TEMAD şubelerimizin ve Genel Merkez yönetimi için bu yıl seçim yılıdır. Bir çok şubemiz yeni yönetimlerini seçmişler, bugüne kadar seçim yapmayan şubelerimiz de dernek tüzüğümüze göre haziran ayına kadar yapmak zorundadır. Genel Kurulların olağan toplantılarının ne zaman yapılacağı konusunda Türk Medeni Kanunu, Dernekler Kanunu ile Dernekler Yönetmeliği’nin amir hükümleri ne demektedir? Konu başlığımız her ne kadar seçimlerle ilgili olsa da bununla bağlantılı ilgili kanunların ilgili maddelerine de geniş bir açıdan göz atmakta fayda var…
E şıkkında görüldüğü üzere dernekler yönetmeliğine uygun olarak (Y.Madde 13/a) hazırlanan TEMAD Tüzüğünün 19. maddesi “şube genel kurulları olağan toplantılarının haziran ayına kadar bitirilmesi“ni belirtmiştir. Her ne kadar bir hukukçuya danışmakta fayda varsa da, ilgili kanun ve yönetmeliklere göre 19. madde, şube seçimleri ile genel merkez seçimleri için; “AYNI YILI İŞARET ETMEKTEDİR!..”
Gerçi bu maddenin bugüne kadar tam olarak uygulandığını da söyleyemeyiz! Önceki yıllarda bazı şubelerimiz ‘hangi kanun maddesini gerekçe kabul ediyorlarsa (!) genel merkez seçimleri öncesi seçimlerini yapmamışlardı ve genel merkez de seçimlerini ilgili kanunlara uygun olarak yapmayan şubelerimize de yasal müdahalesini uygulamamıştı!..
Son yapılan genel merkez seçimlerinde bir ay ertelenmeyi gerektirebilecek ne gibi bir zorunlu halin oluştuğunun açıklan-ma-masını ve anlaşılamamasına rağmen kasım ayına kadar yapılması gereken seçimin kasım (2008) ayında yapıldığını lütfen hatırlayalım!.. Bu seneki seçimlerde yasalara uyulmasını, bizleri temsil edecek yönetimlerdeki arkadaşlarımızın kişisel beklentilerden uzak özverili, kararlı, bilgili kişilerden seçmemizin önemini dikkate alarak, “hatır için değil, geleceğimizi düşünerek” oy vermelerinin önemini de bir kez daha hatırlıyorum!…
Şubelerin genel kurullarının haziran ayına kadar yapılması bir tavsiye niteliğinde olmayıp dernekler kanununda ve yönetmeliğinde çok açık bir şekilde görülüyor ki zorunluluktur ve şubeleri yasa gereği bağlayıcı yönü vardır. Ayrıca kanuna aykırı hareket edenlere cezai müeyyide olduğu da görülmektedir(Y. Madde 32/b).
Dernek tüzüğü, kanunun emredici hükümlerine aykırı olamaz (Türk Medeni Kanunu madde 58). Görüldüğü gibi her derneğin tüzüğü dernekler kanununa ve dernekler yönetmeliğe uygun olmak zorundadır. Tüzükle kanun arasında aykırılık varsa da kanun esas alınır!.. Genel Merkez Kurullarındaki hukukçu arkadaşlarımızın da dikkatine sunuyorum…
Türk Medenî Kanunu’nun 74. maddesi “Olağan genel kurul toplantılarının en geç iki yılda bir yapılması zorunludur” derken, Dernekler Yönetmeliğinin 13. Maddesi ise “Olağan genel kurul toplantılarının en geç üç yılda bir yapılması zorunludur” demektedir… Bu da işin bir başka yönü…
Toplantılara çağrı usullerini de dikkate alırsak genel kurullarını yapmayan şubelerimizin önünde çok kısa bir süre kalmıştır. Sayın Genel Başkan başta olmak üzere Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısına, genel kurullarını henüz yapmayan yetkili ve ilgili şube yetkililerine önemle hatırlatıyorum… Her zaman kol kırılıp yen içinde kalmayabilir… Aman dikkat!..
Son bir cümle ile de yasal veya yasadışı olduğuna değinmeden aldığı ihraç kararlarıyla ilgili yasal süreç devam ederken yasa dışı aldığı kararla ihraç sürecini kendilerince sonlandıran Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı’na ve bu kararlara imza atanlara Türk Medenî Kanununun 80. Maddesini hatırlatmayı da kendime bir görev kabul ettiğimi belirtiyorum…
Assubay onur mücadelesine emek veren tüm arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum.
“Böyle amirlerin yönetiminde çalışmaktan utanç duyuyorum.” ifadesi geçen dilekçesi nedeninden bir meslektaş, hapis cezası alarak meslekten atılmıştı. “Bana, düşünen değil, emirlerime itaat edenler lâzım.” diyen amirler nedeninden, sıra dışı becerikli ve faydalı bir astsubayını kaybeden vatan, bundan çok zararlı çıkmıştı. Ülkemiz, kendi de düşünmeyen, ehil olmayan, bencil yöneticiler nedeninden, geçmişte nice değerlerini yitirmişti. Tarihin tekerrür etmemesi için; ülkemizin, bizlerin bilgi ve tecrübesine, gençlerin gücüne ve enerjisine, becerisine, her zaman ihtiyacı olacaktır. Vatanımızı, milletimizi daima her şeyin önünde ve üstünde tuttuğumuzdan, hiç kimsenin şüphesi olamaz. Bu tutkumuzun ve bağlılığımızın, birilerince kullanılmasına da izin vermeyeceğiz.
Sorunların çözümü için Genelkurmay Başkanının iyi bir insan olması yeterli değil.Karargahında görevli Subaylar ve kuvvet komutanları iyi niyetli ve sorunun çözülmesi taraftarı olmadıkları sürece bizim sorunlarımıza komuta heyeti ve subaylar tarafından çözüm üretileceğini hiç sanmıyorum.Bizim sorunumuza ya hükümet el atacak veya biz bütün gücümüzle sokaklara dökülüp sorunumuz çözülene kadar sokaklarda mücadele etmeye devam edeceğiz,bunun başka yöntemi olduğu kanaatinde değilim.Genel Başkanlığımızın da bu işi diyalog yolu ile sonuçlandırma gayreti içinde olduğu kanaatindeyim. Diğer yöntemlerin Ordumuz ve milletimizin selameti için çok da tercih edilecek bir yöntem olmadığı inancını taşıyorum. Umarım sağduyu her şeyin üstünde olur ve daha fazla perişan olmadan sorunlarımızı çözeriz.
Sn. Ahmet ÇAM Sizin önerilerinizi yerine getiren bir Genel Kurmay Başkanı bu ülkeye ve ordusuna en büyük iyiliği yapmış sayılacaktır, ancak bu yarayı iyileştirmeyip geciktiren de en büyük yanlışı, bunu görmek için artık kain olmaya gerek yok.
“Böyle amirlerin yönetiminde çalışmaktan utanç duyuyorum.” ifadesi geçen dilekçesi nedeninden bir meslektaş, hapis cezası alarak meslekten atılmıştı. “Bana, düşünen değil, emirlerime itaat edenler lâzım.” diyen amirler nedeninden, sıra dışı becerikli ve faydalı bir astsubayını kaybeden vatan, bundan çok zararlı çıkmıştı.
Ülkemiz, kendi de düşünmeyen, ehil olmayan, bencil yöneticiler nedeninden, geçmişte nice değerlerini yitirmişti. Tarihin tekerrür etmemesi için; ülkemizin, bizlerin bilgi ve tecrübesine, gençlerin gücüne ve enerjisine, becerisine, her zaman ihtiyacı olacaktır. Vatanımızı, milletimizi daima her şeyin önünde ve üstünde tuttuğumuzdan, hiç kimsenin şüphesi olamaz.
Bu tutkumuzun ve bağlılığımızın, birilerince kullanılmasına da izin vermeyeceğiz.
Sorunların çözümü için Genelkurmay Başkanının iyi bir insan olması yeterli değil.Karargahında görevli Subaylar ve kuvvet komutanları iyi niyetli ve sorunun çözülmesi taraftarı olmadıkları sürece bizim sorunlarımıza komuta heyeti ve subaylar tarafından çözüm üretileceğini hiç sanmıyorum.Bizim sorunumuza ya hükümet el atacak veya biz bütün gücümüzle sokaklara dökülüp sorunumuz çözülene kadar sokaklarda mücadele etmeye devam edeceğiz,bunun başka yöntemi olduğu kanaatinde değilim.Genel Başkanlığımızın da bu işi diyalog yolu ile sonuçlandırma gayreti içinde olduğu kanaatindeyim. Diğer yöntemlerin Ordumuz ve milletimizin selameti için çok da tercih edilecek bir yöntem olmadığı inancını taşıyorum. Umarım sağduyu her şeyin üstünde olur ve daha fazla perişan olmadan sorunlarımızı çözeriz.
Sn. Ahmet ÇAM
Sizin önerilerinizi yerine getiren bir Genel Kurmay Başkanı bu ülkeye ve ordusuna en büyük iyiliği yapmış sayılacaktır, ancak bu yarayı iyileştirmeyip geciktiren de en büyük yanlışı, bunu görmek için artık kain olmaya gerek yok.
Umarım bunu gören ve öneren kurmay da vardır.
3/4’ü gayri memnun,ötekilenmiş ve açlığa mahkum edilmiş bir güçten güçlü bir ordu oluşturulamaz.