 TL zam tekliflerinde de oynanmıştır.Bu oyalamada da Gen Kur Başkanı, Milli Savunma Bakanı ve Maliye Bakanı aynı taktiklerle rollerini oynamışlardı. Memur maaş zamlarında da bilindik oyun oynanır. Memur sendikaları %20 zam ister. Hükümet %4 verecekse %3 teklif eder. Memurlar %4 bile alsak iyidir psikolojisine sokulur. Ve %4 alınarak herkes mutlu olur.%20 de unutulur. Gen.Kur.un zam teklifinde de aynı durum olacaktır. Teklif 100+385 TL’dir. Hükümet 20 TL vereyim diyecek 50 TL’ye herkes (veya biraz faza) tav olacaktır.
Assubayların göremediği olay şudur. Bütceler terazinin kefesi gibidir. Birine fazla vermesi için diğerinden azalması gerekmektedir. Yani aynı anda iki kazanan olmaz. Bir taraf eksilecektir ki bir taraf artsın. Hiç kimse kendi önündeki lokmayı başkasına vermez. Bu doğanın kanunudur. Hayvanlar dünyasında bile bu böyledir. Avı paylaşmak istiyorsan bedel ödemeyi göze alacaksın.
Hükümetin çalışanları bu seviyede tutacağı kesindir.Çünkü bu bilinçli bir politikadır. Düşük ücretli ay sonunu getiremediğinden kredi kartlarına ve kredilere mecbur bırakılmaktadır. Enflasyonun %7 civarı olduğu ülkede bankalar %19-25 arası faizli kredi vermektedir. Yaşanan tam bir soygundur ve tefeciliktir. Türk halkının bu gün itibariyle Kredi Kartına:66,1 Milyar, Tüketici Kredilerine:178 Milyar, Konut kredilerine:75 Milyar borcu vardır. Bu durumda Garanti Bankası 2012 ocak-eylül döneminde 2,6 milyar lira net kâr elde etmiştir. Bu arada ülkedeki tüm bankaların yabancı ortaklı olduğunu söylemek gerekir.Yaşanan tam da iktidarlar eliyle halkın (Bu arada Assubaylar özellikle de emeklilerin) soyulmasıdır. Çalışana zam kararı alırken cimri olan iktidar bankaların bu soygununa bilinçli olarak ses çıkarmamaktadır.
Assubayların hak alma mücadelesi sırasında iki düşüncenin öne çıktığı görünmektedir. Bir tarafda hükümeti kızdırmayalım siyasete bulaşmayalım diyenler. Ki bunlar en fazla siyaset yapan kesimdir. Yani bu tutumlarıyla iktidarın pasif destekcisidirler. Ve meslek hayatları boyunca güce taptıkları için Subayın yanında olan evet efendim sepet efendim diyen kesimdir.Diğer tarafta ise dişe diş mücadele edelim. Hak verilmez alınır diyen kesim vardır.
Assubayların hak alma mücadelesinde bu tartışmalardan bir sentez çıkacaktır. Doğru mücadele yöntemi de bu tartışmaların sonucunda bulunacaktır. Yorumumu Albert Einstein’ın dediği bir sözle bitirmek istiyorum: Aynı yöntemleri deneyip farklı sonuç beklemek aptallıktır.
Hazırlandığı söylenen tasarı, tüm bakanlıkların imzası alındıktan sonra başbakanlığa gönderilmişti, msb tarafından söylenen buydu. Şimdi yeniden maliye bakanlığına gönderilip tekrar fikir mi sorulmuş ?. Bütçeye yansıyacak olan (yıllık) 500-600 milyon TL için maliyenin olumsuz görüş bildireceğini hiç sanmıyorum..Zira meclis odaları için bir kalemde 200 milyon TL harcayan bir bütçe için bu sorun teşkil etmez. Bu haber Genelkurmayın bir oyunu veya oyalaması,ya da nabız tespiti gibi duruyor..
Biz başta meslektaşlarımız olarak birbirimizi çekemiyoruz,daha hiçbirşey netleşmeden TEMAD Genel Başkanımız Sn.Ahmet KESER ve yönetim kurulunu karalama kampanyasına başlıyoruz.Biz artık kendi milletvekillerini kendimiz çıkartma zamanı geldi de geçti diye düşünüyorum yoksa gene Türkiye gibi dışa bağımlılık devam eder, benim ne demek istediğimi anlayan anladı.Eğer bu kadar mücadeleye rağmen gecesini gündüzüne katan Genel Başkanımız Sn.Ahmet KESER ve yönetim kurulu alamıyorsa bu haklarımızı hiç kimse alamaz.Bu mücadeleden pes etmeden devam etmemiz güçlü olmamız gerekir.Genel Başkanımızı mücadelemizde yalnız bırakmamalıyız.Ben fert olarak her zaman her yerde Genel Başkanımızın destekçisi olmaya devam edeceğim.Hala bazı sosyal paylaşım sitelerde AKP”nin borazanlığını yapan meslektaşlarımız var.AKP gene el altından bir gece yarısı GENKUR”un devreye girmesiyle açlık sınırında olan Binbaşılara zammı verir merak etmeyin.Bizim kendi ülkemizde, kendi ülkesini arkadan vuran kaçak Suriyeliler kadar değerimiz yok muş boşuna 30 yıl emek vermişiz.Bize geldiğnde %3 çok gören kasada para yok diyen hükümet subaya bir gecede zam suriyeli kaçaklara kredi kartı varmı böyle bir şey kimin hakkını kime veriyorsun asıl dikta rejimi bunlarda nerede adalet! Bizim generalimiz,Başbakanımız dışta yetiştiği sürece bu Türkiye hiçbir zaman düzelmez. Kamburumuz hiç bitmiyorki kürt sorunu,peşmergeler,Suriyeli Kaçaklar derken sıra bir türlü Türk halıkna gelmedi böyle adaletin,böyle demokrasinin içine edeyim olmaz olsun.Birbirimizden kopmayalım bize bizden başka fayda yok.”BİZ BİR BÜTÜNÜZ” mücadelemiz gelecek için bunu unutmayalım.Kaleminize sağlık bu sitede gece gündüz demeden bizi bilgilendiren bize hizmet veren tüm emeği geçen herkese saygılarımı sunarım.
—————————————————————–
YÖNETİCİ NOTU. Sn.Dereli hiçbir arkadaşımız bu sitede bu konuda Sn.Temad Gn.Başkanını ve yönetimini suçlamıyor,suçluyamaz bu kanıya herhalde başka platformlardaki yazılar nedeniyle vardınız; Arkadaşlarımız burada haklı tepkilerini dile getirirken çözüm için TEMAD’a destek olacaklarını belirtiyor. Elbette sizin belirttiğiniz gibi örgütlü mücaadele ile sonuç alırız bu konuda TEMAD GENEL MERKEZİNE SİTE YÖNETİMİ VE ÜYELERİ OLARAK SONSUZ DESTEK VERİYORUZ HAREKET TARZIMIZI ONLAR BELİRLİYECEKLER
SAYIN BAKAN bir kere BAŞBAKANLIĞA bağlı GENELKURMAY hakkında nasıl böyle açıklama yaptınız gerçekten şaşırdım
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE yaşıyoruz ama ordunun bakanı orduya karışamıyor, emredemiyor, rütbelilerle ilgili kendi insiyatifinde kanun bile çıkartamıyor ,elleri kaldırmışsınız teslim olmuş gibi her şeyi gen kur yapacak, pes vallahi pes . İlk önce 1. göreviniz GENELKURMAYI bakanlığınıza bağlamak değil midir? Adı üstünde MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI ama hala daha BAŞBAKANA bağlı, garip değil mi …?
BİR BAŞKA GARİPLİK DE BURADA;
MECLİS GÖRÜŞMELERİNDE Hep merak etmişimdir,neden MİLLİ EĞİTİM BAKANI’nın arkasında müfettiş,öğretmen,yok
ORMAN BAKANI’nın arkasında orman işçisi ya da mühendisi, yok
KÜLTÜR BAKANI‘nın arkasında müze müdürleri ya da turizmci … yok
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI görüşmelerinde niçin emniyet amirleri ve polis müdürleri yok da
Sıra MİLLİ SAVUNMA BAKANI’na gelince arkasında her zaman darbe ürünü görüntüler olan 1 PAŞA 3-4 kurmay subay var..? NİÇİN?
Milli Savunma Bakanına bağlı olmayan asker kişilerin bakanlıkla ilgili sorularda cevap vermesi örneği hangi ülkede var.?
BAKAN olarak partinizin ismine yakışacak şekilde adaletli olun maddi açıdan gerçekten As(t)subaylara bir şey veremiyoruz diye habire geçersiz mazeretler üretiyorsunuz;
size bir öneri, biz As(t)subayların 1980 yılındaki maaş sistemine döndürün Allah aşkına bizler o zaman As(t)subay kıdemli başçavuşlar olarak yarbay düzeyinde maaş alıyorduk ya şimdi her halde As(t)subaylar farkında mısınız ..BUNU ARAŞTIRIN.!
1980’e gidemiyeceğinize göre yarbay albay maaş oranlarını şimdiye göre indirin gücünüz yetiyorsa haydi, yani emekli albay ayda 4.400 lira alıyor maaşı 1.800-2.000’e indirin millet adalet görsün.
Bunu yaptığınızda zaman gerçekten size kurmayların yapacağı baskılarla dolu girişimler olacak mı göreceksiniz…
Biz As(t)subaylara yapılan göz göre göre haksızlıklara son verin, İŞİNE GELİNCE MALİYE BAKANLIĞINCA SUBAYA ÇEŞMELER SONUNA KADAR AÇILIYOR.
AS(T)SUBAYA İYİLEŞTİRME OLDU MU NEDENSE O MUSLUKLAR MALİYE BAKANLIĞI TARAFINDAN HEP KAPANIYOR.
Bu mu adalet anlayışı sizin, bu mu doğru düzen?
Bizler sabrede sabrede işin tahammül noktasının sonuna geldik ister inanın ister inanmayın Astsubay durursa ordu yürümez bunu biliyorsunuzdur umarım,Allah aşkına 3 gün yerinde tesbit edin As(t)subaylar işe gitmesin ve işler yürüsün bakalım deyin ne oluyor hayal bile edemezsiniz…!
Lütfen bunu yerinde deneyin, ama siz As(t)subayın gücünü bilmiyorsanız 1970-74 olaylarını incelersiniz ne olmuş neler durmuş diye.
Bu 1980 yılından beri özlük hakları konusunda 1 adım bile adım atmamış Hükümetlerin hatasıdır, bu yıllardır Gen.kurun kafasına göre iş yaptığının resmi belgesidir.
Gerçekten yeter,gerçekten bu insanlar 30 yıldır zulüm görüyor.
Bu isyan bombasının patlaması da düzeltilmesi de elinizde, saygılarımla.
Assubayları her zaman hukuksal sosyal ve ekonomik olarak geri ve muhtaç bırakmak sadece AKP politikası değildir. Bu politika atmış yıllık devlet politikasıdır.Efendice bir asker gibi toplanmak yürümek dert anlatmakta yıllarca denemiş olmasına rağmen fayda etmemiştir.Sonuçta belki çok daha sert radikal eylemler yapılması gerekiyor bilemiyorum ama şuna eminim ki hepimiz elimizdeki maddi imkanlar doğrultusunda yaşamaya alışmalıyız, yani bir albayın aldığının üçte biri kadarıyla saygılar…
HAK VERİLMEZ ALINIR…DİYORUM…BİZİ TANIMAYANI BİZ DE TANIMAYIZ…BAKAN BAKAR KÖRSE 20 EKİM’DE 20 BİN BAYRAK TUTAN ELİ GÖRMEDİYSE…DUYSUN O BAYRAK TUTAN ELLER ARTIK VATANSEVERLİK DUYGULARININ İSTİSMARINA İZİN VERMEYECEKTİR..KÖR GÖZLER GÖREN OLSUN DİLEKLERİMLE…
Uzun lafın kısası : Bu ülke açlık grevindeki terörist kadar assubayına değer vermiyorsa bunu bugüne kadar olduğu gibi kibar yollarla anlatmanın faydası yok. TEMAD gerekli koordinasyonu yapsın biz de açlık grevi yapalım sürünmektense ölmeye razıyım diyen assubaylar var, vebali de genelkurmayla hükümetin olsun.
” İman sahibi, her hataya düşebilir. Fakat, hainlik yapamaz ve yalan söyleyemez.”
” Münafıklık alametinden biri de yalan söylemektir.”
” Şu üç şeyden biri kimde bulunursa, o kimse, namaz kılsa da, oruç tutsa da münafıktır: Yalan söylemek, sözünde durmamak, emanete hıyanetlik.”
Konuyla ilgili 3 sahih hadis yazdım. Başka da birşey yazmaya şimdilik gerek duymuyorum.
Yıllar öncesi gerek Siyasi gerek Genkur zihniyetinde Assubayın adı olmadığı gibi günümüz zihniyetinde de siyasi ve Genkur zihniyetinde Assubayın adı yoktur.Yıllardır demokrasi tartışmalarının yapıldığı,rayına oturtulamadığı,ben zihniyetinin biz zihniyetinden ve ülke çıkarlarından önde olduğu kapitalist zihniyette ısrarla bizler görülmemeye, adımız anılmamaya devam edilmekte alttaki ile yukarıdaki arasındaki makas ısrarla kapatılmadan bugünkü konumunda devam ettirilmesi sağlanmaktadır.
Bu gerçekler apaçık gün ortasında iken bu sistemin mağdurları bile siyasi zihniyetlerini ön planda tutmaya devam ederek Silivri’deki paşalarına üzüntüleri ile birlikte(Silivri’de assubaylar da yatıyor) bunun tek suçlusu olarak iktidarı gösterip,bunun öncesini görmemeye ısrarla devam etmekte, Silivri’de yatan paşalar için sevinen,bundan bugünkü siyasi zihniyette paye çıkarıp assubaylık adına iyimser şeyler oluyor diye düşünenler de ısrarla Genkur’u suçlamaya devam etmektedirler. Her iki tarafta hem siyasi,hem Genkur zihniyetinde bizlerin ısrarlı taleplerine karşı arada ağzımıza bir parmak bal çalma suretiyle üç maymunu oynamaya devam ettiklerini ısrarla görmemeye devam etmektedirler.
30 Ağustos Zafer bayramı resepsiyonuna (Türk Askerinin Bayramı)sivil erkanı,yabancı askeri ataşeleri davet eden zihniyetle zamanın Genkur Başkanı 3-5 assubayla uzmanı resepsiyona davet etti diye ‘’Assubay Devrimi’’diye basında ilk haber yapan zihniyet her nedense ‘’Dünya Assubaylar Günü’’kutlamalarına aynı duyarlılığı göstermedikleri gibi yabancı askeri ataşelerin ilgi gösterip katılım sağladığı bir resepsiyona bazı birlik Komutanlarının birliklerindeki kutlamalara ilgi ve katılımlarına karşılık Genkur’dan hiçbir yetkilinin Ankara’daki resepsiyonda olmaması,siyasi kanattan ana muhalefet partisi lideri ile diğer partiden bir temsilci ve iktidar partisinden assubay çocuğu bir bakanın katılıp sohbet ortamında umut vaatleri dışında bildiğim kadarı ile Genkur’dan bir kutlama mesajı olmadığı, T.C.Başbakanı,diğer assubay çocuğu bakan Sn.Bülent ARINÇ ve bugünkü konumuna getirildiğinde meslektaşlarının büyük sevinç ve övgü kaynağı olan bizden biri Sn.Hakan FİDAN’ın kutlama mesajları olup olmadığını sanırım yetkili arkadaşlar bize duyururlar.
Kısa görev süreci içerisinde özverili çalışmaları ile övgü kazanan Sn.Genel Başkanımız Ahmet KESER ve ekibi bizlere hepimizi hayran bırakan bir ‘’Dünya Assubaylar Günü’’ etkinliklerinde bile bizler sadece görmek ve duymak istediklerimizle kendimizi kandırıyoruz. Kortej yürüyüşünde Merkez Orduevinde Genkur Başkanın olduğu,akşam konser etkinliklerinde yetkili bir bakanın Genel Başkanımıza bir adamını göndererek en kısa zamanda görüşmek istediği v.s. gibi haberler sanırım bu fısıltı gazetesi yazarlarını da inandırıyordur.
Temad Genel Merkezi yetkililerimiz bizlerden duymadığınız hiçbir habere itibar etmeyiniz diye bizi uyarıyorlar.
Şu anda iktidar partisinde bulunan iki assubay çocuğu bakanımız sanırım babalarının maaşları ile ne zor şartlarda okuduklarının bilincindedirler,çünkü şu an benim çocuğum babasının emekli assubay maaşı ile zor şartlar altında eğitimini sürdürüyor.Bizden biri Sn.Hakan FİDAN assubaylık dönemindeki maddi,manevi sıkıntıları sanırım ilgililerle paylaşıyordur.Bu sıkıntıların bilincinde olan yetkililer sanırım bu durumu Başbakanımıza ara ara hatırlatıyorlar hatta en kısa zamanda bizi hiç tanımayan Sn.Maliye Bakanına da gerekli hatırlatmaları ve ikazları yapıyorlardır.
Ortada tek gerçek halen Türk Ordusunun bu değerli emekçilerinin yoksulluk sınırı maaşları ile yaşadıkları maddi ve manevi zorluklar ile muvazzaflarının gelecek endişeleridir. Bugüne kadar yapılan eylemlerde kravatlı,takım elbiseli,seviyeli eylemler maalesef ısrarla görülmemeye devam edilerek hem T.S.K.,hem ülkemiz adına büyük yaralara sebebiyet vermektedir. Bizler değişik yollarla Ankara sokaklarına çıkıp polis ve yetkililerce karşı karşıya getirilmek,biber gazı,jop yedirilmek isteniyorsa bunun hiçbir faydası olmayacağı gibi daha büyük bir kaos yaratacaktır.Tüm siyasi ve Genkur yetkilileri buna gerek bırakmadan en kısa zamanda gerekeni yapmalıdırlar.
Bugünden itibaren tüm arkadaşlarımız siyasi fikir ve çıkarlarını bir kenara bırakarak ülkemizin en güçlü sivil toplum örgütlerinden biri olma yolunda olan Temad çatısı altında toplanmalı,Sn.Genel Başkanımız ve ekibinin arkalarındaki güçle daha radikal kararları almaları ve yol haritalarını çıkarabilmeleri sağlanmalı,diğer eylemde Ankara’da en az 50.000 kişinin olacağı tüm yetkililere gösterilebilmelidir.Eğer onlar bizi görmemekte ısrar ediyorlarsa öyleyse bizler onlara kendimizi gösterelim.
KAYBEDECEK NEYİMİZ KALDI Kİ?
Genelkurmayın öteleme, hükümetin de savsaklama taktiği karşısında TEMAD Genel Başkanlığımızın uygulamaya koyacağı başka bir yöntem olacaktır diye düşünüyorum.
SAYIN MALİYE BAKANIM : BİR TARİHTE BİR TV PROGRAMINDA BİLMEM KAÇ BİN DOLAR MAAŞ ALIRKEN BU GÖREVİ KABUL EDİP BAKAN OLDUĞUNUZU SÖYLEDİNİZ, BU KADAR MÜKEMMEL BİR EKONOMİSTSENİZ …EĞER, BÜTÇE AÇIĞINI, ÇALIŞANLARIN VE EMEKLİLERİN MAAŞLARINI ARTTIRMADAN, VERGİLERE VE ZORUNLU TÜKETİM MALLARINA ZAM YAPARAK YAMAMAYI BİR İLKOKUL ÇUCUĞUNUN BİLE YAPABİLECEĞİNİ DE BİLİYOR OLMANIZ GEREKMEZ Mİ ? İYİ BİR EKONOMİST OLDUĞUNUZU BİR AN ÖNCE İSPATLAYABİLMENİZ DİLEĞİ İLE SAYGILARIMI SUNARIM….
Zamanın birinde bir ülkede yöneticiler varmış. Çalışanlardan gelen isteklere kulaklarını tıkamışlar sadece kanun ve tüzüklerle durumu idare ediyorlarmış.İşte bütün yetkileri kendileri toplamışlar.Bir gün bu yetkililerden bir grup köprüden geçerken göle düşmüşler,göl batak ,batarak ölecekler.Yönettikleri halka bizi kurtarın demişler ,hep birden bağırıyorlarmış.İMDAT,İMDAT gelin bizi kurtarın.
Halk da biz sizi kurtaramayız.Muhtara sormalıyız,çabuk sorun batıyoruz.demişler.
Muhtar ben birşey diyemem kaymakama sormalıyız demiş.Kaymakam valiye sormalıyım demiş,vali bakana sormalıyım demiş ,bakan zaten batıp boğulmuş.
Şimdi kahraman assubaylar haklarını istiyor ama siz duymuyorsunuz.
Bir gün gelir bunun hesabını acı ödersiniz,hiçbir oy alamazsınız.Siyasi hayatınız biter,yani ölürsünüz,ama hatanızı anlarsınız,İŞTE ZAMAN BU ZAMANDIR.SÖZ SİZDE SAYIN YÖNETİCİLER,ASSUBAYLARIN HAKLARINI VERME ZAMANINDIR.HİÇ GEVELEYECEK BİR DURUM YOK.SİZDEN BEKLENEN GİBİ HAREKET ETME ZAMANINIZ OLDUĞUNU HATIRLAMANIZ DİLEĞİYLE…HALİL YAZ
İyileştirmeler konusunda basına açıklamalar yapan Milli Savunma Bakanı hangi ülkenin silahlı Kuvvetleri için için konuştu acaba değerli arkadaşlarımdan bilen varsa açıklasın. Yıllardır devam eden “Tavşana kaç tazıya tut” oyunundan başka birşey değildir bu olanlar. Maalesef MSB’nın yaptığı açıklamaların ardından üç ay geçti bizler de bu sürede iyileştirme yapılacak diye kuzu kuzu bekledik ve yanan ateş küllenmeye başladı. Niye beklendi, çünkü açıklama bu konudaki en yetkili ağız olan MSB’ndan geldi. Maalesef yine aynı oyun yıllardır olduğu gibi tekerrür etmiştir sevgili meslektaşlarım. Kararlı ve ses getirici eylemler yapılmadığı sürece böyle de devam edecektir. Genel merkez yönetiminin derhal b ve c planlarını devreye sokması bizlerin de bunu ciddiyetle desteklemesi gerekir.
Askerlik, asker ailesi olmak kolay olsaydı şayet; varlıklı aileler, çocuklarını doktor, mühendis, avukat, ticaret gibi alanlara değil askerlik alanına yönlendirir, hatta sosyal, ailesel yaşamını etkilemeyecek durumlar için dahi çürük raporlarına tenezzül etmezlerdi, diye düşünüyorum.
Çoğunluğu çiftçi, küçük esnaf, memur gibi orta ve dar gelirli ailelerin çocuklarından oluşan muvazzaf askerler, ağır görev koşulları altında ailecek katlanılan maddi ve manevi koşulları yerine getirerek görev yapıp nihayetinde emekliliğe hak kazanabilmektedirler.
Esasında muvazzaflık yapmış/yapan askeri personeli, vatan sevgisiyle bütünleşen ağır koşullar değil, adaletsiz, yanlı uygulamalar derinden yaralamaktadır.
Hele hele, bir de mevcut adaletsiz durumları, birbirine benzer aile yapılarından gelenler meydana getiriyorsa şayet –ki buna siyasileri de dâhil edebiliriz- en vahim ve en düşündürücü olanı da bu olsa gerek.
Orta ve dar gelirli aile çocukları, devlet imkânlarını değerlendirerek gelmiş oldukları konumda bir sosyolog gibi düşünerek hareket etmeli, devlet imkânlarını adaletsiz bir uygulamaya sebebiyet verebilecek şekle sokmamalıdır.
Statüler, asgari müştereği önleyici, adaletsizlik için açılan bir kapı olarak algılanmamalıdır.
Yıllarca bir devlet kurumu olan TSK’da görev yapmış olan aşağıdaki değerli yorumcuların yorum ve makaleleri; dar ve orta gelirli ailelerden gelerek devletin üst kademelerinde görev yapma şansını yakalayabilenler için adeta bir yol gösterici nitelikte. Şahsen, her zaman olduğu üzere, oldukça istifade ettim. Kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.
Adaletsizliklerin bir an evvel son bulması dileğimle.
Orhan Kaya
Yalan geçici başarı verir. Dürüstlük ise kalıcı başarı getirir. Yalancı günü kurtarır. Dürüst ise geleceğini kurtarır. Dürüst olmak çıkarcı ve yalancı olmaktan daha kârlıdır. Neticede bize söz verip kandırdıklarını düşünenler kaybedecek,sonunda kazanacak olan bizler olacağız. Çünkü Allah mazlumun yanındadır.
6318 sayılı kanun
Madde 67 ilk paragraf ( Geçici madde 6 )
GEÇİCİ MADDE 6 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte halen görevde olan uzman jandarmaların, 926 sayılı Kanuna ekli Ek-IX sayılı Cetvelin bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilmeden önceki haline göre belirlenmiş olan derece ve kademelerine; lise ve dengi okul öğrenim düzeyine sahip olanlara bir derece, iki yıl süreli yükseköğrenim düzeyine sahip olanlara bir derece ve bir kademe, üç yıl süreli yükseköğrenim düzeyine sahip olanlara bir derece ve iki kademe, dört veya daha uzun süreli yükseköğrenimi tamamlamış olanlara ise iki derece ilave edilerek 926 sayılı Kanunun Ek-IX sayılı Cetveline intibakları yapılır.
Assubay okuyunca niçin yukarıdaki kadar derece/kademe almıyor ? ( Uzman Jandarmalara çok demiyorum. Hakları zaten. Diğer Devlet Memurları yıllar önce şehir merkezlerinde görev yaparken aldıkları hak Uzman Jandarmalara yeni teslim ediliyor.)
Madde 67 son paragraf ( Geçici madda 6 )
Uzman jandarma olarak görev yapmış olanlardan, bu görevleri üzerinden emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı bağlanmış olanların veya uzman jandarma görevi esas alınarak dul ve yetim aylığı bağlanmış olanların aylıkları, uzman jandarma görevinin sona erdiği tarihteki en son öğrenim durumları ve bu madde esas alınarak 926 sayılı Kanunun Ek-IX sayılı Cetveline göre yeniden belirlenir. Aylıkların bu şekilde yeniden belirlenmesinden dolayı geçmişe yönelik aylık ve ikramiye farkı ödenmez.”
Assubay emeklisi olupta 2 veya 4 yıllık okul mezunlarına niçin düzenleme yok. Ama bu kanun yürürlüğe girerken Assubaylar 1/4’ünü aldı. Assubayların özlük haklarında düzenleme yapıldı diye reklam yaparken bu Kanun ile Assubaylardan çok başka ünvanlı meslek sahiplerinin özlük haklarında düzenleme yapıldı.
Hele bu kanunun bir de 66’ncı maddesi var ki evlere şenlik. Ya ben birşey bilmiyorum. Ya da bu Kanun metnini hazırlayanlar. Gül gül öldüm. Ama hâlâ yazıyorum. Bir Jandarma Maliye ve Jandarma Personel Asb.Çvş. veya Kd.Çv’a sorsalardı bence daha iyi olurdu.
66 ve 67’nci maddeler de Uzman Çavuş ile Uzman Jandarmaları karıştırıp Kanun çıkarmışlar. ( Ben öyle anladım. )
UYSALCA YÜRÜYÜŞ MANŞET BİLE OLMUYOR ,EĞİTİMİMİZ VE AİLE YAPIMIZ SAYGI ÜZERİNE KURULU AMA OK YAYDAN ÇIKMADAN DA HAK ARANMIYOR. BATI DEMOKRASİLERİNDE BİLE YOK BÖYLE KUZU KUZU HAK ARAMA, BİBER GAZI YEMEDEN GENKUR’A TEPKİ GÖSTERİP YÜKLENMEDEN, MECLİS KAPISINI ZORLAMADAN OLMUYOR OLMAYACAK.BAKIN GÖRECEĞİZ PKK YANDAŞLARI BİLE BU ORUÇLARDAN KIL KOPARACAK KIL KOPARMAKTIR ONLARIN YAPTIĞI VE HEP BERABER GÖRECEĞİZ, BATININ BASKILARI KARŞISINDA OTURUP ama gizli ama aleni ORUÇLARI BİTİRMEK İÇİN TERÖRİSTE TERÖR ODAKLARINA ödün VERECEKLER…
Sadece 2 satır yazacağım hükümet assubay kadrosunu çıkaracağı bir kanunla imam kadrosuna çevirsin bütün dertlerimiz bitecek, zaten bl asb tmk.da aynı zamanda (2. görevi yani görevi uhdesinde)imam, 3. görevi görevi uhdesinde bl.K. yardımcısı, 4. görevi görevi uhdesinde ikmal asb. ,5. görevi aynı zamanda kh ks.a. , bazı bölüklerde silah tk. k.nı . Daha yazayım mı? Gerek yok diyorum, tekrar ediyorum imam olduğumuzun ertesi gün bütün hak taleplerimiz meclisten geçer! Geçer mi, geçer geçer…