Dolar 34,2588
Euro 37,3991
Altın 2.918,35
BİST 8.828,41
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 21°C
Az Bulutlu
Ankara
21°C
Az Bulutlu
Çar 14°C
Per 12°C
Cum 12°C
Cts 14°C

DEMEK ÖYLE!…

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
07/05/2012 3:16 PM
2

demek-oyle

Muhtıralarla ünlü Türk Silahlı Kuvvetleri 4 Mayıs 2012 tarihinde kendisi için ölmeye yemin etmiş ve sadakatini teri, kanı ve canı ile ispatlamış en temel personeli assubaylara  muhtıra verdi.

Muhtırada özetle bazı basın yayın organlarında muvazzaf ve emekli assubayların özlük hakları hakkında doğru olmayan haber ve yorumların yer aldığı bildirilerek, “dünyanın diğer ordularında olduğu gibi TSK’de de statülerin görev ve sorumlulukları mevzuat ile belirlenmiş, personelin hiyerarşik bir emir komuta içersinde buna göre görev yaptığı büyük bir kurumdur” denilmiştir.

Statü hukukuna dayalı görev bölümünde; subay, astsubay, sivil memur, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli er, erbaş ve er  şeklinde oluşturulmuş buna uygun olarak sorumluluk ve yetkiler paylaştırılmıştır. Bu statülerden birine talep etmek, aranan kriterlere bağlı olarak kişilerin kendi tercihidir. Benzer yapılar ‘resmi veya özel‘ diğer kurum ve kuruluşlarda da mevcuttur. “Bu açıdan, birbiri ile kısaylanamayacak statü, görev ve sorumlulukları nedeniyle personelin sahip olduğu bazı hak ve yetkilerin, eşitsizlik veya adaletsizlik olarak değerlendirilmesi asker ve sivil kurum ve kuruluşların doğasına aykırıdır” denilerek özlük haklarına yönelik iyileştirmeler  hakkında yapılan çalışmalardan örnekler verilmiştir. En önemlisi TEMAD ‘ın kamuoyunu gerçek dışı ve yanlış bilgilendirdiği, kuruluş amacına aykırı muvazzaf personeli tahrik etmeye yönelik girişimlerde bulunduğunun ESEFLE! izlenmekte olduğunu belirtmişlerdir.

BİZLER DE BU AÇIKLAMAYI ESEFLE İZLEYİP BU TSK İÇİN AKITTIĞIMIZ TERİ VE KANI BİR KEZ DAHA SORGULAMA DURUMUNDA KALDIK!

Assubaylar STATÜ’ye karşı değillerdir. STATÜ kişinin toplumsal yapıdaki yeri ve yetkisini belirler. Bizlerin statü ile ilgili temel talebimiz yok. Hiç bir assubay “bizi alay komutanı yapın” demiyor. Bize insan gibi davranın yeter! Açıklamanızda belirttiğiniz gibi; bir aile olduğumuzu, birbirimize bağlı olduğumuzu hissetmek istiyoruz. Bunun için, bize ön yargılarınızla yaptığınız haksızlıklara son verin!

Temel sorunlarımız olan ve hiç biri ayrıcalık ve imtiyaz talebi içermeyen isteklerimiz ise;
  • Görev şartları ve sorumlulukları assubaylarla kıyaslanamayacak birçok devlet memuru gibi‘ göreve başlangıç derecemiz; MYO mezunlarında 9/2, lisans mezunlarında 8’inci dereceden başlamalı ve yüksek okul mezunu tüm memurların yükseldiği ¼ kademeye yükseltilmeliyiz.
  • Bizim de TSK içinde makam ve ünvanımız var. 631 SKHK özüne uygun olarak, bize de temsil tazminatı verilmelidir.
  • TSK dışında hiç bir personel resen “görev yapamaz“ raporu alarak emekli edilmiyor. Biz bu orduya girerken tam teşekküllü hastaneden sağlam raporu aldık. Bu nedenle emsallerimizin derecesine ulaşmamız sağlanmalıdır.
  • Anayasa ve AİHS gereğince angarya sayılan zorla çalıştırma ‘yani mecburi hizmet‘ okutulan süreye orantılı, makul bir süreye çekilmeli, bu süreyi dolduramayan, tazminat ödeyerek ayrılabilmelidir.
  • AİHM kararları gereği şahsi hürriyet ancak hakim kararı ile kısıtlanabileceğinden, yasalarda yazılı suçları işlersek, bizi hakim yargılamalı, amirin iki dudağından çıkan kararla hapsedilmemeliyiz.
  • Lojman, orduevi ve kamp tahsislerinde sayılarımızla orantılı yararlanalım. Astsubay tesislerinin kapasite ve hizmet sunumu bize 2’nci sınıf vatandaş olduğumuzu hissettirmesin.
  • Hukuksuz olarak birinci derece hakkı assubaylardan esirgendiğinden, görevin ağır koşulları nedeniyle de “beklememe gerek yok” diyerek hizmet süresini tamamlayıp 3. ve 2’nci dereceden ayrılan personel, Em.San.Md.70 (1) fırka (b) bendindeki  adaletsiz oranlar yüzünden mağdur durumdadır. Bu oranların düzeltilmesini talep ediyoruz.
  • OYAK bizim aidatlarımızla kuruldu. Tüm kurum iştiraklerinde hakkımız var. Bu nedenle katılım nispetinde hisse senedi verilsin, dileyen yine birikimini kurumda değerlendirme talebinde bulunabilsin.
  • Askeri Ceza, İç Hizmet, Personel Kanunu gibi çağın gerisinde kalan yasalar yeniden düzenlensin. Asb. MYO lisans seviyesine çıkarılsın. Tahsilimizin görev ifasında büyük  etkisi olacaktır.
BUNLARI TALEP ETMEK Mİ YALAN BEYANDA BULUNMAK, KAMU OYUNU GERÇEK DIŞI BİLGİLENDİRMEK? BİR YETKİLİ ÇIKIP BUNLARIN GERÇEKLERİ YANSITMADIĞINI BELİRTEBİLİR Mİ? GENELKURMAYIN BASIN BİLDİRİSİNDEKİ BAZI İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARINDAN BAHSETMESİ BİLE BİZLERİN HAKLILIĞININ KANITIDIR!

Her kurum personelini koruyup kollarken, onların başarısını takdir edip ödüllendirirken, TSK’nin personeli arasında ayırım yapması ordumuzda sevgisizlik sarmaşığının her geçen gün büyümesine neden olmaktadır.

Genelkurmayın sayın kurmay subayları, örnek verdikleri gibi, diğer ordulardaki astsubay statülerini, özlük haklarını zahmet edip incelesinler. Muz cumhuriyetleri dahil hiç bir ordu subayı kendisinin en yakın yardımcısını beyaz köle gibi görüp, ona her fırsatta değersiz olduğunu hissettirmez! Subaylarını NATO ordusu subaylarından bir gömlek üstün tutabilmek için milyon dolarlarla yatırımlar yapan TSK, assubaylarından NATO orduları assubaylarının standardını esirgemektedir!

Kölelerin ülkelerine devlet ve genelkurmay başkanı olduğu bir dünyada, assubaylarına sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklar yapan bir ordu görevli personelinin moral ve motivasyonunu, emekli personelinin ise saygı ve aidiyet duygusunu sağlayamaz!

Bizler büyükleri olarak, görevdeki meslektaşlarımızı tahrik etmek bir yana sürekli sağduyu, sükunet ve mevcut yasaları beğenmesek bile uymak zorunda olduğumuzu tavsiye ediyor, onları sakinleştiriyoruz. Bu ülkede hiç bir sınıf bizim kadar haksızlığa uğramamış, hiç bir sınıf bizler kadar kurumlarına saygısından “Kol kırılır yen içinde kalır” dememiştir .

Bu gerçekleri görerek, Genelkurmay’ın “assubaylarımızın haklı taleplerini karşılamak, sorunlarını ilk elden dinlemek üzere şu tarihte muvazzaf ve emekli personel ile geniş katılımlı bir toplantı yapılacaktır” açıklaması beklerken, yerine bu basın açıklaması bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır!

Bizler artık “Kol kırılır yen içinde kalır” diyerek kanadımızın da kırılmasına izin vermeyeceğiz. Genelkurmay Başkanlığı ordumuzun büyüklüğüne yakışır bir şekilde bizim adalet, eşitlik ve insan onuruna saygı taleplerimizi karşılamasını bekliyoruz.

Saygılarımla.


YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.