Kimdir Assubay? Yasaların tarifinde ve uygulamalarda ast komuta kademelerinde, teknik ve idari işlerde sorumluluk alan subayın en yakın yardımcıları, ama ön yargılarla sevgisizlikten öte kendi kurumları, bir emirle ölüme gönderdikleri komutanları tarafından düşmanca tavır takınılan haksızlığa hukuksuzluğa çilelere reve görülen bir mesleğin mensupları..
Neden, niçin sorularına yanıt bulmanız mümkün değil. Tahsil sürelerini, statülerini sorumluluklarını okullarındaki müfredat programlarını hâttâ fiziki yapılarını onlar değil sistem tayin ve tespit etmiştir. O halde ordu için önemsizler mi? Hiyerarşiye saygıları mı yok? Vatana ihanet içindeler mi?..
Bu sorulara yanıt ararsanız vatana ve orduya sadakatlerini teri, kanı ve canları ile ispat etmişlerdir, hiyerarşiye saygı içinde sadece kendilerinin değil üstlerinin de görevlerini yapacak kadar kendilerini geliştirmişlerdir. Assubaylar olmadan bırakın ordunun savaşmasını asker karnını doyuramaz ama kahrolası ön yargılar bir değil bin bilinmeyenli denklemdir …
Genelkurmay başkanlığı hepimizin vicdanında yer bulmayan Silivri davaları için suskunluğunu bozmuş 27 Aralık 2013 tarihinde bir avuç tutuklu general ve subay için “TSK personeli ile ilgili adli süreçler ilgili mevzuattan kaynaklanan görev ve sorumluluklar kapsamında takip edilmiş hukuka uygunluğu konusunda tartışmalara ve farklı yorumlara neden olan işlem ve uygulamalar devletin en üst karar organlarına ve en yetkili makamlarına sürekli bildirilmiştir. TSK hiçbir siyasi tartışmaların içinde yer almak istememektedir; bununla birlikte TSK kurumsal kimliğini ve personelin hukuki durumunu ilgilendiren gelişmelerin hukuk devleti ve hakkaniyet ilkelerine bağlı kalarak sonuçlandırılmasını yakından takip edilmesine devam edilecektir” açıklamasında bulunmuştur. Elbette doğrudur vefa sadece İstanbul’da bozası ile ünlü bir semt olarak düşünülmemelidir…
İyi güzel Sn. Genelkurmay Başkanım, hakkın korunması, hukukun üstünlüğü, hakkaniyet, ilkeler, TSK’nin bir aile olması sadece konu general ve subaylar olunca mı hatırlanıyor? Yıllardır bir emirle ölüme gönderdiğiniz assubayların hukuku, adalet talebi ne olacak? Örneğin bir üniforması kefen olan, bir ayın 6-8 günü tek kuruş fazla mesai ücreti almadan nöbet, tatbikat, gece eğitimi ve özel görevlerle kışlada geçiren şahsi hürriyeti, mesaisi amirin keyfiyetine bırakılan, ama karşılığında büro memuru statüsü layık görülüp mahalle bekçileri, ziraat ev ekonomistleri ve meclis katipleri gibi kamu görevlilerinden daha alt kademeden göreve başlatılarak hak ettikleri sosyal ve ekonomik hakları gasp edilen assubaylar kim? Yunan ordusunun assubayları mı? Ordunun beyaz köleleri mi?Japonya’dan ithal ettiğiniz robotlar mı? Kim bunlar, bu haksızlığın reva görülmesi için vatanı ve orduyu sevmekten, tüm şartları zorlayarak orduyu sırtında taşımaktan gerektiğinde ölmekten çekinmeyen bu insanların sizin gözünüzdeki değeri nedir? Bunun yanıtını vicdanlarınıza verin…
Gnkur. 2’nci Başkanımız gazeteci ile söyleşide bulunuyor. Aynı kaptan yemek yemenin büyük bir imtiyaz ve eşitlik olduğundan(!) bahsederken gazetecinin assubayların haksızlıklarını hatırlatması üzerine “sizinle gazetedeki çaycı bir mi?” karşı sorusu ile assubayları hangi potada erittiklerini itiraf ediyor (!) Ah generalim, siz TSK’nin ikinci adamısınız, lütfedin askeri fabrikalarda işçi ve çaycı olan ilkokul mezunu personelin emekli maaşlarının çayçı benzetmesi ile küçümsediğiniz assubaylardan fazla olduğunu öğrenin ve varsa biraz vicdanınız sızlasın… Hâttâ sizden istirhamımız emekli assubay ünvanımızı iade edelim bizleri KİT işçileri gibi emekli edin; Böylelikle hem bizden kurtulmuş olursuzun hem de size minnettar kalırız.
Personeline karşı adaletli ve sevecen biri olarak lanse edilen Kara Kuvvetleri Komutanımız Asb.okulunda yaptığı konuşmada özetle “Subay subaydır, astsubay astsubaydır ikisinin de ayrı mesleği ve ayrı görevi vardır. Bunlar karıştırılmasın herkes vazifesini yapacak ona gore rahatlayacak. Hepimiz memuruz elimizdeki imkanlar kısıtlıdır zihnen ve psikolojik olarak istemenin sonu yoktur (!) Şu anki durumumuzu ön kabul olarak kabullenmelisiniz, yukarı değil aşağıya bakmalısınız. Ör. Ortaokul lise arkadaşlarınızın hangi meslekleri yaptığını ne kadar maaş aldığını araştırın” buyurmuşlardır.
Emrin olur generalim, bu konuşmayı subaylara yapsaydınız ellerimiz kanayana kadar size alkışlar gönlümüzde adalet timsali olarak yer verirdik. Mesaj alındı, siz özetle diyorsunuz ki; TSK= Türk Subay Kuvvetleridir. Kölelerin ülkelerine devlet ve genelkurmay başkanı olduğu bir dünyada rengin siyahsa kölesin, biz assubayları orduya alırken onlara beyaz köle status verdik öyle hak hukuk adalet hak getire yakarıya değil aşağıya bakıp mutlu olacaksın işine gelmiyorsa işte kapı, diyeceksin. Öyle mi adaletli komutanım? Assubayın hiyerarşiye itirazı yok imtiyaz ve ayrıcalıkta istemiyor, ama siz subaya imtiyaz tanıyacaksınız onlara kepçe ile assubaya kaşık ile vereceksiniz subay gökten zenbille inen hanedan evladı, assubay sıvasız evlerin, marangoz Ahmet’in, terzi Rıza’nın, çiftçi Ali’nin ezilmeye mahkum çocukları olduğundan yukarıya bakmayacaklar. Bizler, hiç bir zaman yukarıya bakmadık ama aşağıya bakınca da adaletsizliğiniz, ön yargınız ve ayrımcılığınız yüzünden mutlu olamadık…
Haddimi aşmış olsam da size bir konuyu hatırlatmak istiyorum: Gücünü adaletten almayan her sistem yıkıldı; Topraklarında güneş batmayan mağrur İngiliz imparatorluğunun mağrur ordu komutanlarının gücü Hindistan’da elinde sadece bir asâ ile yalın ayak dolaşan silahsız Gandhi’yi yenmeye yetmedi; çünkü O, gücünü adaletten ve inancından alıyordu…
Osmanlı’nın parçalanmasından sonra SEVR’i gerçekleştiren, Türk topraklarına kızıl arılar gibi üşüşen emperyalistler silah ve sayısal üstünlüklerine rağmen yoksul, silahsız ve yalnız ulu önder Atatürk önderliğinde kurtuluş savaşı yapan Türk milletini yenemedi; O ordunun askeri üzüm hoşafı ve kuru ekmekle karnını doyurmak mecburiyetinde iken Atatürk ve komutanlar önlerine getirilen mütevazi yemeği bile yemeyip gözlerinden yaşlar dökülerek aç yattılar. İnsanların gönlünde yer bulmayan yöneticiler,siyasiler komutanlar unutuldu, 7’nci ve 15’inci genelkurmay başkanımız kimdir sizler bile birden hatırlamıyorsunuz, o halde lütfen sadece adalet isteyen assubayların sesine kulak verin, bir kurumu yaşatan aidiyet duygusudur,moral motivasyonudur bunların yok olmasının vebalini yaşamayın, adaletinizle tarihte ve aile fertleri ile birlikte yüzbinlerce assubayın gönlünde yerinizi alın…
Değerli meslektaşlarım
Sizler haksızlığa karşı durarak, emeğinizin, alın terinizin, akıtılan kanın karşılığında sadece adalet ve insan onuruna saygı istiyorsunuz, bunu sağır sultan duydu, basın ve kamuoyu bu haksızlığı kabul edilemez gördü, orduda adalet sağlamak isteyenlere karşı bir direnç olduğunu personel yasa taslağında gördük, örneğin Gnkur. ve MSB yazılı açıklama ile adaletsizliğin önlenerek tüm TSK personelinin statü gözetmeksizin lise mezunlarının 10/2 –MYO mezunlarının 9/2 ve lisans mezunlarının 8/1 dereceden göreve başlayacağını açıklamasına rağmen ön yargı ile 9/1 adaletsizliğinde ısrar edilerek, bizlerin ekonomik kayıplarının yanı sıra görev ve sorumlulukları assubaylarla kıyaslanamayacak birçok kamu görevlisinden daha alt kademeden göreve başlatılıp e psikolojik eziklik yaşamamızı istiyorlar ve bunun gerekçesi olarak; Evet 9/2 ve 8/1 öngörülmüştü ancak personel yasası hazırlanırken REVİZE edildi deniyor. REVİZE iyileştirmedir, gözden geçirmedir hukuksuzlukla personeli mağdur etmek revize değil olsa olsa ön yargılı adaletsizliktir…
Tüm bu haksızlıklarımızı TEMAD ve bizler muhtelif platformlarda dile getirdik, hâlâ ön yargıda ısrar edilmesi üzerine taleplerimizi ve kararlılığımız birkez daha iletmek üzere TEMAD Gn.Mrk. mennuniyetle karşıladığımız EYLEM kararı almıştır; Hertürlü desteğe hazırız ancak bizlerin de bu konuda düşüncesi; Öncelikle vakit kaybedilmeden gazete ve bilbord ilanları, ardından eş zamanlı olarak assubayların yoğun ikamet ettiği il ve ilçelerde sonuç alınıncaya, adalet sağlanıncaya kadar süren eylemler yapmaktır. Daha önceki yıllardaki gibi kurumumuza saygımızın gereği ANKARA’nın arka sokaklarında yapılacak bir sessiz eylemin amacı gerçekleştirmeyeceğini hatırlatıyoruz.
Huzur ve adalet dolu günler diliyorum.